MHP Genel Başkanı Bahçeli Adana'da Açıklaması

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Ayakkabı kutusu nedir, ne işe yarar diye hiç düşündünüz mü? İşte 17 Aralık'tan sonra alayımız öğrendik. Ayakkabı kutusu kıymetlidir, içerisinde 4,5 milyon dolar bulunmaktadır" dedi.

Bahçeli, partisinin Sarıçam ilçesinde düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, Türkiye'de, sosyal ve ekonomik sorunların çözümsüzlüğe terk edildiği, milli devlet, üniter yapı ve toprak bütünlüğünün tartışıldığı dönemde yerel seçimlere gidildiğini söyledi.

Seçimlerin, bu yönü ile sadece belediye başkanı, belediye meclis üyesi seçmenin ötesinde farklı anlam taşıdığını anlatan Bahçeli, şunları kaydetti:

"Bu seçimler, milletimizin tarihi bir dönüm noktası olacaktır. Bu seçimler, en geç 2015 yılına kadar siyasetin yeniden şekilleneceği bir dönemin başlangıcı olacaktır. Bu seçimlere bin 394 seçim çevresinden 25 siyasi parti katılmaktadır. Bu partilerden bir tanesi de Türk siyasi tarihinde güzide bir yeri olan ve özellikle de 8-9 Şubat 1969 yılında MHP adını aldığı süreden tam 45 yıl sonra Adana'da yeniden bir seçime, yeniden bir mücadeleye, yeniden bir yarışa katılıyoruz. O nedenle 45. yıl 8-9 Şubat 1969. Adana ise 30 Mart 2014, tam 45'inci yılında Adana'nın alayını istiyorum. O nedenle çalışmalarımızı diğer partilerden çok daha önce başlatarak bu kararlılığımızı ve azmimizi bir kez daha ortaya koymaya gayret gösteriyoruz."

Partisinin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hüseyin Sözlü ve Sarıçam Belediye Başkan adayı Bilal Uludağ için vatandaşlardan destek isteyen Bahçeli, "Ama altını kalın çizgilerle çiziyorum, bu Bilal, Recep'in Bilal'i değil, bu Bilal yörük oğlu, yörük Bilal" diye konuştu.

Ülkenin iyi yönetilmediğini savunan Bahçeli, şöyle devam etti:

"Türkiye'de sosyal kesim olarak nitelendirdiğimiz o sosyal gruplar arasında bir gelir dengesizliği, o sosyal grubun kendisine özel sorunlarının bulunduğu fakat 11 yıldan bu yana Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında çözüme kavuşturulmamış, gittikçe derinleşen, yoğunlaşan ve Türkiye'yi bir ekonomik krizin eşiğine getiren politikalar uygulanıyor. Bununla da kalınmıyor, Türkiye'nin bin yıllık kardeşliği zedeleniyor, tahrip ediliyor ve etnik yönden bölünmeye, mezhep yönünden ayrıştırılmaya gayret gösteriliyor. Tüm bunlar, Türkiye'nin huzurunu, güvenliğini ve varlığını tehdit eden konular olarak gündemde bulunuyor. Şu an ülkemizde 76 milyon nüfus var, bu 76 milyonun 44 milyonu yoksul. Yoksulların arasında 13 milyonu açlık sınırının altıda. Türkiye'de bu, gittikçe artmaktadır, gelir dağılımındaki adaletsizlik bunu hızlandırmaktadır. Hal böyleyken Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren kardeşlerim, sizlere sesleniyorum, 2002 3 Kasım'dan buyana tek başına ülkeyi yönetecek olan bir partiyi tercih ettiniz ve ona destek verdiniz. Vermiş olduğunuz destekle iktidar olan partiler, sorunlarınızı çözdü mü? Gelirinizi iyileştirdi mi? Hayat pahalılığının altında ezilmekten kurtuldunuz mu? İşsizlik sorununu çözebildiniz mi? Böyleyse neler olduğunu, AKP'ye oy veren kardeşlerim iyi düşünmelidir."

Bahçeli, 17 Aralık operasyonlarına da değinerek, şunları söyledi:

"17 Aralık 2013 tarihi, Adalet ve Kakınma Partisi için bir yüz karasıdır. Türk milleti için kara gündür. Siz kalkacaksınız, ülkenin sosyal ve ekonomik sorunlarını çözme vaadiyle geleceksiniz, 3 dönem iktidarda olacaksınız, siyasi gücünüzle her sorunu çözmeye muktedir olacaksınız ama aradan 11 yıl geçiyor, hala ülkemizin insanları açlık ve yoksullukla uğraşıyor. Ama bu arada birileri var ki Adalet ve Kalkınma Partisi'nden artık türeme, besleme, önemli zenginleşmeye ulaşmış olan bir yandaş akraba ve hısım taraftarı, öbür yanda ise AKP'ye oy vermiş, yiyenlerle yemeyenler arasında yemeyenler grubundan yiyenleri seyreden bir topluluk var. Bir defa adaleti, Adalet ve Kalkınma Partisi kendi içerisinde sağlayamamış. Bırak milletin diğerlerini kendi partisi dahil şu an perişan durumdadır."

"Yıllardır Çukurova'nın dağında, ovasında, bayırında çoğumuz önce yalın ayakla sonra lastik bir ayakkabı ile zaman zaman da yemeni ile dolaşıp durduk" diyen Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ayakkabı, çoğu zaman ancak okula gittiğimiz zaman biraz hali vakti yerinde olanlarda oldu. Bizim Adana tabiriyle topuğu yıkık da olsa kundura giymeye başladılar. Ayakkabı kutusu nedir, ne işe yarar diye hiç düşündünüz mü? İşte 17 Aralık'tan sonra alayımız öğrendik. Ayakkabı kutusu kıymetlidir, içerisinde 4,5 milyon dolar bulunmaktadır. Arkasından İran'dan 29 yaşında bir şarlatan gelmiş, 4 bakan çocuğunu kafeslemiş, onlar aracılığı ile bakanlara her dediğini yaptırıyor. Onun karşılığında da rüşvetlerle, yolsuzluklarla bakanları ailecek besliyor ve zenginleştiriyor. Son 17 Aralık'ta bu olayla da karşı karşıya kaldık. Şimdi ne kadar zengin olursanız olun, evde her türlü hırsızlığa karşı bir kasa bulunabilir ama bakan çocuklarında 7 tane kasanın ne işi var? Bu kıymetli uşaklar para sayarken kolu yoruluyor, bir akıllı geliyor, 'yorma kendini, bir para sayma makinesi de şu kutuların arasına koy da sana kolaylık olur' diyor. Bir de havuz meselesi çıktı, bu havuz salmalarla birikiyor. Yani Recep Tayyip Erdoğan, kendi döneminde ihale kapmış olanlarla kendi döneminde zenginleştirdiği insanlardan kısmen haraç ister gibi '100 milyon dolar gönderin havuza' diyor. Cevap, 'emrin olur' diyorlar. Böyle bir 'gönder, emrin olur' ile 630 milyon dolar havuzda para birikiyor. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a bir gazeteci soruyor, 'Bu iş adamları nasıl adamlar', 'bu iş adamları istikrarlıdır, havuza girseler de ıslanmazlar' diyor. Onu herhalde yörüklerin koyun yününden yaptığı döşek zannediyor havuzu. Halbuki döşek yerine, yün yerine orada ABD doları var, hanginiz girse ıslanırsınız."

Bahçeli, 17 Aralık operasyonunun ardından bürokrat, hakim, savcı ve polislerin görev yerlerinin değiştirildiğini belirterek, "Bu iddianame hazırlanmadan önce kolluk hizmetlerini sunan polis kardeşlerimiz yok, bu hizmeti sunan insanlar arasında nöbetçi hakimler kalmadı, şimdi savcılar kıyıldı, hakimler yer değiştirdi, polis kardeşlerimizin hepsi, 8 bin kişi darmadağınık oldu, 28 valinin yeri değişti, merkeze alındı. Yani yolsuzluğun önünü temizlemek için Recep Tayyip Erdoğan oğlu Bilal'e ve kendisine ulaşabilecek her türlü yolsuzluk ve rüşvetin önünü tıkamak için, her türlü hukuk dışı eylemler yapılır ve alışkanlık haline getirilir durumda olmuştur" dedi.

Hakim ve Savcılar Yüksel Kurulu'nun yeniden kurulması ve değiştirilmesi ile 17 Aralık'taki savcılık iddianamesinin reddedildiğini savunan Bahçeli, şunları kaydetti:

"Acaba kimleri kurtaracaksın? Hele hele o İranlı şarlatanı içeri aldınız, altın kaçakçılığı, kara para aklama, dört bakana ve çocuklarına rüşvet dağıtmadan suçlu olan kişi, 40 küsür günde dışarı çıktı. Bu kadar acele bu niye dışarı çıkarıldı? Herhalde bu İranlı şarlatan, Başbakan'a gelen avukatları ile 'beni kurtarmazsanız alayınızı yakarım' demiştir. Bu korku bacayı sarmış, sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan herkese iftira ediyor, herkese 'alçak' diyor. 'Bana komplo kurdular, bana montaj yaptılar' diyor, kendisi sütten çıkmış ak kaşık. Senin ak kaşıklığın mı kaldı, kapkara bir kaşık oldun sen. Hala da Türkiye'yi yemekle meşgulsün. Meydanları dolaşıyorsun, medyanın propaganda gücüyle herkese iftira ediyorsun. Ama dilinin ucundan, 'ülkemde bir yoksulluk ve rüşvet konusu var, bazı insanlar tutuklandı, bazıları bırakıldı, şimdi bize kadar dil uzatılıyor, bizim partimizin adı aktır ama bunlar akı karartıyor, ben tüm savcılara tam yetki veriyorum, araştırın bulun ta oğlum Bilal'e kadar varsa çıkarın' diyeceği yerde herkese iftira, hareket ediyor. Ama Recep Tayyip Erdoğan sen bittin, senin siyasi ömrün tükendi, sen yüzde 51 ile geldin, 51 ile gideceksin ve gidişin sırasında Adanalılar davul zurna ile 3 ayak oynayacak Allah'ın izniyle. 3 hilali Adana'ya dikecek Allah'ın izniyle." - Adana