Antalya Valisi Yazıcı, "Kent Buluşmaları" toplantısında konuştu

Antalya Valisi Ersin Yazıcı, kentte dönemsel olarak yaşanan yabancı nüfus artışının güvenlik sorununa yol açmadığını belirtti.

Vali Yazıcı, Antalya Ticaret Borsasınca (ATB) düzenlenen "Kent Buluşmaları" toplantısında, özellikle Rusya- Ukrayna savaşı dolayısıyla son zamanlarda kentte yabancı yoğunluğunun yaşandığını söyledi.

Antalya'nın bir dünya kenti olduğuna dikkati çeken Yazıcı, "Dünya şehri olunca her şey serbest mi? Tabii ki hayır. Ama dünya şehri olduğunuzda önlenemez, önüne geçilemez bir şekilde birçok yabancının kentinize geldiğini görürsünüz. Antalya gerçekten dünya şehri ve turizmde sayılı turizm merkezlerinden biri." dedi.

Yazıcı, Antalya'ya kısa süreliğine tatil için gelen birçok kişinin de şehrin güzelliklerini görünce ayrılmak istemediğini dile getirdi.

Kentte yabancı yoğunluğu kaynaklı bir gettolaşma ve güvenlik sorununun yaşanmadığını vurgulayan Yazıcı, şunları ifade etti:

"Gettolaşmanın önüne geçmek gerekir, böyle bir şeye müsaade etmiyoruz. Gettolaşmanın olduğu kente güvenlik sorunu olur. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim, kentimizde güvenlik sorunu yok. Antalya için gettolaşma ifadesini kabul etmiyorum. Getto tabiri Antalya için geçerli değil, onun yarattığı sorunlarla ilgili elimizde oluşmuş bir veri yok. Resmi kayıtlara göre kentte 177 bin yabancı var. Bunun 51 bini Rus, 19-20 bini Ukrayna vatandaşı. Diğer yandan Suriyelere ikamet vermediğimiz için onların kayıt oranı düşük."

Yazıcı, kentte farklı milletlerden insanların uyum içinde yaşamayı başardığını kaydetti.

Antalya'da maden ocaklarının açılmasına izin vermediklerine de değinen Yazıcı, "Tarım ve turizm şehri Antalya'da maden işletilmesini doğru bulmuyoruz. Yeni ruhsatlar vermiyoruz, vermemeye gayret ediyoruz." dedi.

"Birtakım sorunlara yol açar"

ATB Başkanı Ali Çandır ise müteşebbislere karşı olmadıklarını ama kuralsız bir şekilde yabancı artışını desteklemediklerini dile getirdi.

Çandır, "Yabancı nüfusun artışı yarın bir gün demografik yapımızın değişmesi ve ticaretimizin el değiştirmesi gibi sorunlara yol açabilir. Şimdiden ön görebiliyoruz. Bu doğrultuda tüm Antalya'daki sivil toplum kuruluşlarının, yerel yönetimlerin bir çalışma yapması gerektiğini düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.