AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi eleştirerek, "Sayın Bahçeli'nin, 'ihanet süreci' ifadesini aynen kendisine iade ediyorum. Eğer bu ülkede, bu anlamda bir ihanet varsa bu ihanetin içinde olan Bahçeli'dir, Kılıçdaroğlu'dur" dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grubu'nda yaptığı konuşmada, Ankara'dan Doğu ve Güneydoğu illerine yatırım yapmak için girişimde bulunulduğunda, bölgede yatırımların önüne engeller çıktığını, çetelerin, mafyanın bu yatırımların önünü kestiğini, terörün bu yatırımlara engel olduğunu söyledi.
Değil özel sektör, devletin bile kendi köyüne, ilçesine, hatta şehrine yatırım götüremez hale geldiğini belirten Erdoğan, orada işleyen bir kısır döngünün bulunduğunu kaydetti. Erdoğan, Ankara'nın bahanelerin arkasına sığınıp oradan elini çekerken, terörün de o boşluğu doldurduğunu, yoksulluğu, işsizliği, altyapı eksikliğini istismar edip, oradan kendisine güç devşirdiğini anlattı.
AK Parti olarak sadece çetelerle, mafyayla, cuntalarla, karanlık suç örgütleriyle mücadele etmediklerini dile getiren Erdoğan, "Doğu ve Güneydoğu'da bu kısır döngüyle, canlar üzerinden hesap yapan bu kirli ticaretle de mücadele ettik" şeklinde konuştu.
Yol, hastane, havaalanı yapmak istediklerinde engel olunduğunu vurgulayan Erdoğan, tüm tehdit, baskı, saldırılara karşı yılmadıklarını, usanmadıklarını, yol, hastane, okul, havaalanı da yaptıklarını anlattı. Erdoğan, üniversiteler açtıklarını, yurtlar inşa ettiklerini, konutlar yaptıklarını, sosyal yardım, teşvik, burs, kredilerle bölge insanını kazanmanın mücadelesini verdiklerini vurguladı.
Başbakan Erdoğan, "İstanbul'da ne varsa Van'da da o olacak dedik, İzmir, Antalya'da ne varsa, Diyarbakır, Muş, Batman, Şırnak'ta da o olacak dedik. Tehditler karşısında geri adım atmadık, saldırılara boyun eğmedik. Bizden öncekilerin yaptığı gibi olumsuzluk karşısında diz çöküp, pılımızı pırtımızı toplayıp Ankara'ya hapsolmadık. Onlar yıktılar, biz daha iyisini yaptık, onlar bozdular, biz tamir ettik, tahkim ettik" diye konuştu.
-"Bunlar ikiyüzlü"-
Başbakan Erdoğan, yeni bir ilkbahara, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye rağmen hep birlikte ulaştıklarını ve ulaşmaya da devam ettiklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayın Bahçeli'nin, bu süreçle ilgili olarak 'ihanet süreci' ifadesini aynen kendisine iade ediyorum. Çünkü onlar bugüne kadar hep bu ihanetlerle bu ülkeyi küçülttüler. Hep bu ihanetlerle, bu ülkedeki emperyalist yapılara maalesef alt yapı oluşturdular. Bizden önce 3,5 yıl iktidar oldular. Bu iktidarlarında devletin bankalarını malum şebekelere peşkeş çektiler. Faizi bir gecede yüzde 7500'lere çıkaran bu şebekeydi. Onlara yataklık yapan da ve bu ülkenin maalesef adeta ihaneti içinde olan başta Sayın Bahçeli'dir. Bunlar, bunu yaptılar. Bütün bu adımları atarken şimdi sıkılmadan, bu ülkede ciddi bir sıçramayı meydana getirelim, güven, istikrar, yatırım, üretim ortamını artıralım derken onların bu çözüm, barış, milli birlik sürecine ihanet süreci demelerini anlamak mümkün değil. Eğer bu ülkede, bu anlamda bir ihanet varsa bu ihanetin içinde olan Bahçeli'dir, Kılıçdaroğlu'dur. Bunlardır. Çünkü hiçbir zaman bu işi nasıl çözelim diye bir araya gelmeye asla yanaşmamışlardır. Sürekli olarak nasıl karıştırırız.
İşte okullar, üniversiteler karışmaya başladı. Niye; bunlar ikiyüzlü, bunların iki dili var, bir de görünmeyen dilleri üç. Bu iki dil, 'Biz ülkücüleri sokağa dökmeyeceğiz'... Peki Bursa'da 'vur de vuralım, öl de ölelim' dediklerinde, 'Onun da zamanı gelecek, onun da zamanı geldiğinde talimatı vereceğim' diyen Bahçeli'nin kendisi. Bu açıklamadan sonra şimdi buyurun Bahçeli'nin gençleri Erciyes Üniversitesi'nde ellerinde 'vur de vuralım, öl de ölelim' pankartlarıyla, saldırılarıyla, Muğla Üniversitesi'nde orada karşıt görüşlü gençlerle vuruşmaya başladılar. O karşıt görüşlü gençler de malum. Onlar da zaten bugüne kadar böyle bir zemini arayan aşırı sonuçlar. İstedikleri bu. Yapmak istedikleri bu. Bunların derdi ilim değil, bunların derdi terör. Bunların milliyetçiliğinin tanımında da bu var. Sayın Bahçeli zaman zaman bize de bu meydanları okumadı mı, okudu. Gördüğün zaman, böyle ikili olduğunda melek yüzlü zannedersin ama arkasında başka şeyler var. Sayın Bahçeli, biz seni tanıyoruz. Sen bizden önceki iktidarın borçlusu durumundasın. Siz bu ülkeyi adeta çöküşe götürdünüz, bu ülkeyi adeta bitiriyordunuz. Ama milletimiz bunun farkına vardı, sizi parlamentonun dışına bıraktı, bizi de tek başına iktidar yaptı. O günden bugüne milletimiz AK Parti'yi devamlı yükseltti, yüceltti. Şimdi ne yapalım da yeniden toparlanalım diye bu yanlış yollara başvurmaya başladılar. Ne demek vur de vuralım, öl de ölelim."
-"Dün söylediklerini yarın inkar eder"-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, aynı şeyin Kılıçdaroğlu'nda da olduğunu, Kılıçdaroğlu'nun çok daha farklı yaklaşım metodu bulunduğunu söyledi.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun akşam başka, sabah başka, ne dediğinin farkında olmadığını ifade ederek, "Dün söylediğini yarın rahatlıkla çok pişkin şekilde inkar eder" dedi.
Erdoğan, son birkaç aydır farklı bir sürecin içinde olduklarını vurgulayarak, sadece bu birkaç ay içinde bile bölgedeki canlanmayı, değişimi, umudu hissedebilir hale geldiklerini kaydetti.
Sakarya'da MÜSİAD üyesi 14 girişimcinin, Mardin, Diyarbakır, Batman'a gittiğini, yatırım imkanlarını araştırdığını belirten Erdoğan, "İnanın çok daha fazla yatırımcı ve yatırım oraya gidecek. İstikrar, güven ortamı güçlendikçe, tehditler ortadan kalktıkça, silah aradan çekildikçe bölgenin çehresi çok daha hızla değişecek" diye konuştu.
Erdoğan, bölge için kurdukları hayallerin, gerçekleşmeyecek hayaller olmadığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bunlar bizim kararlılıkla, samimiyetle arkasına düştüğümüz, gerçeğe dönüştürmek için adeta çırpındığımız hayaller. Şanlıurfa, neden Türkiye'nin, Ortadoğu'nun, hatta dünyanın tarım, tahıl merkezi olmasın- Muş neden bölgedeki ihracatın üssü olmasın- Van, neden bölgenin bir sanayi merkezine dönüşmesin- Hakkari Üniversitesi neden uluslararası bir üniversite olmasın- Hakkari sokaklarında dünyanın her ülkesinden gelen öğrenciler neden dolaşmasın- Ağrı Dağı'nın, Cudi'nin, Süphan'ın eteklerinde, Mardin'in sokaklarında, Diyarbakır'ın caddelerinde Paris, Londra, Prag'daki kadar neden turist olmasın- Anneler, babalar dağa kaçırılan çocuklarının yolunu gözleyeceklerine okul, fabrika yolunu gözetlesin istiyoruz. Akşam bir sofra kurulsun, dedeler, nineler, anneler, babalar, çocuklar hep birlikte o sofranın başında muhabbet etsin istiyoruz. Bırakın kepenk kapatmayı, öyle bir güven, güvenlik ortamı olsun ki dükkanların kapıları bile kapatılmasın. Silah, bomba seslerinin, çığlıkların, feryatların, ağıtların değil çocuk seslerinin egemen olduğu, gece yarılarına kadar muhabbetlerin devam ettiği sokaklarımız, caddelerimiz olsun. Bu zor değil. Bunlar bizim hayallerimiz. Ama sadece hayal değil, bunlar bizim hedeflerimiz."
(Sürecek) - TBMM
Son Dakika › Güncel › AK Parti TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?