Türkiye İnovasyon Haftası - Son Dakika
Politika

Türkiye İnovasyon Haftası

Türkiye İnovasyon Haftası

Başbakan Erdoğan: (3) "Irkçılık, insanın ve insani değerlerin olduğu kadar, altını çizerek ifade ediyorum, bilimin ve sanatın da düşmanıdır. Hiçbir ırkçı devlet ve toplumun, bilim ve sanatta...

30.11.2013 13:40

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ırkçılığın, insanın ve insani değerlerin olduğu kadar, bilimin ve sanatın da düşmanı olduğunu belirterek, "Hiçbir ırkçı devlet ve toplumun, bilim ve sanatta öne çıktığını göremezsiniz. Allah'a hamdolsun, Türkiye, kadim tarihi içinde hiçbir zaman ırkçı bir anlayışa sahip olmamış, bu insanlık dışı yaklaşıma asla prim vermemiş, zemin hazırlamamıştır" dedi.

Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen Türkiye İnovasyon Haftası Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, sadece griden ve grinin tonlarından ibaret bir ülkenin, dünyaya söyleyecek söz bulamayacağını ifade etti.

Tıpkı tarihte olduğu gibi, tıpkı bugün gelişmiş demokrasilerde olduğu gibi, renkliliği, farklılığı bir zenginlik olarak görmek; her türlü farklılığa hoşgörüyle yaklaşmak ve bunu her anlamda bir kazanca tahvil etmek zorunda olduklarını anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle s sürdürdü:

"Esasında, böyle bir iklimi tesis edip, buradan zenginliğin, üretimin, bilim ve sanatın neşet etmesini yaygınlaştırmak durumundayız. Irkçılık, insanın ve insani değerlerin olduğu kadar, altını çizerek ifade ediyorum, bilimin ve sanatın da düşmanıdır. Hiçbir ırkçı devlet ve toplumun, bilim ve sanatta öne çıktığını göremezsiniz. Farklılıklara tahammülü olmayan hiçbir ülke ve toplumun, dünyaya önderlik edecek konuma yükselebildiğini göremezsiniz. Allah'a hamdolsun, Türkiye, kadim tarihi içinde hiçbir zaman ırkçı bir anlayışa sahip olmamış, bu insanlık dışı yaklaşıma asla prim vermemiş, zemin hazırlamamıştır. Çünkü bizim inancımız ırkçılığı reddeder, bunu kabul etmez. Zengin medeniyetimiz de işte bu hoşgörünün, birlikte yaşama kültürünün bir eseri olarak ortaya çıkmıştır."

"Artık geleceğe farklı yürüyoruz"

Başbakan Erdoğan, şu anda da Türkiye'nin, hoşgörü ve kardeşlik iklimini daha da güçlendirerek, siyasi, demokratik, ekonomik alanda olduğu kadar, bilim, sanat ve sporda da farklı bir kulvarda ilerlediğini belirterek, şöyle devam etti:

"Henüz başlangıç aşamasındayız. İşte 81 vilayette şu anda 175 üniversitesiyle var olan bir Türkiye ve cumhuriyet tarihinde yapılan tüm dersliklerin neredeyse bir o kadarını yapmış bir Türkiye var. Artık geleceğe farklı yürüyoruz. Bütün bu özellikleriyle bilim noktasında, bir küçük kıvılcım, çok büyük ışık huzmelerinin müjdecisidir. İnanıyorum ki, bugün, başta eğitim olmak üzere, bilimde, Ar-Ge, inovasyonda atılan adımlar, bir kartopu gibi büyüyecek, çok hızlı bir şekilde Türkiye'yi küresel düzlemde öne çıkaracaktır. İşte bir tarafta denizin 62 metre altında Marmaray'la inovasyon, bir taraftan yerin altında 40 metreyle... Geldiğimizde İstanbul'da kongre merkezi yoktu ha kongre merkezi yoktu..."

Göreve geldikten sonra bir kongre merkezi olarak İstanbul Kongre Merkezi'ni yaptıklarını, bir diğer merkezi olarak ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Haliç Kongre Merkezi'ni yaptığını anlatan Erdoğan, "Bunlarla dünyaya açıldık. Yoksa uluslararası kongreleri İstanbul'da yapabilmek mümkün değildi, 300-400 kişilik otel salonlarında siz uluslararası kongreler düzenleyemezsiniz. Ama şimdi bunları yapar hale geldik. Şimdi burada sadece 3 bin 300 kişilik bu salon değil, bunun dışında birçok oturumların yapılabildiği salonlar var burada. Sergilerin düzenlenebildiği salonlar var burada. Şimdi buraya geldik" diye konuştu.

Erdoğan, dünyada bu yarışın, rekabetin içerisine girebilmek, böyle bir inovasyonu meydana getirebilmek için bu yarışta olması gereken özelliklere sahip olunması gerektiğini aksi takdirde bunun başarılamayacağını ifade etti.

"Kağnılarla yürüyerek bir yere varamayız"

Başbakan Erdoğan, kağnılarla yürüyerek bir yere varılamayacağını belirterek, "Onlar artık tarih oldu. İşte biliyorsunuz banliyö treni onlarla da yürüyerek bir yere varamazsınız. Onlar da artık tarih oluyor" dedi.

Artık 300 kilometre saatte hızla giden trenler varsa, yüksek hızlı trenler varsa Türkiye'nin bunu yapmak zorunda olduğunu ifade eden Erdoğan, "Yakalamak zorundaydız. İşte buyrun şimdi Türkiye'de yüksek hızlı tren hamdolsun bakıyorsunuz Ankara'dan Eskişehir'e... Eskişehir- İstanbul etabı da inşallah yıl sonuna bitiyor. Diğer taraftan Ankara- Konya, öbür taraftan Konya bakıyorsunuz yine Eskişehir arası bütün bunların hepsi şu anda yapılmış, yapılmakta ve devam ediyor. Niye? Bu hıza ayak uydurmak zorundayız, bu hızı yakalamak zorundayız" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Marmaray'ın biraz daha güneyinde bir tüp geçit daha yaptıklarını hatırlatarak, şöyle konuştu:

"O da otomobillerin denizin altından gidip geldiği tüp geçit. 2015'de o da bitiyor. Üçüncü köprüyü yapıyoruz. Ama bu üçüncü köprüde yine inovasyonda farklılık ortaya koyuyoruz; 4 gidiş, 4 geliş ama ortadan da raylı sistem koyuyoruz. Niye? Dünya ile rekabette bunlar önem arzediyor da onun için. Oturduğumuz yerde seyrederek, izleyerek biz bir trübün izleyicisi olamayız. Yarışın içinde olacağız. Genç dimağlarımızı yetiştireceğiz. İşte bakın şimdi insansız hava araçlarımızı yapıyoruz. Bakınız insansız hava araçlarında şu anda 30 bin fite kendi ürettiğimiz insansız hava aracıyla çıkabildik. Ama bugüne kadar bizim insansız hava aracımız yoktu. Herhangi bir ülke verirse bir insansız hava aracı, alacağız. Amerika verirse alacağız, İsrail verirse alacağız vermezlerse yandık. Şimdi kendimiz üretiyoruz. Yakın bir gelecekte de ihracına başlayacağız."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin şimdi tankını üretir hale geldiğine dikkati çekerek, şu anda testlerinin yapıldığını ve inşallah yakın bir zamanda seri üretimine geçeceklerini dile getirdi.

Bütün bunlarla birlikte artık Türkiye'nin kendi helikopterini üretir hale geldiğine değinen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu anda kendi helikopterlerimize talepler gelmeye başladı. Çünkü bu rekabetin içinde yer almazsanız yüksek nitelikleri olan ürünleri üretmezseniz ihracatta da arzu edilen rakamlara ayrıca ulaşamayız. Yani gemi dolusu veya gemiler dolusu buğday ihraç etseniz ne olur? Mısır ihraç etseniz ne olur? Onlarla birşey kazanamazsınız. Onu da ihraç eder duruma gelmeniz lazım. En azından kendi kendinize yeter hale gelmeniz lazım. Çünkü gıdaya her zaman ihtiyacımız var ama ihracata gelince ağır parayı oluşturan şey işte bu yüksek nitelikli ürünler şu anda işte buna geçiyoruz."

- İstanbul

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Türkiye İnovasyon Haftası - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement