1)DENİZLİ'DE EĞİTİM UÇAĞI DÜŞTÜ
DENİZLİ'nin Merkezefendi ilçesi Başkarcı Mahallesi'nde, eğitim uçağı düştü. Devlet Hava Meydanları İşletmeleri tarafından Denizli İl Emniyet Müdürlüğü'ne bilgi verilmesi üzerine bölgede arama- kurarma çalışması başlatıldı.
Görüntü Dökümü
-----------------
-Arama kurtarma ekiplerinin çalışmalarından görüntü
Ramazan ÇETİN/DENİZLİ, -
=============================================
2)KAN DONDURAN İFADE: KOCAMA DERS VERMEK İÇİN BEBEĞİMİ ÖLDÜRDÜM
ADANA'da, 15 aylık kızı Emine Pınar Korkmaz'ı, döverek öldüren Aysel Yıldırım'ın (23) emniyetteki ifadesinde, "Kocam benimle ve evle ilgilenmiyordu ona ders vermek, canını acıtmak için bebeğimi öldürdüm. Ancak kendime geldiğimde kendi canım çok yanıyordu" dediği öğrenildi.Olay, 17 Kasım gecesi, merkez Seyhan ilçesindeki Fatih Mahallesi'nde meydana geldi. İlhami Korkmaz'ın (47), dini nikahla yaşadığı üçüncü eşi Aysel Yıldırım, kendisine yeterince ilgi göstermediği gerekçesiyle cinnet getirip, çocukları Emine Pınar Korkmaz'ı döverek öldürdü. Akrabalarının ihbarıyla gözaltına alınan Yıldırım, polislerin arasından gazetecilere "Evet, öldürdüm işte. Ne var? Allah kocamın belasını versin" diye seslendi. Emine Pınar Korkmaz'ın cenazesi, götürüldüğü Kabasakal Mezarlığı'nda toprağa verildi. Gözaltına alınan Aysel Yıldırım'ın Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı Cinayet Büro Amirliği'nde yapılan sorgusunda, "Kocam benimle ve evle ilgilenmiyordu ona ders vermek, canını acıtmak için bebeğimi öldürdüm. Ancak kendime geldiğimde kendi canım çok yanıyordu" dediği öğrenildi.
Sorgusunun ardından sağlık kontrolünden geçirilen Aysel Yıldırım, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Mersin'in Tarsus ilçesindeki kadın cezaevine gönderildi.
Görüntü Dökümü
----------------------DÜN GEÇİLEN GÖRÜNTÜ
-Aysel Y.'nin çıkışı
-Konuşması
-Genel ve detaylar
-Ölen çocuğun babasının ağlaması
-Cenaze arcının görüntüsü
-Cenazenin araca katılması
-Cenaze aracının gidişi
-Adli tıp tabelası
-Olen çoğun babasının ağlaması
-Cenazae arcının görüntüsü
-Cenazenin araca katılması
-Cenaze aracının gidişi
-Adli tıp tabelası
Kadının adliyeye sevkedilmesi
SÜRE02'14 BOYUT248 MB
HaberKamera-Nuri PİR-Can ÇELİKADANA,
==================================================
(ÖZEL)
3)DİCLE KOMİSER, GÜNDÜZ VATAN NÖBETİNDE, AKŞAM KİCK BOKS EĞİTİMİNDE
HAKKARİ'nin Çukurca İlçesi Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Terörle Mücadele Şubesi'nde 5 aydır komiser yardımcısı olarak görev yapan Dicle Elçeoğlu (26), sınırın sıfır noktasında vatan nöbeti tutarken, mesai sonrası öğrencilere kick boks eğitimi veriyor. Öğrencileri Türkiye Şampiyonası'na hazırlayan Elçeoğlu, polisten korkan çocuklar değil; güvenlik güçlerine sımsıkı sarılan nesil yetiştirmek için çalıştıklarını söyledi.
Gazi Üniversitesi'nde okurken, derslerinden kalan zamanlarda kick boks eğitimi alan Dicle Elçeoğlu, girdiği komiserlik sınavında başarılı olunca Gaziantep Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği Şubesi'ne atandı. Elçeoğlu, 5 ay önce de Türkiye'nın Irak sınırının sıfır noktasında bulunan Çukurca'ya geldi. Görevlendirildiği Sancak Tepe üs bölgesinde nöbet tutan Elçeoğlu, sokakta gördüğü çocuklardan etkilenip, Kaymakam Temel Ayca ve İlçe Emniyet Müdürü Oktay Kapsız'la görüşerek, küçüklere ücretsiz kick boks eğitimi vermek istediğini söyledi. Elçeoğlu'nun projesine Ayca ve Kapsız da sıcak bakınca Saran Spor Salonu'nda kick boks eğitimlerine başlandı. İlk olarak 6 öğrenci ile başlayan kick boks kursuna ilgi, her geçen gün arttı. Kısa sürede çocukların sayısı 40'a ulaştı. Eğitimlerini başarıyla tamamlayan 26 öğrenciye, Polisgücü Spor Kulübü adı altında lisans verildi.
'TERÖRLE MÜCADELEMİZİ HALKLA EL ELE SÜRDÜRÜYORUZ'
Lisanslarını alan yetenekli 8 öğrenci, bu yıl Antalya'da yapılacak Türkiye Kick Boks Şampiyonası'na hazırlanıyor. Sınırda ilçeyi kuşbakışı gören Sancak Tepe'de Özel Harekatçı polislerle vatan nöbeti tutan komiser yardımcısı Dicle Elçeoğlu, bugüne kadar adı hep terör olaylarıyla gündeme gelen ilçenin imajını sporla değiştirmek istediklerini söyledi. Elçeoğlu, "Çukurca'ya atanırken çevremdeki insanlar için burası korkulu rüya gibiydi. Atandıktan sonra buranın böyle olmadığını öğrendim. Gerçekten ülkemizin en güzel yerlerinden bir tanesi. Burada halkla iç içeyiz. Halkın bize olan bakış açısı değişmiş, Şu aşamada onlarla beraber el ele vermiş durumdayız. Bizlere karşı herhangi bir ön yargıları yok. Biz de bunun bilincinde olduğumuz için el uzatıyoruz. Terörle olan mücadelemizi bu şekilde sürdürüyoruz" dedi.
'MALZEMELERİNE SARILARAK UYUYORLAR'
Çocuklarla olan diyaloğunu anlatan Elçeoğlu, "Okullar tatil olunca sokaklarda gezen çocukları gördüm. Üniversitede kick boks eğitimini almıştım. Ben de çocuklara bu eğitimi vermeye karar verdim. Projeme uygun bulununca eğitimlere başladık. Şimdilik 40 öğrencim var. Bu kadar öğrenciye ulaşmak bana hayal gibi geliyordu, şimdi çok mutluyum. Çünkü ben antrenmana gittiğim zaman çocuklar bana sarılıyorlar. Bu benim çok hoşuma gidiyor. Daha sonra valimiz, kaymakamımız ve il emniyet müdürümüzün destekleriyle çocuklarımıza lisans da aldık. Bu öğrencilere malzeme de dağıtıldı. Bu konuda bizi destekleyen herkese teşekkür ediyorum. Çocukların en büyük hedefi, Türkiye'de derece almak. 8 öğrencim, şampiyonaya hazırlanıyor. Bu çocuklardan ben çok umutluyum. Teknik, kondisyon olarak çok iyi bir seviyeye geldiler. Aileleri bu konuda bizlere büyük destek veriyor. Aileleri bana 'Çocuklarımız bir düzene girdi ve malzemelerine sarılarak uyuyorlar' diyor. Bunları duyunca çok mutlu oluyorum. İnşallah bunu da bir şampiyonlukla taçlandıracağız" diye konuştu.
'İLÇENİN İMAJINI SPORLA DEĞİŞTİRECEĞİZ'
Bugüne kadar hep terör olaylarıyla anılan ilçenin olumsuz imajını sporla değiştirmek istediklerini vurgulayan komiser yardımcısı Dicle Elçeoğlu, "Türkiye'nin dört bir yanından insanların gelip burayı görmesi gerekiyor. Aileme ben bunu anlatıyorum. Ailem bile şaşırıyor; çünkü onların bakış açışı o yöndeydi. Gelip gördükten sonra buranın gerçekten kötü bir yer olmadığını anladılar. Polisi görünce kaçan ve korkan çocuklar değil; polise sarılan çocuklar yetiştireceğiz. Umut yolumuz sporla olacak" dedi.
Kick boks'ı televizyondan öğrendiklerini belirten Çukurcalı çocuklar ise kendilerine bu sporu öğreten Dicle Elçeoğlu'na teşekkür etti.
Görüntü Dökümü
-----------------------------
-Çukurca ilçesinde genel görüntü
-İlçeyi kuşbaşı ile gören Sancak Tepe'te nöbeti devr aldığını telsille anons eden Komiser Yardımcısı Dicle Elçeoğlu
-Elçeoğlu, elinde silahla özel harekatçı polislerle nobet mevzilerine giderken
-Mevzi'de dağları gözetleyen Elçeoğlu ve diğer polisler
-Elçeoğlu'ndan genel ve detaylar
-Elçeoğlu ile röportaj
-Detaylar
-Spor salonu
-Elçeoğlu, öğrencilerini eğitime hazırlarken
-Koşu yapan öğrenciler
-Teknik ve kondisyon hareketleri yapan öğrenciler
-Elçeoğlu, öğrencilerle kick boks yaparken
-Detaylar
-Bir öğrenci ile röportaj
-Elçeoğlu ile röportaj
-Çalışmalardan detaylar
-Öğrencilerden toplu görüntü
Behçet DALMAZ- Mehmet ÖZKAN- Serdar KARA/ÇUKURCA (Hakkari), -
==================================================
4)AYKUT KOCAMAN'I GÖRMEK İSTERKEN AYAĞININ ÜZERİNDEN POLİS ARACI GEÇTİ
ATİKER Konyaspor ile anlaşan teknik direktör Aykut Kocaman'ı karşılamak üzere Konya Havalimanı'na gelen taraftar Ferdi Eser, ayağının üzerinden polis aracının geçmesi sonucu yaralandı. Ayağında doku zedelenmesi olduğu öğrenilen Eser, hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edildi. Teknik direktör Rıza Çalımbay'ı 2018- 2019 sezonu başlarken takımın başına getiren yeşil beyazlı kulüp, ligin 12'nci haftasında Ankaragücü maçı sonrası deneyimli teknik adamla yollarını ayırıdı. Atiker Konyaspor, bu gelişme üzerine teknik direktör Aykut Kocaman ile 2,5 yıllığına anlaştı. 3'üncü kez takımı çalıştıracak olan Kocaman, dün akşam saatlerinde uçakla İstanbul'dan Konya'ya geldi. Kocaman'ı Konya Havalimanı'nda yüzlerce taraftar karşıladı. Karşılama sırasında yaşanan izdihamda taraftarlardan Ferdi Eser'in sol ayağının üzerinden polis aracı geçti. Acı içinde yerde kalan Eser, arkadaşları tarafından hastaneye kaldırıldı. Ayağında doku zedelenmesi olduğu öğrenilen Ferdi Eser, hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edildi.
Görüntü Dökümü
-----------
-Aykut Kocaman ın gelişi
-Sevgi gösterileri
-Yaralanan gencin fotosu
Tolga YANIK/KONYA, -
==========================================================
5)HAYVANAT BAHÇESİNİN MASKOTU İKİZ ASLANLAR 1 YAŞINA GİRDİ
Anadolu Harikalar Diyarı'ndaki Hayvanat Bahçesi'nde geçtiğimiz yıl dünyaya gelen ikiz aslanlar 1 yaşına girdi. 600'er gram ağırlığında doğan ikizler şimdi 90'ar kilograma ulaştı.Kayseri'deki hayvanat bahçesinde dünyaya gelen ikiz aslan 1 yaşına girdi. 600 gram doğan aslanlar 90 kiloya ulaştı. Vatandaşlar tarafından ilgi ile ziyaret edilen sevimli hayvanlar anne ve babalarından ayrı kafeste tutuluyor. Anadolu Harikalar Diyarı'ndaki Hayvanat Bahçesi'nde veterinerlik yapan Kaan Erkek, "Hayvanat bahçemiz 160 türde 2150 hayvana ev sahipliği yapıyor. Geçen yıl 600 gram doğan aslanlarımızın birinci yaş gününü kutluyoruz. Aslanlarımız yaşamlarını gayet sağlıklı bir şekilde sürdürüyor. Veteriner hekim olarak günlük pati ve göz muayenelerini yapıyoruz. Parazit ilaçlamaları ve aşıları rutin olarak yapılıyor. Günlük 7 kilo kemikli ve kemiksiz kırmızı et veriyoruz. Bulundukları iç kafesler alttan ısıtmalı ve klimalı olup kış aylarından en az şekilde etkilenmesini sağlıyoruz" diye konuştu. Geçtiğimiz yıl hayvanat bahçesinde 3 kaplan daha dünyaya gelmişti.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
- Aslanların doğduktan sonraki görüntüleri
-Hayvanat bahçesi yetkililerin aslanlarla ilgilenmesi
-Aslanların yavru iken anneleri ile buluşması
-1 yaşına giren aslanları görüntüsü
-Hayvanat Bahçesi Veteriner hekimi ile röportaj
-Diğer genel detay görüntüler
(Haber -Kamera: Yasin DALKILIÇ - KAYSERİ, DHA)
DV 1 Dosya 3 dakika 01 saniye/ 338 MB
=====================================================
6)TORNACILIĞI SANATLA BULUŞTURDU, ULUSLARARASI YARIŞMALARDA ÖDÜLLER ALDI
ZONGULDAK'ta baba mesleği tornacılığı sürdüren makine mühendisi Şafak Tortu(66), karikatürle başladığı sanat hayatını fotoğrafçılıkla sürdürerek Macaristan, Fransa, Singapur, Romanya ve Amerika gibi ülkelerde düzenlenen uluslararası birçok yarışmada birincilikler ve madalyalar alarak büyük başarılar elde etti.
Babasının torna atölyesinde yetişen şafak Tortu, lise eğitimini tamamladıktan sonra Galatasaray Mimarlık ve Mühendislik Akademisi'nde Makine Mühendisliği'nden mezun oldu. Ardından yetiştiği atölyeye dönen Tortu, babasıyla birlikte işleri büyüttü. Atölyesinde 30 işçiye istihdam yaratan Tortu, aynı zamanda üniversitede tanıştığı karikatür çizimine devam etti. Tortu, 1977 yılında 'Nasrettin Hoca Karikatür Yarışması'nda ilk ödülünü aldı. Atölyesinde hediyelik maden işçisi heykelleri de yapan Tortu, bir süre sonra da fotoğraf sanatına başladı. Tortu, asıl başarılarını çektiği fotoğraflarla gerçekleştirdi. Sanayide yetişmesini fotoğraflarına yansıyan Tortu, 1978 yılında İstanbul Sanayi Odası'nın düzenlediği 'Sanayi ve İnsan' konulu fotoğraf yarışmasında ödül aldı. Çektiği fotoğraflarla birçok yarışmada madalya ve ödüller alan Tortu, 2010 yılında Dünya Fotoğraf Sanatı Federasyonu tarafından en prestijli unvan olan 'Artist' unvanı aldı. Fotoğraflarındaki başarılarına devam eden Tortu'nun bu unvanı 1 yıl sonra ise 'Exellence' mertebesine yükseltildi. 2012'de Uluslararası Fotoğraf Sanatı Federasyonu'nun(FIAP) Macaristan'da düzenlediği yarışmada ise 'İnkar' adlı deneysel fotoğrafıyla altın ve bronz madalya kazandı. Tortu, bugüne kadar Fransa, Singapur, Romanya ve Amerika gibi ülkelerde düzenlenen uluslararası birçok yarışmada aldığı birincilikler ve madalyalar alarak büyük başarılar elde etti. Babasının vefatının ardından torna atölyesinin de başına geçen Tortu, aynı zamanda kendi torna makinelerini de üretti. Tortu'nun gençliğinde birçok işçinin istihdam ettiği atölyesi ise ekonomide yaşanan sıkıntılar ve gelişen teknolojiyle zamanla küçülmeye gitti. 30 işçinin istihdam edildiği 590 metrekarelik atölyede şimdi 2 işçi istihdam ediliyor.
SANAYİYİ SANATLA BULUŞTURDU
Şafak Tortu, sanat hayatında 45 yılını doldurduğunu söyledi. birçok başarılarına rağmen torna atölyesinin tozlu makinelerinden vazgeçmediğini söyleyen Tortu, şöyle dedi:
"Tornacılık hayatımın bedenen çalıştığım maddiyata dökebildiğim kısmı. Sanatta bunu dengelemek için ruhen çalıştığımız yer. Hem tornacı hem de sanatla uğraşınca hayat dengeleniyor. Ben öyle düşünüyorum. Fotoğrafçılık bana çok şeyler katmıştır. Hep aynı durağan ortamdan kurtarmıştır. Dünya görüşümü değiştirmiştir. Dış dünya ile ilişkimi açmıştır. Daha çok kurgusal fotoğraflar çekiyorum. Karikatürcülük günlerimden kalan bazı fikirler ve teknikleri fotoğrafta uyguluyorum. Çoğunlukla, hesap soran ya da yol gösteren değil, soru sorduran kareler olmasına dikkat ediyorum. Bütün sanat dallarının birbirini beslediğine ve edebiyatın tüm bu dalların anası olduğuna inanıyorum. Sanat hayata, ahlaklı ve sağlam bakmanın tek penceresidir diye düşünüyorum."
'TORNACILIK VE SANAT BENİM TUTKUM'
Mesleği sorulduğunda mühendis olduğundan önce tornacı olduğunu anlattığını ifade eden Tortu, "Çocukluğumdan beri atölyede çalışıyorum. Yaz tatillerim atölyelerde geçti. Mesleğim sorulduğu zaman makine mühendisliğinden önce tornacıyım diyorum. İşçiyi temsil eden bir meslek. Ben tornacı oldum ilk. Sonra mühendis oldum. İstanbul'da üniversite de karikatürle tanıştım. Sonra fotoğrafçılığa başladım. 20 yıldır dijital makineyle fotoğraflar çekiyorum. Dünya fotoğraf sanat federasyonunu düzenlediği yarışmalarda dereceler aldım. Bu dereceler sayesinde federasyon bana fotoğrafçılar arasında önemli olan önce 'Artist' sonra ' Exellence' unvanını verdi. 18 ülkede 28 ödül aldım. Torna makineleriyle büyüdüm ama sanattan hiçbir zaman vazgeçmedim. Sanat da tornacılık da benim tutkum. Halen ikisini de sürdürüyorum." dedi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Şafak Tortu'nun ödül aldığı fotoğraflar
-Madenci heykeli yapması
-Torna atölyesinde dolaşması
-Torna makinesinde çalışması
-Şafak Tortu ile röp.
-Ödül aldığı fotoğraflar
(8.07) Boyut: (909 MB)
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Cüneyt ÖZFİDAN/ZONGULDAK,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-7 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?