Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, "Son yıllarda gelişmiş ülkeler, değişik bahane ve gerekçelerle petrol geliri olan ülkelerin değişik ülkelerdeki yatırımlarına el koymaya başladı. Gelişmiş ülkelerde kendini güvende hissetmeyen, kendine liman arayan, en azından riskin bir kısmını dağıtmak amacıyla yeni piyasa arayan trilyonlarca dolar sermaye için alternatif Türkiye." dedi.
Canikli, "İstanbul 10. Giresun Günleri" programının kapanışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ciddi anlamda üstüne gelindiğini, bu coğrafyada ülkelerin sınırlarının da değiştirileceği çok ciddi operasyonlar yapılmak istendiğini söyledi.
Bir ara, az daha bu hain emele ulaşılacağını belirten Canikli, o zaman da Türk milletinin sahneye çıktığını, 15 Temmuz'da bir kez daha sahneye çıkan milletin olaya el koyduğunu, müdahale ettiğini, "Ben bu topraklarda kimseye operasyon yaptırmam, kimseye verilecek bir karış toprağımız yok, bedeli ne olursa olsun ben o bedeli öderim bu ülkeyi parçalatmam" dediğini hatırlattı.
Başbakan Yardımcısı Canikli, milletin bu tavrını 15 Temmuz'un özeti olarak nitelendirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"15 Temmuz öncesinde de bu milletin yürüyüşünün önünü kesmek için her şeyi yaptılar. Bu topraklar bize altın tepside sunulmadı. Ortadoğu'da cetvelle çizilen bazı ülkeler gibi Anadolu, Trakya coğrafyası bize birileri tarafından altın tepsi içinde sunulmadı, bu toprakların bedeli ödendi. Milyonlarca şehitle ödendi. Birazcık düşünüp yorum yapsalar, bu toprakları bu milletin elinden almak, bu milleti buralardan söküp atmanın mümkün olmayacağını anlarlar. 1 milyon şehidimiz var, nasıl bırakıp gideriz. Bu millet defalarca bunu ortaya koydu ama anlamıyorlar, anlamazlarsa biz de anlatmaya devam edeceğiz, sonunda anlayacaklar."
"Türkiye şu an tam bir ekonomik cazibe merkezi"
Canikli, içeriden ve dışarıdan yapılan tüm saldırılara rağmen Türkiye'nin ve Türk ekonomisinin gücüne işaret ederek, "Hele 15 Temmuz'da yapılan o hain saldırı... Elbette onlar da maşa sonuç itibarıyla. Birileri tarafından yönetiliyor. DEAŞ'ı yönetenler de PKK'yı yönlendirenler de FETÖ terör örgütünü kumanda edenler de hepsi aynı, aynı yere çekiyor, biliyoruz. Bunu millet de biliyor, herkes her şeyi biliyor. Bazı şeyler her yerde konuşulmaz ama biliyoruz." dedi.
Türkiye ekonomisi hakkında da değerlendirmelerde bulunan Canikli, 2001 yılında dönemin Cumhurbaşkanının, merhum Başbakan Bülent Ecevit'e Anayasa kitapçığı fırlatması sonucunda Türkiye ekonomisinin çöktüğünü, birkaç günde doların fiyatının üç kat arttığını hatırlattı.
Günümüzde Türkiye'ye yönelik ekonomik saldırıların da söz konusu olduğunu aktaran Canikli, şunları kaydetti:
"Buna rağmen tık yok. Borsa'nın fiyatı 15 Temmuz öncesindeki değerlerden daha yüksek şu an. Bir de o arada Moody's diye bir uluslararası derecelendirme kuruluşu var, ona da ısmarlama bir not indirttiler. Moody's not indiriyor ama ekonomi hiç etkilenmiyor. Bu ne demek? Aslında bu tür derecelendirme kuruluşlarının iflası anlamına geliyor. Yani içerideki ve dışarıdaki piyasalar, yerli ve yabancı yatırımcılar 'Ben seni dinlemiyorum, senin bir kıymetin yok, sen bu derecelendirme işini objektif olarak yapmıyorsun, ısmarlama yapıyorsun' diyor. Başka ülkelerde not indirimi yaptılar, o ülkelerin ekonomilerine ciddi zararlar verdiler. Türkiye'de de öyle olacak, Türkiye de o ülkelerin durumuna düşer zannettiler ama öyle olmadı. Tam tersi Türkiye'den bir dolar çıkmadı, milyarlarca dolar gelmeye devam ediyor."
Türkiye'nin şu an tam bir ekonomik cazibe merkezi olduğunu söyleyen Canikli, tüm yaşananlara rağmen her yıl bölge ülkelerden Türkiye'ye 15-20 milyar dolar kalıcı para geldiğini, geleceği ile tereddüt duyulan ülkelere yatırım yapılmayacağını, Türkiye'nin yedi düvelle mücadele etmesine rağmen ülkenin güçlenmeye devam ettiğini anlattı.
"ABD, 11 Eylül saldırılarını gerekçe göstererek Suudi Arabistan'ın ABD'deki yatırımına el koyacak"
Son yıllarda gelişmiş ülkelerin, dışarıdan gelen paralara belli başlı nedenlerle el koymaya başladığını belirten Canikli, petrol geliri olan ülkelerin değişik ülkelerde yatırım yaptığını, en çok paranın da gelişmiş ülkelere gittiğini anımsattı.
Bu yatırımlara son yıllarda gelişmiş ülkelerin değişik bahane ve gerekçelerle el koymaya başladığını bildiren Canikli, konuşmasına şöyle devam etti:
"En son ABD, bir yasa tasarısını kabul etti. 11 Eylül saldırılarında hayatını kaybedenlerin yakınlarına, ABD mahkemelerinde Suudi Arabistan hükümeti aleyhine dava açma imkanı sağlayan bir kanun kabul edildi. Bu ne demek? Suudi Arabistan'ın da ABD'de en az 750 milyar dolar yatırımı var. Bu şu demek; o olaya Suudi kökenli kişi karıştı diye, onu gerekçe göstererek ABD mahkemeleri göreceksiniz çok yüksek tazminatlara hükmedecek ve Suudi Arabistan'ın ABD'deki yatırımına çok büyük ihtimalle bu yolla el koyacaklar.
Daha kötüsü uluslararası hukuk ve teamüller hiçe sayılarak bugün Suudi Arabistan hükümetine bu yapılıyorsa yarın dünyanın başka ülkelerine yapılabilir, tehlike o. Bu nedenle gelişmiş ülkelerdeki piyasalara bir güvensizlik başladı. Ülkeler ciddi paralar yatırıyor, tehdit altında, parasını alamama ihtimali ile karşı karşıya. Dünyanın, bu ülkeler ve onların talimatıyla hareket eden piyasalarına alternatif olacak yeni bir finansal merkeze, piyasalara ihtiyacı var. Dünyada bu işi yapabilecek tek ülke Türkiye."
"A ülkesinin B ülkesinin talimatlarına Türkiye hiçbir zaman pabuç bırakmadı, bırakmayacak"
Canikli, 14 yıldan beri Türkiye'ye yatırım yapan herkesin kazandığını, istediği zaman da parasını alıp götürdüğünü, en ufak bir sınırlama ve kısıtlama olmadığını söyledi.
Türkiye'nin hiçbir ülkenin talimatıyla hareket etmediğine de işaret eden Canikli, "Biz sadece milletimizin bize verdiği talimatı yerine getiriyoruz. Dolayısıyla uluslararası sermaye Türkiye'ye geldiği zaman kendini güvende hissedecek. A ülkesinin B ülkesinin 'Şunu yap, bunu yap' talimatlarına Türkiye hiçbir zaman pabuç bırakmadı, bırakmayacak, bu çok iyi biliniyor. Ayrıca, bugün itibarıyla Türkiye finansal piyasasının işlem hacmi 1,2 trilyon dolar." dedi.
Canikli, gelişmiş ülkelerde kendini güvende hissetmeyen, kendine liman arayan, en azından riskin bir kısmını dağıtmak amacıyla yeni piyasa arayan trilyonlarca dolar sermaye için alternatifin Türkiye olduğunun altını çizerek, Türkiye'ye yatırım çağrısında bulundu.
"Giresun Çotanak Arena Stadyum Projesi'nin temelini kasımda atacağız"
Giresun'da yapılan çalışmalara da değinen Canikli, şehre yapılan ve yapılması planlanan yatırımlara ilişkin bilgi verdi.
Giresun'a çok şey yaptıklarını belirterek, "Sadece Giresun maçlarını maalesef yönlendiremiyoruz..." diye espri yapan Canikli, bugün Giresunspor'un mağlup olması nedeniyle duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Giresun Çotanak Arena Stadyum Projesi'nin temelinin kasım ayının ilk haftasında atılacağı bilgisini veren Canikli, diğer projelere ilişkin şunları aktardı:
"Yine 20 Eylül'de, 350 yataklı Araştırma Hastanemizin ihalesi yapıldı, odaların yarısı tek, yarısı çift kişilik, beş yıldızlı otel ayarında. Cuma günü de Giresun Tıp Fakültesi ile Sağlık Bakanlığı Araştırma Hastanesini birlikte yönetmek üzere sözleşme imzaladılar, bunun da müjdesini vermiş olalım. Bu çok önemli çünkü Tıp Fakültesi'ni bundan sonra cazibe merkezi haline getireceğiz.
Giresun Tıp Fakültesi bütün hastalara şifa dağıtmaya devam edecek ama özellikle onkoloji ve hematolojide uzmanlaştırmak istiyoruz. Bununla ilgili çalışmaları tamamladık, dünyanın birçok ülkesinden insanların geldiği şifa aramak isteyeceği bir yer haline getiriyoruz. Giresun Çevre Yolu Projesi bitmek üzere, ihalesini de 2017 yılında yapacağız. Yayla yollarını da buradaki aynı kalite asfaltla asfaltlıyoruz."
Canikli'ye konuşmasının ardından Giresun'u temsilen ahşap ev maketi takdim edildi. Kurulan stantları da ziyaret eden Canikli'ye burada Giresun'a özgü yiyecekler ikram edildi. Başbakan Yardımcısı Canikli, Kuşköy standında da kuşdili ile karşılandı.
(Bitti)
Son Dakika › Ekonomi › İstanbul 10. Giresun Günleri' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?