1)Suriye'deki ABD konvoyu Nusaybin'den görüntülendi
Irak yönünden Suriye'nin Kamışlı ilçesine gelen ABD konvoyu, Mardin'in Nusaybin ilçesinden görüntülendi.ABD'ye ait üzerleri çadır ve brandalarla örtülü 250 araçtan oluşan konvoy, dün gece Irak yönünden Suriye'ye girdi. Nusaybin ilçesinin karşısındaki Haseke'nin Kamışlı ilçesinde görüntülenen konvoydaki araçların akaryakıt tankerleri, iş makineleri ve damperli kamyonların jeneratör taşıdığı görüldü. Konvoy, Suriye'nin iç kesimlerine doğru ilerledi.
Görüntü Dökümü:
-------------------------------
Konvoydan görüntü
TIR'lar üzerinde askeri zırhlı araçların görüntüsü
İş makineleri
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ahmet AKKUŞ/NUSAYBİN(Mardin),
===============================
2)Sahte albay, sekreterine cinsel saldırıda bulundu
Amasya'da kendini 'istihbaratçı albay' olarak tanıtıp, tutuklu FETÖ üyelerinin yakınlarını cezaevinden çıkarma vaadiyle 3 kişiyi, iş bulma vaadiyle 1 kişiyi toplam 570 bin lira dolandırdığı öne sürülen Pehlül Akbıyık (47), yerleştikleri otelde, sekreteri H.E.'ye (20) cinsel saldırıda bulunduğu ve zorla alıkoyduğu iddiasıyla gözaltına alındı. Akbıyık, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Amasya'ya gelen Pehlül Akbıyık, yanında sekreteri olduğunu belirttiği H.E. ile otele yerleşti. Alkol alan Pehlül Akbıyık, cinsel saldırıda bulunmak istediği öne sürülen H.E.'yi zorla alıkoymaya çalıştı. H.E.'nin ihbarı üzerine otele gelen polis ekipleri, şüpheliyi gözaltına aldı. Şüphelinin kaldığı odada yapılan aramada polis kokartı, polis ve basın kimlikleri, kaşe ve faturalar, kameralı gözlük, telsiz, ruhsatsız tabanca ile çok sayıda mermi, fotoğraf makinesi, cep telefonları ve flaş bellek ele geçirildi.
KENDİNİ ALBAY OLARAK TANITMIŞ
Pehlül Akbıyık'ın 13 ayrı suçtan kaydı olduğu ortaya çıktı. Kendisini 'istihbaratçı jandarma albay' olarak tanıttığı öne sürülen Akbıyık'ın, tutuklu olan FETÖ üyesi yakınlarını cezaevinden çıkarma vaadiyle 3 kişiyi, iş bulma vaadiyle de 1 kişiyi toplam 570 bin lira dolandırdığı saptandı.
Amasya Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifadesinin ardından adliyeye sevk edilen Pehlül Akbıyık, gazetecilerin "Kendinizi eski Albay olarak tanıtmışsınız, doğru mu?" soruları üzerine "Genelkurmay Başkanına sorun. Ben jandarma istihbaratım da ondan. Ben kimseyi dolandırmadım" yanıtı verdi.
Pehlül Akbıyık, çıkarıldığı mahkemece 'nitelikli dolandırıcılık' iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-----------------------
Ele geçirilen malzemelerden detay
-Şüpheliden detay
Diğer detaylar
Haber-Kamera: Sinan HARMANCI/AMASYA,
===============================
3)İzmir'de Çiftçim Market ile aracısız et, süt, bal ve bakliyat ürünleri satışı yapılıyor
İzmir Tarım Grubu Başkanı Mahmut Eskiyörük, üreticilerin ürettiği et, süt ve bakliyat gibi ürünleri, kurdukları 'Çiftçim' marketi sayesinde aracısız olarak tüketiciyle buluşturduklarını, böylece hem üreticinin hem de tüketicinin kazandığını söyledi. Bornova'da kurulan Çiftçim Market'in, diğer satış noktalarından farklı olduğunu kaydeden Eskiyörük, "Biz ürünü alıp satmıyoruz. Biz üretip, satıyoruz. Marketimizdeki tüm ürünler, üretici örgütlerinin ürünleri. Özel sektörün hiçbir ürününü burada göremezsiniz" dedi.
İzmir Tarım Grubu Başkanı Mahmut Eskiyörük, Çiftçim Marketi olarak adlandırdıkları ve Bornova'da İl Tarım Müdürlüğü girişinde açtıkları tanzim satış noktasında, üreticilerin et, süt ve bakliyat ürünlerini aracısız olarak tüketiciye ulaştırdıklarını söyledi. Üreticinin kalkınması için çabaladıklarını ve kooperatiflerin bu süreçte önemli bir misyon üstlendiklerini kaydeden Mahmut Eskiyörük, oluşturdukları tanzim satış noktasının, önemli bir kırsal kalkınma modeli olduğunu söyledi. Eskiyörük, "Biz üreticiyi kurtarmadan, tüketiciyi kurtaramayız. Önce üreticiyi kurtarmamız gerekiyor. Biz bunu sağladık. Şu anda ortaklarımızın bütün ihtiyaçlarını karşılayarak onların düşük maliyetli bir üretim yapmalarını sağlayarak, ürün kalitesini iyileştirip pazar yerini arttırarak, ürünlerinin hammaddesini mamule dönüştürerek bir model yarattık. Şimdi tüketiciyi korumak için de Çiftçim Market'i oluşturduk. Buranın farklı bir yönü var. Biz ürünü alıp satmıyoruz. Biz üretip satıyoruz. Marketimizdeki tüm ürünler, üretici örgütlerinin ürünleri. Özel sektörün hiçbir ürününü burada göremezsiniz" dedi.
ÜRETİCİ İÇİN DESTEK İSTEDİ
Bu markette İzmir'deki kooperatiflerin et, süt ve bakliyat ürünlerinin bulunduğunu belirten Mahmut Eskiyörük, "Buradan kazandığımız parayla da üreticiyi güçlendiriyoruz. Üretici memnun, tüketici memnun. Tüketici en azından güvenilir gıda elde ediyor. Güvenerek tüketiyor. Bir güven oluştu. İşin doğrusu bu" diye konuştu. Şu anda devletin ürettiği tanzim satış formülü konusunda da değerlendirmelerde bulunan Eskiyörük, şunları söyledi:
"Niyet iyi ama yöntem yanlış. Biz üreticiyi ve tüketiciyi korumak istiyorsak, onlara daha uygun fiyata güvenilir gıda sunmak istiyorsak, bunlar kooperatifler kanalıyla yapılmalı. Ne yapılmalı? Belediyelerdeki uygun yerler ve Milli Emlak Müdürlüklerine ait yerler kooperatiflere tahsis edilmeli. Burada üretici ile tüketici buluşturulmalı. O aradaki haksız kazanç sağlayanlar ortadan kaldırılmalı. Böylece hem üreticinin yüzünü hem de tüketicinin yüzünü güldürebiliriz. Doğru model bu, bunları çoğaltmak gerekiyor. Biz böyle örnek model yarattık. Çok da benimsendi. İzmir buraya sahip çıktı. İnsanlar buradan ürün temin etmekle, emeği ile üreten insanları, desteklemiş oluyor. Bunlara ticari bakmamak gerekiyor."
'AMAÇ HEM ÜRETİCİYİ HEM DE TÜKETİCİYİ KORUMAK'
Ürünlerin satıldığı marketi, Milli Emlak'tan yıllık 30 bin lira karşılığında kiraladıklarını da aktaran Mahmut Eskiyörük, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu rakamı bugün bir kooperatif tabii ki kaldıramaz. Bunlar bedava tahsis edilsin. Amacımız burada ticaret yapmak değil. Hem üreticiyi hem de tüketiciyi korumak. Üretimden tüketicinin cebine girene kadar ürün bedelinin en az yüzde 40'ı arada gidiyor. Biz bunu yüzde 20'ye düşürebilsek, burada doğacak olan yüzde 20, yüzde 25'lik bir artı ile yüzde 10-15 düşük maliyetli ürün sağlayabiliriz. Üreticinin cebine yüzde 10 daha fazla para sokarız, onlar üretmeye devam eder, yerinde yaşamaya devam eder. Hak eden insanlar kazanmış olur."
KUTU
Çiftçim Market'teki bazı ürünlerin fişatları şöyle;
Dana kıymanın kilogram fiyatı, markette 44 TL, piyasada 48 TL
Dana kuşbaşının kilogram fiyatı markette 44 TL, piyasada 50 TL
Antrikotun kilogram fiyatı markette 54 TL, piyasada 60 TL
Bonfilenin kilogram fiyatı 70 TL, piyasada 80 TL
200 gram şiş köftenin fiyatı 16 TL, piyasada 18 TL
500 gram şiş köftenin fiyatı 35 TL, piyasada 38,5
1 litre organik sütün fiyatı 7 TL, piyasa 7 lira 50 kuruş
1 litrelik pastörize cam şişedeki sütün marketteki fiyatı 4 lira 50 kuruş, piyasa 5 lira 25 kuruş
200 mililitre ayranın marketteki fiyatı 50 kuruş, piyasada 1 TL
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Et, süt ve bakliyat ürünlerinin satıldığı ürün merkezinden görüntü
-Merkezdeki ürünlerden görüntü
-Tarım Grubu Başkanı Mahmut Eskiyörük ile röp.
-Genel ve detay görüntü
Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,
===============================
4)Merve, kick boksla 5 ayda 35 kilo verdi
Konya'da fazla kiloları nedeniyle sorun yaşayan Merve Yılmaz (25), kick boks sayesinde, 5 ayda 100 kilodan 65 kiloya düştü. 35 kilo verebildiğine kendisinin bile inanamadığını belirten Yılmaz, "Ailem çok şaşırdı, sonucuna inanamadılar. Uzun zaman görüşmediğim arkadaşlarım beni gördüğünde tanıyamadılar. 'Kendinden yeni bir sen yaratmışsın' diyorlar. Böyle olacağını ben de düşünemedim. Kendimi çok iyi hissediyorum" dedi.
Fazla kiloları nedeniyle psikolojik sorunlar yaşayan özel bir eğitim ve rehabilitasyon merkezinde çalışan Merve Yılmaz, kick boks yaparak 5 ayda 35 kilo verdi. 100 kilodan 65 kiloya düşen Yılmaz, kick boks yapmaya başladıktan sonra bambaşka biri olduğunu görenlerin tanıyamadığını söyledi. Yılmaz, "Kilo problemim vardı, sık sık kilo vermeye çalışıyordum. En fazla 5 kilo verebiliyordum. Kick boks ile daha hızlı kilo verebileceğimi öğrendim ve başladım. 7 aydır kick boks yapıyorum 5 ayda da, 35 kilo verdim. Başlarda bu kadar başarılı olabileceğimi sanmıyordum. İlk 10 kiloyu verdikten sonra yapabileceğimi düşündüm, devam ettim ve çok iyi hissediyorum.ö diye konuştu.
GÖRENLER TANIYAMIYOR
Kick boks sayesinde sağlıklı bir yaşama kavuştuğunu, uzun zamandır görüşmediği arkadaşlarının kendini tanımakta zorlandığını söyleyen Merve Yılmaz, şunları söyledi:
"Ailem çok şaşırdı, iradesiz biri olarak görünürüm; ama sonuca inanamadılar. Ben de böyle olacağını düşünemedim, ben de çok şaşırdım. Büyük beden kıyafetlerimi atmadım saklıyorum. Uzun zamandır görüşmediğim arkadaşlarım beni tanıyamadılar. Kendinden yeni bir sen yaratmışsın diyorlar. Spor yapmak mükemmel hissettiriyor, inanılmaz derece de özgüven veriyor ve dinç hissettiriyor. Kilo problemi olan veya olmayanlar kick boks yapmalı, zor bir şey değil herkes yapabilir.ö
DEFALARCA SAKATLANDI, PES ETMEDİ
Merve Yılmaz'ın kick boks antrenörü Teoman Gür, Yılmaz'ın defalarca sakatlanmasına rağmen çalışmalara katılarak başarıya ulaştığını söyledi. Gür şöyle konuştu: "Merve 7 aydır birlikteyiz. Ağır bir diyet ve antrenman programıyla çalıştı. Merve defalarca sakatlandı;ama pes etmedi. Normalde insanlar sakatlanınca sporu bırakır. Merve devam etti. Kilo verdikçe özgüveni arttı ve başarılı oldu. Hem Merve mutlu oldu, hem biz. Kick boks el ve ayak kullanılarak yapılan nadir sporlardan biridir. Tüm kaslarını kullanabildiği için bu nedenle çabuk verim aldık."
Görüntü Dökümü
--------------------
Merve'nin antrenman yapması
Merve'den detay
Merve ve antrenörü röp.
Eski haline ait fotoğrafları
Haber- Kamera: Hasan DÖNMEZ KONYA DHA))
==========================================
5)50 yaşında tıp fakülkesine girdi
İzmir Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi 1'inci sınıf öğrencisi Ahmet Öztürk, 23 yıl sonra 50 yaşında yeniden öğrencilik hayatına döndü. Daha önce Ege Üniversitesi Turizm ve Rehberlik Yüksek Okulu'ndan mezun olan ancak tıp eğitimi hep içinde uhde kalan Ahmet Öztürk, kendisinden 30 yaş küçük öğrencilerle birlikte, ter döküyor. Kuşak çatışması yaşamayan ve sınıfın 'Ağabeyi' olan Öztürk, 'Okumanın yaşı yok' sözünün en güzel örneklerinden biri oldu. İzmir Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin sıra dışı öğrencisi Ahmet Öztürk, 50 yaşında olmasına rağmen, hayalini kurduğu tıp eğitimini almaya başladı. 1986 yılında Adana Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne başlayan Ahmet Öztürk, okulu maddi imkansızlıklardan dolayı bırakmak zorunda kaldı. Okulu bıraktıktan sonra bir süre çeşitli işlerde çalıştı. Öztürk, daha sonra üniversite okumak için İzmir'e geldi. 1992 yılında Ege Üniversitesi Çeşme Meslek Yüksekokulu Turizm Rehberliği bölümünü kazanan Öztürk, 1996 yılında mezun oldu. Bir süre tur rehberliği yapan Öztürk, turizm sektöründe çalıştı. Daha sonra çıkarılan 7143 Sayılı Öğrenci Af Kanunu ile tıp eğitimini tamamlamaya karar veren Öztürk, Demokrasi Üniversitesi'ne başvuruda bulundu. Evli olan ve Buca'da yaşayan Öztürk, 23 yıl sonra üniversite sıralarına dönmesini kendi tabiri ile "Biraz da hayata meydan okumak istedim" sözleriyle açıkladı. Öztürk, "Tıp eğitimi almayı hep çok istedim. İçimde kalmıştı. Bu eğitim zor ama başarabileceğimi düşündüm. Biraz da hayata meydan okumak istedim. Bir cesaret örneği olsun istedim" dedi. İlk önce çevresi tarafından ciddiye alınmadığını fakat istikrarlı oluşu ve derslerinde sergilediği performans sayesinde ön yargıları kırmayı başardığını anlatan Öztürk, "Başta insanlar beni pek ciddiye almadı. Fakat istikrarlı oluşum insanların benimle ilgili fikirlerini değiştirdi. Sınavlarda başarılı sayılırım. Bu da insanların bana olan inancını arttırdı" diye konuştu.
'GENÇLERİN BİR ŞEYİ KAVRAMA HIZLARI BENDEN ÇOK DAHA YÜKSEK'
Tıp eğitiminin zor olduğunu ama şuanda derslerde çok fazla zorlanmadığını kaydeden Öztürk, öğrencilerle arasının iyi olduğunu ve kuşak çatışması yaşamadıklarını da belirterek, şöyle dedi:
"Öğrencilerle kuşak çatışması yaşamıyoruz. Azınlıkta kalan ben olduğum için, onları dinliyorum. Onların enerjileri pozitif. Ayrıca yardımlaşmayı seviyorlar. Tecrübemle onlara yol gösteriyorum, onlar da bana enerjileri ile yol gösteriyor. Onların bir şeyi kavrama hızları benden çok daha yüksek. Ayrıca onlar için de çok büyük bir cesaret örneği oldum. Bazı şeylerde 'Ahmet Ağabey yapabiliyorsa, biz de yapabiliriz' diyorlar. 'Çok çalışmalıyız' diyorlar. Onlar için pozitif örnek oluyorum, bu da beni mutlu ediyor. Hocalarımızdan damıtılmış bir cümle duymak, benim çok hoşuma gidiyor ve bana yeni bir pencere açıyor. 20 yaşında da olsam, 50 yaşında da olsam, o hazzı almak çok keyifli. Hocalarımız yıllarını verdiği şeyleri, cümleye döküyor. Bu da cümleler aracılığı ile size geliyor ve siz de eğer onu anlayabiliyorsanız, hayat çok daha güzel oluyor.
ÖĞRENCİLERİN HEM AĞABEYİ HEM BABASI
Aynı sınıfta ders aldığı öğrencilerin kimi Ahmet Öztürk'ü babası gibi, kimi ise ağabeyi olarak görüyor. Veysel Tanrıverdi (21) isimli öğrenci, "Ahmet Ağabey ile aynı sınıftayız. Onu ilk gördüğümüz zaman şaşırdık ama sonra tanıdık, durumunu öğrendik. Ahmet Ağabey ile aynı sınıfta olmak çok güzel. Hem tecrübelerinden hem de bilgisinden faydalanıyoruz. Tavsiyelerinden faydalanmak bizim için çok büyük bir avantaj. Çok mutluyuz. Herkesin sevdiği, yakaladığımızda yanında oturup sohbet ettiğimiz bir ağabeyimiz. Ahmet Ağabey hırslı biri, aynı zamanda derslerini de iyi çalışıyor. Onun notlarından faydalandığımız zamanlar da oluyor" dedi.
Öğrencilerden Ebrar Tutçu (20) da "Ahmet Ağabey ile arkadaş gibi olduk. Sürekli konuşuyoruz, birlikte vakit geçiriyoruz. Derslerde de birbirimize yardımcı oluyoruz. Dersler konusunda benden daha başarılı. Tüm notları benden daha yüksek. Ahmet Ağabey, babam yaşında ama o bizim için bir ağabey. Sıcak bir iletişimimiz var. En çok onunla konuşmayı, zaman geçirmeyi seviyoruz" diye konuştu.
'DİĞER ÖĞRENCİLERE MODEL OLUYOR'
İzmir Demokrasi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bedriye Tunçsiper de Ahmet Öztürk ile gurur duyduklarını anlattı. Bedriye Tunçsiper, "Öğrenmenin yaşı yok. İnsanlar hangi mesleği seviyorlarsa, onu yapmalı. Bu öğrencimiz de yıllardır bunu arzuladığı için kendisini yetiştirdi ve öğrencimiz oldu. İnsan isterse ulaşamayacağı hiçbir şey yok. Bunun için de öncelikle bir şeyi çok istemek lazım. Bu örnek tüm gençlere, tüm ülkemize önemli bir model olacak diye düşünüyorum. Böyle bir öğrenci ile eğitim yapmak, beni önere ediyor. Onun davranışını da diğer öğrencilerimize model oluyor" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Ahmet Öztürk'ün sınıfta ders aldığı esnada görüntü
-Laboratuvardaki çalışmalardan görüntü
-Ahmet Öztürk, öğrencilerle sohbet ederken görüntü
-Ahmet Öztürk, Demokrasi Üniversitesi Rektörü Bedriye Tunçsiper ve öğrenciler ile röp.
-Genel ve detay görüntü
Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?