Çavuşoğlu: Terör Bir Kez Daha Kalleş Yüzünü Gösterdi

(Geniş haber) ÇAVUŞOĞLU: TERÖR BİR KEZ DAHA KALLEŞ YÜZÜNÜ GÖSTERDİ

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu:

"Terör bir kez daha çirkin ve kalleş yüzünü göstermiştir. Sivil insanları hedef almıştır ve terörle mücadelemiz bundan sonra da kararlı şekilde her alanda devam edecektir içeride ve dışarıda. Tüm dünyadan da başta Avrupa olmak üzere beklentimiz budur."

Haber: Bahar DEMİREL/ İstanbul DHA

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İstanbul'da İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'le düzenlediği ortak basın toplantısında İstiklal Caddesi'nde yaşanan canlı bomba saldırısına ilişkin "Terör bir kez daha çirkin ve kalleş yüzünü göstermiştir. Amasız bir şekilde terörle mücadelede ortak hareket etmemiz lazım" dedi.

ÇAVUŞOĞLU: TERÖRLE MÜCADELEDE ORTAK HAREKET ETMEMİZ LAZIM

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Türkiye'yi ziyaret eden İran Dışişleri Bakanı Zarif'le Çırağan Sarayı'nda bir araya geldi. İki bakan, görüşmenin ardından düzenlediği ortak basın toplantısında Beyoğlu İstiklal Caddesi'ndeki kaymakamlık binası yakınlarında yaşanan canlı bomba saldırısına ilişkin açıklamalarda bulundu. Terörle mücadele ortak hareket etme vurgusu yapan Çavuşoğlu, "İstanbul'da sivil insanları hedef alan bir terör saldırısının olduğu haberi geldi ve hayatını kaybeden vatandaşlarımız var. Yaralananlar var. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum ve yaralı insanlarımıza da şifalar diliyorum. Terör bir kez daha çirkin ve kalleş yüzünü göstermiştir. Sivil insanları hedef almıştır ve terörle mücadelemiz bundan sonra da kararlı şekilde her alanda devam edecektir içeride ve dışarıda. Tüm dünyadan da başta Avrupa olmak üzere beklentimiz budur. Amasız bir şekilde terörle mücadelede ortak hareket etmemiz lazım. Bugün değerli kardeşim Zarif'le görüşmemizde de terörle mücadelede Türkiye ve İran arasındaki iş birliğini daha da güçlendirme konusunda kararlılığımızı ortaya koyduk" ifadelerini kullandı.

ÇAVUŞOĞLU: 20 MART'TAN SONRA GÖÇMENLERİN HEPSİNİ TÜRKİYE'YE ALACAĞIZ

Her iki bakan da açıklamalarının ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Avrupa Birliği (AB)'yle varılan mutabakat üzerinden Yunanistan'daki sığınmacıların Türkiye'ye ne zaman getirileceği ve Türkiye'den ilk sığınmacının Avrupa'ya ne zaman gönderileceği sorulan Çavuşoğlu, "Vardığımız anlaşmaya göre 20 Mart'tan sonra Yunan Adaları'na ulaşan göçmenlerin hepsini Türkiye'ye alacağız. Ama bu uygulama için 15 günlük bir süre gerekiyor. Var olanların boşaltılması gerekiyor. Yarına kadar bu adalara varan mültecilerin boşaltılması gerekiyor. Yani Yunanistan'a gitmesi gerekiyor. Yarından itibaren gelenler alınacak. Türkiye'ye yaklaşık 2 hafta sonra göçmenler gelecek bu anlaşma gereği ve aynı gün aldığımız kaçak göçmen sayısı kadar Suriyeli göçmeni Avrupa Birliği alacak. Şu anda bu konuda da tespitler yapıldı. Bundan sonraki süreçte de bire bir olacak. Biz ne kadar alırsak aynı gün o kadar sayıda Suriyeliyi Avrupa Birliği ülkeleri yeniden yerleşim için almış olacak. Bizim dün yaptığımız anlaşma konsensüs üzerine varılan bir anlaşmadır. Yani 28 Avrupa Birliği ülkesi konsensüs sağladılar ve biz de kendi düşüncelerimizi, önerilerimizi sunduk. Bunlar da kabul edildi. Bu müzakerelerden sonra anlaşma sağlandı. Dolayısıyla herhangi bir Avrupa Birliği üyesi ülkenin Fransa'nın ya da İtalya'nın bu konuda itiraz etmesi bizi bağlamaz. Hollande ile de ikili görüşme yaptık ve Hollande'ın bir itirazı olmadı. Aynı şekilde İtalya'nın da dün toplantıda hiçbir itirazı olmadı. Kendi aralarındaki görüşmede ne konuşuldu biz bunların detaylarını bilmiyoruz" diye yanıt verdi.

"72 KRİTERİN YARISINDAN FAZLASINI KARŞILADIK"

Türkiye ile AB arasındaki vize serbestisi süreci sorulan Bakan Çavuşoğlu, "Türkiye'nin karşılaması gereken 72 tane kriter var. Biz şu anda yarısından fazlasını karşıladık. Meclis'e getireceğimiz yeni reform paketiyle ve diğer adımlarla da geri kalanı 4 Mayıs'a kadar karşılarsak ve AB kurumları karar mekanizmasını işletecekler. Haziran sonuna ancak yetişebiliyor. Dolayısıyla bu konuda mutabakata vardık AB ile herhangi bir değişiklik yok" dedi.

"YPG/PYD GERÇEK YÜZÜNÜ TÜM DÜNYAYA GÖSTERDİ"

PYD'nin Suriye'nin kuzeyinde kontrolünde tuttuğu bölgelerde federasyon ilan ettiğini duyurduğunun sorulması üzerine Bakan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Hangi güçlerin PYD/YPG'yi kullandığını görüyoruz. Bunu kardeşimiz İran da görüyor. Niye karşıydık? Hep şunu söylüyorduk; PYD, DEAŞ ile Suriye'nin toprak bütünlüğü, Suriye'nin özgürlüğü için mücadele etmiyor ki. Kendisine kanton oluşturmak için, Suriye'nin topraklarının belli bir bölümünü işgal etmek için mücadele ediyor. Özgürlük için değil kendisi için mücadele ediyor. Bundan karşıydık. Bu endişelerimizde de haklı çıktık. Bugün YPG/PYD gerçek yüzünü tüm dünyaya gösterdi. Bizim bildiğimiz yüzünü tüm dünyaya gösterdi. Suriye'yi bölmek istiyorlar. Ama biz buna karşıyız. Biz İran'la birlikte Suriye'nin toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Dolayısıyla bu tür girişimlere karşıyız ve karşı olmaya devam edeceğiz"

"İRAN'LA TÜRKİYE ARASINDAKİ BAZI FARKLILIKLARIN GİDERİLMESİ İÇİN FIRSAT"

Ateşkesin Suriye'deki siyasi çözüm konusunda İran'la yaşanan fikir ayrılığının giderilmesi için bir fırsat olduğunu belirten Bakan Çavuşoğlu, "Suriye'nin istikrarını sağlamak için siyasi dönüşüm şart. Şu anda kimyasal silah kullanan bir rejimin Suriye'nin birlik ve beraberliğini sağlamayacağını düşünüyoruz. Maalesef Esad rejiminin etrafında Suriye halkını birleştirmek mümkün değil. O nedenle Esad konusunda İran'la farklı düşünebiliriz. Bu konudaki farklılığımızı da gizlemiyoruz. Ama Suriye'de barış konusunda İran'la aynı düşünüyoruz. Rusya bizi hayal kırıklığına uğrattı, maalesef pozitif bir rol oynamadı. Bugün Suriye'deki gelişmelere baktığımız zaman bunu görebiliyoruz. PYD'nin, YPG'nin durup dururken böyle bir açıklama yapması da söz konusu değil. PYD/YPG'ye kimlerin destek verdiğini de görüyoruz. Esad konusunda hala farklı düşünebiliriz. Bizim pozisyonumuz son derece net. Kimyasal silah kullanan bir rejimin Suriye'de birliği sağlaması mümkün değil. Bunu Esad'la daha önce ilişkileri çok iyi olan bir iktidar olarak bunu söylüyoruz. Ben inanıyorum ki bu süreç İran'la Türkiye'nin arasındaki bazı farklılıkların da giderilmesi için bir fırsattır" diye konuştu.

ZARİF: İSTANBUL'DAKİ TERÖR OLAYI, TERÖRÜN NE KADAR ÇİRKİN YÜZÜ OLDUĞUNU GÖSTERDİ

İran Dışişleri Bakanı Zarif de İstiklal Caddesi'nde gerçekleştirilen ve 4 kişinin hayatını kaybettiği canlı bomba saldırısına ilişkin, "Her şeyden önce bugün güzel şehir İstanbul'da yaşanan terör olayını, insanlık dışı gerçekleşen olayı aslında terörün ne kadar çirkin yüzü olduğunu gösterdi. Türk devlet ve milletine baş sağlığı diliyorum bu terörde ölenler için. Bütün terör olaylarını lanetleyerek yüce Allah'tan ölenlere rahmet, ailelerine sabır ve yaralılara da kısa zamanda şifa bulmalarını diliyorum" diye konuştu.

"IRAK VE SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ BOZACAK BÜTÜN EYLEMLERE KARŞIYIZ"

PYD'nin federasyon ilanını değerlendiren İran Dışişleri Bakanı Zarif de Suriye'nin toprak bütünlüğüne vurgu yaparak, "İran her zaman bütün ülkelerin toprak bütünlüğü üzerinde vurgu yapmıştır. Coğrafi sınırlar değişmez. Bizim politikamız her zaman bütün ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı, Irak ve Suriye'nin istikrarı yönünde olmuştur. Özellikle Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü bozacak bütün eylemlere karşıyız. İnanıyoruz ki Suriye'nin geleceği bütün Suriye halkını kucaklayacak bir şekilde olmalıdır" açıklamasında bulundu.

"TÜRKİYE'YLE FİKİR AYRILIKLARI DİYALOGLA ÇÖZÜLEBİLİR"

Suriye'deki ateşkes üzerinden barış sürecinin başarılı olamaması halinde İran ve Türkiye'nin ilişkilerinin Suriye halkının isteklerini yerine getirme konusunda ne kadar etkili olacağı sorulan Zarif, Suriye konusunda Türkiye'yle yaşanan fikir ayrılığının diyalogla çözülebileceğini belirtti. İran Dışişleri Bakanı Zarif, soruyu şöyle yanıtladı:

"Biz her ikimiz de kesinlikle bu çatışmanın son bulmasını istiyoruz. En azından çatışmalar bitmiştir. Ateşkesin tam olarak sağlanmasını isterdik. Ama yine de bu çatışmalardan kaçınmak ve insanların ölümlerini önlemek yine de sevindirici bir konudur. Cenevre'de bir çalıştay da vardır. Bütün tarafları bu anlaşmayı uygulayacak şekilde teşvik ediyoruz. İnanıyoruz ki bu başlatılan müzakereler ciddi bir şekilde amaç odaklı bir şekilde devam eder ve gelecekte de Suriye'de barış dolu bir ortam sağlanır. Suriye'nin siyasi bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü konusunda Türkiye ile hemfikiriz. Fikir ayrılıkları diyalogla, istişarelerle çözülebilir konulardır"