Ergenekon Davası'nda 280. Duruşma

Ergenekon Davası'nın 280. duruşmasında avukatların ve sanıkların, dosyada bulunan evraklara ve tanık ifadelerine ilişkin beyanlarının alınmasıyla devam ediyor. Sanık avukatlarından Ali Rıza Dizdar birbirine zıt insanların birarada yargılandığını belirterek, "Böyle illegal örgüt olmaz, ancak illegal çorba olur. Karışık çorba olur" dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen 67'si tutuklu 275 sanıklı Ergenekon Davası'nın 280. duruşması başladı. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin içinde bulunan küçük salonda yapılan duruşmada CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, gazeteci Tuncay Özkan, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin'in de aralarında bulunduğu 34 tutuklu sanık hazır bulundu. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler ve emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün de aralarında bulunduğu 33 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese dosyada bulunan delillere ve tanık ifadelerine ilişkin avukat ve sanıkların beyanlarının alınmasına devam edileceğini belirtti.

"BÖYLE İLLEGAL ÖRGÜT OLMAZ, ANCAK İLLEGAL ÇORBA OLUR"

Davanın tutuklu sanıklarından Durmuş Ali Özoğlu'nun avukatı Ali Rıza Dizdar dosyada bulunan sanık ifadelerinin de delil olduğunu belirterek," Bu davada Tuncay Özkan, Mustafa Balbay, Yalçın Küçük, Doğu Perinçek, sosyal demokratlar, ülkücüler, milliyetçi sendika temsilcileri, JİTEM'ci olduğunu söyleyen Arif Doğan, askerler ve subaylar yargılanıyor. Birbirine zıt insanlar birarada yargılanıyor. Böyle illegal örgüt olmaz, ancak illegal çorba olur. Karışık çorba olur. Bir örgütün içinde aynı düşüncede, birlikte hareket insanlar olur benim bildiğim. Burada yanyana gelemeyecek insanlar var. Örgüt dediğinde dillerine bakacaksın. Ancak buradaki sanıkların dilleri birbiriyle uyuşmuyor. Burada suçluluğun olmadığını görüyorum" dedi.

Dava kapsamında dinlenen gizli tanıkların ifadelerinede değinen Dizdar, gizli tanık ifadelerinide kabul etmediğini söyledi. Toplumdaki herkesin irtica ve terör ile mücadele etmesi gerektiğini ifade eden Dizdar, "İrtica denilince sadece İslamiyet anlaşılmaması lazım. Budizm, Hrıstiyanlar var. Din nedeniyle insanları geri götürüyorlarsa mücadele edeceksiniz. İrtica ile mücadele etmek herkesin görevidir. Bu suç değil. Devrimi ve Atatürk'ü savunmak suç değil. Bu delillerle de sanıkları suçlamak mümkün değildir" diyerek sözlerini tamamladı.

"MÜVEKKİLİMİN, TEKİN VE KÜÇÜK İLE İLİŞKİSİ SOSYAL BOYUTTADIR"

Tutuklu sanık Sedat Peker'in avukatı Mehmet Doğurga, "1996 yılından beri Sedat Peker'in avukatlığını yapıyorum. Müvekkilim hakkında 14 dava açıldı. Fiil değil, Peker yargılandı. Peker 11 davadan beraat etti. Peker'in yargılandığı 14 dosya içindeki sanıklar arasında sadece bu davada tutuklu yargılanan Boğaç Kaan Murathan vardı. Ergenekon'daki diğer sanıklarla başka davalarda hiç yargılanmadı. Bu nedenle sanıklarla arasında herhangi bir örgütsel bağı yok. Murathan, Peker'in bel rahatsızlığı nedeniyle spor öğretmenliğini yapıyordu. Oradan tanıyor" diye konuştu. Peker'in, Veli Küçük ile tanıştığını hiç bir zaman inkar etmediklerini belirten Doğurga, "Baba dostudur. Sami Hoştan'ı da alemden tanıyor. Hoştan kumar oynar. İkisini aynı mekanda göremezsiniz. Hoştan'a alemden dolayı 'Ağabey' der. Bel ameliyatından dolayı hastanede yatan Peker'i, Muzaffer Tekin ziyaret etti. Ancak çok kalabalık olması nedeniyle görüşemediler. Veli Küçük geldiğinde ise Peker ayağa kalkmak istedi. Küçük, Peker hasta olduğu için izin vermedi. Peker'in, Tekin ve Küçük ile ilişkisi sosyal boyuttadır" dedi. Duruşma öğle arası verildi.

(BB) - İstanbul/ Silivri