12 Eylül Davası

HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, 12 Eylül davasının başlamış olmasının Türkiye demokrasisi açısından tarihi bir önem taşıdığını belirterek, "Bu mahkemenin sonuçlarında en çok beklediğimiz ve en çok Türkiye demokrasisine katkı sunacağını düşündüğümüz husus Evren'in ve Tahsin Şahinkaya'nın apoletlerinin sökülmesidir" dedi.

Kentteki bir restoranda düzenlenen programda basın mensuplarıyla bir araya gelen Kurtulmuş, yaptığı açıklamada, ana gündemin 12 Eylül davası olduğunu söyledi.

Yıllardır Türkiye'nin darbeler dönemiyle hesaplaşmadığı, darbecileri mahkeme önüne çıkartmadığı sürece ülkenin geçmişteki karanlık noktalarının hiçbirisini aydınlatamayacağını söylediklerini ifade eden Kurtulmuş, "Ve geçmiş karanlık noktalarını aydınlatamayan bir Türkiye'nin de gelecekte demokratik bir Türkiye olması imkanı, ihtimali olmaz. Dolayısıyla başından itibaren 12 Eylül, 28 Şubat gibi şu anda zaten failleri var olan, hayatta olan darbe dönemleriyle hesaplaşılmasının Türkiye demokrasisinin geleceği bakımından fevkalade önemli olduğunu her vesileyle ifade ettik" diye konuştu.

12 Eylül 2010'da yapılan referandumda esas itibariyle milletin ağırlıklı olarak 12 Eylül 1980 ile hesaplaşılması için "Evet" oyu verdiğini söyleyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Şimdiye kadar aradan iki sene geçmiş olmasına rağmen geç kalınmıştır. Ama bu mahkemenin başlamış olması Türkiye demokrasisi açısından tarihi bir önem arz etmektedir. Şimdi bundan sonra 'Evren Paşa ve Tahsin Şahinkaya'nın sağlık sorunları, yaptıkları işlerin üstünden zaman geçti, zaman aşımına uğradı mı, uğramadı mı, bu insanlar yaşlı insanlar bunlara ceza verilebilir mi, verilemez mi, verilirse uygulanır mı, uygulanamaz mı-' gibi bir takım teknik hukuki tartışmaların içerisinde olacağız. Ben şahsen bu tartışmaların hiçbiriyle ilgili değilim. Bu mahkemenin sonuçlarında en çok beklediğimiz ve en çok Türkiye demokrasisine katkı sunacağını düşündüğümüz husus Evren'in ve Tahsin Şahinkaya'nın apoletlerinin sökülmesidir. Mahkeme bunu yapabilir, kendilerini suçlu bulur, bulduktan sonra da, daha önceki örnekleri de var, biliyorsunuz suçlu bulunan bir generalin rütbeleri sökülür ve bu Türkiye'de ibreti alemlik bir ceza olur. Bundan sonra da Türkiye'de hiç kimse 'biz ihtilal yaparız, yanımıza kar kalır' diye düşünmez."

Ancak meselenin sadece Evren ve Şahinkaya'nın yargılanmasından ibaret olmadığını bildiren Kurtulmuş, "Türkiye siyaseti, sivil siyaset kolaycılığa kaçmamalıdır. Yine bizim öteden beri söylediğimiz, '12 Eylül'ün kayığından inmeden 12 Eylül'le hesaplaşmak mümkün değildir" diye konuştu.

-"12 Eylül sistemi değişmediği sürece Türkiye'ye demokrasi asla gelmeyecektir"-

Hala 12 Eylül'ün sisteminin olduğu gibi durduğunu dile getiren Kurtulmuş,

"12 Eylül'ün getirmiş olduğu sistem anayasasıyla, siyasi partiler yasasıyla, seçim yasasıyla, meclis iç tüzüğüyle, sendikalar yasasısıyla bütün o 12 Eylül'ün antidemokratik, milleti egemen gibi gösterip aslında sadece bir oy mekanizması haline getiren ama anayasal kurum ve kuruluşları eliyle Türkiye'de sistemi yöneten 12 Eylül sistemi değişmediği sürece Türkiye'ye demokrasi asla gelmeyecektir" dedi.

Yeni anayasanın mutlaka yapılması gerektiğine değinen Kurtulmuş,

"Türkiye'de inşallah bu dönem yeni anayasanın yapılma dönemi olur. Çok açıkça şunu da ifade etmek istiyorum, eğer bu parlamento yeni anayasa yapma sorumluluğundan, ödevinden, vazifesinden, milletin vermiş olduğu bu vazifeden kaçarsa, mazeret üretirse, geri durursa çok açık söylüyorum ki bu parlamento halkın nezdinde meşruiyetini kaybeder" ifadelerini kullandı.

Doğalgaz fiyatlarındaki artışla ilgili soru üzerine, fiyatlandırmanın doğalgazı kullanan ailelerin yoksulluğuna göre farklı yapılmasını öneren Kurtulmuş, "Yani doğalgazı ticaret ve sanayide kullananlar, doğalgazı lüks evlerinde kullananlarla, doğalgazı kullanan fukaraların doğalgaza ödedikleri miktarlar değiştirilebilir. Böylece hiç olmazsa yoksulların, yani bu doğalgaz zammı kaçınılmaz bir zamsa yoksulların bunu daha az ödemesi sağlanabilir" dedi.

Kurtulmuş, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkaran kanunla ilgili soru üzerine de, 8 yıllık kesintisiz eğitimin kaldırılmış olmasını olumlu bir adım olarak gördüklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Bunun kesintili, kademeli ve geçişken olması bu da eğitim metodolojisi bakımından doğrudur. Ancak bu süreç içerisinde keşke bu yasa tartışılarak eğitim ihtiyaçları planlamamız çerçevesinde, Türkiye'nin eğitim sisteminin genel çerçevesi içerisinde bunun tartışılarak zaaflarının, eksikliklerinin giderilmesi gerekirdi. Öncelikle bu yasanın Türkiye için hayırlı olmasını diliyorum, inşallah faydalı bir sonuç doğuracağını ümit ediyorum."

- SİVAS