1)BURSA'DA 6 ARAÇ BİRBİRİNE GİRDİ; 2'Sİ AĞIR 8 YARALI
BURSA'da, çevre yolunda seyir halinde olan hafif ticari aracın, yol kenarında arıza yapan otomobile çarpması sonucu zincirleme kaza meydana geldi. 6 aracın karıştığı kazada 2'si ağır 8 kişi yaralandı. Olay 21.00 sıralarında Ankara-İzmir çevre yolu Doğanköy mevkiinde meydana geldi. Elde edilen bilgilere göre otomobiliyle seyir halinde olan Hasan G. (34) idaresindeki 16 TC 088 plakalı otomobilde arıza meydana geldi. Arızayı gidermek için aracını yol kenarına park eden Hasan G. idaresindeki otomobile, 43 AS 057 plakalı hafif ticari araç arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle hafif ticari araç bariyerlere savrulurken, kimliği belirlenemeyen hafif ticari araç sürücüsü yolun karşısına geçerek olan yerinden kaçtı. Yağmurlu havanın da etkisiyle çevre yolunda seyir halinde olan 4 aracın daha kazaya karışması sonucu zincirleme kaza meydana geldi. Çevre sakinlerinin ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda 112 Acil Servis ekibi, polis, itfaiye ve AFAD ekibi sevk edildi. Yaralıların ilk müdahalesi olay yerinde yapıldı. 5 kişinin kazayı hafif sıyrıklarla atlattığı öğrenilirken, durumu ağır olan Hasan G. ve Murat B., Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil servisine kaldırıldı.
Meydana gelen kaza sonrasında Ankara-İzmir çevre yolu İzmir istikametinde trafik durdu. Kazaya karışan araçların çekici yardımıyla olay yerinden kaldırılmasının ardından trafik kontrollü olarak ulaşıma açıldı. Güvenlik güçleri kazayla ilgili soruşturma başlatırken olay yerinden kaçan ve kimliği henüz belirlenemeyen hafif ticari araç sürücüsünü bulmak için çalışma başlattı.
Görüntü Dökümü
------------------------------
-Olay yerinden detaylar
-Araçların çekiciyle kaldırılması
-Polis ekiplerinin yolu temizlemesi
-Genel detaylar
Süre: 2.46 Boyut: 309 MB
Haber: Semih ŞAHİN-Serkan AKKUŞ-Kamera: İsmail Hakkı SEYMEN/BURSA,
================================================
2)ARANAN ŞAHISLARA ŞAFAK OPERASYONU: 30 GÖZALTI
KAYSERİ'de, aranan 60 kişinin yakalanmasına yönelik yapılan şafak operasyonunda 30 kişi gözaltına alındı. Diğer şüphelilerin yakalanması ile ilgili soruşturma sürüyor. Asayiş Şube Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği ekipleri sabah saat 05.30'da, haklarında yakalama kararı bulunan ve kesinleşmiş hapis cezaları olan 60 kişinin yakalanmasına yönelik çalışma başlattı. Bu kapsamda 60 ayrı adrese yapılan operasyonlarda şuana 30 kişi yakalanarak, gözaltına alındı. Zanlılar, resmi ve sivil ekip araçlarıyla Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi. Diğer 30 kişinin yakalanması için yapılan çalışmalar ise, sürüyor.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Gözaltına alınan şüphelilerin Emniyet Müdürlüğü'ne getirilmesi
-Genel detay
Süre: 2.26-292 MB
Haber: Olcay DÜZGÜN-Kamera: İsmet KÖZELO-KAYSERİ/DHA
==================================================
3)3 AYLIK BEBEĞİN KARACİĞERİ, 6 AYLIK ELİF'E NAKLEDİLDİ
ERZURUM Atatürk Üniversitesi Organ Nakli Merkezi'nde beyin ölümü gerçekleşen 3 aylık bebekten alınan karaciğer 6 aylık bebeğe nakledildi. Yaklaşık 4 saat süren ameliyat sonrası bir hafta yoğun bakım ünetisinde tutulan minik bebeği ziyaret eden Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gürkan Öztür ve ekibinin başarılı bir operasyon gerçekleştirdiklerini söyledi.
Ağrı'nın Hamur İlçesi'nde yaşayan Kıymet-Ahmet Orhan çiftinin 8 çocuğundan en küçüğü olan Elif'te doğumdan sonra sarılık baş gösterince Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'ne sevkedildi. Doç. Dr. Ali İşlek, doğuştan safra kanalı olmayan bebeğe karaciğer nakli yapılmasına karar verdi. Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gürkan Öztürk'le de görüştükten sonra minik bebek karaciğer nakli sırasına yazdırıldı. Tedavi altında tutulan Elif bebeğe beklenen karaciğer yaklaşık 15 gün sonra Samsun'dan bulundu. Henüz 3 aylıkken beyin ölümü gerçekleşen bebeğin ailesinin karaciğeri bağışlaması üzerine Samsun'dan alınan organ kısa sürede Erzurum'a getirilerek Elif'e nakledildi. Prof. Dr. Gürkan Öztürk ve ekibi tarafından yapılan 4 saatlik başarılı bir operasyonla karaciğer nakli gerçekleşen Elif, bir hafta süreyle yoğun bakım ünitesinde tutuldu. Yaşam fonksiyonları her geçen gün iyileşen Elif bebek, servisteki odasına alındı.
REKTÖR ÇOMAKLI ELİF BEBEĞİ ZİYARET ETTİ
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, bebekten bebeğe karaciğer nakli yapan ekibi ve sağlık durumu her geçen gün iyiye giden Elif bebeği ziyaret etti. Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gürkan Öztürk'le birlikte Elif bebeğin tutulduğu odaya giden Çomaklı, anne Kıymet Orhan'a geçmiş olsun dileklerini iletti. Öztürk'ten bilgi alan Çomaklı, başarılı bir operasyonun gerçekleştirildiğini söyledi. Çevresindeki 15 ile sağlık hizmeti veren Araştırma Hastanesi'nde önemli bir naklin yapıldığını belirten Rektör Çomaklı, "Hastanemizde böyle bir çocuğa can vermek, organ nakliyle hayata kuvaşmasını sağlamak çok güzel. Arkadaşları tebrik ediyorum. Biz organ naklini önemsiyoruz. Arkadaşlarımız da her geçen gün sayı ve kaliteyi artırarak organ naklinde yoğun gayret sarfediyorlar" dedi.
Karaciğer nakline karar verilen Elif'e gereken organın Samsun'dan bulunduğunu belirten Prof. Dr. Gürkan Özktürk, "Elif bebek organ nakli sırasındaydı. Bu tür durumlarda biz ya anne baba ya da yakınlarından karaciğerin bir kısmını alarak naklediyorduk. Ancak Samsun'da 3 aylık bebeğin beyin ölümü gerçekleştikten sonra ailesinin bağışta bulunması üzerine karaciğerini Elif'e naklettik. Yaklaşık 4 saat süren ameliyatın ardından bebeği bir hafta süreyle yoğun bakımda kontrol altında tuttuk. Çocuk doktoru arkadaşlarımız başarılı bir iş yaptılar. Bebeği taburcu olacak hale getirdik" diye konuştu.
Elif bebeğin hastaneye geldiğinde yaptıkları kontrol sonrası karaciğer nakli kararı aldıklarını belirten Doç. Dr. Ali İşlek, başarılı bir cerrahi operasyon ve ardından çocuk yoğun bakım ekibinin başarılı bir çalışma gerçekleştirdiğini ifade etti. Yaşamsal fonksiyonları normal sınırda tutulan bebeğin servise alındığını kaydeden İşlek, taburcu olacak hale geldiğini vurguladı.
Elif bebeğinin başından ayrılmayan anne Kıymet Orhan, Öztürk ve ekibine teşekkür etti.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Araştırma hastanesi ve organ nakli merkezinin görüntüsü
-Rektör Çomaklı'nın merkeze gelmesi
-Çomaklı'nın Merkez Müdürü Öztürk'ten bilgi alması
-Çomaklı'nın anneyle görüşmesi
-Minik bebekten genel ve detaylar
-Rektör Çomaklı'nın konuşması
-Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gürkan Öztürk'ün konuşması
-Doç. Dr. Ali İşlek'in konuşması
Haber-Kamera: Salih TEKİN/ ERZURUM,
588 MB, süre: 4 dk. 22 sn
==================================================
4)13 KEZ BEYİN KANAMASI GEÇİREN FERKAN'IN MUCİZE YAŞAMI
AYDIN'ın Söke ilçesinde 20 yılda 13 beyin kanaması, 6 felç, 20'den fazla beyin anjiyosu ve çok sayıda epilepsi nöbeti geçiren 39 yaşındaki Ferkan Taş, 10 hastanede toplam 562 gün geçirdi. Doktorlar ve ailesi öldü gözüyle bakarken, o azmetti ve hastalığı yendi ve mucizevi bir şekilde yaşama tutundu.
Kırsal Bağarası Mahallesi'nde yaşayan Taş ailesinin 4 çocuğundan biri olan Ferkan Taş, 8 Ocak 1999 tarihinde, ailesine ait zeytinlikte zeytin toplarken fenalaşıp baygınlık geçirdi. Eve gitmeyince kendisini aramaya çıkan yakınları tarafından 6 saat sonra baygın bulunan Ferkan Taş, önce Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Beyin kanaması geçirdiği belirlenince de Aydın Atatürk Devlet Hastanesi'ne oradan da İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Birçok test yapılan Taş'a, nadir görülen 'Thalamik Avm' (Arterio-Venöz-Malformasyon)' teşhisi konuldu. Beyninde istenmeyen bir damarla dünyaya gelen ve yıllar sonra beyin kanamasıyla ortaya çıkan rahatsızlığı nedeniyle şaşkına dönen Taş, 20 yıl boyunca belirli zamanlarda tam 10 hastanede 562 gün tedavi gördü. 3'ü büyük çapta, 10'u ise küçük çapta olmak üzere toplam 13 beyin kanması geçirdi. Gittiği her doktor ona ölümden bahsetti. AncakTaş, yaşama azmiyle hastalığını yendi ve sağlığına kavuştu.
'GİTTİĞİM HER CERRAH BANA ÖLÜMDEN BAHSETTİ'
Doktorların beyin kanaması teşhisi koyduğunda ölümü hissettiğini ve büyük şok yaşadığını anlatan Ferkan Taş, "Askere gitmeme 4-5 ay kala rahatsızlandım. Doktorlar, 'beyin kanaması' teşhisi koyunca, şaşırdım. Gittiğim her cerrah bana ölümden bahsetti. O günler çok zor günlerdi. Ama artık o hastalığı yenerek bir tarafa bıraktık. Bugüne kadar 13 defa beyin kanaması geçirdim. 6 defa felç geçirdim. 4 defa beyin ameliyatı oldum. Çok sayıda epilepsi nöbeti atlattım. Bu sürede 562 günüm hastanelerde geçti. Şu an çok mutluyum" dedi.
'DOKTORLAR YAŞAMAMI MUCİZEYE BAĞLADI'
Ferkan Taş, "Beni hayata bağlayan doktorum Yusuf Kurtuluş Duransoy oldu. Onun emeği ve gayretiyle, kendi çabamla bugüne geldim. Normalde beyin kanaması geçiren bir kişinin ölüm olasılığı yüzde 80'dir. Sonraki her kanamada bunun 5 puan daha arttığını doktorlar söylüyor. Benim 13 kanamada matematiksel olarak hesapladığımız zaman yüzde 100'ün üzerinde bir rakam ortaya çıkıyor. Gittiğim her doktor benim yaşamamı mucizeye bağladı. 'Thalamik Avm' adı verilen bu hastalık bir kronik hastalık olarak geçer. Kronik hastalık ise sonu gelmeyen ve devamlılığı olan bir hastalık türüdür. Ama ben bu hastalığı yendim. Beyin Avm'yi tamamen atmış ve yerine normal insanlarda olan sıvı yerleşmiş. 20 yıldan beride aynı zamanda sol tarafım felçli. Kolum tutmuyor, bacağımda ise aksamalar var. Bu yıl yine İzmir'de tedavi görmeye başladım ve çok faydası oldu. Elimde ve kolumda küçük çaplı oynamalar başladı. Bununla birlikte bir şekilde mucize gerçekleşiyor. Ben herkesin yaptığını yapabilirim ama herkes benim yaptığımı yapamaz. Bana destek veren doktorlarıma sonsuz teşekkür ediyorum" dedi.
AİLESİ ÖLDÜ SANMIŞ
Baba Recep Taş (70), "Oğlum zeytinlikte rahatsızlandı. Onu o halde görünce öldü sandım. Hastanede kendisini toparlayamadı 17 gün bitkisel hayatta yaşadı. Allah onu bize bağışladı" diyerek gözyaşlarına hakim olamazken, anne Ümmühan Taş (68) da "Halen oğlum banyoda, tuvalette uzun süre kaldığında, baygınlık geçirmiş olabileceğini düşünerek endişe ediyorum. Kullandığı ilaçları dakika dakika takip ederek veriyorum. Onu çok seviyoruz" dedi.
'2 KİLOMETRE SIRTIMIZDA TAŞIDIK'
Kardeşi Ural Taş (37) ise, "O dönemler oldukça zordu. İlk rahatsızlandığında ağabeyimi zeytinlikten 2 kilometre sırtımızda taşıyarak yolda bekleyen ambulansa ulaştırabildik. Sürekli onun yanında olduk. O zamanlar yatağa mahkumdu şimdi çok şükür kurtuldu" diye konuştu.
'TAŞ, İMKANSIZI BAŞARDI SAYILIR'
Ferkan Taş'ın tedavi sürecinin bir bölümünde yer alan Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin Cerrahisi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yusuf Kurtuluş Duransoy, 'Thalamik Avm' adı verilen hastalığı çok riskli bir hastalıktı. Kanama riski çok yüksekti, çok genç yaşta başlamıştı bu hastalık. Türkiye'de çok değerli hocalarımızın sayesinde, damar içerisinden ışın tedavileri ile birlikte şu anda neredeyse bu hastalığı yendi. Ferkan, çok pozitif enerjisi olan birisi. Ona yönlendirme konusunda fayda sağladım. Ferkan Taş'ın bu duruma gelmesi
çok iyi bir sonuçtur. Aile olarak zoru başardılar. Hastada en önemli olan moraldir" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Sağlığına kavuşan Ferkan Taş ile röp.
-Baba Recep Taş ile röp.
-Anne Ümmühan Taş ile röp.
-Kardeş Vural Taş ile röp.
-Ailenini birlikte görüntüsü
-Taş'ın hastaneden aldığı son raporu
-Genel ve detay görüntüler
Haber - Kamera: Burhan CEYHAN/ AYDIN,
================================================
5)LEYLEKLER VADİSİ'NİN KONUKLARI GELDİ
KONYA'nın Beyşehir ilçesinde bulunan Leylekler Vadisi, Türkiye'nin en büyükleri arasında yer alan leylek kolonisine ev sahipliği yapıyor. Afrika'dan binlerce kilometre kanat çırparak gelen leylekler, ardıç ağaçlarında kuluçkaya yattı.
Afrika'dan Nil Vadisi üzerinden gelen leylekler, Beyşehir ilçesi Yeşildağ ve Adaköy bölgesinde, Anamas Dağı eteklerindeki ardıç ağaçlarının tepelerine yuvalanıyor. Vadide halkla iç içe yaşayan leylekler, kuş gözlemcileri ve doğaseverlerin ilgisini çekiyor.
Ankara Doğal Denge Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Nevzat Ağaoğlu, Beyşehir'deki Leylekler Vadisi'nin yaklaşık 2 bin 500 leyleğe ev sahipliğini yaptığını belirtti. Dernek olarak bölgedeki leylekleri korumak için çalışmalar yaptıklarını ifade eden Ağaoğlu, şunları söyledi:
" Burada ardıç ağaçları üzerinde 26 leylek yuvası var. Dar alanda, bu kadar yoğun bir yuvanın olduğu başka bir yer görmedim. Leyleklerin sağlıklı üreyebilmeleri ve yaşayabilmeleri için maruz kaldıkları tehlikeleri ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Bu tehlikelerden bir tanesi elektrik telleri, bir tanesi de kirlilik. Geçen yıl proje kapsamında, elektrik tellerini izole ettik. Bu yılda elektrik direklerinin üzerine de yapay yuvalar yaptık." Ağaoğlu, leyleklerin Beyşehir'e gelmesinin nedenin, göl nedeniyle sulak alan olması, topraklarının besin bulmaları noktasında verimli olmasından kaynaklandığını belirtti
Görüntü Dökümü
-------------------------
Leyleklerden detay
Röp.
( Haber- Kamera: Muhammed SIDAL BEYŞEHİR KONYA DHA))
==========================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?