Çiçek: "Pkk'nın, Son Zamanlarda Daeş ile Mücadele Ediyor Olması Onu Terör Örgütü Olmaktan Çıkarmaz" - Son Dakika
Güncel

Çiçek: "Pkk'nın, Son Zamanlarda Daeş ile Mücadele Ediyor Olması Onu Terör Örgütü Olmaktan Çıkarmaz"

TBMM Başkanı Çiçek Washington'da: (1)"DAEŞ'e karşı mücadele, bölgede PKK ve saklı grupların meşru görülmesine hizmet etmemeli. PKK'nın, son zamanlarda DAEŞ ile mücadele ediyor olması onu terör örgütü olmaktan çıkarmaz"- "Uluslararası toplum, terör örgütleri arasında bir derecelendirme ve ayrım yapmamalı, birini diğerine tercih etmemeli ve terör örgütüyle ilgili olarak bu örgütlerin önüne ve arkasına başka da cümle konulmadan yaptıkları tüm eylemler kınanmalı ve ortak tavır geliştirilmelidir"- "Türkiye DAEŞ ile mücadelede üzerine düşen tüm sorumlulukları eksiksiz yerine getirmektedir.

25.03.2015 00:12

TBMM Başkanı Çiçek Washington'da: (1)"DAEŞ'e karşı mücadele, bölgede PKK ve saklı grupların meşru görülmesine hizmet etmemeli. PKK'nın, son zamanlarda DAEŞ ile mücadele ediyor olması onu terör örgütü olmaktan çıkarmaz"- "Uluslararası toplum, terör örgütleri arasında bir derecelendirme ve ayrım yapmamalı, birini diğerine tercih etmemeli ve terör örgütüyle ilgili olarak bu örgütlerin önüne ve arkasına başka da cümle konulmadan yaptıkları tüm eylemler kınanmalı ve ortak tavır geliştirilmelidir"- "Türkiye DAEŞ ile mücadelede üzerine düşen tüm sorumlulukları eksiksiz yerine getirmektedir. DAEŞ'e karşı mücadelede uluslararası dayanışma esas olmalıdır. Bu dayanışma olmadan bütün sorumluluğun Türkiye'ye yüklenilmesi ve her şeyin Türkiye'den beklenmesi çok adil değildir"- "Esed rejimi yerinde durdukça, tarihin en acımasız terör örgütü olan DAEŞ'in kökünden kazılması mümkün olmayacak" TBMM Başkanı Cemil Çiçek, DAEŞ'e karşı mücadelenin, bölgede PKK gibi grupların meşru görülmesine hizmet etmemesi gerektiğini belirterek, "PKK'nın, son zamanlarda DAEŞ ile mücadele ediyor olması onu terör örgütü olmaktan çıkarmaz. Uluslararası toplum, terör örgütleri arasında bir derecelendirme ve ayrım yapmamalı, birini diğerine tercih etmemeli ve terör örgütüyle ilgili olarak bu örgütlerin önüne ve arkasına başka da cümle konulmadan yaptıkları tüm eylemler kınanmalı ve ortak tavır geliştirilmelidir" dedi. Çiçek, Washington temasları kapsamında Uluslararası Stratejik Araştırmalar Merkezinde (CSIS), "21. Yüzyılda Türkiye-ABD İlişkileri" başlıklı konferansta konuşma yaptı. Türkiye'nin güney coğrafyasında "terörizmin etkinliğinin arttığı, etnik ve mezhepsel fay hatlarının derinleştiği ve bölgesel işbirliği dinamiklerinin çalıştırılamadığı talihsiz bir konjonktürün ortaya çıktığını" ifade eden Çiçek, bölgedeki sancılı değişimde Suriye'deki mevcut durumun temel etken olduğunu bildirdi. Çiçek, Suriye'deki ihtilafın yarattığı yıkım ve insanlık dramının artık vahim boyutlara ulaştığını belirterek, şunları söyledi: "DAEŞ ile mücadele ancak ve ancak Suriye'ye yeniden istikrar getirilerek kazanılabilir. Esed rejimi yerinde durdukça, tarihin en acımasız terör örgütü olan DAEŞ'in kökünden kazılması mümkün olmayacak ve Suriye kaynaklı başka tehditler de birbirini takip edecektir. Bu ülkedeki ihtilafın sona erdirilmesinin ve DAEŞ ve benzeri tehditlerin bertaraf edilmesinin yolu, yaşayabilir ve gerçek bir siyasi dönüşümden geçmektedir."-DAEŞ ile mücadelede Meksika sınırı örneği-Türkiye'nin DAEŞ'in etkin olduğu coğrafyayla bin 300 kilometre sınırı bulunduğunu, bu nedenle örgütün her şeyden önce Türkiye'ye tehdit oluşturduğunu vurgulayan Çiçek, Türkiye'nin terör örgütü olarak gördüğü DAEŞ'la mücadele için uluslararası koalisyona her açıdan destek verdiğini ve bu noktada daha fazlasını da yapmak istediğini anlattı.Çiçek, Türkiye'nin, gerek yabancı savaşçıların Suriye'ye geçişinin önlenmesi gerek DAEŞ'in yönettiği petrol kaçakçılığıyla mücadele edilmesi gerekse Suriyeli muhaliflere eğit-donat programının hayata geçirilmesi noktasında üzerine düşen tüm sorumlulukları eksiksiz yerine getirdiğini kaydetti. "Türkiye'nin DAEŞ ile mücadelesiyle ilgili en azından kamuoyunda bilgi eksikliği, hatta önyargılı çevreler bakımından da bilgi kirliliği yaşandığını" söyleyen Çiçek, Türkiye'nin bu konudaki çabalarına dair bazı rakamlar verdi.Çiçek, Suriye ve Irak'ta 80'den fazla ülkeden gelen 20 bin civarındaki DAEŞ mensubu terörist olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin kendi imkanları ve bilgi kaynaklarıyla şu ana kadar 93 ülkeye ait 12 bin 550 kişinin Türkiye'ye girişini yasakladığını anımsattı.Türkiye'nin 78 ülkeden, 16'sı da ABD vatandaşı bin 200 kişiyi de sınır dışı ettiğine kaydeden Çiçek, Türkiye'nin, ayrıca, bu bölgedeki 13 gümrük kapısından 8'ini kapattığını, kalanların 2'sinin ticari amaçlı, 3'ünün de insani geçişler için kullanıldığını aktardı.Çiçek, "Böylece Türkiye, sınır kapılarını da kapatarak DAEŞ ile mücadelede daha kontrollü alan tesis edebilmek için elden gelen çabayı göstermektedir" diye konuştu.Türkiye sınır geçişlerinin daha kontrollü yapılması ve tümüyle engellenmesi arzusunu taşısa da bunun zor olduğuna dikkati çeken Çiçek, ABD'nin, Meksika sınırını kontrol altına almak için milyonlarca dolar harcamasına, sınır görevlisi sayısını artırmasına ve demir teller germesine rağmen her yıl yüz binlerce kaçağın hala ülkeye girebildiğini örnek gösterdi.Çiçek, "Türkiye ile ilgili değerlendirmeleri yaparken zaten coğrafi olarak çok zor bir bölgede olan Türkiye'nin kararlılığını takdir edebilmeniz açısından bu örneği verdim" dedi.-"DAEŞ'le mücadele PKK'nın meşru görülmesine hizmet etmemeli"-Bölgedeki tek terör örgütünün DAEŞ'ten ibaret olmadığını belirten Çiçek, Türkiye'nin 30 yıldan bu yana 40 bin insanın hayatına mal olan PKK terörüyle mücadele ettiğini hatırlattı.Çiçek, "DAEŞ'e karşı mücadelenin, bölgede PKK ve saklı grupların grupların meşru görülmesine hizmet etmemesi gerektiğine" vurgu yaparak, şunları kaydetti: "Terör örgütü PKK'nin, son zamanlarda DAEŞ ile mücadele ediyor olması onu terör örgütü olmaktan çıkarmaz. Dolayısıyla son zamanlarda bazı ülkelerde, bazı yayın organlarında PKK'nın bu terörist örgüt niteliği gözardı edilerek adeta bir insani yardım kuruluşu gibi takdim edilmeye (çalışıldığını) ve bir illüzyona maruz kalındığını da görmek gerekiyor. Onun için uluslararası toplum hiçbir ayrım yapmadan, PKK, DAEŞ dahil tüm terör örgütlerinin karşısında beraber dayanışma içinde olması gerekiyor.Terör, dini, etnik kökeni ve ideolojik duruşu ne olursa olsun hiçbir ayrım yapılmaksızın koşulsuz kınanmalı ve ortak tavır alınmalıdır. Uluslararası toplum, terör örgütleri arasında bir derecelendirme ve ayrım yapmamalı, birini diğerine tercih etmemeli ve terör örgütüyle ilgili olarak bu örgütlerin önüne ve arkasına başka da cümle konulmadan yaptıkları tüm eylemler kınanmalı ve ortak tavır geliştirilmelidir."-"Her şeyin Türkiye'den beklenmesi çok adil değildir"-Suriye ve Irak'taki gelişmeler nedeniyle Türkiye'ye farklı etnik köken ve dini inançtan 2 milyon kişinin sığındığını hatırlatan Çicek, tüm dünyanın ise sadece 130 bin kişiye kapısını açtığına işaret etti.Çiçek, Türkiye'nin sığınmacılar için "kendi yatırımdan, vatandaşının rızkından, ekmeğinden keserek" bütçesinden 5,5 milyar dolar harcadığını, buna karşın uluslararası toplumun sadece 260 milyon dolar yardımda bulunduğunu vurgulayarak "Tüm bunlar Türkiye'nin hangi şartlar altında bir sorumluluk taşıdığını göstermesi bakımından insaf sahiplerine bir göstergedir" değerlendirmesini yaptı.Türkiye'deki 2 milyon sığınmacının sadece insani ve ekonomik değil eğitim, sağlık ve kamu düzeni gibi birçok boyutta problemleri beraberinde getirdiğini anlatan Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye böylesine çok boyutlu bir meseleyle uğraşmaktadır ve açıkça belirtmek gerekirse DAEŞ'e karşı mücadelede uluslararası dayanışma esas olmalıdır. Bu dayanışma olmadan bütün sorumluluğun Türkiye'ye yüklenilmesi ve her şeyin Türkiye'den beklenmesi çok adil değildir. Bununla birlikte kimi zaman ancak olaylar patlak verdikten sonra gerekli eşgüdümün başlayabildiğini görüyoruz. Türkiye, DAEŞ ile mücadelede sahip olduğu yüzde 100 kararlılığı tüm müttefiklerinden de beklemektedir."-"İsimlerin değil zihniyetlerin önemli olduğuna inanıyoruz"-Irak'ta önceki yönetimin mezhepçi yaklaşımının yaratacağı krize dair Türkiye'nin öngörülerinin ve önceden yaptığı uyarıların gerçek çıktığını bildiren Çiçek, DAEŞ'in bir mezhep ve etnik grup için ortak tehdit kabul edildiği mevcut konjonktürün Irak için fırsat teşkil etmesi ve geniş ve kapsayıcı ortamın tesis edilmesi gerektiğini söyledi.Çiçek, Irak'ın terör yuvalarından kurtarılmasının sadece komşusu olan Türkiye değil, küresel ve bölgesel istikrar açısından da hayati önemde olduğunu belirterek, "Ancak bunun yolu her şeyden önce dışlanmış kesimlerin sisteme eklemlenmesi ve yapısal reformların gecikmeden uygulanmasından geçmektedir. Bizim Türkiye olarak hiçbir kimse ve kesime yönelik önyargımız bulunmamaktadır. İsimlerin değil zihniyetlerin önemli olduğuna inanıyoruz. Bu anlayışla Irak'taki yeni hükümete en başından beri tam destek verdik. Yeni hükümete geçmişin hatalarından sıyrılma ve uluslararası toplumla gerçek anlamda bütünleşme yönünde bir şans verilmesi gerektiğine inanıyoruz" diye konuştu. -TBMM Başkanı Cemil Çiçek

Çiçek: "Pkk\'nın, Son Zamanlarda Daeş ile Mücadele Ediyor Olması Onu Terör Örgütü Olmaktan Çıkarmaz"
Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Çiçek: 'Pkk'nın, Son Zamanlarda Daeş ile Mücadele Ediyor Olması Onu Terör Örgütü Olmaktan Çıkarmaz' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement