Uedaş Genel Müdürü İslamoğlu Açıklaması

Uludağ Elektrik dağıtım A.Ş (UEDAŞ) Genel Müdürü Mehmet İslamoğlu, devlete 5 yıl için 550 milyon, yılda 112 milyon lira yatırım taahhüdünde bulunduklarını belirterek, "Özelleştirme sürecinin getirdiği değişim dönüşüm zamanındaki bazı problemler sebebiyle doğrusunu söylemek lazımsa değneğin ucunu yakalayamadık. Ama özellikle 2012 bizim için çok önemli, biz hedefi tutturacağımızı düşünüyoruz" dedi.

İslamoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Limak Holding, Cengiz Holding ve Kolin İnşaat Ortaklığı'ndaki Uludağ Elektrik A.Ş'nin, Güney Marmara Bölgesi'ndeki (Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Yalova illerinde) 35 bin 501 kilometrekare alanı kapsayan dağıtım ihalesini, 1 Eylül 2010 tarihinde aldığını hatırlattı.

UEDAŞ'ın, sektörel olarak elektrik dağıtımında, gerek müşteri sayısı gerekse arz miktarı bakımından pazar payının yüzde 9'una sahip olduğunu belirten İslamoğlu, bu veriler dikkate alındığında dağıtım sektöründe Türkiye'nin 4. büyük şirketi olduklarını bildirdi.

Bir anlamda canlı bir sistemi çalıştırdıklarını ifade eden İslamoğlu, şunları kaydetti:

"Yatırım yönünden devlete taahhüdümüz var. 5 yıl için 550 milyon, yılda 112 milyon lira para harcamak zorundayız. 2,5 milyon abonemiz var. Bu abonelerin günlük ihtiyaçlarını karşılamak için yeni gelişmelere cevap verebilmek için eskiyen, teknik özelliğini kaybeden teçhizatı değiştirmek için mecburen yatırım, yenileme yapmak zorundayız. Dolayısıyla taahhüdümüz de oradan geliyor. Artık bu işin ticaretini de yapıyoruz. Biz eğer yatırım yapmazsak, teknik özelliğini kaybeden teçhizatı değiştirmezsek kaybımız da artacak. Dolayısıyla kayıp üstümüze olduğu için orada bir zararımız olacak. Dolayısıyla 24 saat insanlara, hemşehrilerimize enerji verebilmek için kendimizi, yenilemek, değiştirmek, dönüştürmek zorundayız."

İslamoğlu, bu konuda projelerinin olduğunu, bu projenin tasdik edildiğini belirterek, şöyle devam etti.

"Ayrıca Dünya Bankası taahhüdünde olup da 5 yıl ödemesiz kredimiz var. O da bekliyordu, onu da çıkardık, 3-4 ay içinde. Bugünlerde başlayacağız. Yatırımda devam eden iş var 2011'den gelen. Artı 2012'nin yatırım programı da var. Dolayısıyla şu anda 2012 için de en az 150 milyon liralık bir yatırım yapmak zorundayız. Dolayısıyla bu dönüşüm, değişim ve yatırımı gerçekleştirdiğimiz zaman bu işlerin içinde, ben sistemin rahatlayacağını ve kaliteli bir elektriği satacağımızı düşünüyorum."

-"Abartıldığı kadar bir kesintinin olmadığını herkes gördü"-

Kesintilerin çok farklı sebeplerden oluştuğuna da değinen İslamoğlu, coğrafi şartlara açık bir sistemi çalıştırdıklarına dikkati çekti. İslamoğlu, bu arada yoğun bir kış mevsimi geçirdiklerini vurgulayarak, şöyle dedi:

"Aşırı kar yağdı, lodos oldu, bunlar mazeret değil ama, sonuçta biz bunlarla yaşamak zorundayız. Ama yılların getirdiği sorunlar da üst üste geldi. Dolayısıyla ister istemez eskiyen, yetersiz kalan şebekeler var, oralardan gelen eksikliklerden dolayı ister istemez, yer yer, noktasal olarak arızalar oluşabiliyor. Ancak son bir haftadır, yoğun kar yağmasına rağmen, o kadar büyük, abartıldığı kadar bir kesintinin olmadığını herkes gördü. Net olarak söyleyelim."

Mehmet İslamoğlu, kesinti olduğu zaman TEİAŞ'ın kendilerini izlediğini belirterek, bu kurumdan 38 trafo merkezinden 450 noktadan enerji aldıklarını kaydetti. İslamoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu 450 noktadan her enerji kesintisinde bana ceza olarak fatura gönderiliyor. Şimdi herkes çıkıp da 'şöyle, böyle kesinti' diyor, tamam da sonuca baktığım zaman, TEİAŞ'a kesintilerden kaynaklı, UEDAŞ olarak 2010'da ödediğim ceza, 240 bin lira. 2011'de ödediğim ceza bunun yarısı kadar 123 bin lira filan. Demek ki yarıya çekmişiz. Kışa girerken bir sürü şey yaptık, bakım, iyileştirme yaptık ki kışın biraz rahat olalım, nefes alalım. Aslında bu kışın ağır geçmesi, geçen yıla göre kıyaslanınca, benim arızamın artması lazımdı. Arızaların düştüğünü söyleyebilirim, ama geçmiş geçmiştir. Kimse geçmişi hatırlamıyor, hep geleceğe bakıyor, çünkü elektrik olunca sorun yok, ancak olmadığında savaş çıkartıyor. Bu sene çok ağır kış geçirdiğimiz için ülkenin içinde bulunduğu şartlar sebebiyle enerji üretiminde meydana gelen problemler de üstümüze kaldı. Ülke genelinde arz, talebi karşılamadığı için ister istemez ülke genelinde bazı kesintiler oldu. O da sanki biz kesmişiz gibi üstümüze kaldı..."

-"Değneğin ucunu yakalayamadık"-

Büyük bir kesinti anında insanların telefonlara yüklendiğini, telefon santralinin de bir yere kadar cevap verebildiğini ifade eden İslamoğlu, 10 bin çağrıya cevap verme şanslarının olmadığını söyledi.

İslamoğlu, bu sefer de "ulaşılamayan kuruluş" olarak eleştirildiklerini dile getirerek, "Olağanüstü hallerde, afetlerde, depremlerde zaten iletişim kopuyor. Lodosu da bir deprem gibi düşünürseniz, orada çıkmaza giriyoruz. Bunu da herkesle paylaşmak isterim. İlave tedbir aldık. Çağrı merkezinde 43 kişi çalıştırıyoruz, şu anda 210 kişi bir anda ulaşabiliyor. Lodosta 500 tane koysam yine cevap vermez" dedi.

Hızlı büyüyen, değişen Bursa'nın enerji tüketiminin Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu, her yıl yüzde 12-13 tüketim artışının gerçekleştiğini, 70-80 bin abone artışının olduğunu kaydeden İslamoğlu, "Özelleştirme sürecinin getirdiği değişim dönüşüm zamanındaki bazı problemler sebebiyle doğrusunu söylemek lazımsa değneğin ucunu yakalayamadık. Özellikle 2012 bizim için çok önemli, hedefi tutturacağımızı düşünüyoruz. En azından önemli projeleri aşacağız" diye konuştu.

Mehmet İslamoğlu, 2011'de 60 milyon lira para harcadıklarını, ancak 2012 ile beraber düşünüldüğünde istenen şeylerin ancak o zaman yakalanacağını kaydetti.

-"Eşini şikayet eden kadın"-

İslamoğlu, elektriğin, "varlığında fark edilmeyen, yokluğunda savaş çıkartan bir şey olduğunu" belirterek, TEDAŞ'ta çalıştığı döneme ilişkin bir hatırasını şöyle anlattı:

"Bir gün kar yağdı, Rize'de çalışıyorum. Müthiş kar var, bir metre filan, bayanın biri aradı. 'Ağabey bizim evde cereyan yok' dedi. 'Peki, ismini, telefonunu, adresini ver' dedim. Baktım, Hemşin diye bir ilçe var, o ilçede çalışan bir arkadaş, soyadı aynı. Dedim ki 'Bizim Hasan var orada, söyledin mi ona-'. 'O benim kocam' dedi. Sonra çocuğu çağırttım, 'oğlum kadını niye şikayet ettiriyorsun-' dedim. 'Ağabey anlamıyor ki' dedi. Bir metre kar var, yollar kapalı, benim ev mahallede, ağaçlar devrildi, ağaçları temizlemeye çalışıyorum, şehir merkezinde cereyan yok, fırınlar çalışacak ki millet ekmek yiyecek, ama hanıma anlatamıyorum ki' dedi."

- BURSA