İzmir merkezli 13 ilde "yasa dışı dinleme" iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda, tamamı tutuksuz 32 emniyet mensubu hakkında 10 ile 961 yıl arasında hapis cezası istemiyle açılan davaya devam edildi.
İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, iddianamede suç örgütü liderleri arasında sayılan ve beyin kanaması teşhisiyle raporlu bulunan eski Batman Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan'ın dışındaki 31 tutuksuz sanık ile avukatları katıldı.
Sanık Mikail Yüce, 70 gün önce açığa alındığını, maaşının üçte birine düşürüldüğünü, bir devlet memuru olarak nasıl geçineceğini, mağdur edildiğini, kanunsuz yöntemlerle hakim karşısına çıkarıldığını, ne ile suçlandığını bilmediğini, tarafına atfedilen suçlamaların tamamen görev tanımı ve yasal sınırlar çerçevesinde yürüttüğü çalışmalar olduğunu ileri sürdü.
Avukatı Mehmet Şener Özterzi, örgütün ne olduğuna dair hiçbir somut delil bulunmadığını, Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği gibi somut delillere dayanmayan şüphe üzerine böyle bir yargılamanın yapılamayacağını, davanın görülme yerinin ağır ceza mahkemesi değil, nöbetçi asliye ceza mahkemesi olduğunu, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini bildirdi.
"El Kaide ile ilgili çalışmalarımız engellendi"
Sanık Muhammed Suad Çelen, yaptıkları dinlemelerin hepsinin usule uygun olduğunu ve hakim kararıyla yapıldığını, bu çalışmalarla ilgili herhangi bir menfaat elde etmesinin mümkün olmadığını, iddia ederek, "Adana'daki tırlar durdurulduktan sonra istihbarat daire başkanlığı 'El Kaide ile denetim yapmayacaksınız' demiş ve dinleme yapmamızı engellemiştir. İsteklerimiz hakim karşısına bile çıkmadı. El Kaide ile ilgili yapılan dinlemeler bir şekilde engellendiği için Niğde'de bir şehit ve polisimiz şehit edilmiştir. Bu El Kaide üyesi 'kafir öldürülmüştür' demiştir. Hepimiz El Kaide militanları için hedefiz. Ben görevden uzaklaştırıldım, silahıma el konuldu. Yani, her türlü hedefe açığım. HSBC ve sinagog saldırıları hafızalardayken, ben El Kaide ilgili elbette çalışma yapacağım" dedi.
Yapılan aramalarda hiçbir suç unsuruna rastlanamadığını, kendi evinde de rastlanamayacağını, ne zaman isterlerse gelip arayabileceklerini savunan Çelen, "Diyarbakır'da istihbarat şube müdürlüğünde görev yapan polis memuru şehit edildi. Bu eylemleri yapanları engellemekle görevli memur şehit edildi. Devlet bu görevi yapan memuru koruyamaz hale geldi. İstihbarat daire başkanının tek bir talimatıyla dinleme yapılırdı ve bu eylem yaşanmazdı, o polis memuru şehit edilmezdi. Gerekirse bütün Diyarbakır dinlenilir ve o eylem engellenirdi" ifadelerini kullandı.
Avukatı Ali Aksoy, müvekkilinin çekindiği için söyleyemediğini, ama yargılanmasının asıl sebebinin IŞİD'le alakalı yaptığı çalışmalardan kaynaklandığını savunarak, "İstihbarat daire başkanı IŞİD ile ilgili çalışma yürütülmesini engelledi. Neden? IŞİD militanları deşifre olmasın diye. Şimdi IŞİD ile papazız, o zaman dosttuk. IŞİD şimdi istese tüm hakim savcı, emniyet görevlerini şehit eder mi, eder. Ülkemizin nasıl bir tehlikede olduğunu kimse anlamış değil" iddiasında bulundu.
Sanık Mustafa Edip Çakmak ise, suçlamaların tamamını reddettiğini, yasal görevini yerine getirdiğini, parafı ve imzası olan evrakları hatırlamadığını, ne görülmüşse o şekilde bilgi notu hazırlandığını, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmadığını, suç işlemek amacıyla kurulan örgütlerle mücadele eden şerefli Türk polisi olduğunu, evrakta sahtecilik ve dolandırıcılıkla ilgili binlerce konuyu adli birimlere aktardıklarını ve ne yazık ki gerçek dışı iddialarla evrakta sahtecilikten yargılandığını ileri sürerek beraatini talep etti.
Mahkeme heyeti, sanık savunmalarına yarın devam edilmek üzere duruşmayı erteledi.
Olay
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının, "çeşitli kurumlarda çalışan kamu görevlilerinin telefonlarının yasa dışı dinlendiği" yönündeki bir gazetede yer alan habere ilişkin 62 müşteki ile konuyla ilgili idarenin yaptığı suç duyurusu üzerine başlattığı soruşturmada, aralarında eski Batman Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan ve Elazığ Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Karakayalı'nın da bulunduğu 32 emniyet mensubu gözaltına alınmıştı.
İlk aşamada tutuklanan 11 zanlı, bir üst mahkemeye yapılan itiraz sonucu tutuksuz yargılanmak üzere serbest kalmış, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunda görevli cumhuriyet savcısı Okan Bato tarafından hazırlanan iddianamede, 32 sanık hakkında 9 ayrı suçlama yöneltilerek 10 ile 961 yıl arasında değişen hapis cezası istenmişti. - İzmir
Son Dakika › Yerel › Emniyetteki 'Paralel Yapı' Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?