Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 1993 yılında, dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın da aralarında bulunduğu 16 kişinin yaşamını yitirdiği olayla ilgili davanın ikinci celsesine devam edildi.
İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla kayıt altına alınan duruşmaya, tutuksuz sanıklar Eşref Hatipoğlu ve Tünay Yanardağ sağlık sorunlarını gerekçe göstererek katılmazken, müştekiler ve tarafların avukatları hazır bulundu. Olaylarda hayatını kaybedenlerin yakınları da duruşmayı izledi.
Mağdur Şiyar Kaymaz, olayların yaşandığı dönemde lise öğrencisi olduğunu, şimdi öğretmen olarak görev yaptığını söyledi. Olaylar esnasında yaralandığını, bu davanın basit bir yargılama olmadığını, halkın adalet duygusuna yönelik büyük önem taşıdığını aktaran Kaymaz, şu ifadeyi verdi:
"Okulun yangın merdivenlerinden olayları net görebiliyordum. Kentin güneyine doğru top atışları yapılıyordu. Bir polis aracı kente girdikten sonra helikopterler kent üzerinde uçmaya başladı ve silah sesleri duyuldu, helikopterler evleri ve okulu taradı, öğretmenlerimiz öğrencileri merdiven altına geçirerek korumaya çalışıyordu. Akşam saatlerinde çarşıya gittiğimizde cenazeleri gördük, ayrıca çok sayıda hayvan telef olmuştu. Sonra çarşının ateşe verildiğini, bunları askerlerin yaptığını net şekilde gördük."
Mehmet Tursun, Eşref Hatipoğlu'nu çok iyi tanıdığını, o dönem müteahhitlik yaptığını, silahlı kuvvetlerin işlerini de yaptığını bildirdi.
Tursun, "Bir gün kendisiyle konuşurken bizim de evimizi yakmışsınız dediğimde bana 'Kurunun yanında bazen yaş da yanar' dedi. 1990'lı yıllarda Kürt iş adamlarına yönelik suikatleri de göz önünde bulundurarak, oradaki fabrikamı satıp İzmir'e geldim" ifadelerini kullandı.
Sabahattin Kaynak, olaylarda 85 yaşındaki yakını Halil Dolan'ın öldüğünü, ancak kayıtlara geçmediğini iddia etti.
-Bahtiyar Aydın'ın ailesinin avukatı
Bahtiyar Aydın'ın ailesinin avukatı Necdet Solmazgül, İzmir'deki davanın Türkiye Cumhuriyeti'nin en yüksek rütbeli şehidinin davası olduğunu, şehidine saygısından dolayı Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı'nın da davaya müdahil olmasını umduklarını ancak bunun gerçekleşmediğini savundu.
Salmazgül, "Aile artık kısır çekişmelerin bitmesini ve ivedi şekilde bütün devlet kurumlarının hassasiyet göstererek davanın neticelenmesi, gerçek suçluların ortaya çıkarılmasını ve cezalandırılmasını istiyor. Türkiye'nin en yüksek rütbeli şehidinin mezarda rahat uyuması ve kemiklerinin sızlamaması için, PKK tarafından mı, silah arkadaşları tarafından mı öldürüldü bunun ortaya çıkmasını istiyor" diye konuştu.
Avukat Suat Çetinkaya, olayların ardından kentte sokağa çıkma yasağının ilan edildiğini hatırlatarak, davanın "insanlığa karşı suç" kapsamında görülmesi gerektiğini söyledi.
Sanık Tünay Yanardağ'ın bugüne kadar ifadesinin alınamadığını, yurt dışında olduğu yönünde iddiaların bulunduğunu belirten Çetinkaya, sanık hakkında kırmızı bültenle arama kararının çıkarılmasını talep etti.
Diğer müdahil avukatları da sanıkların tutuklanmasını, Lice'de keşif yapılmasını, iddianamenin eksik tanzim edildiği gerekçesiyle dosyanın genişletilerek olaylarda sorumluluğu bulunan kim varsa açığa çıkarılmasını istediklerini söyledi.
Sanık Tünay Yanardağ'ın avukatı Hikmet İşler, müvekkilinin duruşmadan kaçmadığını, zatürre olduğu için duruşmaya gelemediğini kaydetti.
Sanık Eşref Hatipoğlu'nun avukatı Mehmet Eren Turan, müvekkilinin ifade vermekten kaçmadığını, sağlık raporunu mahkemeye sunduklarını, tutuklama taleplerinin reddedilmesini istediklerini dile getirdi.
Mahkeme heyeti, sanıkların sonraki duruşmaya davet edilmesine, diğer taleplerin sonraki celse değerlendirilmesine karar vererek duruşmayı 1 Haziran tarihine erteledi.
-İddianame ve davanın geçmişi
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 1993 yılında dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın da aralarında bulunduğu 16 kişinin öldürülmesiyle ilgili sanıklar Eşref Hatipoğlu ve Tünay Yanardağ hakkında, "Taammüden öldürme", "Halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik", "Cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 24 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Güvenlik gerekçesiyle daha önce Eskişehir'e nakledilen dosya bu kentte TMK ile görevli mahkeme olmaması nedeniyle Yargıtay 5. Ceza Dairesi'ne geri gönderilmiş, Yargıtay davanın İzmir'de görülmesine karar vermişti.
İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlanan davanın ilk duruşmasında, sanık avukatının talebi üzerine "soruşturma izni alınması" için yargılama durdurulmuş dosyası Adalet Bakanlığı'na gönderilmiş, HSYK "soruşturma izni verilmesi"ne gerek olmadan yargılamanın yapılabileceği yanıtını vermişti.
Son Dakika › Yerel › Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın Öldürülmesi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?