İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Ben İçişleri Bakanlığı yapıyorum, 2,5 yıldan beri. Biz gece gündüz uyumuyoruz. Allah şahittir, ben gece milleti yatırmadan uyumam. İçişleri Bakanlığına geldiğimden itibaren bu millet uyumadan uyumam, bu millet rahat bir şekilde uyur, ben ondan sonra uyurum." dedi.
Soylu, Gaziosmanpaşa'da Karadeniz Taksi Durağı'nı ziyaret etti.
Burada vatandaşlara hitap eden Soylu, bulunduğu yerde mücadele etmekten korkmadığını ifade ederek, "Yumruk yemekten de korkmam yumruk atmaktan da korkmam. Siyasette eğer millet adına risk alacaksanız, hırpalanacaksınız da hakkınızı savunurken de elinizden geleni yapıp korkmayacaksınız da." diye konuştu.
Soylu, ellerinden geldiğince İstanbul'u huzur şehri haline getirdiklerini belirterek, "Bana İmamoğlu diyor ki 'Süleyman Soylu sen içişleri bakanısın, git Ankara'da otur.' Ben, içişleri bakanlığı yaparken Ankara'da oturmadım, Kato'ya, Cudi'ye, memleketimin her tarafına gittim. İstanbul'da 23 Haziran'a kadar İmamoğlu ne derse desin çalışacağım." dedi.
Bayramda Trabzon'a gittiğine değinen Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Trabzon'da, benden sonra CHP'nin adayı gelecek. Bana 'İstanbul'a gelme' diyen kendisi, memleket memleket dolaşıp bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Dediler ki 'CHP'liler var.' Benim de talihsizliğim şu, bu CHP'liler beni görünce hemen harekete geçiyor. Orada başladılar bağırmaya 'Her şey çok güzel olacak.' diye, VIP'in önünde. Gelme hakları yok oraya ama arkadaşlar nezaket göstermişler, 'Madem buraya geliyorsun' demişler, onlar da fiili bir durum oluşturmuşlar. Oradan çıkarken adamın birisi bana 'Akıllı ol, Süleyman Soylu' dedi. 'Akıllı ol, Süleyman Soylu.'nun tehdit olduğunu ben anlarım, ne anlama geldiğini de iyi bilirim. Ben doğu ve güneydoğuyu gezmişim bana bugüne kadar bir tek kişi böyle bir söz söyleyememiş. Ama yapmak istedikleri şuydu; 'O bir aculluk yapar, döner burada bir tartışma başlatır. Biz de seçimin sonuna kadar bu tartışmayı kullanırız.' Ben bu provokasyona gelmedim. Bana, bu işi yapan adamın da secere-i nesli çok net bir şekilde belli. Kim olduğu, kimin talimat verdiği, hangi provokasyonu oluşturmak istediği de apaçık ortada. Ben de 'Ben buraya Kato Dağı'ndan geliyorum, Selahattin Demirtaş'ın kucağından gelmiyorum.' dedim."
Soylu, Ordu'da yaşananlara değinerek, şunları söyledi:
"(İmamoğlu) 'Ben VIP'ten gideceğim. Sen büyükşehir belediye başkanlığına geldiğin ilk gün 'Antrikot yemeyeceğim, et yemeyeceğim, musakka yiyeceğim.' dedin. Güya milletin gözünü boyayabilmek için... Sonra saltanatçılığa erken başladın. Özel uçaklarla maaile gidiyorsun. Sana valilik telefon açıyor, 'Eğer bir milletvekili ile beraber gidecekseniz size imkan sağlayabiliriz. Eğer bir milletvekili ile beraber gitmeyecekseniz, sizin buradan uçma hakkınız yok. Zaten özel uçakla gelmişsiniz, sizi oradan geçirelim, siz hemen uçağa binin.' Gelmişler, 100-150-200 kişi orayı basacaklar, 'Biz buradan gideceğiz.' diyor. Böyle bir devlet anlayışı olamaz. Orada bir devletin valisine 'it' demek, polise 'şerefsiz' demek ne insanlığa yakışır ne de ahlaka yakışır. 31 Mart'ta hakikaten yarı yarıya oy almış. O yarı yarıya alınan oydan güç alarak, bir güç zehirlenmesine girmiş. Ben İçişleri Bakanlığı yapıyorum, 2,5 yıldan beri. Biz gece gündüz uyumuyoruz. Allah şahittir, ben gece milleti yatırmadan uyumam. İçişleri Bakanlığına geldiğimden itibaren bu millet uyumadan uyumam, bu millet rahat bir şekilde uyur, ben ondan sonra uyurum. Bu milletin başına bir iş gelmesin diye işimizi gücümü erken başlatan kardeşlerinizden biriyim."
"Biz bunu gördük ve zararını çekiyoruz"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'nun belediye ve bağlı kuruluşların veri tabanı kayıtlarının kopyalanmasını talimatını, "Zihniyet başka bir şeydir. Biz bunu gördük ve zararını çekiyoruz. Nerede gördük? 17-25 Aralık'ta devletin bilgilerini kopyalayanları biz 3 yıl sonra FETÖ'nün devletin bilgilerini Amerikan mahkemelerine tarif ederek verdiği ve Halkbank Genel Müdür Yardımcısının içeride yattığı, Halkbankası'nın da yargılandığı davada gördük. Aynı tezgah. O gün FETÖ ne yapmışsa, bugün de bir başka meselesini aynı şekilde yapmaya çalışan bir tezgah var." şeklinde değerlendirdi.
"Orada terör olsaydı bunu yapamazdık"
Türkiye'de üretimin de artacağına işaret eden Soylu, " Ağrı'da Nike firması var. 6 bin kadının orada çalışacağı tüm Ortadoğu'daki Nike'ı üreteceği fabrikalar kuruluyor. Ağustos'un sonunda inşallah büyük bölümü başlayacak. 4 bin tane de buradaki tekstilcileri götürdük, 10 bin. Orada terör olsaydı bunu yapamazdık." dedi.
Soylu, kimin kiminle iş birliği yaptığının bilindiğini belirterek, "Kandil, İstanbul'da kimin kazanmasını istiyor, bizim mi? Peki, talimat verdi mi, 'CHP'yi destekleyeceksiniz' diye? Kandil'in Avrupa'daki uzantıları verdi mi? FETÖ kendisini yırtıyor mu CHP kazansın diye? DEAŞ, Türkiye'de yeni bir hamleye girişti. Geçen gün 20 kişisini güvenlik kuvvetlerimiz, polislerimiz ve istihbaratımız bir operasyon yaparak onları eylem halinde yakaladılar ve aldılar. DEAŞ bir taraftan bütün terör örgütleri karşımızda İstanbul üzerinden Türkiye'nin istikrarsızlaştırılması ve bölgedeki kargaşaya Türkiye'yi itmek için ellerinden geleni yapıyorlar." diye konuştu.
Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı ekonomik saldırıların geçici olduğunu anlatan Soylu, "Teslim olsaydık, bugün Türkiye'nin parası 2,5 kat değer kaybederdi. Teslim olmadık, direniyoruz. Merak etmeyin, bunun üstesinden de beraber geleceğiz." ifadelerini kullandı.
Son Dakika › Güncel › 'Bakanlığa geldiğimden itibaren bu millet uyumadan uyumam' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?