Dha Yurt Bülteni-7

1)ŞEHİT EREN BÜLBÜL'ÜN AİLESİNE EV YAPILIYOR

TRABZON'un Maçka ilçesinde PKK'lı teröristlerin erzak çaldığını ihbar eden ve girdikleri evi gösterirken teröristlerin açtığı ateşle kurşunların hedefi olarak şehit olan 15 yaşındaki Eren Bülbül'ün ailesine yeni ev inşa ediliyor. Bülbül'ün hemen mezarı başında yapılacak olan tek katlı özel mimarili evin yaza kadar tamamlanması hedeflendi.

Maçka ilçesindeki terör saldırında hain kurşunların hedefi olarak şehit olan ve ölmeden 2 ay önce sosyal medyadaki hesabından yaptığı 'Biri de çıkıp demiyor ki Eren iyi ki varsın: (' paylaşımıyla Türkiye'yi hüzne boğan Maçka İmam Hatip Lisesi öğrencisi Eren Bülbül'ün ailesinin köy evi yeniden inşa ediliyor. Yolgören Mahallesi'nde şehit Eren Bülbül'ün kabri yakındaki alanda Trabzon Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımına başlanan ev inşaatının önümüzdeki yılın yaz aylarına kadar tamamlanması planlandı.

Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, "Projeyi sayın Cumhurbaşkanımıza sunduk. Kendileri çok olumlu buldu. 'Gereken neyse yapılsın' yönünde talimatları oldu. Çalışmalara kısa bir süre önce başlamıştık. Evi tamamlamak için çalışmalarımız tüm hızıyla sürüyor. Bölgede hava şartları malum. Şartları el verdiği sürece çalışmalar hızla sürecek ve özel tasarlanmış evimizi önümüzdeki yaza kadar tamamlayıp ailemize yeni yayla sezonu başlamadan teslim etmeyi arzu ediyoruz" dedi.

Bölgede bazı illerde partisinin olağan il başkanlığı kongrelerine katılan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen pazar günü Ankara'ya dönmeden önce Maçka ilçesindeki Eren Bülbül'ün ailesine taziye ziyaretinde bulunmuştu.

Öte yandan Maçka Belediye Başkanlı'ğınca şehit Eren Bülbül'ün yer aldığı mezar ve etrafında başlatılan çevre düzenleme çalışmaları da sürdürülüyor.

Görüntü Dökümü

-------------------------

-LAR

ARŞİV GÖRÜNTÜLER

MAÇKA (Trabzon), -

=====================================================

2)DÖVDÜĞÜ ÖĞRENCİNİN PSİKOLOJİSİNİ BOZAN ÖĞRETMENE SORUŞTURMA

KAYSERİ'nin Bünyan ilçesindeki Atatürk İlkokulu sınıf öğretmeni Mustafa B.'nin (60) 2 kez dövdüğü iddia edilen 4'üncü sınıf öğrencisi A.E.'nin (10) psikolojisi bozuldu, ilaç tedavisine başlandı. Ailenin şikayeti üzerine hakkında adli ve idari soruşturma başlatılan öğretmen Mustafa B., bir başka ilçeye tayin edildi.

Dayak iddiası geçen yıl Bünyan ilçesi Atatürk İlkokulu'nda meydana geldi. Okuldaki diğer öğretmen ve hizmetliler ile arasında sorun bulunduğu öne sürülen sınıf öğretmeni Mustafa B., iddiaya göre, A.E. adlı öğrenciyi dövdü. Okuldan eve gelen A.E.'ye babası Nazım E. ve annesi Güler E. yüzündeki kızarıklık ve morluğun nedenini sorunca çocuk ağlayarak öğretmenin kendisini dövdüğünü söyledi. Anne Güler E. okula giderek öğretmen Mustafa B.'ye neden çocuğuna dayak attığını sordu. Öğretmen, iddiaya göre, okul müdürünün önünde veliye hakaret etti. Ailenin isteği üzerine A.E.'nin sınıfı bu öğretim yılında değiştirildi. Mustafa B. iddiaya göre, 21 Eylül'de 4.sınıfa giden A.E.'nin kulağını okul bahçesinde çekerek, yine tokatladı.

İki dayak olayı üzerine okula gitmek istemeyen ve uykusunda sık sık "Öğretmenim ne olur vurma" diye bağıran ilkokul öğrencisi A.E. için Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Psikiyatri uzmanı tarafından 23 Ekim'de 'uyum bozukluğu' tanısı ile verilen raporda, "Öğretmenden fiziksel istismara bağlı uyum bozukluğu belirtileri var. Okula yalnız gidemiyor, ağlıyor, sinirli.Okulda öğretmen kendisini hala rahatsız ediyor. İlaç tedavisine başlandı" ifadelerine yer verildi.

Ailenin şikayeti üzerine öğretmen hakkında Bünyan Cumhuriyet Savcılığı'nca soruşturma açıldı. Kayseri Milli Eğitim Müdürlüğü de idari soruşturma sonrası sınıf öğretmeni Mustafa B.'yi Sarıoğlan ilçesindeki bir başka okula tayin etti.

Baba Nazım E., oğlunu döven, eşine hakaret ettiği öğretmen hakkındaki hukuk çerçevesinde hesap soracaklarını söyledi. Nazım E., "Eğitimci olacak bu  kişi oğlumu okuldan soğuttu. Bu yaşta psikolojisi bozuldu. Sinir hastası oldu. Stres giderici ilaçlar kullanıyor. Gece uykusundan 'Öğretmenim vurma' diye bağırarak kalkıyor. Okula gitmek istemiyor. Her gün okul kapısında nöbet bekliyoruz" dedi.

Baba Nazım E., dayak ve hakaret iddiası ile ilgili dava açıldığını ve duruşma için Kayseri Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nün de bir avukatla kendilerine yardımcı olacaklarını belirterek "Hem oğlum hem de eşim için Müdürlük bir avukat görevlendirecek" diye konuştu

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Baba Nazım Ekin ile röportaj

-Öğrenci A.E. ile röportaj

-Raporlardan görüntü

-Genel detay

Haber - Kamera: Oktay ENSARİ/KAYSERİ,DHA)

ÖZEL

5  Dakika 38 Saniye/ 179 MB

=====================================================

3)KARAYOLUNA ÇIRILÇIPLAK ÇIKTI, ORTALIĞI BİRBİRİNE KATTI

ADAPAZARI'nda, akli dengesi yerinde olmayan Irak uyruklu Ahmet H. (24), D-650 karayoluna çırılçıplak çıkarak, koştu. Trafikte bekleyen TIR'ın üzerine çıkan Ahmet H., polis tarafından indirilerek, hastaneye götürüldü.

Irak uyruklu Ahmet H., sabah saatlerinde iddiaya göre, Büyükşehir Belediyesi Otogarı mevkiinde çırılçıplak soyundu. Ardından, üzerinde hiçbir kıyafet olmadan koşmaya başlayan Ahmet H., yakındaki D-650 karayoluna çıktı. Sabah işlerine gitmek üzere trafiğe çıkan sürücüler gördükleri manzarayla şaşkına döndü. Bazı sürücüler araçlarını durdurup inerek Ahmet H.'nin yanına koştu. Türkçe bilmediği belirlenen Ahmet H. ile anlaşmaya çalışan sürücüler, genci uzun süre ikna etmeye çalıştı. Sürücülerin dalgınlığından faydalanıp, trafikte bekleyen TIR'ın dorsesine çıkan Ahmet H., bir süre burada durdu. Ahmet H. ihbar üzerine olay yerine gelen polis tarafından indirildi. Akli dengesinin yerinde olmadığı belirtilen Ahmet H., ambulansla Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Karayolunda çıplak kişiden görüntüler

Aziz GÜVENER/ADAPAZARI(Sakarya),

====================================================

4)MAHKEME: 12 YAŞINDAKİ MAĞDURUN RIZASI TARTIŞILAMAZ

DİYARBAKIR'da, yeğeni 12 yaşındaki H.İ.'ye zorla fuhuş yaptırdığı iddia edilen teyzesi H.İ. ile küçük kıza cinsel istismarda bulunduğu öne sürülen 4 erkek, 6 yıl 8 ay ile 25 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, kızın suç tarihinde 12 yaş 8 ay 16 günlük olduğuna dikkat çekerek bu yaşta bir çocuğun rızasının olup- olmadığının tartışalamayacağını, bu nedenle sanıklara ceza verildiğini vurguladı. Savcılığın hazırladığı iddianameye göre; İstanbul Küçükçekmece'de bir okulda eğitim gören H.İ., 2014 yılı Temmuz ayında yaz tatilini geçirmek üzere annesi ile birlikte Diyarbakır'a geldi. Diyarbakır'da dedesinin evinde kalan küçük kız, zihinsel engelli teyzesi H.İ. ile birlikte hastaneye gitmek üzere evden çıktıktan sonra ortadan kayboldu. İddiaya göre; teyze H.İ., evden ayrıldıktan sonra 2 gün boyunca para karşılığı erkeklerle cinsel ilişkiye girerken, bu kişiler aynı zamanda 12 yaşındaki H.İ.'ye de cinsel istismarda bulundu. Sokakta gezdiği sırada annesi tarafından bulunarak, polis merkezine getirilen H.İ., teyzesi H.İ. ve onunla işbirliği içinde olun 2 kadından şikayetçi oldu. Savcı, çocuğa cinsel istismarda bulunan kişilerin, teyze H.İ.'ye değişik miktarlarda para verdiği, şüphelilerin küçük çocuğa esrar ve içeriği belli olmayan uyuşturucu hap içirdiği, Adli Tıp'tan alınan rapora göre mağdurun vücudunda cinsel istismar bulgularının tespit edildiğini bildirdi. Savcı, küçük çocuğa cinsel istismarda bulunduğu öne sürülen E.A., S.G., R.Ö. ve M.G.A., teyzesi H.İ. ve teyzesi ile işbirliği içinde olan A.A. ve N.K. isimli kadınların 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan 8-15 yıl hapis ile cezalandırılmasını istedi.

CİNSEL İSTİSMARI GÖZYAŞLARI İÇİNDE ANLATTI

Diyarbakır 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2014 yılında E.A., R.Ö. ve M.G.A.'nın tutuklu, diğer 4 sanığın tutuksuz yargılanmasına başlandı. Savunması alınan sanıklar suçlamaları kabul etmezken, savcı tüm sanıkların cezalandırılmasını istedi.

Duruşmada ifadesi alınırken sık sık ağlayan 12 yaşındaki H.İ., teyzesinin gözlerinin önünde cinsel istismara uğradığını, teyzesinin bir kişiden bunun karşılığında 200 lira aldığını belirterek, yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı. Sanıkların kendisine uyuşturucu hap, esrar ve ilaçlı su içirdiğini belirten mağdur çocuk, verilen hapı içtiğinde robot gibi olduğunu söyledi.

SANIKLARA 25 YILA KADAR HAPİS CEZASI VERİLDİ

Davanın 15'inci duruşmasında kararını açıklayan Mahkeme heyeti, 12 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulundukları iddia edilen E.A.'ya 25 yıl, R.Ö. ile M.G.A.'ya 20'şer yıl ve S.G.'ye 10 yıl hapis cezası verdi.

Küçük çocuğu evden kaçıran teyzesi H.İ.'ye cinsel istismar suçuna yardım ettiği gerekçesiyle 6 yıl 8 ay hapis cezası veren mahkeme, fuhuş suçuna aracılık ettikleri iddia edilen A.A. ve N.K. isimli kadınların da beraatine karar verdi.

'12 YAŞINDAKİ MAĞDURUN RIZASI TARTIŞILAMAZ'

Gerekçeli kararında Adli Tıp raporuna göre mağdurda cinsel istismar bulgularına rastlandığını belirten mahkeme, çocuğun istikrarlı ve samimi beyanlarda bulunduğunu kaydetti. H.İ.'nin suç tarihinde 12 yaş 8 ay 16 günlük olduğunu belirten mahkeme heyeti, bu yaştaki küçük mağdurun rızasının olup olmadığının tartışılamayacağını, sanıkların suçtan kurtulmaya dönük çelişkili ifadelere itibar edilmediğini kaydetti.

36 YIL OLMASI GEREKEN CEZA KANUNEN 8 YILA İNDİRİLDİ

Mahkeme kararında mağdurun teyzesi H.İ.'nin normal koşullarda 36 yıl hapis ile cezalandırılması gerektiği belirtilirken, TCK'nın 61'inci maddesinde 'Süreli hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı bu madde hükümlerine göre belirlenen sonuç ceza, 30 yıldan fazla olamaz' hükmü bulunduğu için cezanın 30 yıla düşürüldüğü anlatıldı. Sanık teyzenin yöneltilen suçu birden çok kez işlemesi nedeniyle hakkında ceza arttırımı yapılması gerektiğini kaydeden Mahkeme, TCK'ya göre verilecek cezanın 30 yılı aşamayacak olması nedeniyle artırım yapılamadığını vurguladı. Sanığın cinsel istismar suçunun işlenmesini kolaylaştıracak şekilde yardımda bulunduğu için yarı oranda indirim yapan mahkeme, cezayı 15 yıla düşürdü. TCK'nın 39'uncu maddesine göre suça yardım eden kişiye veriecek cezanın 8 yıldan fazla olamayacağı göz önüne alınarak teyzenin cezasının 8 yıla düşürüldüğü kaydedildi.

Görüntü Dökümü

-------------

-Diyarbakır Adliyesinden görüntü

Felat BOZARSLAN/DİYARBAKIR, -

=========================================================

5)TRAMVAY YOLCULARI, FARKINDALIK DENEYİNDE ÇOCUKLARA SAHİP ÇIKTI

İZMİT'te, sosyal farkındalık deneyi kapsamında, tramvayda çocukları çalıştırarak kötü davranan kişilere, çevredekiler tepki gösterdi. Çocukları yanlarına çeken bazı kişiler, onları çalıştıran kişilerden kurtarmaya çalıştı. Tramvayda yapılan anonsla birlikte, bunun farkındalık deneyi olduğunu öğrenen kadın yolcular, çocuklara sarıldı, duygu dolu anlar yaşandı.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Sosyal Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Bilgievi öğrencileri, eğitmenleri ve Şehir Tiyatroları Sanatçısı Mehmet Beyazıt Uzgaş'ın rol aldığı farkındalık deneyi, İzmit'in en işlek hatlarından biri olan Fevziye Camii - Doğu Kışla tramvay hattında gerçekleştirildi. Deney nedeniyle tramvaya gizli kameralar yerleştirildi. Bilgievi öğrencileri işçi olarak çalıştırılan çocuk rolünde tramvaya bindi. Deney kapsamında işbirlikçi olan kişiler de tramvaydaki yerlerini aldı. Deneyde rol alan kişiler çocuklara kötü davranışlarda bulunurken, kısa süre içinde yolcular tepkilerini ortaya koymaya başladı. İşbirlikçilere bağıran vatandaşlardan bazıları ise çocukları yanlarına çekerek, kurtarmaya çalıştı.

Özellikle kadın yolcular, işbirlikçilere sözleri ve davranışlarıyla karşı çıktı. Vatandaşlar, çocuklara eziyet ettiklerine inandıkları oyunculara, "Sen bu çocuğu böyle zor şartlar altında çalıştıramazsın, bu durum yasalara aykırı" diyerek tepki gösterdi. Sosyal farkındalık deneyi tramvayda yükselen anonsile sona erdi. Tepkilerin en üst düzeye çıktığı anda gelen anons, yaşananların bir sosyal farkındalık deneyi olduğunu ortaya çıkardı. Bilgievi öğrencileri bu defa üzerlerine 'Kılavuz Gençlik' yazılı tişörtlerini giyerek vatandaşların arasına karıştı. Sergiledikleri duyarlılık için herkese teşekkür eden Bilgievi öğrencileri, üzerlerinde çalıştırılan çocuklara yönelik sloganların bulunduğu rozetlerden hediye etti. Bu sırada bazı vatandaşların gözyaşlarını tutamadıkları gözlendi. Vatandaşlar, "Tepkisiz kalamazdım, çocukların bu durumuna hepimiz karşı çıkmalıyız" dedi.

Görüntü Dökümü

---------------------

Koltukta oturan kişinin çocuğa kutuyu taşımasını istemesi ve yolcuların tepkisi

Koltukta oturan kişinin çocuğa vurmaya çalışması, diyaloglar

Röportaj

İZMİT (Kocaeli),

======================================================