Masanda oturdukça manzaran hep aynı, çık dışarı

İnsanları dışarı çıkarmaya özendirip, farklı görüşleri bir araya getirerek farkındalık yaratmayı hedeflediklerini vurgulayan Ortak İdealler Derneği (Common Purpose CP) Türkiye CEO'su Ayşegül Gürerk, "Sen masanda oturduğun müddetçe ofisindeki manzaran hep aynı, çık dışarı" dedi.

DHA'nın OİD çalışmalarına ilişkin sorularını yanıtlayan Gürerk, "Farklı siyasi partilere oy verelim, farklı yerlerde ibadet edelim, ama göz göze bakıp şu işlerin altından birlikte kalkalım. Şart değil her konuda aynı fikirde olmak. İşte dernek olarak yapmaya çalıştığımız şey de bu. Ortak ideallerimiz için güçleri birleştirelim, birlikte hareket edelim. Farklılığımızı korumaya devam edelim çünkü farklılıklarımızla beraber olabiliyoruz" dedi.

Toplumdaki sorunların herkesi ilgilendirdiğine dikkat çeken Gürerk şunları söyledi: "Bazı konular var ki hepimizi ilgilendiriyor; deprem gibi, çevre gibi, susuzluk gibi, terör gibi. Birlikte çözmemiz gereken sorunları artık hep birlikte çözmek zorundayız ve her konuda anlaşma zorunluluğumuz yok, illa anlaşacağız diye inat etmeyelim. Bunun için dernek olarak özel sektörden, kamudan ve STK'lardan karar vericileri bir araya getiriyoruz. Valiliklere gidiyoruz, emniyet müdürlüklerine, devlet hastanelerine gidiyoruz… Böyle böyle farklı yerlere giderek onlara sekiz ay boyunca modüler bir yapıda; bir bütün yelpazeyi gösteriyoruz."Common Purpose Global CEO'su Adirupa Sengupta, Ortak İdealler Derneği'nin Türkiye'deki mezunları ile bir araya gelerek 30. yılını İstanbul'da kutladığı yemekte yaptığı, "Akıllı liderlerle daha akıllı kentler" başlıklı konuşmasında; günümüzde kentlerin hiç olmadığı kadar hızlı büyüdüğüne ve yoğun kentsel yaşamdan dolayı dünyanın çevresel anlamda ağır bedeller ödediğine dikkat çekerek, teknolojik inovasyonların tek başına yeterli çözümü sağlayamayacağını ve liderlerin rollerinin bu noktada çok önemli olduğunu ifade etti.Sengupta, ancak kendi sınırları dışına çıkabilen, empati kurabilen liderler ile akıllı kentlerin yaratılabileceğini söyledi.STFA Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Nas konu ile ilgili olarak derneğin empati gibi özellikleri geliştirmeye katkı sağladığını belirterek, "Dernekte, hayatlarında bir araya gelme imkanı yakalayamamış insanlar bir arada iş yapmaya başlıyorlar; birbirlerini tanıyorlar, ön yargılarını kırıyorlar, ortak noktada birleşebileceklerinin görüyorlar.  Bu açıdan bence Türkiye'nin çok ihtiyaç duyduğu bir dernek. Derneğin gelişmesi için toplumda potansiyel var, umarım kurumlarda bu potansiyele uygun hareket ederler"dedi.Derneğin, kendi kurumlarında yetki sahibi yöneticilerin zaman ve ilgi farklılıklarını dikkate alarak geliştirdiği, esnek ve kişiselleştirilebilen "Yetkinin Ötesinde Liderlik" programı olan Meridyen'e katılan profesyoneller de şu yorumlarda bulundu : Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkan Danışmanı Semra Akman : "İlginç bir programdı çok değişikti, bir kere daha önce dokunmadığım liderlere dokunma fırsatım oldu. Kamu, STK ve özel sektör karışımı ve farklı fikirlerdeki insanların bir arada bir programda olması, programın değerini çok artırıyor ve o farklılıklardan gerçekten besleniyorsunuz. Orada güzel bir dostluk ve birlikte çalışma iş birliği ortamı da oluyor."engelsizkariyer.com Türkiye'nin ulusal engelli istihdamı danışmanlık ajansı kurucusu Mehmet Kızıltaş : "Meridyen'in en güçlü yanı şu; farklılıkları. Farklılıkları bir araya getirdiği için, birbirinden farklı ekolleri, kültürleri, birbirinden farklı kişilikleri, kurumları bir araya getiren bir mozaik, ve bir kültür aslında. Bu da herkesin birbiriyle olan güçlü dinamiklerini birleştirdiğinde kolektif bir bilinç yaratıyor. O yüzden bunu çok önemsiyorum." Lenovo Türkiye Genel Müdürü Emre Hantaloğlu: "Daha önce çok fazla yan yana durmadığımız, durmaya fırsat olmayan ya da yeterince bizim vakit ayıramadığımız, odaklanamadığımız bir çok değişik kişilere, halkın bir çok değişik segmentinden insanlarla bir arada olduğumuz; onların düşüncelerini, hayata bakışlarını, yaşam biçimlerini incelediğimiz, bir arada olduğumuz için, dünyayla ilgili konulara nasıl baktıklarıyla ilgili bir fikir edindiğimiz, onların fikirlerini duyduğumuz dinlediğimiz; bazısına katıldığımız bazısına katılmadığımız, bazısını ikna etmeye çalıştığımız, bazısına ikna olduğumuz bir yolculuk bu açıkçası. Kişiye çok şey katıyor, farkındalık katıyor. Etrafta neler olup neler bittiğini neler olamadığını, neler olduğunu çok iyi bir şekilde anlıyoruz. Bizim gibi olmayanların dertlerini anladığımız yaşlılara çoluklara çocuklara, engellilere daha fazla ne kadar vakit ayırmamız gerektiğini, doğaya ne kadar vakit ayırmamız gerektiğini farklılıkların esasında iletişimde bir engel olmadığını aksine zenginlik olduğunu anladığımız bir yolculuk."Ahtapot Gönüllüleri Derneği Kurucu Başkanı Vedat Kürşün :

"Eğer siyasi, politik, dini, etnik görüşlerimizi bir kenara bırakırsak yüzde 95'imiz aynı şeyi istiyor. Herkes yarın için yaşanabilir bir dünya istiyor, çocukları için. Herkes istismara karşı, herkes adalet, daha uygun bir eğitim, daha iyi bir sağlık sistemi, herkes aynı şeyleri istiyor. Sadece isteme şekillerimiz farklı. Birbirimizi dinlemeyi öğrendiğimizde özel sektör, kamu ve STK'lar beraber çalışabiliyor. Beraber alışınca kimse onun önünde duramıyor zaten." (Fotoğraflı)

- İstanbul