YEŞİM SERT KARAASLAN - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç'un istisnai atamalarla ilgili iddialarına ilişkin, "İstisnai kadro, AK Parti döneminde ortaya çıkmış bir kadro değil. İstisnai kadro, 1929 yılında Mustafa Kemal Atatürk döneminde var olan, o günden bugüne 85 yıldır mevzuatımızda olan bir atama türüdür" dedi.
Çelik, "2003-2014'e kadar geçen 12 yıl içinde 787 kişi istisnai kadrodan alınmış. Bir tarafta yılda 65 kişi alınırken, geçmiş hükümetlerde yılda 113 kişi istihdam edilmiş. 1130 nere, 787 nere?" diye sordu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç'un iddialarına ilişkin AA muhabirine açıklama yapan Çelik, Koç'un yaklaşık bir haftadır istisnai kadrolara yapılan atamalarla ilgili açıklamalarda bulunduğunu anımsattı.
"Sayın Koç, sanki yasa dışı bir şey yapılıyormuş gibi karalamaya dönük, çamur atmaya dönük bazı değerlendirelerde bulunuyor" diyen Çelik, kendilerinin de bu açıklamaları hayretle izlediklerini belirtti. Çelik, "(Yanlışlık var ve bu yanlıştan dönülür) diye bekledik, ama maalesef açıklamalarını sürdürmeye devam ediyor. Bir anlamda da cevap verme zamanı geldi, geçiyor gibi" dedi.
Çelik, şunları kaydetti:
"Sayın Koç ya mevzuatı, devleti, bürokrasinin işleyişini bilmiyor ya da geçmiş dönemlerde Genel Başkanlarının yani Sayın Kılıçdaroğlu'nun yapmış olduğu atamaları veya geçmiş dönemlerdeki CHP'ye mensup bakanların yapmış oldukları usulsüz atamaları örtbas etmek için bir gayret içerisinde.
Mal bulmuş bir mağribi gibi bir şeye sarılmış Sayın Koç ve başkalarının eline tutuşturduğu sakızı çiğnemeye çalışıyor."
-"İstisnai kadro, AK Parti döneminde ortaya çıkmadı"
Bakan Çelik, istisnai kadronun, AK Parti döneminde ortaya çıkmadığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"İstisnai kadro, 1929 yılında Mustafa Kemal Atatürk döneminde var olan, o günden bugüne 85 yıldır mevzuatımızda olan bir atama türüdür. 1965 yılında 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nda yer alıyor. 1974'te rahmetli Ecevit, istisnai kadrolarla ilgili ciddi şekilde yeni ilaveler gerçekleştirmiş. 1984'te rahmetli Özal yine ilaveler yapmış, son dönemlerde biz de bakan yardımcılığı gibi ilaveleri yaptık. Böylece, 85 yıldır mevzuatımızda varolan bir uygulamadan bahsediyoruz. Sayın Koç ya bunları bilmiyor ve ezbere konuşuyor ya da bilerek, kasıtlı olarak polemik yapıyor."
Bakanlıklarda özel kalem müdürlüğü, basın ve bakanlık müşavirliği olmak üzere üç istisnai kadro olduğunu ve bunların KPSS ile ilgili olmadığını belirten Çelik, "Bu elemanlar, KPSS ile alınmaz. Sayın Koç, burada bir algı operasyonu yapıyor kendisine göre. Sanki bunların, KPSS ile alınması gerekiyormuş gibi bir yaklaşım sergiliyor" değerlendirmesinde bulundu.
Bir bakanın en yakın çalışma arkadaşlarının özel kalem müdürü, basın ve bakanlık müşaviri olduğunu dile getiren Çelik, bu hakkın da mevzuatla verildiğini söyledi. Çelik, "Sürekli birlikte olacağı, huyunu, suyunu bildiği, birlikte yürüyeceği, bakanın dilinden anlayan ve onun yolunu açacak olan birisidir" dedi. Faruk Çelik, şu ifadeleri kullandı:
"Şöyle bir teklif getirsem ve Sayın Koç'a ya da Sayın Kılıçdaroğlu'na: 'Benim özel kalem müdürümle çalışın' desem mümkün mü ya da onların özel kalem müdürüyle benim çalışmam mümkün mü? Böyle bir şey olabilir mi? Böyle sığ ve yüzeysel bir yaklaşım içerisindeler maalesef."
TBMM'de 550 milletvekili bulunduğuna dikkati çeken Çelik, her milletvekiline düzenleme çerçevesinde 2 danışman alma imkanı verildiğini hatırlattı. Bunların, KPSS ile bir ilgisinin olmadığının altını çizen Çelik, şunları kaydetti:
"Şu anda milletvekillerimiz, kendi seçim bölgelerinden 2 danışmanı alıp-büyük ölçüde seçim bölgelerindedir- çalışacaklar. Danışmanları, seçim bölgesinden olursa milletvekilinin seçim bölgesindeki sıkıntılarını giderme açısından son derece isabetli olur. Her vekil, bunu kendisi seçiyor. Bunun neresi hukuksuzluk?
Belki şu anda CHP'nin birçok milletvekili, kendi yakinen tanıdığı insanları, TBMM'de danışman olarak istihdam ediyor. Genel Başkanları belki de basın müşavirini yasal düzenleme çerçevesinde yanında istihdam ediyordur. Bunun neresi yanlış? Burada bir yanlışlık yok ki. Bunu çıkarıp, kamuoyunu çok farklı şekilde maniple etmeye çalışmak bir siyasetçiye yakışıyor mu?"
-"12 yıl içinde 787 kişi istisnai kadrodan alınmış"
Çelik, geçmişteki bu şekilde yapılan atamalardan örnekler vererek, "1993-2002 sonunu kapsayan 10 yıl içinde ağırlı olarak SHP-DSP hükümetlerinin de bulunduğu dönemlerde toplam istisnai kadro olarak alınan eleman sayısı bin 130'dur. Yani her yıl ortalama 113 kişi, istisnai kadrodan alınmıştır" diye konuştu.
AK Parti dönemindeki atamalarla ilgili yaptığı açıklamada, şu bilgileri verdi:
"2003-2014'e kadar geçen 12 yıl içinde 787 kişi istisnai kadrodan alınmış. Bir tarafta yılda 65 kişi alınırken, geçmiş hükümetlerde yılda 113 kişi istihdam edilmiş. 1130 nere, 787 nere?
Üstelik şu anda 606 istisnai kadroda boş. Bizim amacımız, eğer bu kadroları kullanmak ve kadrolaşmak olsaydı, bu 606 kişiyi doldururduk. Niye boş saklayalım ki? Mesele bu değil, mesele, ihtiyaca binaen bu kadar Bakan değişti, yeni bakanlar geldi ve yeni bakanlıklar kuruldu. Bu çerçevede bizim 12 yılda bakanlıklar olarak kullandığımız istisnai kadro sayısı 787'dir.
Yalnız 4 aylık CHP-DYP koalisyonunda 13 kişi istisnai kadrodan alınmış, 2 yıllık DYP-SHP koalisyonunda 100 kişi istisnai kadrodan işe başlatılmış."
"Kadrolaşma dediğiniz zaman, bunun CHP'nin mesleği olduğunu herkes bilir, bunu başkalarına satmaya kalkmasın Sayın Koç" diyen Çelik, kendisinin yıllardır siyasetin içinde olduğunu söyledi. Çelik, "Hala milletin hafızasında var. Adalet Bakanları, 'CHP'liler dururken, ben başka partiden mi alacağım Adalet Bakanlığı kadrolarına' diyen kendileri değil mi?" diye sordu.
-"Sınavsız atamaların şampiyonudur CHP"
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik açıklamalarına da değinen Çelik, şöyle konuştu:
"Sayın Kılıçdaroğlu'nun yakınlarının, usulsüz birçok atamaların, sınavsız atamaların şampiyonudur CHP. Onun için, kendi kusurlarını, kendi eksiklerini gizlemek için saldırı gerçekleştiriyorlar. Bunlar son derece yanlıştır. Siyasetçinin durması gereken alan burası değildir.
Hukuksuzluk varsa Sayın Koç, çıksın söylesin. Nerede hukuksuz bir atama var, bunu söylesin, bunu konuşalım. Yoksa, bakanlıklara geçmişte de bugün de 85 yıldır verilen bir imkanı yok farzederek, bunu hukuksuzluk şeklinde değerlendirmek son derece yanlıştır, siyasete atılan bir iftiradır, siyasette bindiğin dalı kesme anlamını taşır."
-"Koç, 1990'lı yılları da içine alan suç duyurusunda bulunsun"
CHP'li Koç'un "taşrada bir hakimin neden tetkik hakimi olduğuna, doktorun neden başhekim olduğuna, öğretmenin neden genel müdür olduğuna" yönelik sorular sorduğunu belirten Çelik, "Bundan daha doğal ne olabilir. Sana mı soracaktık Sayın Koç, 'taşrada hakimi tetkik hakimi yapalım mı diye? Peki, hasta bakıcı kardeşimizi mi başhekim yapacaktık? Öğretmen genel müdür olmuş, liyakati var, olmuş. Liyakatsiz insanların istihdamı söz konusu olsa, başarı gelmez" diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığında müfettiş alan birinin Genel Müdür düzeyine çıkmasının yadırganacak bir şey olmadığını ifade eden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayın Kılıçdaroğlu da hesap uzmanı. Neden genel müdür olmuş gelmiş SSK'ya. Kendileri hesap uzmanlığından genel müdür olduğunda bir problem yok; bir başkası daire başkanlığından genel müdür olunca son derece büyük bir olay oluyor.
Sayın Koç suç duyurusunda bulunacakmış. Tavsiye ediyorum buradan, 'Sayın Koç, suç duyurusunda bulunacaksa 1990'lı yılları da içine alan bir suç duyurusunda bulunsun. Tabloyu bir görelim. Ak nedir, kara nedir, tüm milletimiz görsün."
-"İnsanları muhbirliğe teşvik ediyorlar"
İnsanları muhbirliğe teşvik edildiğini belirten Çelik, "Kamuda çalışma hayatını bozmaya dönük girişim içerisinde bulunuyor Sayın Koç. Hiç yakıştıramadım, kendisine buradan açıkça ifade ediyorum: Kamuda atanan insan var, atanamayan var. Atanan insanın muhbirliğine bir ana muhalefet partisi başvurup, buradan kamu çalışma düzenin bozar mı, böyle bir şey olabilir mi?" değerlendirmesinde bulundu.
Çelik, "Varsa, elinde bilgiler çık konuş, el alemin sakızını çiğneme. Birilerinin, eline tutuşturduğu sakızı çiğneme, mikrop bulaşır. O mikroptan, daha büyük zarar görürsünüz" dedi.
Seçimlerin yaklaştığını da hatırlatan Çelik, CHP'yi projelerini açıklamaya davet etti. Çelik, "Projeleri değil de halen bu şekilde dedikoduya başvurursanız, bilin ki seçimlerde 10. yenilgiye şimdiden hazır olun. Onuncu yenilgi geliyor ve onuncu kez seçimlerde ve sandıkta malup olacaklardır. Çünkü proje değil, dedikodu peşindeler" diye konuştu.
Çelik, şunları kaydetti:
"Haluk Koç, çıksın ve 'bizim hükümetlerimiz döneminde uygulanmamıştır' desin. Benim özel kalem müdürü olarak kiminle çalışacağıma ben karar veririm, Sayın Koç değil, CHP'liler karar verecek değil. Onun için konuyu başka tarafa saptırmaya gerek yok.
Hukuksuz hiçbir şey yok. Sayın Koç'un konuşmaların tümü, kamuoyundaki vatandaşlarımızın algısını yanıltmaya dönük girişimlerdir. Son derecede hukuksuz açıklamalardır. Kendisini kınıyorum." - Ankara
Son Dakika › Güncel › Bakan Çelik, CHP'li Koç'un İddialarını Yanıtladı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?