Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, "Soma'daki durum adam vurmak, insan katletmek gibi bir iş. Bunun en ağır cezası 15 yıl. Bir an önce ceza kanununun değiştirilmesi gerekir" dedi.
Atalay, Devlet Su İşleri konferans salonunda düzenlenen, "İş Sağlığı ve Güvenliği" seminerinde, iş kazalarının meydana geldiği yerlerin yüzde 90'ının örgütsüz iş yerleri olduğunu belirtti.
Türkiye'de her 10 çalışandan birinin sendikalı olduğuna işaret eden Atalay, örgütlenme açısından sendikaların geldiği noktanın ortada olduğunu ifade etti.
Atalay, 1980'de ülke nüfusu 44 milyonken, sendikalı sayısının 2,5 milyon, şu anda ise nüfusun 76 milyon ve sendikalı sayısının 1 milyon 100 bin civarında olduğunu vurguladı.
Bugüne kadar temsil ettikleri insanların başlarını öne eğecek en ufak bir şey yapmadıklarını anlatan Atalay, şöyle konuştu:
"Biz utanılacak bir şey de yapmadık ama maalesef bu son olaylarda, 'Böyle örgütlenme olmaz olsun' diye ifade ettim. Örgütlendiğiniz zaman ya patronlar sizi kapının önüne koyuyor ya da belediyede dahi benim istediğim sendika buraya gelsin diyor. Boyuna bakıyor, bıyığına bakıyor. Böyle bir çarpık tablo dünyanın hiçbir yerinde yok."
"Beş gün boyunca Soma'daydım"
Atalay, Soma'daki facianın ardından hemen ilçeye hareket ettiğini, son işçinin cenazesi madenden çıkarılana kadar 5 gün boyunca orada olduğunu söyledi.
Olayın olduğu gün kimsenin madende kaç işçinin çalıştığını bilmediğini, gerçeğin 2 gün sonra netleştiğini aktaran Atalay, şöyle devam etti:
"Oraya bölge dışından giden ilk üç kişiden bir tanesiyim. Giderken ne cenaze biliyorduk, ne de olayın boyutunu. İlk gittiğimiz zaman arkamdan Enerji Bakanı intikal etti. İlk saatler içeride kimse kaç kişi olduğunu bilmiyordu. Kurtarma ekipleri geldi. Maalesef zor çalışma başladı. İlk 48 saat içeride kaç kişi var, ne bakan ne de kimse bilmiyordu. İşte böyle bir ülke, böyle bir ocak. Ne hükümet biliyor, ne sendikacı, işçi, patron... 48 saat sonra acı gerçek ortaya çıkmaya başladı. Dışarıdan yardıma gelenler, gazetecilere takım elbise ve ceketle konuşmayı yapıp çekip gidiyor."
Atalay, Soma'daki maden faciasını "iş cinayeti" olarak nitelendirerek, faciada ölen 301 işçinin 17 farklı şehirde defnedildiğini anımsattı. İşçilerin hepsinin ekmeğinin derdinde olduğunu aktaran Atalay, 432 çocuğun yetim kaldığını, anne babaların evlat acısı yaşadığını aktardı.
Türkiye'deki yetkililerin madenlerde acı olaylar yaşanmadan bazı tedbirler alması gerektiğini ifade eden Atalay, şunları kaydetti:
"O ocak 1.5 milyon ton kömür çıkartma kapasiteli bir yer ama 3.5 milyon ton kömür çıkartılıyormuş. Bu ne demek, içeride 400 kişi olacağına 800 kişi oluyor. Kimse ölmesin. 150 kişi can vereceğine 300 kişi can veriyor. Bununla ilgili herkes her şeyi biliyor. Soma'daki durum adam vurmak gibi, insan katletmek gibi bir iş. Bunun en ağır cezası 15 yıl. Bir an önce ceza kanununun değiştirilmesi gerekir. Madende 192 bin çalışandan 35 bin tanesi örgütlü, geri kalanı örgütlü değil. Bunun tamamında da Türk-İş var." - Edirne
Son Dakika › Yerel › Soma'daki Maden Faciası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?