Son yıllarda Türkiye'de en çok tartışılan konuların başında ise hem görev süresi biten vekillerin hem de meclise girmeye hazırlanan vekil adaylarının mal varlıklarını kamuoyuyla paylaşıp paylaşmayacakları. Ayrıca adayların yürütecekleri seçim kampanyalarının giderlerinin de şeffaf olması yönünde beklenti var.
Siyasi partiler, 7 Haziran 2015 seçimlerinde milletvekili aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) teslim etti. Aday listelerinin kamuoyuna açıklanmasının ardından adaylara ilişkin eğitim durumları, geçmişte hangi işleri yaptıkları, hangi organizasyonlarda yer aldıkları ve medeni durumları gibi bilgiler gerek sosyal medyada gerekse de yazılı ve görsel medyada paylaşılmaya başladı. Ancak kamuoyunun merak ettiği bir başka durum ise, görev süresi biten milletvekillerinin ve seçime hazırlanan vekil adaylarının mal varlıklarını açıklayıp açıklamayacakları sorusu oldu? Türkiye'de yıllardır tartışılan ancak şu ana kadar netliğe kavuşturulmayan durumun önümüzdeki günlerde ne olacağı belirsizliğini koruyor. Bir vekilin mal varlığını açıklamaya zorlanamayacağı yasalarda belirtilse de, Türkiye'de gerek parti genel başkanları gerekse de milletvekilleri arasında bu konu sürekli tartışma konusu oldu. Gazete İpekyol, kamuoyunun bu yöndeki beklentileri hakkında sivil toplum kuruluşlarından görüş aldı.
KAMPANYA GİDERLERİ NEREDEN?
Vekil ve vekil adaylarının mal varlığı kadar başka bir merak konusu da adayların seçim kampanyalarının finansman kaynağına ilişkin. 7 Haziran'da yapılacak olan seçime kadar adayların yürütecekleri seçim kampanyalarının finansmanını nasıl karşılayacağı daha önce olduğu gibi bu dönem de bilinmiyor. Daha önce yapılan her seçimde bu konuyla ilgili çeşitli iddialar gündeme geliyor, seçim sonrası milletvekili ve belediye başkanlarının kampanya giderlerini karşılayanlara çeşitli şekillerde diyet ödediği ileri sürülüyordu.
AYTAR: TOPLUMUN AHLAKİ KURALLARI VARDIR
"Milletvekillerinin topluma hesap verme durumunda oldukları aşikârdır" diyen Milletvekilleri ve Yerel Yönetimleri İzleme Derneği Başkanı Falih Aytar, vekillerin hem seçim öncesi hem de milletvekillikleri bittikten sonra mal varlıklarını açıklamalarının etik olduğunu söyledi. Aytar, "Mal beyanlarını kesinlikle vermeleri gerekiyor ama asıl vermeleri gereken hesap milletvekilleri görev süreleri bittikten sonra vermeleri gereken mal beyanıdır. Çünkü değişim burada oluyor. Buradaki tepkiler bundan geliyor. Gayri yasal yollardan zenginleşmeler aslında buna dikkat etmemiz lazım. Maalesef ülkemizde ne başta ne de sonda böyle bir gayret yok. Toplum için bunun mutlaka yapılmasında fayda görüyorum" dedi. Meclise yeni girecek olan milletvekillerinin de mal varlıklarını açıklamaları gerektiğini kaydeden Aytar, yasal zorunluluk olmamasına rağmen bunun etik olduğunu belirtti. Aytar, "Sadece kendileri değil birinci dereceden yakınlarının da mal beyanı vermeleri gerekiyor. Her şey yasalarda yazmak zorunda değildir. Toplumun yazılmayan ahlaki kuralları vardır. Bunun gereği olarak yapılmasında fayda vardır. Toplumun beklentisi budur, bunun mutlaka yapılması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
DELEBE: RANT KAPISI OLARAK GÖRÜLMEYE BAŞLANDI
Devlet memurları için mal beyan durumu olduğunu, bunun siyasetçiler için de olması gerektiğini kaydeden Şanlıurfa Barosu Başkanı Hikmet Delebe ise, "Siyaset kurumu son dönemde özellikle Türkiye'de rant kapısı olarak görülmeye başlandı. Milletvekili olmak isteyen kişiler çok ciddi paralar gözden çıkarmak suretiyle listeleri zorladılar. Bu süreçte çok ciddi reklam paraları, partilere çok ciddi bağışlar gündeme geldi. Siyaset kurumu parayla, rantla düzen edilecek bir kurum değil. Eğer bir siyasi parti parayla değerlendirip sırayı satıyorsa, o siyasi kurumun etik değerlerden bahsetme hakkı bulunmamaktadır. Eğer aday adayları veya adaylar bu kadar paraları gözden çıkarma niyetindeyseler söz sahibi oldukları zaman, siyaset kurumunda böyle bir noktaya geldiklerinde bu parayı misliyle çıkaracaklarını düşünüyorlar, hesaba katıyorlar. Bu yüzden mal beyanı önem ifade ediyor. Eğer mal beyanında bulunmazlarsa siyaset kurumunu kendi ekonomik menfaatleri için kullanabilirler. Bu suretle mal beyanının özellikle siyasetçilerden alınması gerekiyor. Siyaset kurumu rant değil, halka hizmet için kurulan bir kurumdur. Bu bakımdan insanların siyaset kurumu içerisindeyken mal beyanında bulunmaları aynı zamanda halkın siyaset kurumuna olan güvenilirliğini ve halktaki prestijiniarttırır" dedi.
'KENDİLERİNE ÇEKİ DÜZEN VERSİNLER'
Hukuktaki muvazaa durumunu hatırlatan Delebe, "Bazı kişiler adlarına geçiremedikleri mal varlıklarını yakın akrabalarının adlarına geçirebilmektedirler. Halka karşı bir hile içerisinde olabilmektedirler. Bunun örnekleri sık sık gündeme geliyor. Bu bakımdan hem siyasetçilerin hem de yakın akrabalarının da mal beyanında bulunmaları gerekir. Çünkü siyaset kurumunu rant kapısı olarak görenler böylece kendilerine çeki düzen verirler" dedi.
DAVUTOĞLU İSTEMİŞ, ERDOĞAN KARŞI ÇIKMIŞTI
14 Ocak'ta Başbakan Ahmet Davutoğlu Şeffaflık Paketin'de mal bildirimi ve imara ilişkin yeni bir düzenleme yapacaklarını açıklamıştı. Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın düzenlemeye ilişkin itirazları yüzünden yasa ertelendi. Başbakan Davutoğlu yasayla ilgili olarak "Şu ana kadar milletvekillerimizin değişik kanunlara dağılmış hakları var. Cumhuriyet tarihinde milletvekili olmak tek bir yasayla düzenlenmiş değil. Milletvekilliği statüsü tekrar düzenlenecek. Siyasi etik boyutuyla ilgili düzenlemeler yapılacak. TBMM'de grubu olan 4 partinin katıldığı 2012'de sunulan ortak bir çalışma var. Biz bu çalışmayı esas alarak bu boyutu da değerlendirerek, TBMM'ye uygun davranılmasıyla ilgili maddeler belirleyeceğiz. Her birimiz milletvekili olarak ateşten bir gömlek giyiyoruz. Hepimiz hesap verme makamındayız. Bu onurlu görevin çerçevesini tanımlayan bir yasayla birlikte bu onurlu görevle ilgili etik ilkeleri aynı yasal çerçeve içine oturtacağız.
Bu siyasi alanda kamu yönetiminde planladığımız şeffaflık dışında önümüzdeki dönemde şeffaflık düzenlemeleri konusunda geniş tabanlı çalışmalar yapmayı düşünüyoruz. Şeffaflık bir zihniyet meselesidir. Toplumdaki her bir bireyin parçası olduğu büyük bir reform sürecidir" demişti. 15 Ocak'ta AK Parti Grup Başkanvekilleri ve yönetim kurulu üyelerini Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda ağırlayan Erdoğan ise, paketin özellikle mal bildirimi ve imara ilişkin düzenlemelerine itiraz ederek, "Mal bildirimini il ilçe başkanları düzeyine indirirseniz, bu görevi üstlenecek kişiyi bulamazsınız. İnşaat sektörü ekonominin lokomotifidir. İmarda yapılan düzenlemelerin bu sektöre zarar vermemesi gerekir" ifadelerini kullanmıştı.
(Kaynak: Gazeteipekyol)
Son Dakika › Güncel › Adaylar Mal Varlıklarını Açıklasınlar! - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?