Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Mürsel Gürses, "Osmanlı klasik döneminde divan edebiyatı şairi ağırlıklı olarak İstanbul'dan söz etmiş. Divan şairi diğer şehirlere, Anadolu'ya ve küçük kasabalara ilgi duymamış" dedi.
Gürses, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Salonu'nda düzenlenen "Şehir ve edebiyat" konulu konferansta, şehrin belli bir üst kültür, eğitimle donanmış, ekonomik anlamda belli bir seviyeye ulaşmış ve iş bölümü olan bir kimliği bürünmüş şekil olduğunu söyledi.
Şehirlerin ilk çıkış yerinin Mezopotamya, Filistin'deki Eriha'nın milattan önce 8 binlere dayanan bir şehirden söz edildiğini ve dünya tarihinde Konya Çatalhöyük'ün en eski şehirlerden birisi olduğunu anlatan Gürses, şöyle konuştu:
"Günlük hayatta çatışma unsuru olmayan yerleşim birimi zaman içerisinde biraz yaşanmaz hale gelmeye başlamış. İslamiyet'ten önceki Türk edebiyatında Türkler göçebe bir toplum olduğu için şehir diye bir kavramını çok iyi bilmiyorlar. İslam öncesi Türk edebiyatında şehir bir sorun değil. Şehrin edebiyata yansıması divan edebiyatıyla oluyor. Başka hiçbir edebiyatta da bulunmayan sadece Türk divan edebiyatına has 'Şehrengiz' diye bir tür ortaya çıkıyor. İstanbul ilim ve irfan yuvasıdır. İlim ve irfan yuvasının olmasının yanı sıra bütün marifet ve hüner ehli kim varsa yine İstanbul'dadır. Şairler için İstanbul'un havası ve suyu misilsizdir. İstanbul misilsiz enfes bir şehirdir. Osmanlı klasik döneminde divan edebiyatı şairi ağırlıklı olarak İstanbul'dan söz etmiş. Divan şairi diğer şehirlere, Anadolu'ya ve küçük kasabalara ilgi duymamış."
Gürses, Tanzimat'tan sonra şehirin biraz daha farklı algılanmaya başladığını vurguladı.
Milli mücadelenin kazanılmasından sonra İstanbul'un Ankara'nın alternatifi olduğunu ifade eden Gürses, şöyle devam etti:
"Şairlerimiz milli mücadeleden sonra özellikle İstanbul ve Ankara'dan söz etmeye başlamışlardır. Milli mücadele bitip de Cumhuriyet ilan edildikten sonra şair ve yazarlar Anadolu'ya akın etmeye başlıyorlar. Şairlerimiz, Cumhuriyet döneminde kuruluşundan bu güne kadar şehir üzerinde değişik duygular yaşamış oluyorlar. 1950 yılına kadar halkın yüzde 82'si köyde, yüzde 18'i şehirde yaşıyor. 1950 yılından sonra şehirlere açılıyor. 2014 yılında halkın yüzde 77'si şehirlerde, yüzde 23'ü köylerde yaşıyor."
Konuşmanın ardından Vali Yardımcısı Mustafa Güney, Gürses'e üzerinde üniversitenin ambleminin bulunduğu tabak hediye etti.
Programa, Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürü Mesut Çelebi, İl Genel Meclisi Başkanı Serkan Yıldırım, AK Parti İl Başkanı Ramazan Kurtulmuş ve Merkez İlçe Başkanı Fikret Karabıyık, öğretim üyeleri ve üniversite öğrenciler ile vatandaşlar katıldı. - Bilecik
Son Dakika › Yerel › Bilecik'te 'Şehir ve Edebiyat' Konferansı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?