Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Kaybedecek bir dakika bile vaktimiz yok. Artık mevcut sistemle hedeflerimiz uyuşmuyor. Mevcut anayasamız bu milletin gerçek potansiyelinin önündeki engel" dedi.
"Anayasa Vatandaş Toplantıları"nın 13'üncüsünde konuşan Hisarcıklıoğlu, bugüne kadar gerçekleştirilen 12 toplantıda yaklaşık 5 bin 500 anayasa gönüllüsüyle bir araya geldiklerini belirterek, toplantıların son ayağı olan ve 81 ilden vatandaşları içermesi nedeniyle büyük resmi görme imkanı sağlayan İstanbul'un, çalışmaları açısından ayrı bir yeri olduğunu söyledi.
Hedeflere ulaşmak için yeni anayasanın şart olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, küresel dengelerin hızla değiştiği bir süreçte Türkiye'nin karşısındaki fırsatı iyi değerlendirmesi gerektiğini dile getirdi.
Hisarcıklıoğlu, "Kaybedecek bir dakika bile vaktimiz yok, ama artık mevcut sistemle hedeflerimiz uyuşmuyor. Mevcut anayasamız bu milletin gerçek potansiyelinin önündeki engel. Engeli kaldıralım ki önümüz açılsın, daha iyi işlere, daha büyük başarılara hep beraber imza atalım" diye konuştu.
Yeni anayasanın nasıl yazılacağının da ayrıca önem taşıdığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugüne kadar yapılan hiçbir anayasaya milletin eli değmedi. Hep uzmanlar yazdı, millet uydu. Anayasalar, kapalı kapılar ardında hazırlandı. İşte bu yüzden, bugüne kadar yapılan anayasalar milletimizin elinin değmediği, onun hassasiyetleriyle örtüşmeyen anayasa oldu. Bugün konuşma günüdür. Şimdi söz sizde. Sabahtan beri, ne hissediyorsanız, ne düşünüyorsanız söylediniz. Aynen böyle devam edin. Her konuda özgürce konuşun. Hayalinizdeki ülke ne, çocuklarınızın nasıl bir ülkede büyümesini istiyorsunuz, hepsini anlatın. Hiç korkmayın, sesiniz duyulacak, fikirleriniz Meclis'te yankılanacak. Tüm fikirlerinizi toparlayıp, Meclis Uzlaşma Komisyonumuza teslim edeceğiz.
-"Türkiye zaten algı olarak eski anayasa zihniyet dünyasını terk etti"-
Toplantıda, Meclis'teki dört partinin temsilcileri de söz aldı.
AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop, 12 Haziran seçimleri sonrasında yeni bir anayasa meselesinin tüm siyasi partilerin taahhüdü olarak ortaya çıktığını belirterek, bunun bir tarihi zaruret olarak ortada olduğunu söyledi.
Mevcut anayasa ve bu anayasanın ortaya koyduğu zihniyet dünyasının temelinde yatan anlayışın çöktüğünü ifade eden Şentop, "Türkiye zaten anlayış, algı, zihniyet olarak eski anayasa zihniyet dünyasını terk etmiş, yeni anayasanın zihniyet dünyasına girmiştir" dedi.
Sürecin zorlukları da bulunduğuna işaret eden Şentop, yeni anayasa yapım sürecinin Türkiye'de hukukun, siyasetin, devletin yeniden inşası anlamına geldiğini, vatandaşların katılımıyla gerçekleşen bu sürecin bizatihi kendisinin de önem taşıdığını dile getirdi.
Şentop, "Mevcut anayasanın metninde birçok yerde 'devletin ülkesi ve milleti' ifadesi vardır. 'Devletin milleti'. Bu, aslında anayasada bir zihniyeti ortaya koyuyor. Darbe dönemlerinin vesayetçi anayasaları 'devletin milleti' anlayışına sahiptir. Bu anlayışı tersine çevirmemiz gerekiyor. Yeni anayasa algısı dediğimiz şey bu. Devletin milleti anlayışından milletin devleti anlayışına geçecek bir zihniyeti yeni anayasayla kurmamız gerekiyor" diye konuştu.
-"Muktedirlerin izin verdiği kadar değil, halkın istediği kadar demokrasi"-
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart da 6 aydır toplumda anayasa yapma konusunda ciddi bir talep ve beklenti oluştuğunu, ancak bir yandan da her kesimde bu süreçte korku ve baskı ikliminin egemen olduğunu savundu.
Kart, siyasi parti temsilcilerinin ortak paydaları büyütmek, çoğaltmak, gönüllü birliktelik yaratmakla, adaleti tesis etmekle, farklılıkları zenginliğe dönüştürmekle sorumlu olduğunu, ancak muktedirlerin bu dönemde bile ayrıştırıcı bir dil kullandığını ifade etti.
Toplumsal barışı sağlamak, insan haklarını egemen kılmak, temel hak ve özgürlükleri herkes için hayata geçirmek amacıyla bu çalışmalara katkı sağladıklarını vurgulayan Kart, "Bu yaklaşımların yerine şayet iktidar gücü ve bilgi kirliliğiyle parti anayasası yapmak gibi bir yanlışın içinde olursak, emekleri heba etmiş oluruz. Biz CHP olarak bu anlayışla diyoruz ki, muktedirlerin izin verdiği kadar bir anayasayı, bir demokrasiyi kabul etmiyoruz. Halkın istediği kadar demokrasi, halkın istediği kadar anayasa diyoruz" şeklinde konuştu.
Kart, bu noktada darbelerin temizlenmesi için sadece anayasa değil, bir demokrasi paketinden bahsettiklerini kaydetti.
-"Kalem defter elinizde, milletle devleti barıştıracak bir anayasa çizin"-
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal da yeni anayasada her vatandaşın temel hak ve hürriyetlerden, bireysel anlamda hiçbir fark gözetilmeksizin faydalanmasının sağlanması gerektiğini belirterek, toplantıya katılanlara hitaben, "1961 Anayasası bize bol gelmiş, 1982 Anayasası da dar gelmiştir. O zaman bize göre bir anayasa yapmamız lazım. Kalem ve defter sizlerin elinde. Milletle devleti barıştıracak, demokrasiyle Cumhuriyeti bağdaştıracak bir anayasa çizmeye çalışın" dedi.
Kimliksiz değil, Türk milletine bir anayasa yapılacağını, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bütün vatandaşlarına yönelik bir anayasa olacağını ifade eden Bal, üniter yapının, milletin birliği ve bütünlüğünün dikkate alınması, müştereklerin artırılması gerektiğini söyledi.
Bütün vatandaşları, din, dil, ırk, soy, siyasi düşünce farkı gözetmeksizin herkesi eşit gören, hakça bir anayasa yapılması gerektiğini dile getiren Bal,
"Biz 1876 Anayasası ile bir imparatorluk kaybettik. Tekrar tarihi tekerrür ettirmemek için bunu hafızalarımızda tutmamız gerekmektedir" dedi.
-"Bayrakla, resmi dille, üniter yapıyla asla sorunumuz yok"-
BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık ise 1921 yılında Cumhuriyet kurulurken bütün halkları kucaklayan bir anayasa varken, 2012'de bütün halkları tek halka dönüştüren bir anayasa bulunduğunu savundu.
İlk kez dört siyasi parti temsilcilerinin, sivil toplum örgütleri, meslek kuruluşlarının bir anayasa için sokakta olduğunu söyleyen Sakık, yeni anayasanın bu ülkede yaşayan bütün farklı kimlikleri içine alması temennisini dile getirdi.
Sakık, "Biz mücadele içerisinde olan Kürtler, bizim bu ülkede bayrakla, resmi dille, üniter yapıyla asla bir sorunumuz yok. Bu coğrafyada birlikte yaşamak istiyoruz, ama Türk kimliği dışındaki kimliklerin de bu anayasada yer bulması gerektiğini söylüyoruz" dedi.
Sadece anayasanın değişmesinin yeterli olmayacağını ifade eden Sakık, 12 Eylül Anayasası'ndan herkesin rahatsız olduğunu, ancak bu anayasanın getirdiği siyasi partiler yasası, seçim kanunu, yüzde 10 barajının yerli yerinde durduğunu, bunlar durduğu sürece anayasada değişiklik de olsa özgürlüklerde yol alınamayacağını söyledi. Sakık, partilerin anayasayla ilgili duyarlılığı diğer konularda da göstermesini beklediklerini söyledi.
Verilen bilgiye göre, "Anayasa Platformu" girişim grubu adı altında bir araya gelen 13 meslek kuruluşu ve sendika konfederasyonu tarafından düzenlenen toplantılar, anayasaya dair halkın düşünce, talep ve beklentilerini tarafsız, serbest ve medeni bir tartışma ve müzakere ortamında bir araya getirmeyi amaçlıyor.
Daha önce Ankara, Konya, Edirne, Diyarbakır, İzmir, Antalya, Samsun, Bursa, Trabzon, Gaziantep ve Erzurum'da gerçekleştirilen toplantıların sonuncusu İstanbul'da düzenlendi.
- İSTANBUL
Son Dakika › Yerel › Anayasa Vatandaş Toplantıları - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?