Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Fırat Kalkanı Harekatı'nın isim olarak 'birinci etap' diye benim nitelendirdiğim kısmı bitti. Bundan sonra tabii ki bu bir yol haritası. Bu yol haritasının söylenmeyen, adı konmayan ikinci, üçüncü etapları olacak. Olay sadece Suriye boyutunda giden bir harekat değil. Bu olayın Irak boyutu var. Irak'ta malum bir Telafer, Sincar olayı var. Orada soydaşlarımız var. Musul'da aynı şekilde soydaşlarımız var." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, NTV-Star TV ortak canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
"Fırat Kalkanı bitti. Bugün Sincar'ı, Kerkük'ü, Telafer'i işaret ettiniz ve 'oyunlar oynandığını' söylediniz. Ne gibi oyunlar oynanıyor ve Türkiye'nin çıtaları var mı?" sorusu üzerine Erdoğan, harekatın isim olarak "birinci etap" diye nitelendirdiği kısmının bittiğini söyledi.
Erdoğan, "Bundan sonra tabii ki bu bir yol haritası. Bu yol haritasının söylenmeyen, adı konmayan ikinci, üçüncü etapları olacak. Olay, sadece Suriye boyutunda giden bir harekat değil. Bu olayın Irak boyutu var. Irak'ta malum bir Telafer, Sincar olayı var. Orada soydaşlarımız var. Musul'da aynı şekilde soydaşlarımız var ve bir diğer taraftan orada şu anda bir üs olarak çalışmalarını yürüten askerimiz var. Bu askerimiz, DEAŞ ile Musul'da özellikle çok ciddi orada onlara karşı darbeler indirdi." diye konuştu.
Buradaki üste özellikle "Ninova Muhafızları" denilen muhafızları yetiştirme görevinin de devam ettiğine dikkati çeken Erdoğan, Musul'un bundan önceki valisinin Esil Nuceyfi olduğunu hatırlattı.
Nuceyfi'nin "Ninova Muhafızları"nın komutanı olduğunu dile getiren Erdoğan, Musul'un ağırlıklı Araplardan oluşan bir yer olduğunu, üs bölgesi Gedu'nun, buraya çok yakın bir mesafede bulunduğunu anlattı.
Erdoğan, "Şu anda orada bizim 700'e yakın bir timimiz diyeyim ben buna, orada var ve onlar, bu Ninova Muhafızlarını yetiştirme çalışmalarını devam ettiriyor. Şu ana kadar da ciddi manada orada eğitim yaptılar ve bu eğitimle beraber tabii zaman geldi peşmergelere yönelik de orada eğitimler yaptırıldı ve bu çalışmalar kararlı şekilde sürüyor. Bu süreç içerisinde de DEAŞ üst üste orada ciddi darbeler aldı." diye konuştu.
Buna ilişkin üzerinde durulması gereken bir diğer konu olduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O da tabii Haşdi Şabi meselesi, yani İran'ın da burada ne yazık ki Haşdi Şabi adıyla müsemma bir terör örgütü var. Bu terör örgütü Irak Meclisinden terör örgütü olmadığı şeklindeki bir oylamayla geçti. Gerek Sayın Başbakan ve gerekse bizler, yani 'Haşdi Şabi'yi eğer bu bölgede aktif olarak kullanmaya devam edecek olursanız bu sıkıntı yaratır' diye de uyarılarımızı yaptık. Çünkü bu orada bir istila hareketinin, bir işgal hareketinin aslında kuvvetleri olacak. Çünkü Telafer'de 400 bin Türkmen var. Bunlar Sünni'dir, Şia'dır, olabilir.
Ama öbür tarafta Sincar var ki onun durumu çok daha berbat. Çünkü Sincar'da ikinci bir Kandil oluşturmanın gayretleri var. Bu ikinci Kandil oluşturma gayretlerinde orada da 2 bin 500 kadar PKK'lı var. Tümüne baktığımız zaman Irak'ta aslında mezhebe dayalı bir Pers milliyetçiliğine yönelik İran'a bir destek oluşturuluyor. Yayılmacılık hareketi Pers milliyetçiliği perspektifinde ama dayanağı, temeli neresi? O da mezhebi, bir mezhep anlayışıyla bunu yayıyorlar ve bunu yayarken bunu tabii Pers milliyetçiliğine dayanarak yayıyorlar.
İran'da bugün Azeriler de var ama Pers ağırlıkta. Buradan olayı değerlendirdiğimiz zaman uluslararası camiada bu işin çok daha farklı yerlere doğru kaydığını göreceğiz. Onun için Suriye'ye geldiğimizde olayı yine mezhebi olarak ele aldığımız zaman 'mezhebi tutarlılığı olsa da olmasa da' diye diyemeyiz. Zira bugün Suriye'nin başında bulunan kişi aslında Şia değildir. Onun durumu çok daha farklı. Ama orada Şia olan mesela Hizbullah var, o onlarla aynı. Ama bunlar Esed'le aynı değil. Böyle bir yapı ortada. Bütün bu yapı içerisinde Suriye'de devam eden bu mücadelede DEAŞ devamlı zemin kaybediyor. Fakat merkezi yönetim, kimin zemin kaybettiğine bakmıyor, 'Ben ne kazanıyorum', buna bakıyor."
" Münbiç'e bazı güçler, zorla PYD ve YPG'yi sokmaya çalışıyor"
Erdoğan, Münbiç'i örnek göstererek, orada DEAŞ diye bir şeyin kalmadığını ama oraya bazı güçlerin zorla PYD ve YPG'yi sokmaya çalıştığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ama son dönemde insani yardım adıyla Rusya, ABD ve Türkiye olarak biz de girdik ve bazı oradaki mahalleleri vesaire bizler de almış durumdayız. Ama derdimiz bizim orada bayrak sallamak değil, bayrak göstermek değil." ifadelerini kullandı.
Münbiç'in gerçek sahiplerinin ağırlıklı olarak yüzde 85-90 civarında Arapların olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Gelsin oraya Münbiçli yerleşsin. Biz bunu istiyoruz. Biz Sayın Putin'e de bunu söyledik, Amerikalı yetkililere de bunu söyledik, en son genelkurmay başkanlarının bir araya gelişinde de bu söylendi. ve yaptığımız telefon görüşmelerinde de bunu işledik. Gel gör ki şu anda müttefik diyebileceğimiz ülkelerden henüz bu konuda hatırı sayılır bir görüntü verilmiyor. ve Rakka'yı konuşuyorlar. Daha Münbiç bitmedi ki Rakka başlasın. Gelin önce şu Münbiç sorununu bir halledelim. Ondan sonra Rakka ile ilgili ne yapacağız, kimlerle yapacağız… Eğer, PYD, YPG ile beraber bunu yapma gibi bir planınız varsa Türkiye olarak biz böyle bir planın içerisinde olmayız. Niye? Çünkü bu örgütler, terör örgütüdür. Türkiye'nin terör örgütleriyle hiçbir dayanışması olamaz. Biz isteriz ki ABD'nin da bunlarla bir dayanışması olmasın, isteriz ki Rusya'nın da bunlarla bir dayanışması olmasın. Çünkü teröristin iyisi kötüsü olmaz ki. Hepsi terörist, hepsi kötü. DEAŞ denilen terör örgütünü buralardan atmaya, buralarda onu yok etmeye bizim gücümüz yetmiyor mu ki kalkacağız PYD'yi, YPG'yi yanımıza alacağız. Koalisyon güçlerine baktığınız zaman, başta ABD olmak üzere Almanya'sı, İngiltere'si, Fransa'sı hepsi bu güçlerin içinde. Bunu beraber halledebiliriz. Bunlar hala genelkurmay başkanlarımız nezdinde konuşuluyor, devam ediyor."
"Size iletilen nihai bir karar var mı o konuda?" sorusuna Erdoğan, "Nihai bir karar henüz yok ama görüşmeler tabii ki devam ediyor." yanıtını verdi.
"Asıl nihai hedef Rakka'dır"
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bugün yaptığı görüşmeye değinen Erdoğan, "Bu konuları da yine konuştuk, hem taziyemizde bulunduk. Ama bir diğer taraftan da buralardaki ortak çalışmalarımızı ilgili arkadaşlarımızın, gerek genelkurmay başkanları olarak gerekse istihbarat teşkilatlarımızın sağlıklı bir şekilde sürdürmelerinin gereğini konuştuk." bilgisini paylaştı.
"Mekanlar belli o zaman, ama mesajınızın kapsamı oldukça geniş" sözleri üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:
"Mekanlar, ilk etapta tabii Cerablus, Rai, Dabık, Bab buralar bitti. Yani yaklaşık 2 bin 250 kilometrekarelik bir alan şu anda temizlendi. Ama şimdi buradan doğuya, Münbiç'e doğru, kuzeydoğu diyebileceğim bir şekilde Münbiç'e doğru bir çalışmanın yapılıyor olması... Münbiç noktasında ortak harekat kararı verildiği anda zaten Münbiç'te artık ciddi manada bir DEAŞ potansiyeli yok. Orada PYD ve YPG var. Onların biz Fırat'ın doğusuna ötelenmesini istiyoruz. Burada bunlar bulunmayacak. 'Buraya Araplar yerleşsin' diyoruz. Ondan sonra asıl nihai hedef Rakka'dır. Çünkü Rakka biliyorsunuz DEAŞ'ın şu anda en önemli merkezi ve burada da onların 2 bin 500-3 bin diyorlar, varsın 5 bin olsun, böyle bir oralarda örgütlü gücü olduğu söyleniyor. Ama bunu ABD'si, Rusya'sı, Türkiye'si koalisyon güçleri, hep beraber hallederiz."
"Şu anda yaptıkları iş bana göre bir işgal hareketidir"
"Kerkük'te iki gelişme oldu, önce bayrak krizi çıktı, ardından da kent konseyi Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ne ilhak kararı aldı ve Türkiye tepkisini ortaya koydu, sizler de koydunuz. Orada Türkiye neye göre izliyor olan biteni, orada bir çıtası var mı?" sorusu yöneltilen Erdoğan, "Tarihi itibarıyla baktığımız zaman, birileri kabul eder veya etmez bizi enterese etmez ama biz biliriz ki Kerkük tarihi itibarıyla bir Türkmen şehridir." dedi.
Daha sonra orada çok ciddi değişikliklerin, zorlamaların olduğunu ve nüfus değişikliklerine gidildiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Fakat bütün bunlara rağmen Kerkük'te bugün Türkmen'i ile Arap'ı ile ve tabii Kürtler ciddi bir orada değişime gittiler ve şu anda yaptıkları iş bana göre bir işgal hareketidir. Çok çirkindir ve Irak parlamentosunun aldığı kararı doğrusu ben bu noktada çok çok yerinde buluyorum ve aynı kararı bizler de paylaşıyoruz. Sayın Başbakanımız da bu konuyla ilgili açıklamasını yaptı. Ben bugün aynı açıklamayı benzer bir şekilde Zonguldak'ta yaptım ve Kuzey Irak Yerel Yönetimi'ne çağrımı da yaptım. Yanlış yapıyorsunuz, münasebetlerimizin bu kadar iyi olduğu bir dönemde bunun adı ateşle oynamaktır. Burası bence Irak'ın milli bayrağının dalgalandığı bir meclis olarak çalışmasına devam etmelidir ve kardeşçe burada Arap'ı, Türkmen'i, Kürt'ü birlikte yaşamalısınız. 'Burası benim' diye bir adım atarsanız bunun bedeli gelecekte farklı olur."
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanı Erdoğan Canlı Yayında - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?