Bakan Bağış, AB Standartlarında Eleştiri İstedi

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, yerel medya mensuplarına seslenerek, "Sizleri AB müzakere heyetinin doğal üyeleri kabul ediyoruz. Gün gelecek bizi eleştireceksiniz, bu sizin en doğal hakkınız ama bunu da AB standartlarında yapın" dedi.

Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı'nın (Ulusal Ajans) düzenlediği "Yerel Medya Bilgilendirme Toplantısı"nda, İstanbul'da faaliyet gösteren yerel medya mensuplarıyla Baltalimanı Portaxe'da biraraya gelen Bağış, dünyanın gelişmiş ülkelerinde yerel medyanın güçlü olduğuna dikkati çekerek, "İnsanlar kendi yaşadığı bölgenin sorunlarının kendi hayatlarını etkilediğini görüyorlar. Türkiye'de medyanın yerelde güçlenmesi, aslında geç kalmış bir olgudur" diye konuştu.

Bu gecikmeyi giderebilmek için Bakanlık olarak 4 yıldır yoğun çaba harcadıklarını ifade eden Bağış, AB Bakanlığı'nın Türkiye'de yerel medyayla ilgili ayrı bir basın müşavirliği olan tek Bakanlık olduğunu vurguladı.

Salonda bulunan yerel medya mensuplarına seslenen Bağış, "Biz sizlerle yakın çalışmak istiyoruz. Biz sizin güçlenmenizin Türkiye'nin demokrasisinin güçlenmesi açısından önemli olduğuna inanıyoruz" dedi.

-AB standartlarında eleştiri

"Reformlar yerelde başlar" diyen Bağış, şunları kaydetti:

"AB sürecini Ankara'nın resmi koridorlarından, 5 yıldızlı otellerin salonlarından çıkarıp, 81 ile, Türkiye'nin bütün ilçelerine, bütün mahallelerine, köylerine yayma gibi iddialı bir misyonu benimsedik. Biz sizleri, siz kabul etseniz de etmeseniz de, AB müzakere heyetinin doğal üyeleri kabul ediyoruz. Biz bu süreçte sizlerle birlikte bu iletişimi sürdürmek istiyoruz. Bu demek değildir ki her yaptığımızı beğenin, övün, haber yapın. Sakın aklınızdan böyle bir talebimiz olduğu geçmesin. Gün gelecek bizi eleştireceksiniz, bu sizin en doğal hakkınız ama bunu da AB standartlarında yapın. Haberi doğrulatarak, itham edilen kesime fırsat vererek yapın."

"Türkiye'de basın özgürlüğü çok konuşuluyor" ifadesini kullanan Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de basın özgürlüğünü konuştuğumuz kadar basının sendikal haklarını da konuşmamız lazım, sahiplik standartlarını da konuşmamız lazım. Basın sahiplerinin diğer iş kollarındaki faaliyetleri AB'de nasıl, ABD'de nasıl, Japonya'da, Rusya'da nasıl ? Bunun karşılaştırmasını da yapmamız lazım. Evet, Türkiye'nin sorunları yok değil, var. Fakat bugünün Türkiye'sinin dünden çok daha iyi noktada olduğunu hepimiz itiraf etmek durumundayız."

-Türkiye'nin yeni sınır kapısı

Ulusal Ajans'ın çalışmalarına değinen Bağış, bu kapsamda geçen yıl 61 bin Türkiye vatandaşının Avrupa'da eğitim aldığını, sayının bu yıl 70 bine çıkarılmasının hedeflendiğini kaydetti.

Türkiye'nin AB'nin aday ve potansiyel aday ülkelere ayırdığı fonun yarısını tek başına kullandığını anlatan Bağış, "2006-2013 bütçesinde katılım öncesi ortaklık çalışmaları kapsamında ayrılan 11 milyar avronun 4.9 milyarını Türkiye alıyor, geri kalan yarısını da 6 ülke paylaşıyor" diye konuştu.

Ulusal Ajans'ın çalışmaları kapsamında Türkiye'nin Almanya ve Fransa'dan sonra en çok fon kullanan, en çok öğrenci değiş tokuşu yapan üçüncü ülke olduğunu belirten Bağış, 300 bin Türkiye vatandaşının katıldığı bu projelere 523 milyon avro para aktarıldığı bilgisini verdi.

"Türkiye'nin yeni bir sınır kapısı var" diyen Bağış, "O da Ankara'nın Balgat'ında Ulusal Ajans. Çünkü sınırları yıkıyor, o önyargı duvarlarını yıkıyor" dedi.

Bu fonların bir kısmının medyada AB bilincinin gerçekleşmesi için ayrıldığını belirten Bağış, kısa bir süre önce de 9 milyon avroluk yeni bir fon diliminin çağrısını yaptıkları bilgisini verdi.

Bağış, Ulusal Ajans programlarına, yerel medya mensuplarının kendi dernekleri aracılığıyla başvurup, Avrupa'daki yerel medyayı yakından izleyebilmeleri için proje geliştirebileceklerini kaydetti.

-Üçüncü köprü

Bugün temeli atıan Üçüncü Boğaz Köprüsü'ne de değinen Bağış, şunları söyledi:

"Bir zamanlar bu ülkede birinci köprüye itiraz eden, ikinci köprüye 'yaptırmam' diyen zihniyet, üçüncü köprüyle ilgili de ileri geri konuşuyor. Konuşmak onların hakkı. Biz ifade özgürlüğüne saygı duyuyoruz. Fakat bunu yaparken maalesef iftiralarla da karşılaşıyoruz. Düşünebiliyor musunuz, Türkiye Cumhuriyeti'in anamuhalefet partisinin genel başkanı, kendi başbakanıyla ilgili kullandığı cümleleri, yanı başımızda diktatör, eli kanlı, günde 150 vatandaşını öldürten Esed için kullanamadı. Bu da Türkiye'nin bir ayıbı."

"Muhtar bile olamaz dedikleri bir liderin Türkiye'yi nerelere taşıdığını hep beraber gördük" diyen Bağış, "Biz yaptıklarımızla yetinmeyeceğiz, daha da iyisini yakalamak için çalışacağız. Biz kökleri gelenekte, gözleri gelecekte olan bir ülke olmak durumundayız. Ne geçmişimizi inkar edeceğiz, ne de geleceğimizi ihmal edeceğiz" diye konuştu.

Toplantıya Bağış'ın yanı sıra Ulusal Ajans Başkanı Bülent Özcan ve Bakanlık ile ajans yetkilileri de katıldı.

Bağış, kendisiyle tanışan ve yayınladıkları gazetelerin nüshalarını hediye eden yerel basın mensuplarıyla kısa süre sohbet etti. - İstanbul