Yurt Dışındaki Türk Bilim İnsanları 2. Kurultayı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, meydan görüntülerinin yanıltıcı olabileceğini ve ülkenin tamamının fotoğrafı olmayabileceğini söyledi.

Meydan görüntülerine bakarak, sandık sonuçlarını görmezden gelenlerin, ilkeli ve ahlaki bir duruş sergileyemeyeceğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Bakınız Mursi yönetimi ve bir yıl içerisinde dünya, Mısır'a bir kuruş destek vermemiştir. Sadece Katar ve Türkiye destek olmuştur. Bu destek vermeyenler adeta ipini çekmişlerdir mevcut Mısır yönetiminin. Ancak açık konuşacağım; aynı şekilde Yunanistan'a, IMF, Avrupa Birliği Bankası vesaire, hepsi 100 milyar avro gibi bir rakamı destek olarak göndermişlerdir. Birinin nüfusu 80-85 milyon, öbürü 10 milyon. Orada da teknokratlar hükümeti kurmuşlardır, seçilmiş yok, hala ayakta duramıyor, hala sıkıntılar içerisinde bir süreci yaşıyor. Bu çifte standart değil de nedir? O desteği vermeyenler hem ipini çektiler, hem de şu anda getirdikleri darbe yönetimi ile orada iş başaracaklarını zannediyorlar" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yurt Dışındaki Türk Bilim İnsanları 2. Kurultayı'nın Cevahir Otel'deki kapanış oturumuna yaptığı konuşmada, demokrasi kavramının eski Yunan şehir devletlerinde ortaya çıktığını, ilk deneyimlerinde yabancılara, kölelere, kadınlara yönetimde söz hakkı verilmediğini, yurttaşların da tamamının yönetimde söz hakkı olmadığını ifade ederek, "Yurttaş olmak seçmek için, seçilmek için, söz söylemek, eleştirmek için yeterli olmuyor, farklı kriterler gerekiyor. Aradan geçen iki bin 500 yıla rağmen bugün hala demokraside seçkinlerin, elitlerin üstünlüğünü savunmak sadece ilkelliktir. 'Sandık herşey değildir.' Bu bahanenin arkasına sığınmak, 'Dağdaki çobanla profesörün oyu bir mi?' hatırlayın, bizim ülkemizde bunlar tartışıldı. Bir bahanenin arkasına sığınmak, iki bin 500 yıl önceki en ilkel demokrasi anlaşıyını savunmaktır. Demokrasi insanın, bireyin, vatandaşın rasyonel bir varlık olduğu anlayışına dayanır. İnsanlar ister çoban olsun, ister profesör olsun, ister cumhurbaşkanı, başbakan, ister şu, bu, ne olursa olsun, kendileri için iyi ve doğuruyu ancak kendileri bilebilir. Onun için demokrasi genel ve eşit oy ilkesine dayanır" diye konuştu.

Şüphesiz demokrasinin sandık dışında, hukuk, insan hakları, temel hak ve özgürlükler gibi kıstasları olduğunu, şüphesiz sandıkla gelen iktidarın demokrasiyi rafa kaldırma hakkına sahip olmadığını ifade eden Erdoğan, ancak bunları gerekçe gösterip, olmayan niyeti varmış gibi gösterip, kimsenin de çoğunluğu çiğnemeyeceğini dile getirdi.

Erdoğan, elindeki silah gücüne güvenenlerin demokrasi inşa edemeyeceğini bildirerek, şunları kaydetti:

"Elindeki medya gücüne güvenen demokrasi inşa edemez. Arkasındaki güçlere dayanıp sesini çok çıkaran demokrasi inşa edemez. Demokrasi sadece ve sadece sandıkta inşa edilir. Ülkelerin hissiyatlarını tek başına meydanlar yansıtmaz, asıl sandıklar yansıtır. Meydan görüntülüleri yanıltıcı olabilir. Ülkenin tamamının fotoğrafı olmayabilir. Meydan görüntülerine bakıp, sandık sonuçlarını görmezden gelenler ilkeli ve ahlaki bir duruş sergileyemezler. Bakınız Mursi yönetimi ve bir yıl içerisinde dünya, Mısır'a bir kuruş destek vermemiştir. Sadece Katar ve Türkiye destek olmuştur. Bu destek vermeyenler adeta ipini çekmişlerdir mevcut Mısır yönetiminin. Ancak açık konuşacağım. Aynı şekilde Yunanistan'a IMF, Avrupa Birliği Bankası vesaire hepsi 100 milyar avro gibi bir rakamı destek olarak göndermişlerdir. Birinin nüfusu 80-85 milyon, öbürü 10 milyon. Orada da teknokratlar hükümeti kurmuşlardır, seçilmiş yok, hala ayakta duramıyor, hala sıkıntılar içerisinde bir süreci yaşıyor. Bu çifte sıtandart değil de nedir? O desteği vermeyenler hem ipini çektiler, hem de şu anda getirdikleri darbe yönetimi ile orada iş başaracaklarını zannediyorlar. Ne yapacaklar başaracaklar da? Şimdi belki parayı boca edecekler, belki destekleri boca edecekler. Ancak önceki yönetimler nasıl birçok yolsuzluklara vesile olmuşlarsa, birçok yolsuzkluklara aracı olmuşlarsa, temenni ederim ki, burada gelenler olmaz, yine böyle bir süreç Mısır'da başlayabilir."

"Siyaset bir yerde de dürüstlük istiyor"

Başbakan Erdoğan, siyasi partilerin programlarıyla milletin karşısına çıktığını ve partilerin milletin çoğunluğunun oyunu alırlarsa o programı uyguladıklarını işaret ederek, şöyle devam etti:

"Başarısız mı oldular, iktidarın bir süresi vardır, seçilme zamanı vardır. Sandık milletin önüne gelir ve millet gerekini hakkıyla yapar. Bakın biz ilk geldiğimizde bu süre 5 yıldı. Fakat parlementoda başka bir siyasi parti 'Bunu 4 yıla indirelim' teklifini getirdi. 'Cumhurbaşkanını da parlemento değil, halk seçsin' dedi. Biz buna olumlu yaklaştık. Hani 'uzlaşı uzlaşı' diyorlar ya, biz buna olumlu yaklaştık 'tamam' dedik. Cumhurbaşkanını milletin seçmesi kararını aldık ve 5 yılı 4 yıla indirmenin kararını da orada aldık. Fakatkendi verdikleri sözü yerine getirmediler ve şimdi o siyasi parti ortada yok. Meclis'te de bir tane temsilcisi kalmadı. Niye? Çünkü siyaset bir yerde de dürüstlük istiyor." - İstanbul