Türk Kızılayı Genel Müdürü Dr. İbrahim Altan, dünyada krizlerin en çok Müslüman coğrafyalarda yaşandığını belirterek, "Ama çözüm de yine kendi içimizde, kendimiz tarafından ortaya konulacak. Bunun da yolu birlik ve beraberliktir." dedi.
Altan, İslam Dünyası STK'ları Birliği (İDSB), Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı'nın (TGTV) iş birliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin desteğiyle Yenikapı Gösteri Merkezi'nde düzenlenen 2. Uluslararası STK Fuarı kapsamında "Muhtaca Uzanan El" başlıklı sunumunda Türk Kızılayı'nın dünyanın farklı bölgelerinde yürüttüğü faaliyetleri anlattı.
İslam dünyasında çok fazla dert olduğunu dile getiren Altan, İslam coğrafyasının dört bir yanının yangın yerine dönüştüğünü, bu durumun da öncelikle birlik olmayı öğütlediğini söyledi.
İbrahim Altan, "Dünyada krizlerin en çok yaşandığı yerler Müslüman coğrafyaları ama çözüm de yine kendi içimizde, kendimiz tarafından ortaya konulacak. Bunun da yolu birlik ve beraberliktir." diye konuştu.
Türk Kızılayı'nın 150 yıldır insani faaliyet çalışmalarını yürüttüğünü, insanların ıstıraplarını dindirmek için gayret sarf ettiğini dile getiren Altan, kurumun bu anlamda çok büyük bir tecrübesinin olduğunu ve bunu günümüze aktardığını vurguladı.
Altan, Türk Kızılayı'nın 137 ülkede faaliyet yaptığını, 60'ına ayni, 77'ine de nakdi yardım ulaştırdığını belirterek, şu bilgileri verdi:
"Özellikle Suriye, Somali, Filistin, Pakistan ve Irak bu yardımlarda önemli yer tutmaktadır. 2008'den bu yana Gazze'de çalışmalarımız devam ediyor. Orada faaliyetleri sürdürüyoruz. 2011'den itibaren de Suriye içine yardımlar gönderiliyor ve Suriye'den Türkiye'ye gelen muhacir kardeşlerimize de yardım faaliyetleri yapılıyor. Şu anda Türkiye'de yaşayan 1 milyon 200 bin yabancı, bunların yaklaşık 1 milyonu Suriyeli her ay 120 TL nakdi alıyor. Bunun yanında 250 bin kadar da yabancı öğrenciye öğrenim desteği veriyoruz. 2011'de yine Somali'de başlayan kıtlıktan sonra bölgeye gittik ve burada çalışmalarımız başlatıldı. Açlıktan ölümlerin önüne geçildi."
TİKA ve AFAD ile ortak çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Altan, "Gerek yerli, gerek yabancı sivil toplum kuruluşlarımızla dayanışma içerisindeyiz. Bu çalışmalarımızı da Türkiye'nin 15 yıldır getirmiş olduğu bir hava var, oluşan bir marka değeri var. O marka değerinin gücüyle, desteğiyle yapıyoruz. Bir yandan hükümetimiz büyük ufuklara açılırken, biz de aynı şekilde o ufuklarda insani yardım faaliyetlerini yerine getiriyoruz. Yardımları yaparken, ihtiyaçları belirlerken de hiçbir şekilde açık alan bırakmayacak tarzda çalışmalarımızı sürdürmeye gayret ediyoruz." diye konuştu.
"Doğu Türkistan meselesini çok iyi almamız gerekiyor"
Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkanı Hidayet Oğuzhan da "Esaretteki Türk İslam Yurdu Doğu Türkistan" başlıklı sunumunda, Doğu Türkistanlıların yaşadıkları sıkıntıları anlattı.
Oğuzhan, İslam dünyasının her yerinde, Doğu Türkistanlıların çektiği, yaşadığı sıkıntıların duyurulabilmesi için kendilerine destek olunduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Doğu Türkistan, Çin sınırları içinde yaşayan azınlık bir topluluk olarak algılanıyor ve mesele de Çin'in iç meselesi olarak algılanıyor. Bu nedenle de Doğu Türkistan'daki sıkıntılar gündemde hak ettiği yere gelemiyor ve meselenin çözümünde ülkeler arasında Çin ile olan irtibat ve ilişkiler de Doğu Türkistan Müslümanlarına daha fazla zulüm edilmesine sebebiyet veriyor. Onun için Doğu Türkistan meselesini çok iyi almamız gerekiyor."
Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırma Merkezi (ASSAM) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ersan Ergür de "Konjonktürel Yönetim Anlayışı İçinde Dünya İslam Birliği" başlıklı sunumunda, "ABD'nin hayasızca ve ahlaksızca, tüm Müslüman toplumları karşısına alarak Kudüs'ü, ilk kıblemizi, 3 dinin kutsal mekanı olan ve biz Müslümanlar için vazgeçilmez bir mekan olan Kudüs'ü İsrail'en başkenti ilan etmek cüretini göstererek, bizleri tekrar derinden üzmüştür." ifadelerini kullandı.
Ergür, kuruluşunda ABD, Fransa, Rusya, İngiltere ve Çin'in yer aldığı BM'nin, özellikle İslam toprakları üzerindeki menfaatlerinin peşinde koşan bir kuruluş olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Kuruluş gayesi, dünyaya adalet, güvenlik, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği uluslararası alanda sağlamak olarak gösterilmiş. Ancak bugün geldiğimiz noktada BM'nin daimi üyelerinin dünyadaki ve özellikle İslam coğrafyalarındaki çıkarlarını korumak için bir teşkilat olarak işler yapmaya başlamıştır. Cumhurbaşkanımız bu çarpık yapılanmaya 'Dünya 5'ten büyüktür' söylemiyle tepki göstererek, İslam dünyasının hak ve hukukunun savunulacağı yeni bir sisteme ihtiyacı belirtmiştir."
İslam coğrafyalarındaki sorunların çözülebilmesi için önerilerde bulunan Ergür, farklı mezheplere sahip İslam alimlerinin toplantı ve istişarelerde, çatışmayı ve ihtilafları bir kenara bırakıp çözüm yollarını konuşmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
Birçok İslam ülkesinden sivil toplum kuruluşunun katıldığı fuar, yarında devam edecek etkinliklerin ardından sona erecek.
Son Dakika › Güncel › 2. Uluslararası Stk Fuarı - Türk Kızılayı Genel Müdürü Altan - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?