Kocaeli'nde Deprem Gerçeği ve Kentleşme Çalıştayı Başladı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Deprem Gerçeği ve Kentleşme Çalıştayı başladı.

Kocaeli Ticaret Odası'nda düzenlenen çalıştayın açılışında konuşan Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, deprem gibi afetleri en az zararla hatta kayıpsız atlatmak için dönüşüm gerektiğini, en önemli dönüşümün de zihinsel olduğunu söyledi. Bunun yolunun eğitimden geçtiğini belirten Güzeloğlu, depremin felaket olmaması için kapsayıcı bir eğitim gerektiğini dile getirdi. Güzeloğlu, şöyle konuştu:

"Eğer zihinde böyle bir dönüşümü gerçekleştirirsek şüphesiz her kesimin bakış açısının değiştiği, konunun algılanmasının ve anlaşılmasının sorun olmaktan çıkarıldığı çok önemli bir eşiğini de atlamış olacağız. Dönüşümün ikinci temel ayağı da denetimden geçiyor. Eğitime dayalı uygulamanın da denetimi kesinlikle gerekiyor. O denetim de kesinlikle tavizsiz, aksaksız yapılmak zorunda. Her kurum, kendi sorumluluğundaki denetimi her zaman yapmak durumunda ve bu yapıldığı takdirde geçmişte yaşanan o büyük acıların en aza inmesi mümkün olacaktır."

"Plansız, ruhsatsız bina yapmaya müsaade eden belediye başkanlarını uyardık"

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu da doğal afetlerin en hafifi olan depremi insanların felakete dönüştürdüğünü anlattı.

Binalar deprem gerçeğine göre yapılmadığı için Marmara depreminin felakete dönüştüğünü dile getiren Karaosmanoğlu,"16 yıl önceki depremde sadece 1 kişi öldü, toprak yarıldı, onun içine düştü. Bunun dışındakilerin hepsini kendi elimizle katlettik. Depremden sonra çok sayıda müteahhit, cinayetten yargılandı" diye konuştu.

Karaosmanoğlu, bütün binaları gözden geçirmenin görevleri olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bunlar, Kocaeli'de gözden geçirildi mi? Yüzde 100 geçirildiğini söyleyemem. Yargıda problemlerimiz var. Mühendisimiz, 'Bina ağır hasarlı' diyor. Vatandaş, gidiyor yargıya, yargı da bir bilirkişi buluyor. Bu, ağır hasarlıdan dönüyor orta hasarlıya. Büyükşehir Belediyesi olarak işi çok ciddi tutuyoruz. Asla ve asla popülist politika izlemedik. Geçtiğimiz dönemlerde plansız, ruhsatsız bina yapmaya müsaade eden belediye başkanlarını uyardık, sonra savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Ondan sonra işi, çok daha ciddiye almaya başladılar. Şu anda köylerimizin bile çoğunda binlik imar planlarımızı bitirmek üzereyiz. Bugün, aynı şiddette bir deprem olsa kaybımız 1999'daki depreme göre en az yüzde 90 daha az olur."