Teknolojinin tükendiği yerde devreye köpekler, yüzlerce kişiyi kurtardı

Teknolojinin tükendiği yerde devreye köpekler, yüzlerce kişiyi kurtardı

K9 Köpekli Arama Birim Amiri Murat Akbaş:

"Arama kurtarma köpeklerimiz çok daha net sonuçlar verebiliyor"

SAKARYA - Asrın felaketinde başlatılan arama kurtarma çalışmalarında aktif rol oynayan ve teknolojinin tükendiği yerde devreye giren özel eğitimli köpekler, hassas burunlarıyla yüzlerce canı enkazdan sağ çıkarılmasına yardımcı oldu. Sakarya Büyükşehir İtfaiye Dairesi Başkanlığına bağlı K9 Köpekli Arama Birim Amiri Murat Akbaş, "Termal dron ve buna benzer ses dinleme cihazları gibi birçok alet kullanılırken bazı yerlerde tepki almamamıza rağmen altın burunlu arama kurtarma köpeklerimiz çok daha net sonuçlar verebiliyor" dedi.

6 Şubat günü merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 11 ilde büyük tahribata sebep olan depremin ardından AFAD, belediyeler ve birçok STK'ların arama kurtarma ekipleri bölgelere yönelerek arama kurtarma çalışmalarına başladı. Halen daha kurtarma çalışmaları büyük umutlarla devam ederken bu çalışmalarda termal kameralar, ses dinleme cihazları ve çeşitli teknolojilerin yanı sıra özel eğitimli arama-kurtarma köpekleri de aktif rol alıyor. Henüz 6 aylıkken birbirinden zorlu 2 yıllık eğitim sürecinden geçirilen K9 arama kurtarma köpekleri, gelişmiş koku alma yetenekleri sayesinde teknolojinin tükendiği yerde enkaz altında kalan kişilerin yer tespiti hususunda önem arz ediyor. Bu çerçevede depremin ilk gününde bölgeye sevk edilen Sakarya Büyükşehir İtfaiye Dairesi Başkanlığına bağlı K9 Köpekli Arama Birimi, yaptığı çalışmalarla birçok vatandaşı enkaz altından sağ olarak kurtardı. Ekibin amiri olan Murat Akbaş ise teknolojik aletlere kıyasla altın burunlu köpeklerin enkazda daha verimli neticeler sunduğunu aktardı.

"Bu deprem hiçbirine benzemiyor"

Sakarya Büyükşehir İtfaiye Dairesi Başkanlığına bağlı K9 Köpekli Arama Birim Amiri Murat Akbaş, "Asrın felaketi olarak nitelendiriliyor zaten, Türkiye böyle bir felaketi ilk defa yaşıyor. Bu deprem; Elazığ, Malatya, Van, İzmir veya 17 Ağustos 1999 depremlerinin hiçbirine benzemiyor. Bölgeye giden ilk ekiplerdeniz. İlk defa böyle bir şey görüyoruz, çok zor bir süreç. Zamanında deprem yaşamış valilerimiz de bölgedeydi, çok iyi bir koordinasyon vardı bölgede. Bir değil, 10 tane ilden bahsediyoruz. Bu felaket hepimizi üzdü" dedi.

"Altın burunlu arama kurtarma köpeklerimiz çok daha net sonuçlar verebiliyor"

Altın burunlu köpeklerin daha verimli olduğunu aktaran Akbaş, "Biz teknolojiye karşı değiliz. Teknoloji tabii ki çok önemli, sürekli gelişiyor ve yenileniyor. Termal dron ve buna benzer ses dinleme cihazları gibi birçok alet kullanılırken bazı yerlerde tepki almamamıza rağmen altın burunlu arama kurtarma köpeklerimiz çok daha net sonuçlar verebiliyor. Köpeklerin işaret ettiği yerlerden birçok canlar kurtarıyoruz. Bu yüzden köpeklerin çok ayrı bir yeri var bu tip deprem ve afetlerde. Teknolojiyi yabana atmıyoruz ama köpek olmazsa olmaz ve vazgeçilmezi bu işin" diye konuştu.

"Bu depremde köpeklerin daha hızlı ve verimli olduğunu bir kez daha gördük"

Türkiye'nin deprem bölgesi olmasına rağmen arama kurtarma köpeklerinin yetersiz olduğunu belirten Akbaş, "Türkiye'de arama kurtarma köpek sayısı az. Eğitim yeterlilik ve görev yeterlilik olarak iki aşamalı süreçten geçiyor köpekler. STK'larımız, kamu kurumlarımız ve resmi kurumlar mutlaka daha fazla köpek yetiştirmesi gerekiyor. Bu konuda sürekli çalışmalar yapılıyor, herkes elinden geleni yapıyor aslında arttırmaya çalışıyor. Bu depremde köpeklerin, canlı bir insanı bulma konusuna çok daha hızlı ve verimli olduğunu bir kez daha gördük. Çünkü bazı zamanlarda dron ve ses dinleme cihazları da yanıltabiliyor bizleri. O yüzden ricam; bu altın burunlara biraz daha önem verelim ve diğer ekip ile STK'ları destekleyelim" şeklinde konuştu.

"Köpeğimiz işaret verdi, bir teyzemizi sağ kurtarmak nasip oldu"

Altın burunlu köpeklerin öneminden bahseden ve başından geçen olayı anlatan Akbaş, "Bir yerden köpeğimiz işaret verdi ve dinleme yaptık. Sonrasında yeri belirlemek için binanın içerisine girdik. Ertesi gününde de 74 yaşındaki bir teyzemizi sağ kurtarmak nasip oldu. Yine çıkardığımız canlar arasında genç bir kardeşimiz de vardı" ifadelerini kullandı.