Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türk Bayrağı'nın dünyanın her yerinde dalgalanmasından rahatsızlık duyanların olduğunu belirterek, "En fazla da bayram demeyip, gece demeyip, gündüz demeyip Gazze'ye, Filistin'e sahip çıkışımızdan rahatsızlar. Onun için, 'tarafsız olalım, bu işlere karışmayalım' diyorlar. Şimdi size soruyorum, zalimle mazlum arasında tarafsız olmak, Mevlana'nın, Yunus Emrenin, Karamanoğlu Mehmet Bey'in, Piri Reis'in, Kazım Karabekir'in torunlarına yakışır mı?" dedi.
Davutoğlu, partisince Karaman'da düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, dün gece yarısına kadar Irak'taki gelişmeler dolayısıyla Başbakan ile toplantı halinde olduklarını, gece 02.30'a kadar toplantının sürdüğünü belirtti.
Karaman'a geleceğini söyleyince, Erdoğan'ın "Bizden selam edin, muhabbetimizi iletin" dediğini aktaran Davutoğlu, alanda bulunanlara Başbakan Erdoğan'ın selamını iletti. Meydandakilerin Başbakan Erdoğan lehine sloganlar atması üzerine Davutoğlu, "Madem ki bu kadar gönülden Sayın Başbakanımıza hitap ediyorsunuz, şimdi sizden bir söz istiyorum. Sayın Başbakan yarın Konya'da olacak. Hepinizi Konya'ya Sayın Başbakanla kucaklaşmaya bekliyoruz ve tabii ki 10 Ağustos'ta hepinizi Başbakanımızı cumhurbaşkanı yapmak üzere sandık başına gitmeye davet ediyoruz" dedi.
"Reis-i cumhur olacak şahsiyetle alakalı olarak bir muhasebe yapalım" diyen Davutoğlu, "Karamanoğlu Mehmet Beyin Türkçesini dünyaya gür sesle tanıtan lider kimdir, Türkçe'nin ilk kitabe olarak yazıldığı Orhun kitabelerini ayağa kaldıran kimdir? Türkçeyi dünyanın her yerinde kullanılan dil haline getirmek için Yunus Emre Merkezlerini kuran kimdir? Konya ve Karaman'ın yüce şahsiyeti Mevlana'nın diliyle soralım. ya göründüğün gibi ol, ya olduğun gibi görün diyor. Bu 3 aday arasında, göründüğü gibi olan kim? Bu millete çifte standartlı devlet başkanı olmaz. Hz. Mevlana'nın deyişiyle olduğu gibi görünen, göründüğü gibi olan bir cumhurbaşkanı istiyoruz. Bu kim? Siz hiç Başbakanımızdan 2 tavırlı, çifte standartlı tavır gördünüz mü? Dünyanın neresinde olursa olsun ister Davos'ta, Brüksel'de, Kahire'de, ister Semerkand'da nerede olursa olsun, olduğu gibi göründü mü? Göründüğü gibi oldu mu? Mevlana'nın diyarına böyle bir cumhurbaşkanı yakışmaz mı?" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nu eleştiren Davutoğlu, şunları kaydetti:
"O solcularla olduğunda sol dergileri çıkartıyor, muhafazakar kesimlere girdiğinde Mehmet Akif'i hatırlıyor ama İstiklal Marşı'nı hatırlayamıyor. Her yerde ayrı bir dil, ayrı bir yüz, ayrı bir çehre... Bu millete çifte standartlı devlet başkanı olmaz. Olduğu gibi görünen, göründüğü gibi olan bir cumhurbaşkanı istiyoruz. Gelelim Yunus Emre'ye. Onun gibi gönül dilinde konuşan kim? Şimdi diğer cumhurbaşkanı adayı 5-6 dil biliyormuş. Gönül dilini bilmeyenden fayda gelir mi? Şahitlik eder misiniz ki Yunus Emre'nin aşk dilini, gönül dilini kullanan lider Sayın Başbakanımız mıdır?"
Erdoğan'ın 12 yıl içinde halkın emanetlerine sahip çıktığı için 2014 yılında yoğun saldırılara maruz kaldığını anlatan Davutoğlu, yükselen güç olan Türkiye'nin daha da yükselmesini engellemek için, onu engelleyebilmek için kumpaslar kurulduğunu bildirdi.
İçerideki ve dışarıdaki çetecilerin, Türkiye'nin yükselişini durdurmak için, Türkiye'yi bir bunalıma, belirsizliğe sürüklemek istediğini anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Böyle bir durum olduğunda, tuzaklar kurulduğunda önümüze engeller çıkarıldığında sığınacağımız iki makam vardır. Hz. Allah ve millet. Onun için rabbimize sığındık ve onun için 30 Mart'ta milletin huzuruna geldik. 30 Mart'ta güçlü bir destek verdiniz ve ülkeyi belirsizliğe sürüklemek isteyenlere fırsat vermediniz. Bu hesabı yapanlar aslında 3 aşamalı yaptılar. Önce 30 Mart. durduramadılar, durduramayacaklar. Milletin desteğini kesemediler. 2. durak cumhurbaşkanlığı seçimi. 30 Mart'tan bu yana neredeyse tüm dünyada Türkiye aleyhine yoğun kampanyalar sürdürdüler, hala sürdürüyorlar. Türkiye Cumhuriyeti devletini terör ile yan yana zikredecek şekilde ihanet içine giriyorlar. Onlar bu ihaneti hangi gerekçelerle yaparlarsa yapsınlar aziz milletimiz biliyor ki; Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti sadece Anadolu'nun, Trakya'nın dilini dinler."
"10 Ağustos'ta hadlerini bildireceğiz"
"Bizleri tanımıyorlar. Allah'ın izniyle ikinci durağı da geçiyoruz. 30 Mart'ı geçtik" diyen Davutoğlu, "İnşallah 10 Ağustos'ta tüm bu hesap yapanların hesabını bozacak şekilde hadlerini bildireceğiz. Ondan sonra 2015 genel seçimleri... O vakte kadar da kim ne hesap içinde olursa olsun kim ne vehim içinde olursa olsun AK Parti ve onun kadroları, tam bir istikamet üzerine 2023 hedefine kilitlenip yola devam edecek" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken, CHP'nin kendisi hakkında gensoru verdiğini dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Son 3-4 yıl içinde kaçıncı gensoru olduğunu unuttum. Neden rahatsızlar biliyor musunuz? Piri Reis'in torunlarının Somali'ye gidişinden, Yunus Emre'nin Türkçesinin dünyanı her yerine yayılmasından rahatsızlar. Bosna Hersek'te, Tunus'ta birçok yerde Türkçenin seçmeli dil olarak okutulmasından rahatsızlar. Bu albayrağın dünyanın her yerinde dalgalanmasından rahatsızlar. En fazla da bayram demeyip, gece demeyip, gündüz demeyip Gazze'ye, Filistin'e sahip çıkışımızdan rahatsızlar. Onun için, 'tarafsız olalım, bu işlere karışmayalım' diyorlar. Şimdi size soruyorum, zalimle mazlum arasında tarafsız olmak, Mevlana'nın, Yunus Emrenin, Karamanoğlu Mehmet Bey'in, Piri Reis'in, Kazım Karabekir'in torunlarına yakışır mı? Bunlar istiklal harbinde yaşasalardı işgalcilerle mazlumlar arasında tarafsız olurlardı. Biz tarafsız olmadık, işgalci İsrail'e, 'bırak işgali' dedik. Mazlum Filistin'e 'sonuna kadar yanınızdayız' dedik. 'Kim ne derse desin siz zulüm altındayken biz Anadolu'da rahat uyumayacağız' dedik. Hemen şu kıyası yaptılar; 'Gazze'ye yardım ediyorsunuz da niye Türkmenlere etmiyorsunuz? Halbuki en iyi Irak'taki, Suriye'deki Türkmen kardeşlerimiz bilir ki; son 10 yıllarda görülmemiş ölçüde yardım Türkmen kardeşlerimize yardım bizim dönemimizde yapıldı. Türkmenlere giden yardım tırlarını durduran hainlere karşı konuşamayanlar Türkmenlerin yalnız bırakılmasına sessiz kalanlar Kerkük'e gitme cesareti gösteremeyenler, Kerkük'e giden tüm Türkmenelini ziyaret eden bizleri eleştirmeye kalkıyorlar."
"Hayalperest" eleştirilerine yanıt
AK Parti Hükümetine "hayalperest" şeklinde eleştirilerde bulunulduğunu anlatan Davutoğlu, "Onlar Karamanoğlu Mehmet Bey zamanında yaşasalardı, 'dil Türkçe olacak' fermanı için de 'bu topraklar için hayalperestlik' derlerdi. Hz. Mevlana'nın, Yunus'un döneminde yaşasalar onların barış dilini, tam da Moğol istilalarında hayalperest bir dil gibi görebilirlerdi. Pir-i Reis'in haritalarını görseler 'rüya görüyor' derlerdi. Kazım Karabekir Erzurum'da 'bu milletin istikbali mutlaka gerçekleşecektir' dediğinde 'hayal' derlerdi. Çünkü onların bu millet adına ne rüyaları, ne hayalleri, ne iddiaları var. Bizim ise yüreğimizde bir fidan gibi büyüttüğümüz, zihnimize bir tohum gibi ektiğimiz, gölgesine her bir mazlumun sığınabileceği yeni bir çınar devleti geleneğini yeniden ihya etme rüyamız var. Bu rüyada yanımızda mısınız? Bu rüyamızın gerçekleşmesi için Konya ile birlikte yüzde 80'leri aşacak mıyız?" - Karaman
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanı Seçimine Doğru - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?