Türklerin Anadolu'ya gelişine denk gelen, Muğla'nın Milas ve Aydın'ın Karpuzlu ilçeleri arasında dağlık bir alanda yaklaşık Bin yıl önce yapılan İkiz Türbe, cami, yağlık ve medresenin restorasyonu İl Özel İdare Müdürlüğü tarafından başlatıldı. Geçen yıl Ramazan ayında AK Parti Muğla Milletvekili Prof. Dr. Yüksel Özden tarafından ilk defa ziyaret edilen İkiz Türbelerin röleve çalışmaları devam ediyor.
600 BİN TL ÖDENEK AYRILDI
Bir yıl aradan sonra yine bir Ramazan ayında İkiz türbeleri ziyaret eden Milletvekili Özden, İkiz Türbe'nin dönemin Aydın Milletvekili Yüksel Yalova tarafından restore edilmesi için bir girişim olduğunu, İkiz Türbe'nin Türk sanat tarihi açısından nadir bir örnek teşkil ettiğini açıkladı. . Restorasyona yönelik olarak Milas Müze Müdürlüğü başkanlığında kazı ve temizlik çalışmalarına 16 Temmuz 2012 tarihinde başlanırken, toplam 600 bin TL İl Özel İdare Müdürlüğünden ödenek tahsis edildi. İkiz Türbe'nin hemen yanında bulunan aynı döneme ait caminin imamlığını, 88 yaşındaki Abdullah Demir yapıyor.
CAMİNİN İMAMI 88 YAŞINDA
Yıkılan türbeler ayağa kaldırılmadan ölmek istemediğini söyleyen Demir, "Bu cami ve türbe, bin yıllık miras. Zamanla türbelerden birisi tamamen yıkıldı, diğeri de yıkılmak üzere. Camimize, mahallede kimse kalmadığı için imam da atanmadı. 60 yıldır kapısına kilit vurdurmadım, imamlığı kendim yaptım ve ibadete açık tuttum" dedi. İkiz Türbe'nin 1920-1950 arasında Aydın'ın Karpuzlu ve Çine ilçelerinden Milas pazarına havyan sırtında gelenlerin konakladığı yer olduğunu anlatan Demir, "Burası geçmişte zaviye olarak kullanılan bir mekandı. Çocukluğumda Aydın'ın köylerinden Milas pazarına at sırtında gelen köylüler geceyi burada geçirirdi. Biz de ücretsiz yemek verirdik. Dönüşlerinde de geceyi burada geçirir ve sabah erkenden yollarına devam ederlerdi" diye konuştu.
BİN YILLIK YAPI
Toprağın altındakiler ile üstündekileri buluşturmak, tarihi bir mirası gün yüzüne çıkarmanın bir görev olduğunu belirten AK Parti Muğla Milletvekili Yüksel Özden, "Aslında bu süreç 30 yıllık bir süreç. Milas'a her geldiğimde türbeyi görmek istiyordum. Geçen yıl Ramazan ayında görmek nasip oldu. Atalarımız kaç yüzyıl önce gelmiş buraya. Bu yapıları bırakmışlar. Bu toprakları vatan yapmışlar. Onların türbelerini restore etmek, camilerini tekrar ihya etmek bizim görevimiz. Fakat nedense ortaya bir sürü engel çıkardılar. Aradan 2 yıl geçtikten sonra geçen yıl Ramazan ayında buraya kendim geldim. Müftülük, Özel İdare, müze görevlileriyle oturduk konuştuk. Baktık ki aslında hiçbir engel yok, engel bizmişiz. 1982 yılından başlayan restorasyon temasının ardından 30 yıl geçmesine rağmen, hiçbir adım atılamamış, hiçbir şey yapılamamış. Bu yapı göz göre göre eriyor. Yıkılıyor, çürüyor, hiçbir şey yapılamamış. 88 yaşındaki Abdullah Demir amcamız defalarca dilekçe verip, uğraşmış. Aile sahipleri, büyüklerimiz ilgilenmişler. Oğulları ilgilenmiş ama hiçbir şey olmamış. Aile eşrafıyla birlikte buraya yüreğimizi koyduk. Toprağın altındakilerle ile üstündekileri buluşturalım diyoruz. Çünkü Muğla'da toprağın üzerindekine bakanlar, dinle, diyanetle, tarihle, İslam medeniyetiyle hiçbir alakası yokmuş gibi bakıyorlar. Oysa sağcı olsun, solcu olsun insanlarımızın dini kökenleri, geçmişlerini bilmeleri çok önemli. Böyle bir kökü var herkesin. Nereden gelirse gelsin. Bu kökü ortaya çıkaralım diye biz sadece burada değil Muğla'nın üç ayrı bölgesinde şuan da restorasyon çalışmaları var. Harekete geçmesi gereken bütün birimleri harekete geçirdik. Geçmeyenleri saf dışı bıraktık. Gönülsüz olanları daha motive ettik ve önce temizliğini yaptık. Dokunun, tarihin ortaya çıkması için müze tarafından uygun bir şekilde temizliğini yaptırdık. Arkasından rölevesini hazırlattık. Restorasyon projesini hazırlattık. Hatta ihaleye çıkarken bile bir tarihi eser olarak çıkartılmamış, Köye Hizmet Götürme Birliği'nden Milas Kaymakamlığı çıkmıştı. Özel İdare bünyesine aldık. Bu sefer bir tarihi eser olarak ihalesine çıkıldı. Şu anda doksan gün tamamlanmak üzere. İki türbe ve caminin ihalesini yaptık. Gördüğünüz gibi çalışmalarda başladı. Allah'ın izniyle cami ve türbelerin dışında, burada bir tane hamam var. Hem o hamamı, hem de buraya gelen ziyaretçilerin kaldığı bir mekan var. Rölevesini hazırlatıp hemen restorasyon projesini hazırlatıp inşallah bu yıl içerisinde inşaatın yapım ihalesine çıkabilmeyi ümit ediyorum. Aslında burası bir külliye. Cami var, hamam var var, medrese var. Burasının restorasyonunu, peyzajını tamamlayıp, avlu duvarıyla her şeyiyle burayı bir ziyaretgah haline getirmeyi düşünüyoruz. Önemi, bu topraklara atalarımız 1071'de Malazgirt'e girdikten 22 sene sonra biz bu topraklara girmişiz. 1093'te bizim atalarımız gelmişler. Buraya gelenler Horasan erenleri. İlk gelenler bize bu toprakları vatan yapan insanlar Horasan erenleri. Ben inanıyorum burası, bizim bu topraklardaki varlığımızın birer tapu senedi. Bu senedi bu kuşak olarak bizler de ihya ediyoruz. Canlandırıyoruz. Camimiz ibadete açık olacak, restore edilecek olan misafir hanemiz gerçekten misafir hane olacak" dedi.
İKİZ TÜRBE
Türbenin kitabesinden, hicri 1025-1035 arasında yapıldığı anlaşılmaktadır. Osmanlı dönemi türbe yapısının nadir örneklerindendir. Türbe köyünün nasıl kurulduğuna dair halk arasında var olan inanca göre tam bilinmeyen bir tarihte Horasan, ya da Buhara'dan geldiğine inanılan Pir Ahmet Çelebi isimli bir zatın, beraberindekilerle buraya yerleştiğine inanılır. Pir Ahmet Çelebi, kendi adıyla anılan bir de zaviye yaptırmıştır. Büyük ihtimalle vefatından sonra kendisi için yaptırılan ve ismiyle anılan türbeye defnedilmiş olmalıdır ki burada yattığına inanılır. Pir Ahmet Çelebi Zaviyesi'nin varlığına dair yazılı belgeler bulunmaktadır. - MUĞLA
Son Dakika › Yerel › Bin Yıllık Türbe Ayağa Kalkıyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?