Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Suriyeliler için yaptığımız harcamalar 8 milyara doğru gidiyor. Uluslararası toplumun katkısını açıkladım. Bu tablo sürdürülebilir değildir. Ülkemizdeki Suriyelilere Avrupa ve uluslararası toplum adına ev sahipliği yaptığımız unutulmamalıdır. Biz Avrupa'dan ve uluslararası toplumdan gerçek anlamda bir külfet paylaşımı bekliyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Belçika Şirketler Federasyonu (FEB) tarafından düzenlenen yüksek düzeyli iş toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'de yatırımı bulunan üst düzey yöneticilerle bir araya gelme imkanı sağladığı için FEB'e teşekkür etti.
Türkiye ile Belçika arasında, ilk diplomatik temasın tesis edildiği 1838 yılından bu yana sürekli gelişen ilişkiler olduğuna işaret eden Erdoğan, bu uzun dönemde ilişkilerin ekonomik ve ticari alanlarda büyük aşama kaydettiğini belirtti. Belçikalı iş adamlarının İstanbul'daki yatırımlarının başlangıcının 1840'lı yıllara uzandığına işaret eden Erdoğan, Belçika'daki Türk yatırımlarının da artarak devam ettiğini dile getirdi.
Erdoğan, ekonomik ve ticari ilişkilerin gelişmesinde her iki ülkenin de yatırım imkanlarını araştıran ve emeklerini ortaya koyan müteşebbislerin büyük katkısı bulunduğunu vurgulayarak, ilişkilerin her alanda daha da ileriye taşınmasının istendiğini bildirdi.
"Avrupa'da ve tüm dünyada refah, huzur ve istikrar için birlikte çalışmak istiyoruz. Türkiye ve Belçika hükümetlerinin de iş adamlarımız için gerekli teşvik ve kolaylıkları sağlayarak, ilişkilerimizin gelişimi için elverişli şartlar oluşturmakta samimi davrandıklarını düşünüyorum" diyen Erdoğan, mevcut kurumların verdiği destekle performansın daha da artacağını ifade etti. Karşılıklı üst düzey temas ve ziyaretlerin ilişkilerin pekiştirilmesine yarar sağladığına dikkati çeken Erdoğan, "İlişkilerimizde yakaladığımız bu ivmeyi sürdürmeli, daha da ileriye taşımalıyız" dedi.
Kral Philippe'in, veliaht prens olarak 2012'de Türkiye'yi ziyaret ettiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretin ülkeler arasındaki ticaretin çeşitlendirilerek artırılması, karşılıklı yatırım imkanlarının çoğaltılması, ortak projelerde birlikte çalışılmasının önünün açılması bakımından çok yararlı geçtiğine değindi. Ziyaret sırasında Ortak Ekonomik ve Ticari Komisyon mekanizması kurulmasına ilişkin mutabakat muhtırası imzalandığını hatırlatan Erdoğan, bu mekanizmaya işlerlik kazandırılmasının, ekonomik ve ticari ilişkilerin somut kazanımlara dönüşmesine katkı sağlayacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türk ve Belçikalı şirketlerin, Asya ve Afrika pazarlarına yönelik işbirliğini de teşvik etmeliyiz. Bu bağlamda komisyonun ikinci toplantısının önümüzdeki yıl yapılmasına önem veriyoruz" diye konuştu.
"Bu dönem yaşadığımız kayıpları süratle telafi etmek için yenilikçi çözümler üretmeliyiz"
Erdoğan, Türkiye ile Belçika arasındaki ticaret hacminin 2014 itibarıyla 7 milyar dolar seviyesine çıktığına işaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ancak 2015 yılının ilk altı ayındaki veriler, geçen yılın aynı dönemine göre ticaret hacmimizde yaklaşık yüzde 16 gibi, maalesef bir azalmaya işaret ediyor. Küresel ekonomik sıkıntılara rağmen ticari ilişkilerimizi daha ileri aşamalara taşımamız, her iki ülkenin de yararına olacaktır. Bu dönem yaşadığımız kayıpları süratle telafi etmek için yenilikçi çözümler üretmeliyiz. Bu hususta, siz değerli iş adamlarının tecrübe ve kabiliyetlerine güvenim tamdır" dedi.
Karşılıklı yatırımların çeşitlendirilerek artırılmasını isteyen Erdoğan, 2002'den bu yana Belçika'dan Türkiye'ye yaklaşık 8,1 milyar dolar doğrudan yatırım yapıldığını vurguladı. Belçika'nın, söz konusu dönemde Türkiye'ye doğrudan yatırım yapan ülkeler arasında altıncı sırada yer aldığını bildiren Erdoğan, Türkiye'de yerleşik kişilerin Belçika'daki doğrudan yatırımlarınınsa 2002'den bu yana 300 milyon doları bulduğunu, Belçika'da faaliyet gösteren Türk sermayeli 40 kadar firma bulunduğunu söyledi.
Belçika'daki Türkiye kökenli iş adamlarının küçük işletmelerinin de önemine değinen Erdoğan, "Belçika'ya işçi olarak gelen vatandaşlarımızın ve çocuklarının bugün işveren konumunda Belçika ekonomisine katma değer sağladıklarını görmekten de gurur duyuyoruz. Önümüzdeki rakamların aramızdaki potansiyeli, gerçek anlamda yansıtmaktan uzak olduğunu düşünüyorum. Ülkelerimiz arasında ileri düzeydeki siyasi ilişkilerin ekonomik ve ticari alanlara da yansımasını temenni ediyorum" ifadesini kullandı.
"Önümüzdeki potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmeliyiz"
Erdoğan, turizm alanında büyük bir potansiyel bulunduğunu, Belçika'dan Türkiye'ye gelen turist sayısının artmasının beklediğini belirterek, şöyle devam etti:
"Türkiye ve Belçika, gerek kendi aralarında gerek bölgesel ve küresel düzeyde etkin işbirliği yapma konusunda her türlü imkan ve iradeye sahip iki ülkedir. Biz iş adamlarımızı bu doğrultuda teşvik etmeyi, desteklemeyi sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Belçikalı dostlarımızın da aynı şekilde davranmayı sürdüreceklerine inanıyorum. Bu her iki tarafa da kazandıracak, asla kaybedeni olmayacak bir işbirliğidir. Önümüzdeki potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Türkiye, yükselen ekonomik gücüyle orantılı olarak her geçen gün artan yatırımlara sahiptir. Belçikalı iş adamlarını, ülkemizin sunduğu teşvikleri araştırarak bunlardan yararlanmaya davet ediyorum. Özellikle altıncı ve beşinci teşvik bölgeleri birçok imkanları getiriyor. Gerek arazi tahsisinde gerek enerjideki, vergideki indirimlerde ciddi manada teşvik sağlıyor. Ekonomik ve ticari ilişkilerimizdeki olumlu gelişmeler, ülkelerimiz ve milletlerimiz arasında da dayanışmayı, yardımlaşmayı çok daha farklı bir şekilde teşvik edecektir."
"Türkiye yükselen bir güç konumundadır"
Türkiye'nin geçen 13 yılda yaşadığı sürecin pek çok ülkeye ilham veren bir başarı hikayesi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin ekonomik göstergeleriyle ilgili karşılaştırmalı bilgiler verdi.
Avrupa'nın ekonomik sistemine büyük ölçüde entegre olan Türkiye'nin, bankacılık ve kamu maliyesi sistemlerinin güçlendirilmesi sayesinde 2008'deki krizden asgari düzeyde etkilendiğini anlatan Erdoğan, "Türkiye, genç ve nitelikli iş gücü, dinamik ve istikrarlı büyüyen ekonomisi, rekabetçi özel sektörü, büyük ölçekli iç pazarı, yerleşmiş mali disiplini, gelişen altyapısıyla yükselen bir güç konumundadır" dedi.
Türkiye'de 2023 yılında, 25 bin dolarlık bir milli gelire ulaşmayı hedeflediklerini belirten Erdoğan, ülkeyi geçen yıl 37 milyon turistin ziyaret ettiğini, yüksek standartlarda hizmet veren hastane ve doktorlar sayesinde her yıl 400 bin yabancı hastanın tedavi için Türkiye'ye geldiğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin 2014 yılındaki uluslararası insani yardımları tutarının 4,5 milyar doları bulduğunu, bu alanda dünyada üçüncü sırada, gayrisafi milli hasılaya oranı bakımından da ilk sırada yer aldığına işaret etti.
Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Bilhassa bölgemizde yaşanan insani krizlere karşı gösterdiğimiz duyarlılık tüm dünya tarafından görülüyor ve takdir ediliyor. Suriye'de devam eden insani kriz, ülkenin nüfusunun yarısından fazlasının yerinden olmasına yol açtı. Türkiye olarak, şu anda 2,2 milyon Suriyeli sığınmacıya hiçbir dini ve etnik köken ayrımı gözetmeksizin kapılarımızı açtık, tüm ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Türkiye hala en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumundadır. Biz de 2,2 milyon mülteci varken Avrupa'nın tamamında mülteci sayısı 250 bin bile değil. Bu bizim, bu konudaki hassasiyetimizi ortaya koyması bakımından çok önemli. Yaptığımız harcama şu ana kadar 7,5 milyar dolardır. Bize tüm dünyadan gelen destek ise 417 milyon dolardır. Bu da bazı gerçekleri ortaya koyuyor. Çünkü biz sınırlarımıza gelmiş dayanmış olan bu mültecileri geriye göndermek suretiyle varil bombalarına teslim edemezdik. Sadece Akdeniz'den Sahil Güvenlik botlarımızla toparlayıp çıkardığımız insan sayısı 60 bini buldu. Bu da bizim Akdeniz'de nasıl bir mücadele verdiğimizi gösteriyor. Biz hem insani sorumluluklarımız gereği hem bölge halkıyla olan tarihi ve kültürel bağlarımız sebebiyle açık kapı politikamızı devam ettireceğiz. Türkiye'nin krizin ilk günlerinden bu yana sergilediği insani tutum tüm AB ülkeleri için örnek olmalıdır. Avrupa değerlerine sahip çıkma konusunda Türkiye birlik üyesi ülkelerin çok ilerisindedir. Suriyeliler için yaptığımız harcamalar 8 milyara doğru gidiyor. Uluslararası toplumun katkısını açıkladım. Bu tablo sürdürülebilir değildir. Ülkemizdeki Suriyeliere Avrupa ve uluslararası toplum adına ev sahipliği yaptığımız unutulmamalıdır. Biz Avrupa'dan ve uluslararası toplumdan gerçek anlamda bir külfet paylaşımı bekliyoruz."
"Yüksek büyüme ve dışa açılımda özel sektör önemli paya sahip"
Türkiye'nin bölgesindeki tüm sorunlara rağmen siyasi ve ekonomik istikrar sayesinde, küresel düzeyde bir çekim merkezi haline geldiğini dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin gerçekleştirdiği yüksek büyüme ve dışa açılmada, özel sektörün önemli bir paya sahip olduğunu aktardı.
Türkiye'nin en büyük zenginliğinin insanı, ekonomik alanda da en büyük gücünün müteşebbisleri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapısal reformlar ve ekonomik kalkınmanın özel sektörün cesur adımları sayesinde hedeflerine doğru ilerlediği söyledi.
Ülkenin altyapısını güçlendirmek için büyük yatırımlar yapıldığını anlatan Erdoğan, ulaşım alanındaki çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
"2023 hedeflerimize ulaşmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz"
Erdoğan, eğitim sisteminde de önemli yenilikler yapıldığını belirterek, Ar-Ge harcamalarına büyük pay ayrıldığını ifade etti.
"Geniş sahaya yayılan yatırım hamlelerimiz ülkemizdeki iş imkanlarının genişliğine işaret ediyor. Biten, devam eden ve başlayacak olan birçok projeyle 2023 hedeflerimize ulaşmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz" diyen Erdoğan, yatırımların devlet ve özel sektör arasında oluşturulan ahenkli çalışma ortamında sürdüğünü vurguladı.
Erdoğan, Türk girişimcilerin yanında küresel girişimcilere de her türlü desteğin verildiğini ifade ederek, "İlgili kurumlarımız Belçikalı iş adamlarına her türlü yardımı ve yönlendirmeyi sağlamaya daima hazırdır" diye konuştu.
Türkiye'nin her türlü kalkınma hamlesini gerçekleştirmiş, büyük bir vizyona sahip, bunu gerçekleştirmek için kararlılığa sahip, kendine güveni bulunan bir ülke konumunda olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel platformlarda daha etkin bir şekilde yer alındığını söyledi.
Türkiye'nin G20 dönem başkanlığının Antalya'da yapılacak zirve ile sona ereceğini bildiren Erdoğan, dönem başkanlığı sırasında G20'nin küresel ekonomiyi ilgilendiren konuların ele alındığı temel platform olma özelliğini daha da güçlendirmek için gayret sarf ettiklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya KOBİ formunun kurulmasına öncülük ettiklerini anlatarak, büyümenin tüm toplum kesimlerini kapsaması ve sürdürülebilir olması için gençlerin ve kadınların ekonomiye katılmalarına büyük önem verdiklerini vurguladı. Erdoğan, bu amaçla "Kadın20" açılım grubunun Türkiye'nin dönem başkanlığında kurulduğunu anımsattı.
Küresel altyapı yatırımları açığının kapatılması için ortak bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, gelecek 15 yıl içinde küresel ölçekte 70-90 trilyon dolarlık bir yatırım ihtiyacı olacağını, bu ihtiyacın gelişmekte olan ülkeler kadar gelişmiş ülkeler için de geçerli olacağını kaydetti.
Toplantıya, Belçika Prensesi Astrid, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Didier Reynders'ın yanı sıra Belçikalı şirketlerin temsilcileri katıldı.
(Bitti)
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanı Erdoğan Brüksel'de - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?