Garanti Bankası Genel Müdürü Ali Fuat Erbil, 2015 yılını değerlendirerek 2016 yılı beklentilerini ve stratejilerini açıkladı. Erbil, yeni düzenlemelerin sektöre etkileri, takipteki krediler, kredi ve kredi kartı komisyon ücretleri, artan asgari ücretin sektöre olası etkileri gibi konularda önemli açıklamalarda bulundu.
Garanti Bankası Genel Müdürü Ali Fuat Erbil, Garanti Bankası ve sektör ile ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Erbil, konuşmasının başında Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç'un kalp krizi geçirmesi ile ilgili acil şifa temennisinde bulundu. Toplantının ortasında gelen vefat haberi üzerine derin bir üzüntü duyduğunu dile getiren Fuat Erbil, merhum Mustafa Koç'a Allah'tan rahmet, ailesi ve sevenlerine başsağlığı diledi.
"LOKAL-GLOBAL SIKINTILARA RAĞMEN 2015 İYİ BİR YILDI"
Erbil, Garanti Bankası ve sektör ile ilgili yaptığı açıklamada 2015 yılı başında çok iyimser bir tablo olduğunu belirterek, "2015 yılını lokal, global tüm sıkıntılarına rağmen iyi geçirdiğimizi düşünüyorum. Yılın başında çok iyimserdik sonrasında başka bir tablo ile karşı karşıya kaldık fakat mutlulukla söyleyebilirim iyimser ortamda planladığımız beklentilerimizi yerine getirdik. Birçok belirsizlik ve sıkıntıya rağmen hem ülke ekonomisi hem sektör hem de bankamız açısından iyi geçirdik" dedi.
2016 YILI STRATEJİLERİ
Dört ay önce Genel Müdürlük görevini devraldığını belirten Erbil, "Sürdürebilirliğin esas olduğu, müşteri memnuniyeti, çalışan mutluluğu, değer oluşturabilme stratejimizde değişen bir şey yok. Garanti Bankası'nın yönetim şekli aynen devam edecek. Göreve geldikten sonra 7 toplantıda güvenlik görevlisinden müdürlere kadar tüm çalışanların yaklaşık yüzde 65'i ile bir araya geldik, görüşlerini aldık. Ayrıca yaklaşık bin şube müdürünün görüşlerini aldık" ifadelerini kullandı. Erbil, 2016 yılı için stratejilerini üç ana başlık altında topladıklarını dile getiren Erbil, bunların 'müşteri memnuniyeti', 'ekip mutluluğu' ve 'verimli, efektif, hızlı büyüyen ve karlı iş modeli' olduğunu söyledi.
Garanti Bankası Genel Müdürü Ali Fuat Erbil, sektörel bir trendde 2013 yılının sonuna kadar hızlı bir şubeleşme ve personel artışı yaşandığını, 2014 ve özellikle 2015'te bu artışın çok yavaşladığını belirterek "Sektörün geneli küçülürken geçen yıl personel sayımız 600 kişi arttı, bu yıl da bu bazla devam edeceğiz. Yeni şubelerle ilgili olarak da göreceli olarak 'seçici' bir şube açacağız diyebilirim. Potansiyel gördüğümüz yerlerde şube açacağız. Bunda seçici olacağız" ifadelerini kullandı.
TÜKETİCİ KREDİLERİ VE KREDİ KARTLARI RİSK AĞIRLIĞI DÜZENLEMESİNİN ETKİLERİ
BDDK'nın tüketici kredileri ve kredi kartlarına ilişkin risk ağırlığı düzenlemesinin bankacılık sektörüne etkileri ile ilgili açıklamalarda bulunan Erbil, "Makro ihtiyati tedbirler çerçevesinde bu ürünlerle ilgili bankaların ayıracakları sermaye miktarını artırmak üzerine düzenleme yapılmıştı. Yeni düzenleme, Basel III kurallarına daha uyumlu hale gelmekle ilgili. Bu ürünler kategorisinde ayıracağımız sermayenin miktarı düşmekte. Bunun direkt karlılığa etkisinin olduğunu söyleyemeyiz ama bizim sermaye yeterliliğimizi artıracak. Öte yandan kredi verme potansiyelimizi, kabiliyetimizi artıracaktır. Atılan adımın direkt yansıması sermaye yeterliliği üzerine olacaktır. Sermayenin daha az kullanılacağından dolayı risk ağırlıklarından kurtulacağız dolayısıyla bankaların büyüme adına önünü açacaktır. Yani dolaylı olarak karlılığa etkisi olacaktır. Olumlu bir adım olarak görüyoruz" dedi.
DÜŞÜK GELİRLİNİN AZ BORÇLANMASI
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in açıkladığı tüketici kredi limitlerinde gelir bazlı sisteme geçilmesi ile ilgili Erbil, "Sayın Mehmet Şimşek'in açıklaması bir süredir düşünülen ve özellikle BDDK tarafından üzerinde çalışılan bir konuydu. Amaç şu; Türkiye'deki bireylerin gelirlerine göre genel sektörü kapsayacak limit çalışması. Bankaların kendi başına yaptıkları limit belirleme sürecini genelleştirme. Çalışmanın detaylarıyla ilgili elimizde malzeme yok. Yapılması istenen şu; sizin geliriniz x bin lira. Sistem çok basit olarak x bin liranın herhangi bir ürün üzerindeki limitini belirleyecek. Bu limit tüketicinin limiti olacak. Bizler de bankalar olarak bundan pay alacağız. Söz konusu düzenleme özellikle düşük gelirli müşterilerin kredi ödeme performansını regüle etme performansından kaynaklanıyor" dedi.
BASEL III DÜZENLEMELERİ SEKTÖRE OLUMLU YANSIYACAK
Operasyonel maliyetlerin 2016'da nasıl olacağı ve Basel III düzenlemelerinin etkilerine ilişkin Erbil, genel itibari ile BDDK'nın dün açıkladığı düzenlemelerin sektöre olumlu yansıyacağını ifade etti.
YABANCI PARA MEVDUATLARA İLİŞKİN AĞIRLIK ORANI İLE İLGİLİ HENÜZ BİR KARAR ALINMADI
Erbil, Merkez Bankası nezdinde tutulan Yabancı Para Mevduatlara ilişkin, "Ağırlık oranlarıyla ilgili henüz bir kararın alınmadı. Bu oran yüzde 50 mi yoksa yüzde 0 mı olacak? Bu henüz belli değil. Bu oran Basel'e uyumlu bir şekilde yüzde 50 olacaksa sektöre negatif anlamda sermaye yeterliliğine baskı getirecektir. Gelen baskı tüketici kredileriyle ilgili alınan karardan daha az olacaktır. Ama bunun sıfır olma ihtimali var. Özellikle Merkez Bankası'nın Rezerv Opsiyon Katsayısı (ROK) mekanizmasında rezerv tutama dinamikleri farklı. Dolayısıyla burada bir istisna tedbir ya da önlem alınması muhtemel. Bu ağırlığın yüzde 50 değil de yüzde 0 alması gündemde. Bu oran sıfır kaldığı müddetçe olumsuz etki olmayacaktır" dedi.
KREDİ BÜYÜMESİ MEVDUAT BÜYÜMESİNDEN YÜKSEK OLACAK
Erbil, 2016 yılında kredi büyümesinin mevduat büyümesinden daha yüksek olmasını beklediklerini belirterek, "Ters beklentide olanlara katılmıyorum. Türkiye'nin önemli konularından biri tasarruf. Şu andaki hükümetin reform ajandasının önemli maddelerinden biri. Tasarrufların yansıması mevduatlara yansır ve bizler bu kısıttan daha rahat bir şekilde kredi vereceğiz. Buradaki döngüyü aktif bankacılık sektörü için daha sağlam hale getirmek lazım" ifadelerini kullandı.
Bankaların gider kalemleri içerisininde Tüketici Hakem Heyetleri kararlarından doğan iadeler, çeşitli kamu kurumlarının kestiği cezalar gibi 2-3 yıl önce olmayan ama geçen yıl olan bu etkilerden dolayı operasyonel giderlerin bir miktar yüksek olduğuna dikkati çeken Erbil, "Garanti olarak operasyonel giderin 2016 yılında enflasyon oranında büyümesini öngörüyoruz" dedi.
HAKEM HEYETİ KARARLARI
Tüketici Hakem Heyetlerinin aldığı kararlara ilişkin Erbil, "Tüketici Hakem Heyeti kararlarından doğacak geri ödemelerin bu yıl da devam edeceğini bekliyoruz. Bu kapsamda geçen yıl 300 milyon lira ödeme yaptık. Gerek bakanlığımızın gerekse hükümetimizin bu konu hakkında bir tedbir alacağını düşünüyoruz. Bununla ilgili düzenlemenin 2014 yılı içerisinde yapıldı, bankaların alacağı komisyonların net bir şekilde belirlendi. Geçmişte sektörde bu konuyla ilgili kantarın topuzu kaçmış olabilir fakat bugün durum çok farklı. Her hizmetin bir maliyeti vardır. Biz de bunun adil bir şekilde ücretlendirilmesini istiyoruz. Tek umudumuz, beklentimiz kuralların net olması. Müşterilerimizle aramızda gri bir alan oluştu. Müşterilerimiz, Hakem Heyetlerine gidip oradan talepte bulunuyor. Maalesef düzen mevcut mevzuata yönetmeliklere uygun olmadan yürütülüyor. Bu bize göre kanuna aykırı geliyor. 2014 düzenlemesi sonrası yapılan kredi sözleşmelerine ilişkin başvurular olumlu karşılanıyor. Bu da bize geliyor ve biz de dava açıyoruz. Örnek vereyim; 2015 yılında bir müşteri tüketici kredisi kullandı ve ondan komisyon almışız. Müşteri Hakem Heyetine gidiyor ve komisyon ücretinin geri ödenmesi için talepte bulunuyor. Hakem Heyeti alamaz diyor. Biz de dava açıyoruz. Davaların çoğu bizim lehimize sonuçlanıyor. Bu durumda müşteri hem aldığı parayı hem de dava masraflarını ödemek durumda kalıyor. Burada ciddi israf var. Biz bundan memnun değiliz. Hakem Heyetleri kuruluş amacından uzaklaşıyor. Zannediyorum tedbirler alınacak. Bu sene de geçen seneki ödediğimiz 300 milyon liranın yüzde 80-90'ını kadarını ödeyebilir diye düşünüyorum."
MÜŞTERİ HİZMETLERDEN MEMNUN OLDUĞU İÇİN AİDATLI KREDİ KARTI KULLANMAYI SÜRDÜRÜYOR
Aidatsız kredi kartı sayısının 700 bine ulaştığını ve sektörde aidatsız kart sayısının yüzde 7'sine ulaştığı bilgisini veren Erbil, tüketicinin bir takım hizmetlerden memnun olduğu için aidatlı kredi kartlarını kullanmayı sürdürdüğünü dile getirdi.
ASGARİ ÜCRETTEKİ ARTIŞ TAKİPTEKİ KREDİ ORANINI DÜŞÜREBİLİR
Takipteki kredilerle ilgili Erbil, "Türk bankacılık sektörü dünyanın en sağlam bankacılık sektörlerinden. Takipteki krediler bölge ülkeleri ile kıyasla çok az. Mesela Romanya'da takipteki keri oranı yüzde 18. Takipteki kredi geçen yıl 3,1'i ondan önceki yıl ise 2,7 idi bu sene de bu oranda bir artış olabilir. Yani çok ufak bir artış var. Fakat asgari ücretin artması o gelir grubundaki kişilerin daha rahat ödemesini sağlayacaktır. Belki bu olumlu olabilir. Beklentimizden daha iyi bir tabloyla karşılaşabiliriz. Ayrıca, Türkiye açıklanan tedbirler ve planlamalarla bu yıl daha da büyüyecektir. Bu durum sorunlu kredilere olumlu yansır" diye konuştu.
Genel Karşılık Giderleri ile ilgili düzenlemenin kredi büyümesine olumlu yansıyacağına dikkati çeken Erbil, asgari ücretin artışı da krediye dönüşüm anlamında özellikle TL tüketici kredileri tarafında beklediklerinden daha hızlı bir büyüme yaşanabileceğini söyledi.
SEKTÖRÜN KARLILIĞI ARTACAK
Erbil, geçen yıl TL tüketici kredilerinin yüzde 9 civarında büyüdüğünü, bu yılki büyümenin yüzde 15 hatta yüzde 20 bandını zorlayabileceğini öngördüklerini belirtti. Sektörün ve bankanın sermaye karlılıkların artacağı öngörüsünde bulunan Erbil, yılbaşından bu yana bakıldığında Türkiye'nin küresel risklere karşı gelişmekte olan ülkeler içerisinde en olumlu ayrışan ülkeler arasında yer aldığını sözlerine ekledi. - İSTANBUL
Son Dakika › Ekonomi › Fuat Erbil: 'Asgari Ücretteki Artış Takipteki Kredi Oranını Düşürebilir' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?