Adana'daki Fetö/pdy Davası

Adana'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında açılan davada, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve eski Adana Büyükşehir Belediye Başkanvekili Zihni Aldırmaz'ın da aralarında bulunduğu ikisi tutuklu 17 sanığın yargılandığı davada, tutuklu iki işadamı Etkin Pişmanlık'tan yararlanma talebinde bulundu.

Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklardan eski Adana Ticaret Borsası Başkanı Muammer Çalışkan ve iş adamı Mustafa Vural ile tutuksuz sanıklar Zihni Aldırmaz, Ferhat Yüksel, Cengiz Dinçer, Hasan Uzun, Bekir Kadı ve Mustafa Demir ile avukatları katıldı.

Duruşmada, iş adamları Vural ve Çalışkan, Etkin Pişmanlık Yasasından faydalanmak için samimi itiraflarda bulunacaklarını söyledi. Mahkeme heyeti önce Vural'ı dinledi.

Cumhuriyet Savcısı'na Etkin Pişmanlık Yasası'ndan faydalanmak için iki defa gidip ifade verdiğini belirten Vural, kendisinin yapıya dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün teşviki ile dahil olduğunu iddia etti.

Yapının örgüt olduğunu bilmediğini, bilseydi yapıya dahil olmayacağını ifade eden Vural, "Devlet yöneticilerinin gösterdiği yolda gitmek suç mu? Onlar örgüt suçlamasını kabul ediyorsa ben de kabul ediyorum" dedi.

Vural, yapının örgüt olduğunu kesinlikle bilmediğini, eğitim gönüllüsü olduğu için topluma yarar sağlamak üzere bu yapının içinde olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"2006-2007'de yapıya dahil oldum. Adana'da örgüt 3'e ayrılmıştı. Fatih, Seyhan, Çukurova. İl imamı Ömer Ekinci'ydi. 2015'te yanıma gelip Burç Okullarındaki hissemi devretmemi istedi. Hikmet Aslan mütevelli heyeti içinde olduğunu biliyorum. 2009'da ABD'ye Fetullah Gülen'i ziyarete gittik. Yanımızda, Hüseyin Nuri Çomu, Ahmet Nuri Sabuncu, Muammer Çalışkan, Ahmet Coşkun, Halil Kadı vardı. Fetullah Gülen bizi kabul etti. 7-8 kişiydik. 5-6 saat kaldık. Namaz kıldık, sohbet ettik. Dini sohbetti. Kendimizi tanıttık. Çıkışta ise para vermedim."

17-25 Aralık'tan sonra bu yapının gerçek yüzünü gördüğünü belirten Vural, "Burç Okullarına 15 milyon lira kefil olmuştum. O yüzden yapıdan ayrılamadım. Özel hayatımı kullanarak tehditte bulunuyorlardı. Yapıya kurban verdim. Toprak 7 kat biz belkide ikinci kattaydık. Örgütün bir görünen bir de görünmeyen yüzü vardı. Dini duygularımı kullanarak kandırıldım" diyerek tahliyesini istedi.

Eski Adana Ticaret Borsası Başkanı Muammer Çalışkan da Etkin Pişmanlık Yasası'ndan faydalanacağını söyleyip "Eğer örgütün çözülmesi için bir bilgiyi saklarsam namertim" diyerek, yapıyla kendisini Ahmet Kemerci'nin tanıştırdığını söyledi.

Necmi Biçer isimli hocanın da kendilerine sohbet verdiğini ifade eden Çalışkan, "O zaman, kapatılan Çukurova Eğitim Vakfı kuruldu. Devletin kontrolünde olduğu için ben de üye oldum. 1998'e kadar samimi geliyordu. Hep dini duygularımla oynadılar. 28 Şubat'tan sonra havaya girdiler. Yeraltına girdiler. Ben de yapıya karşı bir soğukluk oldu. Ben himmet vermedim, sadece burs verdim" dedi.

Kapatılan Kanuni Üniversitesinin kurulması için kendisini çağırdıklarını ve 10 dönüm arsa alıp yapıya bağışladığını dile getiren Çalışkan, il imamlarının Mahmut Bal, soy ismini bilmediği Nevzat hoca, Yahya Karadeniz ve Muhammet Alıç'ın olduğunu söyledi. Kendisinden himmet talep edilmediğini belirten Çalışkan, "Benden istendiği zaman üniversiteye arsa bağışladığımı söylüyordum, o zaman istemiyorlardı" dedi.

FETÖ/PDY yapısının işleyişi konusunda da bilgiler veren Çalışkan, savunmasını şöyle sürdürdü:

"Sohbet, mütevelli ve himmet grupları vardı. Sohbet grubu içinde Ahmet Coşkun, Bayram Sivaslıoğlu, Fatih Alpçoğay, bazen Mehmet Şahbaz gelip giderdi. Halil ve Mustafa hocalar gelirdi. Mütevelli heyetinde ise Ahmet Coşkun, Bayram Sivaslıoğlu, Yağmur Akküllah vardı. Bu hainler sohbetlerde esnaflarla hiçbir şeyi paylaşmazdı. Paylaşsalardı yaptıkları duyulurdu. Himmet ise yılda bir kez yapılırdı. Ramazan ayına yakın zamanda olurdu. Himmet toplantısında para yardımı yapılırdı. 50 bin veren olduğu zaman daha fazlasının verilmesi için 'Sen 70-80 bin yap' diyerek fiyatı arttırırlardı. Paralar yıl boyunca imamlar tarafından toplanırdı. Kimi de nakit ya da çek verirdi. Paranın yüzde 9-10'u ise merkezi bütçeye gönderilirdi. En fazla para yurtlara ve Kongo'ya gidiyordu. O zamanlar çok güzel işler yaptıklarını düşünüyorduk. Eğitim için yaptığımız yardımlarla başarılı öğrenciler çıktı. Ancak biz bunlara daha sonra ne oldu, ne yaptılar diye hiç düşünmedik. Oysa bunları kullanmışlar."

Mahkeme Başkanı, "İş adamlarının örgüte bir verip 10 aldıkları doğru mu?" sorusu üzerine Çalışkan, "Ben hiçbir şey almadım. Kriz sırasında cemaat tüm dünyaya açılmıştı. En çok da Afrika'ya yönelikti. Ben 12 bin lira Altın Çocuk Derneğine bağışladım. Üniversitede görevim sırasında da uçak, büro malzemeleri için harcamalar yaptım. Benim borsa başkanlığımdan faydalanmaya çalıştılar, kullandılar. Bir yıldır tutukluyum. Artık beni bırakın. 61 yaşındayım, bırakın da torunuma sarılayım" diyerek tahliyesini istedi.

Diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmeyip beraatlerini talep etti.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Muammer Çalışkan ve Mustafa Vural'ın tutukluluğunun devamına karar verdi. Ayrıca, sanıklar FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile Kemal Elibal, Cemal Soncu ve Ömer Ekinci hakkındaki yakalama kararlarının devamına karar vererek duruşmayı 15 Mayıs'a erteledi.

Dava

Dava kapsamında, 17 sanıktan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen için "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüsten" ağırlaştırılmış müebbet, eski Adana Büyükşehir Belediye Başkanvekili Zihni Aldırmaz için "Terör örgütüne üye olmak, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet, nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 35 yıla kadar hapis, diğer sanıklar için de 5 yıldan 27 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

İddianamede, vasfı üniversite alanı olan arazinin konut alanına çevrilerek, terör örgütü ile mensuplarına yüksek meblağlarda finansman sağlandığı, hiçbir faaliyette bulunulmamasına rağmen çeşitli ülkelere gidildiği ve masrafların belediyeye ödetildiğine yer verilmişti.

Dava kapsamında firari sanıklar FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile Ömer Ekinci, Kemal Elibal ve Cemal Soncu'nun tüm mal varlıklarına el konulmasına karar verilmişti. Daha önce tahliye edilen eski Adana Ticaret Borsası Başkanı Muammer Çalışkan ile iş adamı Mustafa Vural, yeni delillerin elde edilmesi üzerine 12 Ekim 2016'da tutuklanmıştı.