Bakan Çavuşoğlu'nun Kuveyt Ziyareti

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, " Türkiye'nin itiraz ettiği olgunun Mısır'daki bugünkü yönetimin ülkesinin istikrarına ve güvenliğine verdiği zarar olduğunu" söyledi.

Çavuşoğlu, Kuveyt temasları çerçevesinde görüştüğü Kuveytli mevkidaşı Şeyh Sabah el-Halid es-Sabah ile ortak basın toplantısı gerçekleştirdi.

Dışişleri Bakanı olarak Kuveyt'e gerçekleştirdiği ilk ziyaretinde kendisine gösterilen misafirperverlik sebebiyle mevkidaşına ve Kuveytli yetkililere teşekkür eden Çavuşoğlu, gün içinde Kuveyt Emiri Şeyh Sabah, Başbakanı Şeyh Mübarek el-Cabir es-Sabah  ve Meclis Başkanı Merzuk el-Ganim ile "verimli" görüşmeler yaptığını hatırlattı.

"Kuveyt'in Türkiye ve bölge için istikrarı, güvenliği ve barışı çok önemli olan kardeş bir ülke olduğunu" dile getiren Çavuşoğlu, "Kuveyt bölgedeki sorunların insani yansımalarını ihmal etmeyen bir ülkedir ve yaptığı insani yardımlarla da Emir yardımsever kişi ve Kuveyt de yardımseverlik merkezi olarak seçilmiştir. Bu tesadüf değildir. Özellikle bölgedeki ülkelerin kendi aralarındaki mevcut sorunların çözümüne sağladığı katkı ve oynadığı rol de takdire şayandır. Bu bakımdan da kendilerini kutluyorum" dedi.

Bugünkü en üst düzeyde kabullerde ikili ilişkileri değerlendirme fırsatı bulduğunu aktaran Çavuşoğlu, "Mükemmel seyreden siyasi ilişkilerin" seviyesinde olmayan ekonomik ilişkilerin de şu anda potansiyelin gerisinde olduğunu kabul ettiğini aktardı.

Geçen yıl ikili ticaret hacminin 625 milyon dolar olduğunu aktaran Çavuşoğlu, bu yıl kasım ayı itibariyle beş yüz milyonu aştığını ancak yetersiz bulduğunu, hedefin "en kısa zamanda" bir milyar dolar seviyesine çıkarmak olduğunu söyledi.

Karşılıklı yatırımlar ve Türk firmalarının kuveytte yüklendiği projelerin önemli olduğuna değinen Çavuşoğlu. "Bugün Kuveyt işadamlarının Türkiye'deki yatırımları önemlidir. Yaklaşık 1,6 milyar dolar civarındadır. Genellikle bankacılık finans ve gayri menkul alanında yatırımları var. ama Türkiye'de Kuveytli yatırımcılar için başka sektörlerde de önemli fırsatlar var. Küresel sermaye için uygun şartları da oluşturduk. Enerji, sağlık, tarım gibi birçok alanda işbirliği yapabiliriz. Ayrıca Türk firmalarının da Kuveytte daha aktif olması ve daha fazla proje üstlenmesi için kuveytli dostlarımızdan desteklerini bekliyoruz ki bugüne kadar üstlenen projelerde azımsanacak miktarda değil" diye konuştu.

Bölgenin istikrarını tehdit eden başta IŞİD terör örgütü gibi bölgenin güvenliğini tehdit eden konularda da aktif bir şekilde mücadeleyi sürdürmeleri gerektiğine işaret eden Çavuşoğlu, "Bölgesel konularda da Kuveyt ile aynı düşünüyoruz. Önümüzdeki süreçte sorunların çözümü, var olan tehditlerin üstesinden gelmek için birlikte hareket etmeye devam edeceğiz. Bu konuları da enine boyuna bugün gerek Şeyh Sabah el-Halid ve Emir hazretleri ile görüşme fırsatı bulduk" dedi.

-Mısır ile ilişkiler

"Mısır'ın bazı Körfez ülkeleriyle ilişkilerini yeniden tesis etmesini Ankara nasıl değerlendirir ve Türkiye'nin Kahire ile ilişkilerini düzeltmesi için öncelikleri nelerdir?" sorusunu yanıtlayan Çavuşoğlu, Körfez bölgesinde tüm ülkelerin kendi arasındaki ilişkilerin iyi olmasından mutluluk duyduğunu ifade ederek. "Son zamanlarda da bazı farklılıklardan dolayı KİK içindeki ülkelerin kendi arasında yaşanan soğukluk vardı. Bunların giderilmesine başlanmasından duyduğumuz memnuniyeti zaten belirtmiştik. Bu konuda da özellikle Kuveyt'in oynadığı yapıcı rolü önemsiyoruz. Kendilerine de teşekkür ediyor ve tebrik ediyoruz" dedi.

Bölgede Mısır ve diğer ülkelerin arasının iyi olmasını arzu ettiğini aktaran Çavuşoğlu, Mısır'ın, İslam dünyası, Ortadoğu ve Körfez bölgesi için önemli bir ülke olduğunu hatırlattı.

-Mısır'dan olumlu adım bekleniyor

Mısır'ın istikrarı ve güvenliğinin tüm bu bölgeleri etkilediğine değinen Çavuşoğlu, Mısır halkını da kardeş gördüklerinin altını çizerek,"Bizim itirazımız Mısır'ın bugün içinde olduğu durumdur. Çünkü Mısır sadece kendi halkı için değil bölge için de önemlidir. İtiraz ettiğimiz bugünkü yönetimin Mısır'ın istikrarına ve güvenliğine verdiği zarardır. Doğruları söylüyoruz" diye konuştu.

Çavuşoğlu, gördüğü yanlışları dile getirdiğini aktararak, Irak'ta Maliki dönemi ve Beşşar Esed hakkında yaptıkları yorumların "geç anlaşıldığı" eleştirisini yaparak, şunları kaydetti:

"Mısır'ın bugün içinde bulunduğu durumun kendi halkına zarar verdiği gibi bölgenin istikrarına ve güvenliğine de zarar veriyor. Tabi ki, Mısır bu konularda adım atar, tabi ki, Mısır bu konularda olumlu yaklaşırsa, biz de ilişkilerimizi düzeltiriz. Kaldı ki bugüne kadar bizim Mısır aleyhine aldığımız bir karar da yoktur. Biz doğruları, düşüncelerimizi, eleştirilerimizi çok açık ve net bi şekilde söyledik. Ama Mısır'a karşı herhangi bir karar da almadık veya uluslararası alanda Mısır'ın aleyhine de çalışmadık. Ama biz bugün bu eleştirileri yaptığımız için Körfez bölgesindeki bazı ülkeler, Türkiye aleyhine aktif bir şekilde ve düşmanca çalışmakta. Bu da doğru değil. Mısır tüm bu hatalarından döner ve Mısır'ın istikrarına yönelik adımlar atma arzusunda olursa. Biz Mısır'la ilişkilerimizi düzeltiriz."

Mısır'ın tüm bu hatalarından dönmesi ve Mısır'ın istikrarına yönelik adımlar atma arzusunda olması halinde, Mısır ile ilişkilerin düzeleceği ipucunu veren Çavuşoğlu, kendisinin Mısır Dişlieri Bakanı Samih Şükri ile Cidde ve Paris ile görüştüğünü hatırlattı.

Türkiye-Kuveyt Ekonomik İlişkileri

İki ülke arasındaki işbirliğine ilişkin soruyu yanıtlayan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, ikili ticaret ve yatırım işbirliği ve iki ülke işadamlarının da üçüncü ülkelerdeki işbirliğinin çok önemli olduğunu da ifade etti.

Savunma sanayi ve askeri işbirliği, turizm, gibi alanlarda işbirliği fırsatlarını dile getiren Çavuşoğlu, uluslarası yapılarda işbirliğiyle ilgili şunları söyledi:

"Tabi uluslararası örgütlerle de işbirliğimiz devam etmeli. İİT'de birlikte devam ediyour. Burada Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin gözlemci statüsünün devam etmesi çok önemli. Bunu da birlikte değerlendirdik. Aynı şekilde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) Türkiye'nin olmamasının da ne kadar zarar verdiğini de gördük.

Dolayısıyla BM'de işbirliğimiz sadece güvenlik konseyinde değil diğer alanlarda da devam etmelidir. Bölgenin ve Filistinin çıkarlarını orada korumalıyız. KİK ile biliyorsunuz yüksek düzeyli stratejik diyalog mekanizmamız var tabi bu toplantının beşincisi Kuveyt'te gerçekleşemedi. Ama inşallah Katar'ın dönem başkanlığında bu toplantıyı Doha'da gerçekleştirmek istiyoruz. Bu bölgedeki işbirliğini daha da güçlendirmemiz lazım. Tabi bölgesel işbirliği deyince daha önce de söyledik. Daiş ve terör örgütleriyle de mücadelemimizi güçlendirmemiz lazım. Birkaç gün önce de zaten Londra'da tekrar beraber olacağız bu işbirliğini değerlendireceğiz."

-Paris'teki Charlie Hebdo saldırıları

Çavuşoğlu, Paris'teki Charlie Hebdo saldırılarıyla ilgili bir soruyu ise şöyle yanıtladı:

"Biz terörün her türlüsüne karşıyız. Terör'ün mezhebinin, dininin ırkının ve bölgesinin olmadığını düşünüyoruz. Her türlü terörle de mücadele edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ciddi bir şekilde mücadele etmemiz lazım. Dünyadaki eskiklik Terörle mücadelede bir strateji yok terörün tanımıyla ilgili bir konsensus yok. Dolayısı ile teröre bakış açımızda bazılarının teröristi iyi oluyor diğerlerinin teröristi kötü oluyor. Nijerya'daki terör saldırılarını da çok güçlü biçimde kınadık. Bugün dünyayı ve bölgemizi de tehdit eden iki türlü unsur bulunuyor. bunlardan bir tanesi terör Böglemizde dünyada terör. DEAŞ de en öne çıkan terör örgütü. Terörün her türlüsüyle mücadeleyi en üst düzeyde yapmamız lazım."

Çavuşoğlu, dünyanın karşı karşıya olduğu diğer bir tehditin de artan ırkçılık olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle tamamladı:

"Diğeri ise özellikle Avrupa'da ve dünyada artan ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslamafobi, antisemitizm ve her türlü fobi ayrımcılık ve ikisi besleniyor malesef biz bunu böyle söyleyince teröre mazeret buluyorsunuz deniyor. İkisi de insanlığı tehdit ediyor. İkisi de güvenliğimizi tehdit ediyor. İkisi de insanlığı birleştiren ortak değerleri ve inançalara zarar veriyor. İkisiyle de mücadele de yetersiziz. Bakınız Paris'teki saldırıdan sonra müslümanlara yönelik saldırılar cinayetler arttı. İkisi birbirisinden besleniyor. İkisini de birlikte söylemek gerekiyor. Dünyada tehdit eden unsurlara karşı net konuşmazsak o zaman çözüm de bulamayız. Böyle giderse birinci, ikinci dünya savaşı bi daha olmasın diye ülkeleri ve toplumları biraraya birleştirme çabalarının da bir anlamı kalmayacak oraya doğru gidiyoruz. Bu tehditi iyi görmemiz lazım ikisiyle de mücadele etmemiz lazım. Bu konudaki düşüncelerimizi ve stratejilerimizi de net bir şekilde söylüyoruz."

Öte yandan, Kuveytli Bakan Sabah el Halid es-Sabah ise, Türkiye'nin bölge için hayati öneme sahip bir ülke olduğunu söyledi. Ülkesinin Türkiye ile Yemen, Filistin, Irak ve Suriye de ortak çıkarları olduğunu vurgulayan Kuveytli Bakan "Bizim Türkiye'den beklentilerimiz çok yüksek. Şu anda islam dünyasına karşı bir saldırı var ve işbirliği içinde olmalıyız" dedi. - Kuveyt