Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, insanların daha fazla yatırım yapması ve gençlere daha fazla iş imkanı sağlanması için yatırımların teşvik edilmesi gerektiğini, böylece Türkiye'nin büyümesinin pozitif anlamda devam edeceğini belirterek, "Zengin ve güçlü olmak lazım. Mükemmel planlanmış bir harekatla Afrin'de neler başardığımızı bütün dünyaya gösterdik. Bütün bunlar için güçlü olmak, güçlü bir ekonomiye sahip olmak lazım." dedi.
Akdağ, TOBB İstanbul Hizmet Binası'nda düzenlenen Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Reformları Çalıştayları'nın açılışında yaptığı konuşmada, bugünkü toplantının ana maksadının, Türkiye'de iş yapma kolaylığını geliştirirken, gerek büyükşehir gerekse diğer belediyelerin bu sürece verecekleri katkı ile alakalı olduğunu ifade etti.
Belediyelerin bu katkıyı vermesi anlamında gerekli mevzuat düzenlemelerinin yapıldığını anlatan Akdağ, bu mevzuatları yaparken belediyelerle beraber çalıştıklarını aktardı.
Türkiye'de yatırım ortamını iyileştirmek ya da iş yapmayı daha kolay hale getirmek için Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu kurulduğunu belirten Akdağ, bu çalışmanın koordinasyonunun göreve başladığı gün kendisine verildiğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı Akdağ, sözlerine şöyle devam etti:
"Daha önce de bu anlamda Türkiye'nin yaptığı kıymetli çalışmalar var. Türkiye 60. sırada Dünya Bankası'nın bir endeksine göre. Dünya Bankası'nın bu endeksi bütün ülkeler için objektif olarak kullanılan bir ölçüm mekanizması. Gördük ki bu ölçüm mekanizması objektif verilere dayanıyor.
Geçtiğimiz yıl toplantılara başladığımızda, önce kendi çalışma usulümüzde bir reform yapma ihtiyacı hissettik. Şöyle çalışıyordu mekanizma; TOBB'un organizasyonunda TİM, TÜSİAD, YASED, MÜSİAD, ilgili özel sektör kuruluşlarımız bir araya geliyor adeta hükümete, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Sekreteryası'na bir sipariş listesi hazırlıyorlardı. Bu sipariş listesi, teknisyenler tarafından çalışılıyor. Ekonomi Bakanlığı Müsteşarlığı'nda geliştiriliyor ve bakanlarımızla, özel sektörümüzün temsilcileriyle TOBB Başkanı başta olmak üzere kararlar alıyorduk. Ama benim, Sağlıkta Dönüşüm Programı'nı gerçekleştirirken de tespit ettiğim bir husus var. Eğer reform ya da dönüşüm mekanizmasını böylesine alttan bina ederek üste kadar çıkarır ve üstte bir karar verme şeklinde süreci geliştirirseniz maalesef süreç istendiği gibi yürümüyor."
"Asansör mekanizmasını hayata geçirdik"
"Asansör mekanizması" diye tabir ettiği bir uygulamayı hayata geçirdiklerini anlatan Akdağ, "Teknisyenlerimizin yaptığı çalışmaları, bir-iki aşamada değil, belki 10-20 aşamada bir araya gelip değerlendirip, karşılıklı geri bildirimlerle çok daha iyi yol alabileceğimizi biliyoruz." dedi.
Özel sektörün taleplerini ve ayrıca Dünya Bankası'nın çeşitli ülke tecrübelerinden oluşturduğu ölçüm mekanizmasındaki başlıkları aldıklarını anlatan Akdağ, bunlardan birinin şirket kuruluşlarının kolaylaştırılması, diğerinin ise yargıyla alakalı hususlar olduğunu söyledi.
Akdağ, dış ticaretin ve finansmana erişimin kolaylaştırılması, vergi ödemenin basitleştirilmesinin diğer başlıkların bir kısmı olduğunu dile getirerek, bugün de inşaat izinleri ve tapu işlemlerinin kolaylaştırılması konusunu görüşeceklerini aktardı.
Bütün bu meselelerle iki ana amaçlarının bulunduğunu belirten Akdağ, "Birincisi Türkiye'deki yatırımcıların işlerini kolaylaştırarak yatırıma teşvik etmek. Yurt dışından yabancı yatırımcı çekmek ve böylece aslında bu her iki amacın da odaklandığı nokta istihdamı artırmak, gençlerimize yeni iş alanları açmak." diye konuştu.
"Önümüze bir hedef koyduk"
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, "Önümüze bir hedef koyduk. Madem 60. sıralardayız, aşağı yukarı 10 senedir o sıralardayız. Biz bunu 2018'in sonunda hazırlanacak raporda en az 30. sıraya getirelim. 2019'da da 20. sıraya getirelim. Çok iddialı bir hedef bunu kabul ediyorum ama bu iddialı hedefe hepimiz sahip çıkarsak gerçekleştirebileceğimizi biliyorum." dedi.
İnşaat ile ilgili işlemlerin, kolaylaştırılabilecek işler olduğunu dile getiren Akdağ, sözlerine şöyle devam etti:
"Hele bugünkü teknoloji ile dijital ve elektronik imkanlarla meseleyi kolaylaştırabiliriz. SGK'nin ve Maliye'nin çevrimiçi olarak bilgileri göndermesi şu anda mümkün. İş belediyelerimize kalıyor. Belediye başkanlarımız bir an önce kendi belediyeniz tarafındaki yazılım işini, hemen buna adapte etmeniz lazım. Bunun için ağır yazılımlara gerek yok. Belediyelerin bilgi işlem daireleri küçük bir modül ekleyecekler.
Birtakım şirketler doğrudan kendi binalarını da yapıyorlar. Sonuçta bir inşaat şirketiyle birlikte yapsalar da onların sürate ihtiyacı var. Belediyeye gideceğim, oradan Sosyal Güvenlik Kurumu'na gideceğim, Maliye'ye gideceğim, tapuya gideceğim. Bunların hepsini şu anda kaldırmış durumdayız. Bunları bitirdik, bir inşaat izni aldık. Ondan sonra şantiyemi kuracağım, bir daha SGK'ye gitmem lazım. Niye? İş yeri kaydı oluşturmak için. Bunları da ortadan kaldırıyoruz, hepsini elektronik ortamda yapma imkanı var."
"Ortak iş yapmanın geliştirilmesi gerekiyor"
İskan alırken de birtakım zorlukların ortaya çıktığını anlatan Akdağ, "Büyükşehir ile diğer belediler arasında ortak iş yapmanın geliştirilmesi gerekiyor. Bu işlerle ilgili kanunun ya da mevzuat hazırlanmasında TBMM'de büyük katkı gördük. Elbette muhalefetin bazı eleştirileri, önergeleri oldu ama başından itibaren hem komisyonlarda hem de TBMM'de yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik kanun paketimizi iktidar ve muhalefet ortak oylayarak, adeta oy birliğiyle geçirdik." dedi.
Recep Akdağ, Dünya Bankası'nın, aktif bir biçimde Türkiye'nin yapmak istediği işi anladığını ve sürecin içine girdiğini aktardı.
Belediye başkanlarına seslenen Akdağ, "Geldiğimiz noktada, inşaat izinleri, inşaat iskanları konusuyla alakalı belediye başkanlarımızın liderliği çok önemli. Bu meseleye sizler odaklanırsanız, uygulamada gerekli hususları 15 gün içinde gerçekleştirebileceğimizi biliyorum. Halihazırda bu uygulamaları başlatmış ve mükemmel yürüten belediyelerimizin sayısı çok fazla. Aslolan belediye başkanlarımızın, belediye başkan yardımcılarının bu meseleye odaklanmaları ve liderlik yapmalarıdır." diye konuştu.
İnsanların daha fazla yatırım yapması ve gençlere daha fazla iş imkanı sağlanması için yatırımların teşvik edilmesi gerektiğini, böylece Türkiye'nin büyümesinin pozitif anlamda devam edeceğini vurgulayan Akdağ, "Zengin ve güçlü olmak lazım. Mükemmel planlanmış bir harekatla Afrin'de neler başardığımızı bütün dünyaya gösterdik. Bütün bunlar için güçlü olmak, güçlü bir ekonomiye sahip olmak lazım. İş imkanlarını geliştirmek gerekir." ifadesini kullandı.
Belediye başkanlarına olan inancını tekrar eden Akdağ, "Sizin meseleye sahip çıkacağınıza, yüksek liderlikle bu meseleyi 15 gün içinde, bilemediniz bir ay içinde halledeceğinize inanıyorum. Çünkü halledilemeyecek bir işten bahsetmiyoruz." dedi.
Başbakan Yardımcısı Akdağ, işin Dünya Bankası tarafına ilişkin ise şunları anlattı:
"Sahada anketler yapılıyor. Sorular içinde belediyelerdeki iş ve işlemler, inşaat süreçlerindeki işlemler de var. Eğer banka burada biraz esnek davranmaz ve geçtiğimiz aylarla alakalı o aylarda inşaat ruhsatı ya da iskan alan kişilerle görüşerek karar vermeye çalışırsa yanılır. Çünkü çok hızlı ilerledik. Halihazırda diyelim ki nisan ayındaki uygulamalara bakmak lazım. Geri dönüp de kasım, aralık, ocak ayına bakarsak yanlış bir değerlendirme yapmış oluruz. Bu hususta da Dünya Bankası'nın hassas davranacağına inancım tamdır."
Son Dakika › Güncel › Başbakan Yardımcısı Akdağ - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?