Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bu operasyon, bir yolsuzluk operasyonu değil, burada farklı maksatlar var. Biliyorsunuz, bizim güzel bir sözümüz var: Minareyi çalan, kılıfını hazırlar. Bunlar minareyi çaldılar, şimdi kılıfı hazırlıyor. Burada çok çirkin, çok tehlikeli, içinde ajanlık olan, casusluk olan, içinde ihanet olan son derece tehlikeli niyetler var. Türkiye üzerine bir tasarım yaptılar, bir tuzak hazırladılar, kirli bir oyun kurdular. Yolsuzluk süsü vererek, milli iradeyi, milleti, büyük Türkiye'yi, yeni Türkiye'yi hedef aldılar" dedi.
Erdoğan, Kent Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış töreninde, Sakarya Milletvekili Ayşenur İslam'ın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına getirilmesinin herkese hayırlı olmasını diledi.
Sakarya'nın bugün bir başka güzel, bir başka heyecanlı olduğunu belirten Erdoğan, Sakarya'nın demokrasiye, milli iradeye ve yeni Türkiye idealine sahip çıktığını alanda çok daha farklı bir şekilde gösterdiğini söyledi.
"Allah hepinizden razı olsun. Rabbim, kardeşliğimizi, birliğimizi, yol arkadaşlığımızı daim etsin. Rabbim muhabbetimizi daim etsin, daha da artırsın" diyen Erdoğan, Sakarya'nın yalnız olmadığını, sergilenen coşkunun, heyecanın, kardeşlik ve dayanışma hissiyatının 80 vilayette paylaşıldığını ifade etti.
Sakarya'daki coşku ve heyecanın, cumartesi Samsun, Çarşamba havalimanı, Ünye, Fatsa, Ordu merkezde, pazar günü Giresun, Görele ve Trabzon'da da olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Pazar akşamı Trabzon'dan uçağa bindik Pakistan'ın Lahor şehrine gittik. İnanın, Lahor'da İslamabad'da, şu Sakarya'daki coşku, şu Sakarya'daki heyecan vardı. Ankara'ya geldik, havalimanında aynı coşkuyu, gecenin geç saatlerinde eksi 6 derecede aynı kucaklamayı gördük. Her yerden mesajlar geliyor. Başı yaşmaklı anneler, ak sakallı dedeler, hanım kardeşlerim, bey kardeşlerim, hatta çocuklar dualarını gönderiyor. Sadece 81 vilayetten değil, dünyanın her yerinden güzel mesajlar alıyoruz. Ramallah'tan, Gazze'den, Kudüs'ten hayır duaları geliyor. Bağdat'tan, Basra'dan, Erbil'den, Musul'dan, Kerkük'ten hayır duaları alıyoruz. Şam'dan, Halep'ten, Kahire'den, Beyrut'tan, Lahor'dan, İslamabad'dan hayır duaları alıyoruz. Saraybosna'dan, Gümülcine'den, Üsküp'ten, Prizen'den, Priştine'den hayır duaları alıyoruz. Dünyanın her yerinden, dostlarımızdan, kardeşlerimizden hayır duaları alıyoruz. Rabbim, bu duaları geri çevirmesin, kabul etsin inşallah. Rabbim, yeryüzünde birliğimizi, dirliğimizi, kardeşliğimizi muhafaza etsin. Bizi, burada da ahirette de birbirimize yol arkadaşı etsin."
-"Hiçkimse bu millete diz çöktüremeyecek"
Erdoğan, Pakistan Lahor'da büyük mütefekkir Muhammed İkbal'in kabrini ziyaret ettiklerini, ruhuna Fatiha gönderdiklerini hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Allah, rahmet etsin. Çok güzel insandı, İkbal. Pakistan'ın Mehmet Akif'iydi. Bir Mevlana aşığıydı, Türkiye dostuydu, kardeşiydi. Biz, burada Kurtuluş Savaşımızı verirken Muhammed İkbal bizim için dua ediyor ve şunu söylüyordu, 'Osmanlıların üzerine bir keder dağı yıkılmışsa sen hiç üzülme çünkü şafak yüz bin yıldızın kanı dökülmeden sökmez' diyordu. Binlerce yıldızın, binlerce kahramanın, binlerce şehidimizin kanı döküldü ama İkbal'in söylediği gibi ardından şafak söktü. Biz, istiklalimiz için çok ağır bedel ödedik, bağımsızlığımız için, hürriyetimiz için yüz binlerce şehit verdik. Dışarıdan bize saldırdılar. Vatanımızı dedelerimiz, kahramanca savundu. İçimizden hainler çıktı, işbirlikçiler çıktı. Asla yeise kapılmadık, asla umutsuz olmadık. Tarih boyunca nice oyunlarla karşılaştık, nice tuzaklarla karşılaştık, nice çirkin hilelere maruz kaldık ama yılmadık, yıkılmadık, köle olmadık, müstemleke olmadık. Boynumuza, ayağımıza pranga taktırmadık, zincir taktırmadık. Allah'ın izniyle 'Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım' diyor ya Akif, işte o. Hiç kimse bu millete diz çöktüremeyecek. Artık hiç kimse bu millete öz yurdunda garip, öz vatanında parya muamelesi yapamayacak."
-"Sandıklar adeta patlayacak çünkü bu millet artık hükümetine sahip çıkıyor"
Başbakan Erdoğan, Türkiye'de "yolsuzluk kılıfına gizlenmiş son derece çirkin, son derece tehlikeli bir operasyon yürütüldüğünü" bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu operasyon, bir yolsuzluk operasyonu değil, burada farklı maksatlar var. Biliyorsunuz, bizim güzel bir sözümüz var: Minareyi çalan, kılıfını hazırlar. Bunlar minareyi çaldılar, şimdi kılıfı hazırlıyor. Burada çok çirkin, çok tehlikeli, içinde ajanlık olan, casusluk olan, içinde ihanet olan son derece tehlikeli niyetler var. Türkiye üzerine bir tasarım yaptılar, bir tuzak hazırladılar, kirli bir oyun kurdular. Yolsuzluk süsü vererek, milli iradeyi, milleti, büyük Türkiye'yi, yeni Türkiye'yi hedef aldılar. Bunu yaparken, üzülerek ifade ediyorum, benim ülkemin vatandaşlarını, benim ülkemin kurumlarını, ülkemin polisini, hakimini, savcısını, siyasetçisini, medyasını, sermayesini kullandılar. Yolsuzluk manşetleri ile yolsuzluk iddialarıyla iftiralarla kara kampanyalarla asıl niyeti, asıl maksadı gizlemeye çalışıyorlar. Şunu bilmenizi istiyorum, 27 Mayıs 1960'ta merhum Menderes Hükümeti'ni düşürmek için de işte aynen bu yöntemleri kullandılar. 12 Eylül öncesinde Türkiye'de, hatırlayın, kaos görüntüsü oluşturup işte aynen bu yöntemlerle darbeye zemin hazırladılar. 28 Şubat'ta merhum Erbakan'ı hükümetten uzaklaştırmak için bugün yaptıklarının aynısını yaptılar. Şu anda işte bu tuzakların bir benzeri sahneleniyor ama bu kez Türkiye, eski Türkiye değil. Türkiye, artık bu oyunları yutmuyor. Türkiye, artık bu tuzakları görüyor. Türkiye, artık bu tezgahları bozuyor. Geçmişte itirazları bastırıyorlardı, farklı sesleri susturuyorlardı, gerçekleri milletten gizliyorlardı ama şu anda bunu yapamıyorlar. Güneşi balçıkla artık sıvayamıyorlar. Türkiye'de artık istedikleri gibi operasyon yapamıyor, milleti yok sayıp Türkiye'ye istikamet çizemiyorlar. Bakın sevgili kardeşlerim, bu aziz millet, her zaman ferasetiyle basiretiyle neyin ne olduğunu çok iyi anladı, kimin ne olduğunu çok iyi gördü ama geçmişte baskı vardı, sindirme vardı, tehdit vardı. Millet susuyor, içine atıyor, hesabını erteliyordu. Vakti zamanı gelince de hesabını sandıkta soruyordu. Şimdi iş değişti. Elbette millet, vakti zamanı gelince yine bunlara sandıkta hesap soracak. Ben inanıyorum ki benim Sakaryalı kardeşlerimin şahsında, sandıklar adeta patlayacak çünkü bu millet artık hükümetine sahip çıkıyor, iradesine sahip çıkıyor, bağımsızlığına, ülkesinin geleceğine çok güçlü şekilde sahip çıkıyor."
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Başbakan Erdoğan: 'Hiçkimse bu millete diz çöktüremeyecek' - - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?