Beylikdüzü Fatih Sultan Mehmet Kültür ve Sanat Merkezi Açıldı

Beylikdüzü Fatih Sultan Mehmet Kültür ve Sanat Merkezi'nin açılışı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'ın katılımıyla gerçekleşti.

Beylikdüzü Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iş birliği ile yapımı tamamlanan Beylikdüzü Fatih Sultan Mehmet Kültür ve Sanat Merkezi, kapılarını 6 Ekim'de açtı. İlçenin kültür ve sanat hayatına katkılar sunacak olan merkez, aynı zamanda içerisinde yer alan fonksiyonlarıyla da bölge halkının birçok ihtiyacını karşılayacak. 17 bin metrekare üzerine kurulan merkezin içerisinde Şehir Tiyatroları'ndan kreşe, kütüphaneden gençlik merkezine kadar birçok işlev yer alıyor. Merkez ile aynı zamanda '3 Köy 3 Meydan' projesinin Yakuplu ayağı olan Yakuplu Meydan Düzenleme Projesi de tamamlanmış oldu.

RASİM ÖZTEKİN SAHNESİ VE ÇOCUK SİNEMASINI BÜNYESİNDE BARINDIRIYOR

455 kişi kapasiteli Sevgi Soysal Çok Amaçlı Salon, Nuri Ulusu Kütüphanesi, Oğuz Arda Sel Çocuk Kütüphanesi, Neslican Tay Gençlik Merkezi her yaştan insanın bir araya geleceği buluşma noktaları olacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları'nın sahneleneceği Rasim Öztekin Sahnesi ve çocuk sineması gibi ilkleri bünyesinde barındırıyor.

140 ÖĞRENCİ KAPASİTELİ KREŞ OLACAK

Ayrıca merkez; 140 öğrenci kapasiteli kreş, 424 tezgah kapasiteli pazar yeri, 100 araçlık otopark, e- spor merkezi, kafe, spor alanları, psiko-sosyal destek merkezi, İSMEK atölyeleri, Belediye hizmet alanları, dernek odaları ile bölge halkının tüm ihtiyaçlarına karşılık verecek.

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE FATİH SULTAN MEHMET MUAZZAM İKİLİ

Açılışta konuşan Ekrem İmamoğlu, 'Değerli Beylikdüzü belediye başkanımıza teşekkür ediyorum. Burada güzel bir iş birliği yaptık. Güzel bir eseri kazandırdık. Beylikdüzü bizim için yaşam. Çünkü biz 33 yılımızı burada geçirdik. Babam da sürpriz yaptı açılışa geldi. Burası gerçekten bizim yuvamız, evimiz. Burada bulunan değerli dostlarımız, komşularımız çok özel insanlar. Her birisiyle çok özel anılar biriktirdik ve bugüne geldik. Buranın adı Fatih Sultan Mehmet. Ben fetih çocuğuyum, Trabzon'da doğdum. Trabzon'da Fatih Sultan Mehmet'in ismiyle anılır. Çünkü o kenti de fetheden isimdir. Dolayısıyla özel bir isimdir. Biz o isimle büyüdük diyebilirim. Hatta Kanuni Sultan Süleyman'ın da doğduğu mahallede büyüdük. Dolayısıyla bu ismin Beylikdüzü'nde Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi'ne açtığımız an itibariyle Fatih Sultan Mehmet'in de ismini vereceğimiz bir kültür sanat merkezini yapmalıyız diye o zamandan anons etmiştik. Mustafa Kemal Atatürk ve Fatih Sultan Mehmet muazzam ikilidir. Burası bugün açılıyor ve bugün 6 Ekim. Yani İstanbul'un kurtuluşudur' açıklamasını yaptı.

'SOSYAL ADALETİ SAĞLAMAK GEREKİR'

Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ise 'Cumhuriyet, aydınlanmanın ve kültürün adıdır. 100 yıl öncesi yakılan özgürlük meşalesidir. Kimsesizlerin, kimsesi Nene Hatunların, Sütçü İmamların, Hasan Tahsinlerin sesidir. Bugün 6 Ekim. Bundan tam 100 yıl evvel bugün, Ata'nın düşman işgalinden kurtardığı İstanbul'dayız. 6 Ekim 1923'te, Fatih'in fethiyle kazandığı bu topraklardan asla vazgeçmeyeceğimizi dünyaya haykırdık. 'Biz toprakları değil, gönülleri fethetmeye gidiyoruz' diyerek yola çıkan, doğudan batıya tüm kültürleri birleştirme hayali kuran, çağ açıp, çağ kapatan, büyük fethin mimarı Fatih Sultan Mehmet'in adıyla kültür merkezimizi açıyoruz. Kültür ve sanatı şehirlerimizin dört bir yanına yaymalıyız. İnsanımızın potansiyeli büyüktür. Biz yöneticilerin görevi bu potansiyeli açığa çıkarmaktır. Özellikle son zamanlarda yaşanan enflasyon artışıyla gelen geçim sıkıntılı serzenişler her yerde. Türkiye'de yoksulluğu genel geçer bir tanımla gelir seviyesine indirgeyerek ifade etmek mümkün değildir. Yurttaşlarımızın eğitimden sağlığa, istihdamdan sosyal, kültürel etkinliklere olması gereken düzeyde hiç erişemediği maalesef hepimiz tarafından görülmekte. Tam da bu nedenle sosyal adaleti sağlamak, yoksullukla mücadele etmek için bütünlükçü ve hak temelli bir bakış açısına ihtiyaç vardır. Meseleyi daha yalın ifade etmek gerekirse geçim zorlukları yüzünden ev dışına çıkamamış sosyal hayata karışamamış kadınlarıyla bir şekilde çalışmak zorunda kalan sosyalleşme imkanını yitirmiş genciyle yoksulluk nedeniyle hayata eşit şartlarda başlayamayan çocuklarıyla, engellisiyle, yaşlısıyla, işsiziyle görmeli ve birlikte değerlendirmeliyiz? dedi.