Mhp Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 7 Haziran yaklaştıkça iktidarın dört bir koldan istismar yarışına girdiğini söyledi. Bahçeli, "Davutoğlu paniklemiş, Erdoğan artık yasa ve anayasa ile yollarını tümden ayırmıştır. AKP'deki keskin düşüş Davutoğlu'na kabus yaşatmaktadır. Yüce dinimiz İslam, siyasete ana malzeme yapılmıştır. Türkiye günlerdir Kabe, başörtüsü, kıble, Kudüs, Diyanet, Kuran-ı Kerim etrafında sahnelenen siyaset ayıbını izlemektedir. Rüşvet alıp veren eller meydanlarda yüce kitabımızı sallamaktadır" dedi.
Karayoluyla Ordu'dan Giresun'a gelen Devlet Bahçeli'yi şehir girişinde ellerinde Türk bayrakları ve MHP flamaları olan yöresel kıyafetli 9 atlı karşıladı. Atlılar, Bahçeli'nin makam otomobilinin önüne geçerek miting alanına kadar konvoya öncülük etti. Miting alanı yanındaki bir otelde bir süre dinlenen Devlet Bahçeli, Osmanağa Meydanı'nda toplanan yaklaşık 3 bin partiliye hitap etti.
"AKP'Yİ SUÇLARININ TELAŞI SARDI"
Bahçeli, 7 Haziran yaklaştıkça AKP'yi suçlarının telaşının sardığını belirterek, "Hırsızlar maneviyat sömürüsüne tutulmuşlardır. Giresun için söyleyeceği bir sözü olmayan kadrolar, dini referanslarla ayakta durmaya çalışmaktadır" dedi. Ak Parti'nin bir genel başkan yardımcısının Erdoğan'a salavat getirecek kadar gözünün döndüğünü kaydeden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siyasette hiçbir ölçü ve ayar kalmamıştır. Erdoğan'a salavat getirmek ne demektir? Bu nasıl bir iman, nasıl İslam anlayışıdır? Şefaati Erdoğan'dan bekleyecek kadar şirk ve batıla esir düşenlerin milletin huzurunda siyaset yapması tam bir kokuşmuşluktur, tam bir skandaldır. Türkiye ne hallere getirilmiştir. Soysuzluk ve soytarılık bu kadar ilerlemiştir. Cahiliye devrinin kalıntılarına ülke yönetimi bundan sonra nasıl teslim edilecektir? Manevi değerlerimizi siyasete rehin verenler, hadi kulu geçtim hiç mi Allah'tan korkmamaktadır?"
ERDOĞAN TARAFSIZLIĞI PEYNİR EKMEK GİBİ YEMİŞTİR
Türkiye'de kilitlenme ve akıl tutulmasının da hakim olduğunu ifade eden Devlet Bahçeli, "Her şey birbirine girmiştir. Hukuk kenardadır. Demokrasi saldırı altındadır. Engel olunmaz ve önüne geçilmezse AKP kendisiyle birlikte Türkiye'yi ateşe çekmektedir. Erdoğan kaos ve istikrarsızlık simgesi olup çıkmıştır. Kavga ve husumetin çıban başı haline gelmiştir. Ahlaken ve vicdanen cumhurbaşkanlığı koltuğunda sarsıla sarsıla, söve söve düşmüştür. Erdoğan tarafsızlığı peynir ekmek gibi yemiş bitirmiştir. Şeref ve namus üzerine ettiği tarafsızlık yeminini bozmuştur. Ettiği yeminleri çiğneyen bir adama Cumhurbaşkanı olmak yakışır mı? AKP için oy isteyen, 7 Haziran'ı başkanlık oylamasına dönüştürmeye çalışan bir şahsa cumhurbaşkanı denir mi? Erdoğan devletin başı olmayı değil AKP'nin fiili eş genel başkanlığını tercih etmiştir. Erdoğan Türk milletinin birliğini temsil etmeye değil, kendi kişisel ikbal ve çıkarlarına hizmeti amaçlamıştır. Recep Tayyip Erdoğan, demokrasimiz için açık tehdittir. Huzur ve sukünet için bir tehlikedir. Milli birlik ve beraberliğimizin katili, 17-25 Erdoğan' dır. Erdoğan'ın Anayasa'yı yok sayarak her gün devletin imkanlarıyla miting yapıp AKP'ye destek istemesini doğru buluyor musunuz? Muhalefetle itişmesini, tarafgirliğini, aymazlığını ve kural tanımazlığını meşru görüyor musunuz? Haram yiyenlerin, hırsızlık yapanların, ihanet edenlerin elinden tutup kol kanat germesini kabul ediyor musunuz? Siz ne kadar hayır deseniz de Erdoğan bildiğini okuyor. Giresun'un ne dediği bu zihniyetin umurunda değildir. Erdoğan her gün açılış kılıfı altında mitingler düzenlemektedir. Her gün siyasetin göbeğinde, polemiklerin ortasındadır. Artık ipten, kazıktan boşanmıştır. Maneviyatımızı siyasete alet etmekte ve bundan da asla rahatsızlık duymamaktadır" dedi.
BU REZALETE HANGİ İMAM HATİP'Lİ ONAY VERECEKTİR
"Kendisi ve 4 çocuğunun İmam Hatip Lisesi mezunu olduğunu söylüyor. Geçmişte çocuklarına üniversite kapılarının açılmadığını, katsayı ve başörtüsü engeline takıldıklarını her ortamda dile getiriyor. Arkasından evlatlarını yurtdışına gönderdiğini, Amerika'da okuduklarını ifade ediyor" diyerek konuşmasını sürdüren MHP lideri şöyle devam etti:
"Elbette bir zamanlar yaşanan başörtüsü dramına, imam hatip liselerine uygulanan ambargolar kesinlikle doğru olmamıştır. İmam hatip liselerinden mezun olanlar her engele rağmen bu ülkeye hizmet etmeyi görev saymış vatan evlatlarıdır. Bu lisede okuyan kardeşlerim Allah korkusunu bilirler. Haram helal ayrımını yaparlar. Neyin sevap neyin günah olduğunu ayıracak kadar ihlas ve vicdan sahibidirler. İmam hatip liselerini kapatmaya kimsenin gücü de yetmeyecektir. Buraya kadar her şey tamamdır. Şimdi Erdoğan'a sesleniyorum; 17-25 Aralık'ta ortaya çıkan rezalet ve zillet zincirine hangi imam hatip liseli onay verecektir? Onay veren varsa, bunlar imam hatipin hangi kapısından girmişlerdir? Rüşvete, soyguna, kul ve yetim hakkına el uzatmaya hangi imam hatip liseli tepkisiz kalacaktır? İmam hatiplerin, Allah kelamının okutulduğu sınıflarında, hırsızlık ve hainliğe methiye mi, yoksa beddua mı vardır? Sayın Erdoğan gel önce sen bunları açıkla. Sonra da hakkındaki iddialardan dolayı mahkemenin karşısına çıkacak erdem ve cesareti sergile. Şayet aklanırsan, başımızın üstünde yerin vardır. Şayet temize çıkarsan, hakikaten iftiraya kurban gitmişsen en başta seni ve mahdumlarını savunacak Milliyetçi Hareket'tir. Fakat şunu bilmelisin ki, rüşvet başörtüsü takmaz, hıyanet türbana sığmaz. İmam hatip liselerinin müfredatında okutulan derslerin hiçbiri harama cevaz vermez. İmam hatiplerin ön bahçesinde, arka bahçesinde ne yolsuzluk, ne de yozlaşma yaşayanmaz."
İMAM HATİPLİ KARDEŞLERİM NE ZAMAN İTİRAZ EDECEK?"
Bahçeli, Erdoğan'a seslenmeyi sürdürerek şu ifadeleri kullandı:
"Bak pırlanta gibi parlayan, erken yaşlarda gemilerini yürüten evlatlarını emek emek yetiştirdin. Amerika'ya gönderdin, orada villalarda oturttun. Eğitimleri için hiçbir masraftan kaçmadın. Fakat onbinlerce evladımız senin çocukların kadar şanslı değildi. Çünkü onların bırak yurt dışında okuyacak imkanlarını, karnını doyurmaya halleri ve mecalleri bile yoktu. İmam hatipleri Erdoğan istismar etti, onbinlerce evladımız kurban edildi. İmam hatipleri Erdoğan ve zihniyeti diline doladı, onbinlerce masum hak kaybı yaşadı, halis ve tertemiz gönülleriyle çaresizliğe bırakıldı. En başta imam hatiplerde okuyan insanlarımız bugünkü tabloyu düşünmeli, yaşananları gözlerinin öne getirmelidirler. Öğrendikleri arasında, haşa, Allah'ın tüm vasıflarını üzerinde toplayan bir faninin adı geçmiş midir? Haram yemeye methiyeler düzülmüş müdür? Müslüman katillerine yardım ve yataklık övülmüş müdür? Yalan ve riyakarlık haklı görülmüş müdür? İftira atma, gıybet yapmak, dedikodu ve tezvirata sapmak haklı bulunmuş mudur? Bu sorulara verilecek tek bir olumlu cevap yoksa, Erdoğan'ın bu istismar oyununa, bu korkunç ve kahredici sömürüsüne imam hatipli kardeşlerim artık ne zaman itiraz edeceklerdir?"
7 HAZİRAN'DA MASKESİ İNECEK
MHP lideri Devlet Bahçeli konuşmasını, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu'na eleştirilerle sürdürdü. Bahçeli, "Giresunlunun fındık parasını ayakkabı kutularına saklayan, yatak odalarına istifleyen şerefsizlere ne zamana kadar sabır gösterilecektir? Bu cehalet dönemi sürsün, bu calut ve firavun elçileri devam etsin deniyorsa, AKP hakikaten tek seçenektir. Bizin konuşmaktan bile utandığımız ne varsa, Erdoğan yapmış, Davutoğlu yerine getirmiştir. Biz hırsızlar diyoruz, onlar üstüne alınıp 'hakaret etmeyin' diyor. Biz rüşvetçiler diyoruz, onlar hemen yarası varmış gibi gocunup, 'darbe yaptılar' diyor. Biz konuştukça AKP yapıyor. Biz konuştukça AKP satıyor, savıyor. Biz konuştukça AKP şu an da bile malı götürüyor. Fakat 7 Haziran'da millet konuşacak, bu defa AKP duracaktır. 7 Haziran'da Giresun konuşacak, AKP dilsiz şeytan gibi maskesi inecektir" diye konuştu.
"HZ. NUH'U HANGİ CÜRETLE SİYASETE ALET EDİYORSUNUZ"
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Şırnak'ta yaptığı konuşmaya da göndermede bulunan Bahçeli konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Serok Ahmet, Şırnak'ta Hz. Nuh'un gemisi olduklarını söylüyor. Sıfatları ciltler dolusu olan sanal ve yalan Ahmet sana söylüyorum; gemi olduğunuzu biliyoruz, gemilerinizin bulunduğunu da dünya alem öğrendi. Fakat Hz. Nuh'u ne hakla, ne cüretle, hangi cesaretle siyasete dahil ediyorsunuz? Eğer AKP, Hz. Nuh'un gemisi ise, gemi tamam da, Davutoğlu Hz. Nuh olarak kimi görmektedir? Sayın Davutoğlu, siz olsanız olsanız, Nemrut olursunuz, Firavun'un kölesi, Yezit'in eli mızraklı askeri. Ad, Semud kavimlerinden olursunuz. Hz. Nuh'un gemisinde ayıplı ve ahlaksız hiç kimse yoktu. Tufan tüm günahkarları sular altında bırakmıştı. 7 Haziran'da da demokrasi tufanı esecek, bu kez AKP'yi sandığın altına itecektir. Davutoğlu kurtulamayacak, milli azap ve kahır, kendisini, partisini, hizmetinde bulunduğu amiri ve abisi Erdoğan'ı silip süpürecektir. Türk milleti 12 yıl 6 ay 11 gün önce AKP'ye tek başına iktidar imkanı vermişti. Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. AKP'ye oy veren kardeşim, ülkemiz kötüye gidiyor. AKP, aldığı oyları kötüye kullanmış, Türkiye'yi enkaza çevirmiştir. AKP'ye destek veren kardeşim; ülken için, milletin için, vatanın için, geleceğin için bu defa gel birlikte yürüyelim. CHP'ye oy veren vatandaşlarım, çağrım sizleredir; bu defa bizimle yürüyün. Kararsız duran, tercihini henüz yapmamış kardeşim; boşuna zaman kaybetme, MHP bil ki seninle, senin yanındadır. Artık AKP külfeti Türk milletine çok ağır gelmektedir."
Bahçeli konuşmasının ardından partililere karanfil attı. Kendisine fındıktan yapılmış bir tespih hediye edilen Bahçeli daha sonra Rize'ye hareket etti. - Giresun
Son Dakika › Güncel › Bahçeli: Rüşvet Verip Alan Eller Meydanlarda Yüce Kitabımızı Sallıyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?