Demir Grup
Sivasspor'un Fildişi Sahilli yıldızı Arouna Kone, her maçtan ve sahaya çıkmadan önce Kur'an-ı Kerim'den sureler okuduğunu söyledi.
Kone, kırmızı-beyazlı ekibin ikinci yarı hazırlıklarını sürdürdüğü
Antalya'da AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sivas'ta çok mutlu olduğunu belirtti.
Müslüman bir futbolcu olarak Sivas'ta aradığı her şeyi bulabildiğini aktaran 34 yaşındaki futbolcu, şunları kaydetti:
"Sivas'ta çok mutluyum. Çünkü bildiğiniz gibi ben Müslüman bir oyuncuyum. Eğlenecek ya da başka şeyler peşinde koşan bir oyuncu değilim. Sivas tam benim uyum sağlayacağım, mükemmel bir yer. Kulübümüzün olanakları da çok iyi. Gerçekten böyle olacağını beklemiyordum. Bu yüzden Sivas'a ilk geldiğimde şaşırmıştım. Her maçtan ve sahaya çıkmadan önce Kur'an-ı Kerim'den sureler okuyorum ve dua ediyorum. Çünkü ailemizden böyle gördük. Müslüman bir oyuncuyum ve bu, Müslüman bir oyuncunun görevidir. Sadece maça çıkmadan önce değil, her zaman dua eden birisiyim."
"
Levante'den transfer teklifi aldım"
Arouna Kone,
İspanya 1.
Futbol Ligi (
La Liga) ekiplerinden Levante'den transfer teklifi aldığını ancak Sivasspor'dan ayrılmayı düşünmediğini açıkladı.
Deneyimli futbolcu, "Levante'den transfer teklifi aldım ama şu an Sivasspor'dan ayrılmayı düşünmüyorum. Sezon sonunda yine oturup konuşuruz. Yöneticilerimizle temas halindeyiz ve geleceğe yönelik planlar yapıyoruz. Sezon sonunda Sivasspor ile 1 yıl daha opsiyonum var. Umarım Sivasspor ile devam edeceğim." ifadelerini kullandı.
Ligin ilk yarısının kendisi ve takımı adına çok iyi geçtiğini dile getiren golcü oyuncu, ikinci devrede de aynı performansı göstermek istediklerini vurguladı.
Kone, ilk yarıda 26 puan topladıklarını hatırlatarak, "Lig gittikçe zorlaşıyor. İkinci yarıda inşallah ilk devredeki gibi başarılı bir Sivasspor göreceksiniz. Tabii ki benim isteğim Avrupa kupalarında oynamak ama şu an Sivasspor'un ilk hedefi ligde kalmaktır. İkinci devre maç maç bakmak gerekiyor. Bir bakarsınız ki sezon sonunda Avrupa kupalarına katılırız." değerlendirmesinde bulundu.
Süper Lig'deki şampiyonluk yarışını değerlendiren Arouna Kone, şöyle konuştu:
"Şampiyonluk için favorim Beşiktaş. Ancak şunu da unutmayalım, Beşiktaş Şampiyonlar Ligi'nde oynuyor. Bu, onlar için bir dezavantaj olabilir.
Galatasaray,
Fenerbahçe gibi büyük takımlar var. Şampiyonluk yarışı üçünün arasında geçebilir ama hem oyun yapısı ve hem de oyuncu kalitesi ile ağır basan tarafın Beşiktaş olduğunu düşünüyorum."
"10 yıl önce Galatasaray'dan teklif almıştım"
Süper Lig takımlarından daha önce de transfer teklifleri aldığını kaydeden Kone, "On yıl önce Galatasaray'dan teklif almıştım. O zaman PSV
Eindhoven'da oynuyordum ama tercihim Sevilla'dan yana oldu. Çünkü Sevilla o dönemde üst üste iki sene UEFA Kupası'nı almıştı. Daha güçlü ve Avrupa'da şampiyon bir takımdı. Bu nedenle Galatasaray'ın teklifini reddederek Sevilla'ya gitmiştim." şeklinde görüş belirtti.
Kone, forvet olmasına rağmen 2 numaralı formayı giymesi hakkında ise şu ifadeleri kullandı:
"İki numarayla ilgili belirli bir hikaye yok. 2011-2012 sezonunda Sevilla'dan Levante'ye kiralık olarak gitmiştim. Orada iyi bir sezon geçirdim. Levante'de bir forvet için hiçbir numara boşta değildi. Bir İspanyol arkadaşımın tavsiyesi üzerine 2 numarayı aldım ve gerçekten bana şans getirdi. Ondan sonra bu numara ile
Wigan'a gittim, orada da İngiltere Federasyon Kupası'nı kazandık. 'Neden başarılı olan bir numarayı değiştireyim.' dedim ve devam ettim."
"Siyasetçilere çok büyük bir mesaj gönderdik"
Kone, "
Fildişi Sahili'nde yakın geçmişte dinsel farklılıklar sebebiyle bazı sorunlar yaşanmıştı. Bu sorunlar aşıldı mı?" sorusunu ise şöyle yanıtladı
"Bu, çok önemli bir soru. 2006 Dünya Kupası'nda milli takımda Müslüman ve Hristiyan oyuncularımız vardı. O dönemde hükümetimiz, din ve kimlik konusunda bir kriz içerisindeydi. Fildişi Sahili'nde Müslüman ve Hristiyan futbolcular olarak 2006 Dünya Kupası'na katıldık ve siyasetçilere çok büyük bir mesaj gönderdik. Müslüman ve Hristiyan oyuncular çok iyi anlaştı, aramızda hiçbir problem yoktu. Siyasetçilere 'Biz barış ve huzur içerisinde olabiliriz, hepimiz birbirimizi sevmeliyiz ve Fildişiliyiz.' mesajını verdik. Bu süreçten sonra 2010'da seçimlere gidildi, bu seçimler sonrasında kriz bitme noktasına geldi ve şu an Fildişi Sahili gelişmekte olan bir ülke. Hiçbir şekilde din ve etnik problemler çekmiyoruz."
Golcü oyuncu, Fildişi Sahili'nin 'altın jenerasyon' olarak gösterilen kadrosunun bekleneni verememesi konusunda ise "Aslında 2006'da nispeten başarılı olmuştuk ama ilerleyen zamanda milli takımın iyi yönetilmemesi, profesyonel kişi ve disiplin eksikliği nedenleriyle Fildişi Sahili bekleneni veremedi.
Afrika'da zaten pek çok ülke bu sıkıntıyı çekiyor. Profesyonellik ve disiplin eksik." yorumunu yaptı.
Didier Drogba ile uzun yıllara dayanan bir dostluğu olduğunu söyleyen Kone, maddi olarak büyük sıkıntı yaşayan milli takımdan bir diğer eski arkadaşı
Emmanuel Eboue'nin durumuna çok üzüldüğünü ve Eboue'ye Fildişi Sahili Futbol Federasyonunun yardım ettiğini dile getirdi.
"Cenk, Everton'a büyük güç katacaktır"
Kone, eski takımı Everton'a transfer olan milli golcü
Cenk Tosun'un başarılı olacağına inandığını ifade etti.
Cenk'in, Everton gibi önemli bir takıma transfer olduğu için sevindiğini aktaran Kone, şunları söyledi:
"Cenk kaliteli bir oyuncu ve bunu da fazlasıyla gösterdi. Everton seçiminin doğru olduğunu düşünüyorum. Bildiğiniz gibi Everton yeni bir yapılanmaya giden takım, oturmuş bir ekip değil. Oturmuş bir takımda formayı kapmak zordur. Bu da Cenk için bir avantaj. Cenk, çok gol atarak Everton'a büyük güç katacaktır."
Golcü oyuncu, saç rengini Amerikan
Basketbol Ligi'nin (
NBA) eski yıldızlarından Dennis Rodman'dan esinlenerek sarıya boyattığını da anlattı ve sıkı bir
Chicago Bulls taraftarı olduğunu sözlerine ekledi.
Sizin düşünceleriniz neler ?