Başbakan Erdoğan: Selam Çaktıkları Kurumları Bugün Eleştirebilenleri Dayatmadan Kurtaran Biz Olduk - Son Dakika
Güncel

Başbakan Erdoğan: Selam Çaktıkları Kurumları Bugün Eleştirebilenleri Dayatmadan Kurtaran Biz Olduk

Başbakan Erdoğan: Selam Çaktıkları Kurumları Bugün Eleştirebilenleri Dayatmadan Kurtaran Biz Olduk

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokrasi için mücadele verirken, çetelerin yanında duranların olduğunu ifade ederek, "Hiçbirine aldanmadık, direnç gösterenlerin bile özgürleşmesini sağlayan ine biz oldukBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokrasi"...

26.09.2013 13:20

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokrasi için mücadele verirken, çetelerin yanında duranların olduğunu ifade ederek, "Hiçbirine aldanmadık, direnç gösterenlerin bile özgürleşmesini sağlayan ine biz oldukBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokrasi için mücadele verirken, çetelerin yanında duranların olduğunu ifade ederek, "Hiçbirine aldanmadık, direnç gösterenlerin bile özgürleşmesini sağlayan ine biz olduk. 11 yıl öncesine karşı kadar karşısında el pençe divan durdukları hatta selam çaktıkları kurumları bugün eleştirebilenler, bunu 11 yıllık reformlarımız sayesinde yapıyorlar. Çünkü tüm dirençlerine rağmen onları da baskıdan, dayatmadan, zulümden kurtaran biz olduk" dedi.

Başbakan Erdoğan, "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 10. Çalışma Meclisi Toplantısı"na katılarak bir konuşma yaptı. Erdoğan, çalışma hayatındaki barışı, huzuru, istikrarı Türkiye'nin hem bugünü, hem geleceği için hayati bir unsur olarak gördüklerini ve 11 yıl boyunca da çalışma hayatına çok büyük bir duyarlılıkla eğildiklerini söyledi.

-"ALIN TERİ KURUMADAN EMEĞİN HAKKINI ALABİLMEK ÖNEMLİ"-

Çalışma hayatına ilişkin AK Parti'nin kurulduğu günden bu güne hedeflerini gerçekleştirmek için çalıştıklarını söyleyen Erdoğan, "Çalışma hayatında düzenlemeler yaparken son derece hassas bir denge üzerinde ilerlemenin gerektiğini, bunun son derece zor olduğunu biliyoruz ama buna rağmen bu hassasiyeti hep muhafaza ettik. Bizim geleneklerimiz, tarihi tecrübelerimiz, barış ve huzur içinde bir çalışma hayatı inşa etmek için çok zengin bir birikimi gösteriyor. İşçi-işveren ilişkilerini inşa etmemiz için bizim yurtdışından ideolojiler transfer etmeye hiç ihtiyacımız yok. Elbette yeni gelişmeleri, yeni anlayışları, çağa uygun ne varsa kendi insanımıza kazandıracağız. Tabi ki dünyadaki tartışmaları çok yakından takip edeceğiz ve bunlardan kendimize dersler çıkaracağız. Ancak kendi tarihimizde, kendi kültürümüzde özellikle de bizim Ahi Teşkilatımızda olduğu gibi biz işçi, işveren ayrımını, patron emekçi ayrımını bir kenara koyacak yol arkadaşlığı kavramı üzerinden ilerlemenin mücadelesi içinde olacağız. Çünkü ne işverensiz ne de işçisiz böyle bir hayat mümkün değil. Yol arkadaşları bir terazini iki ayrı tefesinde bulunan iki ayrı taraf değildir. Yol arkadaşları aynı yolda ve istikamette yanyana yürüyen hem meşakkati, hem faydayı paylaşan kader ortaklarıdır. İki insanın her anlamda tıpa tıp birbirine benzemediğini biliyoruz. İnsanları çok şey farklı kılabilir. Kimi zengin kimi fakir doğabilir. Aynı köyden çıkan bir işçi, biri patron olabilir. Önemli olan emeğini ortaya koyanın alnının teri kurumadan emeğinin hakkını alabilmesidir. Önemli olan kişinin sermayesini özgürce ortaya koyabilmesi ve özgürce ve güvenlik içinde o sermayeyi kullanabilmesi ve oradan hakkını alabilmesidir. Bu ikisinin iki ayrı taraf gibi, düşman gibi hareket etmesi ülkeye yarar sağlamaz ve sağlamamıştır" dedi.

-"ACABA BİZ İŞÇİ-MEMUR AYRIMINI NE ZAMAN ORTADAN KALDIRACAĞIZ"-

Başbakan Erdoğan, "Aslında emek, sermaye gibi başlıklar bana biraz da yanlış tanımlanıyor gibi geliyor" derken, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Emek de sermaye de yatırım da üretim de tüketim de bunların hepsi insanın birer türevidir. İnsan varsa bunlar vardır. İnsan yoksa hiçbiri de yok. Öyleyse hedef insanı güçlü kılmamızdır. Adil bir devlete, hükümete düşen işte bu bakış açısını savunmak, toplumun tüm kesimleriyle birlikte herkese eşit mesafede durabilmektir. Adil bir devlet, adil bir hükümet her kesim arasında olduğu gibi çalışma hayatının kesimleri arasında da barışı, diyalogu, uzlaşmayı sağlayacak mekanizmaları oluşturmak zorundadır. Hükümet olarak 11 yıldır işte bunun mücadelesini veriyoruz. Acaba biz işçi-memur ayrımını ne zaman ortadan kaldıracağız. Batı, bunu büyük ölçüde halletti. Türkiye'nin de bunu halletmesi gereğine inanıyorum. Zira işçi memurun ne aldığına bakıyor, memur işçinin ne aldığına bakıyor emekli olmadan önce veya emekli olduktan sonra. O zaman gelin oturalım bunu hep birlikte çalışanlar başlığı altında toparlayalım. Eğer bunu bu başlık altın toparlarsa bir defa bu iki yanlı, iki bakış ortadan kalkmış olacaktır. Orada sendikalar olacak ama işçi memur böyle bir ayrım olmayacak. Sadece çalışanda hepsini toplamış olacağız. Ben şahsen gençliğimden itibaren İstanbul Belediyesi'nde işçi olarak çalıştım. İşçi olmanın ne olduğu çok iyi biliyorum. Özel sektörde de çalıştım, son işveren de oldum. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum dönemde bu sefer masanın diğer tarafında işveren sıfatıyla bulundum. Toplu iş sözleşmeleri imzaladık. Şimdi Başbakan sıfatıyla herkese eşit mesafedeyim. Yetkilerim çerçevesin adaleti tesis etmekle mükellefim."

-"YUMRUKLAR SIKILI OLURSA EL SIKIŞAMAYIZ"-

İşçisinin, memurunun hakkının teslim edilmediği bir ülkenin gelecek hedeflerine ulaşamayacağını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"2023 hedeflerini biz hep birlikte inşa edeceğiz. 2053 hedeflerinin taşlarını şimdiden hep birlikte döşeyeceğiz. 2071 hedeflerinin yolunu şimdiden birlikte inşa edeceğiz. Sadece çalışma hayatında değil, toplumsal her meselemizde ortak aklı öne çıkaracak, ortak hedefler doğrultusunda ortak çözümler üreteceğiz. Bu ülkede çözmeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur. Eğer yumruklar sıkılı olursa el sıkışamayız. Ellerde taş olursa konuşamayız. Eğer ellerde, silah, sopa, Molotof olursa diyalog kuramayız. Sorunları çözmek için en başta birbirimizi duyup anlayacağımız, hoş görü göstereceğimiz bir zemin oluşturmak durumundayız. Her meselede slogan atmaya ara verip, sıkılı yumrukları açıp birbirimize kulaklarımızı, zihnimizi hatta gönlümüzü açtığımızda inanın çözemeyeceğimiz hiçbir mesele yoktur. Sünni, alevi vatandaşlarımızın sorunlarını bu şekilde biz çözeriz ve çözüyoruz. Bütün, ne kadar etnik unsur varsa, hangi kesimde kim varsa kardeşlerimizin sorunlarını çözdük, çözüyoruz. Diyalogla hal yoluna kavuştururuz. Bizim sorunlarımızı dışarıdan gelen birileri değil bizzat biz, kendimiz hep birlikte çözebiliriz, zaten bunu yapıyoruz. Eğer dışarıdan birileri gelirse şunu iyi bilelim inanın sadece karıştırmak için gelir, sadece nifak için gelir, bunu zaten yaşadık gördük ve görüyoruz. Buna izin vermemeliyiz. Kendi meselemizi kendimiz çözeceğiz. Oturacak, konuşacak diyalogla, uzlaşmayla, ortak akılla, ortak bir zeminde, ortak bir akılda buluşacağız. Dışarıdan gelenler bize para vermeyecek, bu parayı hep birlikte yine biz üreteceğiz. Niçin onlara böyle bir beklenti içerisine giriyoruz? Onların bildiklerini en az benim vatandaşım da onlar kadar biliyor. Uluslararası toplantıları zaten sizler de bizler biliyoruz. Özellikle şunu ifade etmek istiyorum; şiddet hiçbir sorunda çözüm yöntemi olamaz. Silah, taş, sopa, Molotof, roket atar hiçbir sorunda çözüm yöntemi olamaz. Tam tersine şiddetin olduğu yerde çözüm değil daha fazla sorun olur. Şiddet bir sorun çözme yönetimi olmadığı için sendika, örgütlenme hakkı, toplantı, gösteri, grev hakkı vardır, lokavt hakkı, demokrasi, siyasi partiler, sandık vardır. Şiddeti yedeğine alan, şiddeti öven, şiddetten medet uman siyasi parti en başta kendisini inkar eder ve çözümün önünde engel olur. Şiddeti dışlayacak her alan sorunlarımızı diyalogla çözmemiz gerektiğini düşünüyorum."

-"TÜM DİRENÇLERİNE RAĞMEN ONLARI DA BASKIDAN KURTARAN BİZ OLDUK"-

Sendikaların üzerindeki, örgütlenme özgürlüğünün üzerindeki, baskıları kaldırabilmek için demokrasi mücadelesi verirken, darbeler düzeninin devam etmesi için direnenlerin olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Biz demokrasi için mücadele verirken, çetelerin yanında duranlar olanlar oldu. Hiçbirine aldanmadık, direnç gösterenlerin bile özgürleşmesini sağlayan ine biz olduk. Yaptığımız reformlara sendikalardan, medyadan, siyasi partilerden direnç gösterenler oldu ama onların da daha özgür ve demokratik bir ortamda faaliyet göstermelerini sağlayanlar biz oldu. 11 yıl öncesine karşı kadar karşısında el pençe divan durdukları hatta selam çaktıkları kurumları bugün eleştirebilenler, bunu 11 yıllık reformlarımız sayesinde yapıyorlar. Çünkü tüm dirençlerine rağmen onları da baskıdan, dayatmadan, zulümden kurtaran biz olduk. Daha yakın zamanda kirli bir el partimize roketatarla saldırdı. Daha geçtiğimiz hafta aynı kirli el Emniyet Genel Müdürlüğümüze, polisevine saldırdı. Korkup geri adım atacak değiliz. Şimdi anamuhalafet partisinin genel başkanı sorular soruyor. Onun, bu saldırılarla ilgili soru soracağı biri varsa o da o kanlı örgüte kol kanat geren kendi milletvekilleridir, kendi hemşerisidir. Gitsin o sorulara ona sorsun, cevabını ondan isabetli bir şekilde alır. Şiddeti yedeğine alanlara milletimiz cevabını verecektir. Biz bu saldırılardan asla korkmuyoruz, korkmayacağız.

İşte cezaevi içinde olan hadiseleri görüyorsunuz. Kaçtılar emniyet mensuplarımız yaptığı operasyonlarla 1'i hariç hepsini yakaladı. Aynı şekilde geçen gün yapılan saldırının faillerini de yine aynı şekilde yakaladılar, birisini etkisiz hale getirdiler, bir diğerini de yakalayıp, şu anda hastanede kontrol altında tutuluyor. Bu mücadele yılmadan devam edecek. Bunlara kol kanat germek bu iktidarda mümkün değildir. Geçmişlerde bunu yapanlar olabilir ama bizim yapmamız sözkonusu olamaz" şeklinde konuştu.

-"BİRÇOK KESİM ŞAŞIRABİLİR"-

Başbakan Tayyip Erdoğan, "Çok önemli bir dönüm noktası" olarak nitelendirdiği "Demokratikleşme Paketi"ni Pazartesi günü kamuoyuna açıklayacağını anımsatırken, "Verdiğimiz sözleri şartlar oluştuğu, imkanlar el verdiği için bir reform paketi halinde hayata geçireceğiz. Kimsenin zoru ve dayatması ile değil. Sözünü verdiğimiz için, engeller ortadan kalktığı için milletimize yeni ufuklar açacağız. Şu anda herkes "Bu pakette ne var ne yok' şeklinde duyduğu fısıltıları yorumluyorlar, isabet ettikleri de oluyor tabi ama isabet edemedikleri de çok şey var. Onun için yapacağımız açıklama birçok kesimi de şaşırtabilir. Bu paket 11 yılın süreci bir paket olacak ama asla bir son olmayacak. Çünkü bu bir matematik olay değildir, geometrik olay değildir. Bu siyasi, sosyal bir yaklaşımdır. Bu paketlerin bu nedenle sürekli güncellenmesi esastır ve yapılan da budur" dedi.

Erdoğan, müzakere ve diyalog mekanizmasını bu güne kadar başarıyla çalıştırdıklarını ve çok önemli sorunları hep birlikte çözdüklerini söylerken, "Hükümet görevini devraldık ve çalışma hayatının en önemli sorunlarından biri olan zorunlu tasarruf konusunu hemen gündeme taşıdık Haftalarca müzakeresi yapıldı. Kimi zaman işçi, kimi zaman işveren tarafı itiraz etti. Kimi zaman hükümetin itirazları oldu. Bir gece sabaha kadar konuşuldu görüşüldü ve neticeye varılarak, sabaha karşı sonuç açıklandı. 13.5 katrilyon TL olarak hem anaparayı hem nemaları hak sahiplerini biz ödedik. Bizden öncekiler neden ödemediler bu parayı. Ödemeyenler hala siyasetin içinde değil mi niye hakları teslim etmediler. Biz masamızda bunu gördük ve hemen de çözdük. Bizler, önce insan diyerek, insanımızın hakkını bulup çıkaralım ve kendisine telsim edelim diyerek çalışıyoruz. Diyalogu daha da arttırarak mevcut sorunlarımızı da inşallah çözeceğiz" dedi.

-"KIDEM TAZMİNATINDA SÖYLEYECEĞİM NETTİR"

Katılımcılara "Kıdem tazminatı konusunda söyleyeceğim nettir" diye seslenen Başbakan Erdoğan, "Ben diyorum ki Kıdem tazminatı konusunda aranızda anlaşın. Bizim açımızdan hiçbir sorun yok. Siz anlaşın biz üzerimize düşeni anında yerine getirmeye hazırız. Biz bu konuda başından beri aranızda bir uzlaşma, anlaşma olmasını bekliyoruz. 11 ay, 10 ay mevsimlik işçi bunlara biz artık taraf değiliz, biz hakka tarafız. Diyoruz ki, bir işçi, bir gün dahi çalışsa o onun kıdem hesabına girmeli. Şimdi yeni hazırlık, inşallah hemen onun ödemesini getiriyor. Bir gün dahi çalışsa. Dolayısıyla bundan sonra 11 ay, 10 ay, 6 ay, mevsimlik yok. Kıdem sürekli çalışıyor" ifadelerini kullandı. - Ankara

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Başbakan Erdoğan: Selam Çaktıkları Kurumları Bugün Eleştirebilenleri Dayatmadan Kurtaran Biz Olduk - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement