Çin gezisinin son gününde daha önce çıkan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) kriziyle ilgili konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a bir kez daha sahip çıktı.
Fidan için, "Sır küpüm, devletin sır küpü" ifadesini kullanan Başbakan'ın
açıklamaları şöyle:
"MİT olayındaki gelişmelerde sessiz kalmak mümkün değil. Niye; benim nekahat dönemime rastlayan süreçti. Benim sır küpüm. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sır küpü. Türkiye'nin geleceğinin sır küpü. Uluslararası alanda bu görevi yapanlar, ajan olarak nitelendirilir.
Operasyon yapacakları zaman görevlendirmeyle devlet adına giderler. ABD, Rusya, Çin; Batı ülkelerinin hepsinde var. İmralı'ya da gönderen benim, Oslo'ya da gönderen benim. Niye; ortada bir problem var. Terör mücadelesinde başarılı olmamız lazım. Bunun için bazı bilgi alışverişlerine sahip olmamız lazım.
Gazetelerde çıkanların hiçbirisi, müsteşarım tarafından verilmiş söz değil hepsi yalandır. Yazılı değildir. Konuşmalar, görüşmeler olmuştur ama asla verilmiş sözler değildir. Bunu söyleyenler, siyasi menfaat elde eder miyiz, acaba ne devşirebiliriz; gayreti içine girmişlerdir.
Gayretlerinden çok çok memnunum. Gerek öncesi gerek sonrasında ve şimdi, ülkeme çok şeyler kazandırdı. Müsteşar yardımcılığı ve TİKA'nın başında olduğu zaman da iyiydi. İyi yetişmiş bir bürokrattır. İnsan kıyma makinesi değiliz. Bu insan takdir edilmesi gerekirken bunu yemeye çalışan bazı mahfiller olmuştur. Ana muhalefet partisi başta olmak üzere...
Yargı, görevi olmayan bir alana girdi. Bu konuda hakkı olmayan konumda kendini hissedince -kusura bakmasın- bizi karşısında görür. Yargı, kendini yasamanın üzerinde göremez. 250 meselesinden Müsteşar'ı yargılama süreci içine sokmaya çalıştı. Bu konuda ilk kez konuşuyorum"
"TÜRKİYE FÂNİLERLE DEĞİL İLKELERLE YÜRÜMEYİ ÖĞRENMELİ"
Başbakan'a 3. dönem için ne yapacağı da soruldu. Erdoğan, 2014'te kendisi dahil Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) bakan ve vekillerinin yeniden adaylığını engelleyen düzenleme için "Koltuğa oturanlar, kalkmak bilmiyor. Türkiye fânilerle değil, ilkelerle yürümeyi öğrenmeli. Tayyip Erdoğan fanidir, öldü; ne olacak? Öldüğü zaman ne yapılacaksa vatandaşım onu yapsın" dedi.
SURİYE'Yİ ANLATTI
Erdoğan'ın Suriye'yle ilgili mesajları ise şöyle oldu:
"Artık Beşar'ın verdiği sözü yerine getirmediğini, muhalif kanadın, Kofi Annan'a verdikleri sözleri devam ettirdiklerini görüyoruz. BM'nin konuya eğilmesi istikametinde bir karar çıkıyor. Biz bunu daha sıkı bir şekilde takip etmek suretiyle çalışmalarımızı yürüteceğiz.
Tarafımıza gelen yaralılardan ölenlerin sayısı 4'e çıktı. Suriye tarafındaki ölü rakamı 10 bine yaklaştı. Durumlar içler acısı. Kentlerin harap edilmesi, insanların acımasızca öldürülmesi, annelerin gözlerinin önünde... Bunları anlattım Çin tarafına. Durumu tasvip etmediklerini söylediler. Kendilerinin BM'de 8 veto kararı olduğunu, 2 tanesinin Suriye ile ilgili olduğunu hatırlattım. Bundan sonra da böyle bir yaklaşımın kolay kolay olmayacağını söyledim, 'Hayır' demediler.
Döner dönmez Rusya ile münasebetleri daha da sıklaştıracağız. Perşembe akşamı Suudi Arabistan'a günübirlik bir seyahat yapacağız. Ondan sonra nasip olursa kampları ziyaret edeceğim. Kampları yerinde görmeyi arzuluyorum.
"DİNİ LİDERE DE SÖYLEDİM"
Bizim değerlerimizde savunmasız bir insana saldıramazsınız, vuramazsınız. Buna nasıl terörist dersiniz; bunlar, halk! Halkın olduğu sokakta tankın ne işi var! Türkiye'nin, Batı'nın uşağı olduğu yönündeki gibi çok çirkin bir şey olmuştu. Esed, olayı çok farklı bir zemine kaydırmak istiyor. Bunu (İranlı) dini lidere de söyledim. 'Bu savaş, Arap milliyetçileriyle İslamcılar arasındaki savaştır' Bakın; Beşar böyle diyor. Bu tabloya bir değerlendirme yapmadılar. Esed olayı farklı bir yere çekerek güya Arap ligini dağıtmaya çalışacak.
"OPSİYONLAR ÇOK AÇIK"
Sınır ihlali olmuştur. Dün de sınırımızı aşan silahlı saldırılar oldu. Uluslararası hukuk açısından adeta işaret fişeğidir bu. Yapanın yanında kâr kalamaz. Herhangi bir ülkenin şöyle böyle yaklaşımı bizi enterese etmez. Türkiye Cumhuriyeti'nin kendine has bir tavrı vardır. Tarihte bu vardır. Türkiye en az benzerlerinde ne yapıldıysa onu yapmak durumundadır.
Opsiyonlar çok; sınır ihlallerine karşı uluslararası hukuktan doğan hakları olan bir ülke var. Sınırın ihlali sebebiyle alacağı tavır karşısında yapacakları şey ortadadır. Bunların hepsi tartışılacak meseleler. BM bunu da açıkladı. Sınır ihlali var dedi. Bunların hepsi masaya yatırılacak konular. Ayrıca NATO'nun Türkiye'nin sınırlarıyla ilgili görevleri var; 5'inci maddeye göre.
Baas rejimi şu anki mevcut yönetimle ayakta duruyor. Irak'ta Saddam'la birlikte çöktü, sadece kalıntıları var. Suriye'de de durumun aynı olduğu kanaatindeyim. Oradaki mezhep yapısı, Irak'a göre çok daha farklı. Çok partili demokratik bir hayata hızla gireceğini bekliyorum"
ERDOĞAN, GECE YARISI YURDA DÖNDÜ
Başbakan Erdoğan ve beraberindekileri taşıyan THY'ye ait özel uçak, saat 23.50'de Esenboğa Havalimanı'na indi. Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik de yurda döndü.
Erdoğan'ı, havalimanında, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, ASO Başkanı Nurettin Özdebir ve diğer yetkililer karşıladı.
Son Dakika › Politika › 'Tayyip Erdoğan Öldü; Ne Olacak?' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?