Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Yardım edebilme becerisi, hamiyetperver olma meselesi, sadece cebinizin zenginliğiyle, sadece kasalarınızın dolu olmasıyla kayıtlı mukayyet bir şey değildir. Bizden çok daha zengin ülkeler var, bizden çok daha fazla imkanı olan ülkeler var. Biz ne kadar varlıklı olduğumuza bakmadan, cebimizdeki bütün imkanlarımızla insani yardım için dünyanın her yerine koşuyoruz" dedi.
Kurtulmuş, ATO Congresium'da düzenlenen Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) 5. Yıl Etkinliği'nde, "AFAD'ın, kuruluşundan bu yana 5 yıl gibi kısa süre geçmiş olmasına rağmen Türkiye'nin marka değeri bir kurum haline geldiğini" söyledi.
AFAD'ın, sadece Türkiye'nin dostları değil, ülkeye gıptayla bakan ülkelerde bile bütün uluslararası kuruluşlar nezdinde önemli takdir toplayan bir kuruluş haline geldiğini dile getiren Kurtulmuş, emeği geçenlere teşekkür etti.
AFAD'ın hayatın her alanında bulunduğunu belirten Kurtulmuş, "Afete Hazır Türkiye" çalışmalarına değindi. Kurtulmuş, "Bu yıl içerisinde başta deprem olmak üzere, ülkemizin yaşamış olduğu bütün riskleri en güzel şekilde bertaraf edebilmek için önce risklere hazır bir ülke haline gelmek, bu bilince sahip olmak ve bu bilince uygun kurumsal yapımızı tamamlamak durumunda olduğumuzu biliyoruz" ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, "AFAD'ın Van depreminden Soma'daki, Ermenek'teki maden faciasına kadar, 2011 yılında Libya'daki iç karışıklıklarda 11 bin insanımızın çok kısa bir süre içerisinde tahliye edilmesinden, geçtiğimiz günlerde İtalya'daki gemi kazasından kurtulan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının yine çok kısa sürede Türkiye'ye getirilmesine kadar çok önemli anlarda, AFAD, bizim insanımız neredeyse onun hizmetinde olan bir kuruluşumuz" değerlendirmesinde bulundu.
AFAD'ın, Türkiye'nin bütün imkanlarını seferber ettiğini ve yardımlarını ciddi şekilde organize ettiğini dile getiren Kurtulmuş, "Aynı şekilde Soma'daki ve Van depreminden sonraki yardım faaliyetlerinde de bütün Türkiye'nin hamiyetperverlik duygularının AFAD vasıtasıyla organize edildiğini ve AFAD üzerinden Soma'daki maden şehitlerimizin ailelerine de toplanan paraların, desteklerin ulaştırıldığını görüyoruz" diye konuştu.
-"Her yerde yardıma muhtaç insanların yanında"
AFAD'ın faaliyetlerinin sadece Türkiye ile kısıtlı bulunmadığını anlatan Kurtulmuş, dünyanın dört bir tarafında, Mynmar'dan Somali'ye kadar her yerdeki yardıma muhtaç insanların yanında olduklarını vurguladı.
İsrail'in Gazze bombardımanında Filistinli yaralıların Türkiye'ye getirilerek tedavilerinin yapıldığını anımsatan Kurtulmuş, aynı şekilde Suriyeli mülteciler meselesinde de AFAD'ın bütün Türkiye'nin göğsünü kabartan önemli bir performansı, ciddi başarıyı ortaya koyduğunu kaydetti.
Kurtulmuş, "Nisan 2011'de başlayan ve maalesef uluslararası camianın barış için nasıl çözüm bulacağını bilmek, bir barış planı elinde olmak şöyle dursun, Suriye'de ortaya çıkacak mülteci sorununu nasıl çözeceğine ilişkin en ufak bir perspektifi yokken, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti o zaman Suriyeli mülteciler konusunda açık kapı politikasını uygulamaya karar verdi" dedi.
Bu sürede Türkiye'ye gelen Suriyeli mülteci sayısının 1 milyon 700 bini aştığını ifade eden Kurtulmuş, AFAD'ın, 23 barınma merkezinde yaklaşık 227 bin Suriyeli mültecinin birinci sınıf standartlarda barınmasını sağlayacak altyapı ve hizmetleri sağladığını bildirdi.
-"Ne kadar övünsek azdır"
"Mülteciler konusunda verdiğimiz sınav bakımından da hem hazırladığımız imkanlar hem ortaya sunduğumuz açık kapı ve açık kalp politikası dolayısıyla da Türkiye olarak ne kadar olarak övünsek azdır" diyen Kurtulmuş, 18 Eylül'de Kobanililere sınırları açtıklarını, üç günde yaklaşık 194 bin Kobanilinin Türkiye sınırlarından giriş yaptığını anımsattı.
Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin üç gün içinde aldığı mülteci sayısının, 2013 yılında bütün Avrupa ülkelerinin tamamının aldığı mülteci sayısından daha fazla olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin bu mülteci politikasında çok eleştiriler alındı. İçeriden ve dışarıdan eleştirilerde bulunanlar oldu. Hatta zaman zaman bunu istismar etmeye kalkanlar oldu. 'Efendim siz Sünni Arapları alırsınız, Sunni Türkmenleri alırsınız ama diğer, mesela Kürtleri almazsınız' diyenler oldu. Ama şunu biliyoruz ki bu mülteci akının başladığı ilk andan itibaren Sunni Türkmenleri, Şii Türkmenleri, Sunni Arapları, Kürt kardeşlerimizi, Ezidileri, herkesi Türkiye sınırları içerisinde kabul ettik ve her gelen mültecinin karşısında da AFAD'ın imkanları vardı. AFAD nerede mülteci varsa, Suriyeli kardeşimiz varsa onlara kucak açtı. Nerede, kim Türkiye'ye 'Aman bize yardım edin' diyerek, İmdat' diyerek elini açarsa, biz Türkiye olarak o eli tutmak, o eli kavramak, o insanlarla kucaklaşmak mecburiyetindeyiz. İşte AFAD, Türkiye'nin, imdat dileyen, isteyen herkese karşı uzattığı o yardım elinin en önemlilerinden birisidir."
-"Dünyanın en önde gelen ülkesi"
AFAD ve diğer sivil toplum kuruluşlarının sayesinde iftihar edilecek bir tablonun daha ortaya çıktığını anlatan Kurtulmuş, "2013 yılı içerisinde Türkiye nominal değer olarak yardım eden, insani yardım miktarı bakımından dünyadaki üçüncü ülkedir. Ancak gayri safi milli hasıla ile insani yardımlar arasında oran kurduğumuzda, Türkiye gayri safi milli hasılasının binde 21'ini insani yardımlara harcayan bir ülke olarak dünya birincisidir, dünyanın en önde gelen ülkesidir" diye konuştu.
Kurtulmuş, AFAD ve benzeri kuruluşlar vasıtasıyla aslında Türkiye'de milletin sahip olduğu hamiyetperverlik duygusunu da bütün dünyaya sergilediğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Yardım edebilme becerisi, hamiyetperver olma meselesi, sadece cebinizin zenginliğiyle, sadece kasalarınızın dolu olmasıyla mukayyet birşey değildir. Bizden çok daha zengin ülkeler var, bizden çok daha fazla imkanı olan ülkeler var. Ancak özellikle mülteciler meselesi ile uluslararası yardım meselesinde bizden çok daha zengin ülkelerin Türkiye'nin çok daha gerisinde olması o ülkeleri ilgilendiren birşeydir. Ama bizi ilgilendiren şey, biz ne kadar varlıklı olduğumuza bakmadan, cebimizdeki bütün imkanlarımızla insani yardım için dünyanın her yerine koşuyoruz."
-"AFAD ismini verdiklerini görünce şükrettim"
Kurtulmuş, Türkiye'nin sadece Suriyeli mültecilere BM standartlarına göre yaptığı yardım miktarının yaklaşık 5 milyar dolar seviyesinde bulunduğuna dikkati çekti.
Suriyeli mülteciler konusunda bütün dünyanın, uluslararası kamuoyunun Türkiye'ye verdiği desteğin ise sadece 265 milyon dolar seviyesinde kaldığını belirten Kurtulmuş, buna rağmen Türkiye'nin bütün dünyanın mazlumlarının yanında olmayı sürdüreceğini kaydetti.
Bu çerçevede bir dünya markası olarak ortaya çıkan AFAD'ı tebrik ettiğini belirten Kurtulmuş, son 4 aydır AFAD ile ilgili görevde bulunduğunu, bu sürede çok sıkıntılı günleri, geceleri olduğunu anlattı.
Kobani'den gelenlerin karşılanması, Soma, Ermenek meselelerine değinen Kurtulmuş, "Hakikaten çok zorlandık. Sahadaki arkadaşlarımızın da büyük fedakarlıklarla çalıştığını biliyorum. Hepsini ayrı ayrı tebrik ediyorum. Ama kendi adıma en çok mutlu olduğum, bu zorlukların, bu yorgunlukların arasında en çok Allah'a şükrettiğim anlardan birisi Suruç'taki Kobanili kardeşlerimizin çadırlarını ziyaret ederken, Türkiye'de doğmuş olan 4 Kobanili Kürt evladımıza ana babalarının 'Afad' ismini verdiklerini görünce gerçekten Allah'a şükrettim" diye konuştu. - Ankara
Son Dakika › Güncel › Afad'ın 5. Yıl Etkinliği - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?