Sağlık Bakanı Mehmet Müzzinoğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin, cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesiyle kuruluşundan bu yana en büyük kazanımlarından birini elde ettiği yeni bir siyasi evreye girdiğini ifade ederek, "Şimdi bunun yapılması gereken tek bir ayağı kaldı. Cumhurun seçtiğin başkanına, cumhuru temsil edebileceği dinamiklerine kavuşturmak" dedi.
Müezzinoğlu, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) 12. Başkanlar Kurulu Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Anadolu işadamlarının, bu ülkenin önemli bir gücü ve geleceğe ait vizyonunun önemli bir kurumsal yapısı olduğunu söyledi.
Türkiye'nin, cumhuriyetin kuruluşundan bu yana geçirdiği evrelere bakıldığında, zaman zaman kendi insanına, girişimcisine güven duymayan, hatta ondan ürken yönetim anlayışlarıyla karşı karşıya kaldığı dönemler yaşadığını ifade eden Müezzinoğlu, eğitimden iş dünyasına, sağlık camiasına kadar her alanda bunun yansımalarının görüldüğünü dile getirdi.
Müezzinoğlu, bu dönemlerde çok ağır bedeller ödemek zorunda kalan Türkiye'nin 2002 yılından itibaren ise milli iradenin dinamiklerini merkeze alan, milletin hayallerinin ve hedeflerinin peşinde koşan, her alanda insanına güven duyan bir yönetim anlayışına şahit olduğunu belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti'nin siyasi tarihinin en büyük kazanımları elde etmesi bakamından üç aşamaya ayrılabileceğine işaret eden Müezzinoğlu, bunlardan ilkinin 23 Nisan 1920'de "egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" diyerek TBMM'nin ve ardından genç cumhuriyetin kurulması, ikincisinin ise çok partili siyasi yaşama geçilmesi olduğunu anlattı.
Müzzinoğlu, özellikle ikinci kazanım sürecini başlatan çok partili siyasi yaşama geçişin ardından Türkiye'nin sürekli olarak millet iradesine perde arkasından sahip çıkmaya çalışıldığı, millete inanmayan, güvenmeyen, "milletin yarınlarını yalnız ben planlarım, ben şekillendiririm" diyen bir anlayışa mahkum olduğu dönemler geçirdiğini vurguladı.
-"Türkiye siyasetinin üçüncü kazanım dönemi AK Parti'dir"
Türkiye'nin kazanım elde ettiği üçüncü siyasi döneminin ise 2002 yılında başladığını dile getiren Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
"2002 yılından bu yana milli iradeden yana dik duran, milli iradenin hak ve hukukun merkezine alan, milli iradeye müdahalelere prim vermeyen, onlara teslim olmayan bir AK Parti iktidarı yaşıyoruz. Böylesi bir 12 yıllık dönemi geçirdik. Bu 12 yılda da daha önce milli iradenin hak ve hukukuyla oynamayı marifet sayan ve bunu hak haline getirenler, belirli müdahaleleri yapmak için girişimde bulundular, tuzaklar kurdular. Birçok adımları atmaya çalıştılar ama başaramadılar çünkü milletle beraber yürüyen, milletin hak ve hukukunu koruyan bir siyasi anlayış var. Milletin yanında durmayı kuruluş felsefesi olarak ilke edinmiş bir iktidar var, o da AK Parti."
-"Tek bir ayak kaldı"
Müezzinoğlu, bu dönemde millet iradesine karşı yapılmak istenen ancak başarılı olamayan girişimlerden birinin de 2007 yılında cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşandığını ve o gün yapılmak istenen müdahalenin cumhurun başkanını kendisinin seçmesine olanak tanınmasıyla aşıldığını anlattı.
Hayata geçirilen bu düzenlemeyle cumhurbaşkanı seçiminde artık iradenin kapalı kapılar arkasındaki güç odaklarından milletin kendisine geçtiğini dile getiren Müezzinoğlu, şunları kaydetti:
"10 Ağustos 2014'te cumhur, başkanını da seçti ve 'Recep Tayyip Erdoğan' dedi. Hayırlı uğurlu olsun. Milli iradenin birinci kazanımı 23 Nisan 1920'de TBMM'nin kurulması, ikinci kazanımı çok partili siyasi yaşam, üçüncü kazanımı cumhurun başkanını seçtiği bu süreç ve bundan sonra geldiğimiz nokta. Şimdi bunun yapılması gereken tek bir ayağı kaldı. Cumhurun seçtiğin başkanına, cumhuru temsil edebileceği dinamiklerine kavuşturmak; bunu da inşallah 7 Haziran seçimlerinden sonra, yeni bir anayasa ile bu milletin gelecek hayallerini, umutlarını, tarihi geçmişinden getirdiği değerlerle, tarihi geçmişte dünyaya sunduğu medeniyet anlayışıyla, tarihi geleceğe taşıyacağı o medeniyet anlayışını bütünleştireceği süreci de bu yıl sonuna kadar tamamlayan bir alt yapıyı, kurumsal yapıyı bu millete kazandırmış olacağız."
-" Almanya'yı, İngiltere'yi Fransa'yı, İsrail'i anlıyorum da..."
Müezzinoğlu, Türkiye'nin geride bıraktığı 12 yıllık süreçte bir çok badireyi atlatarak, ekonomik anlamda orta gelir seviyesini yakalamış bir ülke haline geldiğini, gelecek için de orta gelir tuzağına düşmeden gelişmesini sürdürerek, 2023 yılında gayri safi milli hasılasını 2 milyar dolara taşımayı, kişi başına gelir seviyesinde ise 20 bin doları aşmayı hedeflediğine dikkati çekti.
Bu durumun kimi çevrelerde rahatsızlık yarattığını, "Gezi olayları" gibi tuzaklar kurulduğunu, gelinen noktada ise bunun uluslararası güçler ve onun içindeki mihraklarca hazırlandığının görüldüğünü anlatan Müezzinoğlu, şunları söyledi:
"Üçüncü havalimanı, üçüncü köprü, şehir hastaneleri kimi rahatsız ediyor? Bu hedefler kimi rahatsız ediyor? Almanya'yı, İngiltere'yi, Fransa'yı, İsrail'i rahatsız ediyor. Bunu anlamakta zorlanmıyorum. Almanya üçüncü havalimanından evet rahatsız olur, bunu anlarım. Ama içeride milletten yana görünen, milletten ya da halktan yana olması gerekenlerin aldıkları pozisyonunun ne kadar milletten uzak olduğunu gördük. Milli irade, asla onları kendi kaderlerinin öncülüğünü yapacakları konuma taşımayacak. Sizlerden isteğim, bu ülkenin geleceğine inanın. Belirli rol alma azminizden asla bir şey kaybetmeyin. Yeter ki, bu ülke insanının kaderini merkeze alan bir anlayışla yürüyelim. Milli iradeyi bir pergelin sabit ayağına benzetirsek, sabit ayak güçlendikçe pergel gibi açılan diğer ayağın nerelere yükseleceğini göreceğiz. Bu milletin fıtratında asla yanlışla beraber yürümek, birilerine teslim olmak yoktur."
-"Bu kartal artık uçuşa geçmiştir"
Müezzinoğlu, Türkiye'nin gelişimini, "kuluçkaya yatmış bir kır tavuğunun yumurtalarının arasına karışmış ve buradan çıkan kartal yavrusunun, içten gelen şekilde kendisini keşfetmesini ve uçmasını" anlatan bir öyküye benzeterek, şunları kaydetti:
"Bu millete 150 yıldır kır tavuğu muamelesi yaptılar. 150 yıldır hep şunu dediler, 'sen kır tavuğu yumurtasından çıkan bir civcivsin, senin olman gereken pozisyon bu. Sen daha fazlasını hak etmiyorsun'. Ona, bunu kabullendirdiler. O her ne kadar isyan etse de, isyanlarına o darbeleri yaptılar, hep farklı farklı müdahaleleri yaptılar ama o içindeki fıtratını asla kaybetmedi. O fıtratıyla bir gün havalanacağına inandı. Şimdi o uçuşun arefesinde, zaman zaman kanatlandığında yere indirmeye çalışsalar da bu kartal artık uçuşa geçmiştir."
İzmir'den adaylığı
Müezzinoğlu, ASKON 12. Başkanlar Kurulu Toplantısı öncesinde de İzmir Valisi Mustafa Toprak ve kamu hastaneleri yöneticilerinin katılımıyla İzmir'deki hastane yatırımlarının ele alındığı, basına kapalı toplantı gerçekleştirdi.
Bakan Müezzinoğlu, İzmir'den milletvekili adaylığı yönünde yöneltilen soruya ise "Zaten milletvekiliyim sadece bir ilin değil 78 milyonun vekiliyim. Ha İzmir'den olmuş ha Hakkari'den olmuş fark etmez. Milletin vekilliğine soyunan Türkiye'nin her köşesinde bu görevi üstlenir. Genel merkezin takdiri, 2 gün sabredelim görelim" yanıtını verdi.
Son Dakika › Yerel › Sağlık Bakanı Müezzinoğlu İzmir'de - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?