"İstasyona Gelen Treni, 2014'te Kaçırmayalım" - Son Dakika
Ekonomi

"İstasyona Gelen Treni, 2014'te Kaçırmayalım"

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, 2014'ün ihracatçı açısından 2012 ve 2013'e göre çok daha olumlu bir yıl olacağına inandıklarını belirtti.

01.03.2014 13:13  Güncelleme: 16:55

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, 2014'ün ihracatçı açısından 2012 ve 2013'e göre çok daha olumlu bir yıl olacağına inandıklarını belirterek, "2014'te döviz kurlarının ulaştığı seviye de ihracatı destekleyecek bir seviyedir. Bu olumlu koşulları lehimize çevirmek için siyasi istikrar ve güven ortamını korumalı, ihracata yönelik destekleri çeşitlendirmeli ve artırmalıyız. Büyüme ve dış ticaret hedeflerine ulaşmak için istasyona gelen treni, 2014'te kaçırmayalım" dedi.

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Şubat ayı ihracat rakamlarını Denizli'de açıkladı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin katıldığı toplantıda açılış konuşmasını yapan Büyükekşi, dünya ekonomisine baktıldığında bu yılki gidişatı şekillendirecek önemli unsurlardan birinin ABD Merkez Bankası FED'in parasal genişlemeden çıkışı oluğunu vurguladı. FED'in küresel kriz sonrası başlattığı genişletici para politikasını terk ettiğini belirten Büyükekşi, gelişen ülkelerde ortaya çıkan sıkıntılara rağmen, ABD'deki ekonomik verilerin iyi gelmeye devam etmesiyle FED'in parasal genişlemeden çıkış takvimini sürdüreceğini kaydetti.

FED'in muhtemelen Mart-Nisan-Haziran ve Eylül aylarındaki toplantılarda da genişlemeyi kademeli olarak azaltacağını ifade eden Büyükekşi, şunları kaydetti:

"ABD'deki Ocak ayı konut satışları oldukça düşük çıktı, bu ve benzeri gelişmeler neticesinde, FED'in politikalarında bir değişiklik öngörülmüyor, ancak olası oynaklıklara karşı ihtiyatlı olmak gerekiyor. Zira Ukrayna'da son günlerdeki kritik gelişmeler de yakın coğrafyadaki dinamikleri olumsuz etkileyebilir. Firmalarımızın bütün bu riskleri gözeterek, kısa vadeli nakit akışı yönetimlerine ve kaynak kullanımlarına azami şekilde dikkat etmesi önem taşıyor. FED'in politikalarından dolayı finansal piyasalarda önemli çalkantılar yaşandı. Yaşanmaya da devam ediyor. Bununla birlikte reel ekonomi tarafında ise çok önemli ve pozitif gelişmeler yaşanıyor."

-"ÖZELLİKLE GELİŞMİŞ ÜLKELERDEKİ BÜYÜME BEKLENTİLERİ ARTTI-

Dünya ekonomisi ve küresel talebin bir normalleşme sürecine içerisine girdiğini vurgulayan Büyükekşi, özellikle gelişmiş ülkelerde büyüme beklentilerinin arttığını dile getirdi. Gelişmiş ülkelerdeki büyüme eğiliminin dünya genelindeki talebi de desteklediğini belirten Büyükekşi şunları söyledi:

"Avrupa Birliği ve Euro Bölgesi de 2013 yılının son çeyreğinde büyümesini sürdürdü. Sydney'de geçtiğimiz hafta sona eren G-20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankaları toplantısında, dünyanın en büyük 20 ekonomisinin beş yıl içinde, 2 trilyon dolarlık üretim artışı ve 10 milyonlarca yeni istihdam oluşturma hedefi benimsedikleri açıklandı. G-20 ülkeleri 2014-2018 döneminde büyüme temposunu 2 puan artırmayı hedefliyor. Genel olarak olumlu bir hava hâkim. Bu yıl hem gelişmiş ülkeleri hem gelişmekte olan ülkeleri bekleyen güzel bir büyüme ve ticaret iklimi var. Avrupa'da büyüme beklentileri pozitif. AB, 3 çeyrektir bir önceki çeyrek döneme göre büyüyor. Bunun paralelinde AB üyeliği ve uyum sürecinde olumlu bir hava yakaladık. Kıbrıs konusundaki gelişmeleri de olumlu görüyoruz. Dolayısıyla dünyadaki bu ekonomik gelişmelerden, maksimum derecede istifade edebilmemiz büyük önem taşıyor."

-"GÜNDEMİN EKONOMİDEN SAPMASI BİZLERİ SON DERECE RAHATSIZ EDİYOR"-

Büyükekşi, dünya ekonomisinden olumlu sinyaller alınırken, dünya ticaretinde yeni bir baharın rüzgârları eserken, Türkiye gündeminin ekonomiden kopup, kısır siyasi çekişmelere odaklanmasının herkesin huzurunu kaçırdığını ifade etti.

Çekişmelerin etik kuralları hiçe sayarak yıkıcı bir boyuta taşınmaması gerektiğine inandıklarını söyleyen Büyükekşi şunları kaydetti:

"Türkiye'nin 12 yıl gibi kısa bir sürede, hem ekonomide, hem dış politikada, hem demokraside, iletişimde, ulaşım ve sağlıkta kat ettiği yol dünya ülkeleri tarafından övgüyle anılırken, siyasi tartışmaların bu kazanımları geriye götürmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Hele hele çözüm süreci gibi, sonuca ulaştığında ülkemize çağ atlatacak çok önemli bir proje devam ederken, negatif gündemin bize zarar verdiğine inanıyoruz. Biz Türkiye'deki gündemin ekonomiden kaymamasını, dünyadaki toparlanmayı algılamasını istiyoruz. Gündemin ekonomiden sapması iş dünyası ve sivil toplumun temsilcileri olan bizleri son derece rahatsız ediyor."

-"HEPİMİZ AYNI GEMİDEYİZ"-

"Hepimiz aynı gemideyiz. Bu ülke hepimizin" diyen Büyükekşi, yaşanan çekişmelerden iktisadi performans zarar göreceğini vurguladı. Bu çekişmelerden kaybedenin sadece siyasiler, iş adamları olmayacağını belirten Büyükekşi, "Kaybeden Türkiye olur, kaybeden biz oluruz. Çünkü bakıyoruz yurtdışında güneşli günler var. Çok büyük fırsatlar var. Bizim bunu ıskalamamamız gerekiyor. Bundan faydalanmamız gerekiyor. O yüzden bu treni kaçırmayalım. Mutlaka binelim.

Kaçırırsak çok geç olabilir" dedi.

Büyükekşi, konuşmasında önemli dersler barındırdığını düşündüğü hikayeyi de şu sözlerle paylaştı:

"Yolun kenarında yaşayan ve simit satan bir adam vardı. Bu adam zor işitiyordu, bu yüzden radyosu yoktu. Gözleri bozuktu, bu yüzden gazete okumazdı. Ama taze simitler satardı. Yolun kenarında durup bağırırdı: Bir simit alır mısınız? Ve insanlar onun simitlerini alırdı. Ticaretini yürütmek için daha büyük bir fırın aldı. Bir yaz tatilinde üniversitedeki oğlu ona yardıma geldi. Ertesi gün oğlu şöyle dedi: 'Baba radyoyu dinlemiyor musun? Gazeteleri okumuyor musun? Ekonomi iyi gitmiyor ve bizim ülkenin durumu kötü.'Bunun üzerine adam düşündü. 'Eh oğlum üniversiteye gidiyor, gazeteleri okuyor, radyoyu dinliyor, haklı olmalı. Adam böylece aldığı unun ve siparişlerin miktarını azalttı. Tabelaları indirdi. Simitleri satmak için yolun kenarında durmaktan vazgeçti. Satışları da bir günde düştü ve sonunda 'Haklısın oğlum', 'işler iyiye gitmiyor' dedi. Hikâye bize önemli dersler veriyor. Kendi kendimize negatif algı yaratmamalıyız. Artık kısır çekişmeler yerine, üretimi, istihdamı, yatırımı ve ihracatı öne çıkaracak gündeme ve projeler üzerinde odaklanalım. Yakaladığımız ekonomik istikrarın devamı, güven ortamının sürmesi bizim en büyük temennimiz. Devir daha fazla demokrasi ve dayanışma devridir. Bunlarla birlikte ekonomik bağımsızlığımızı artırma ve bizi 2023 hedeflerine götürecek yeni modele odaklanma devridir."

-"BULGARİSTAN'IN TÜRK TIR'LARININ GEÇİŞİNİ ENGELLEMESİ DIŞ TİCARETE ZARAR VERİYOR"-

Bir süredir Bulgaristan kaynaklı önemli lojistik sıkıntılar yaşandığını anımsatan Büyükekşi, Bulgaristan'ın Türk TIR'larının geçişini engellemesinin dış ticarete de ne yazık ki zarar verdiğini vurguladı. Bulgaristan'ın bu tutumundan vazgeçmesini komşuluk ilişkilerine riayet etmesini isteyen Büyükekşi, "Biz bu konu üzerine hem Ulaştırma Bakanlığımız hem de Ekonomi Bakanlığımız nezdinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Temennimiz bu sıkıntıların en kısa sürede atlatılması. İhracatımızın da maliyetler daha fazla artmadan bu süreçten etkilenmeden çıkabilmesidir" dedi.

Kaynak: ANKA

Son Dakika Ekonomi 'İstasyona Gelen Treni, 2014'te Kaçırmayalım' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement