Düzce Depreminin 17. Yılı - Türk Kızılayı Genel Başkanı Kınık - Düzce

Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, Türkiye'nin afetlere hazır olduğunu belirterek, "15 Temmuz gibi beşeri afetleri, savaş ve göç durumlarını da düşündüğümüzde afet risklerinin değiştiğini buna göre de tedbir almamız gerektiğini biliyoruz. Bu çerçevede de çalışmalarımız devam ediyor." dedi.

Kınık, 12 Kasım 1999 Düzce Depreminin 17. yılı dolayısıyla Kaynaşlı ilçe merkezinde düzenlenen mevlite katıldı.

Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan Kınık, doğa kaynaklı afetlerin bir gerçek olduğunu ve insanların bu afetlerle beraber yaşamayı öğrenmesi gerektiğini söyledi.

12 Kasım 1999'da yaşanan Düzce depreminde çere illerde görev yapan Türk Kızılayı ekiplerinin hızlıca kente gelerek yaraları sarmaya başladığını anımsatan Kınık, "Enkazlardan kurtardıklarımız oldu, kurtaramadıklarımız oldu. Acı günlerdi. Ancak afetlerle ilgili genel olarak yapmamız gereken, afet bilincini toplum içinde yükseltmeliyiz. Bu bilinci yükseltmenin iki boyutu var. Birincisi, afet olmadan önce bu afetin risklerini azaltacak hangi eylemleri yapabiliriz. Bugün Düzce'de de bu anlamda bir farkındalık eğitimimiz oalcak. İkincisi de afet olduğu anda neler yapılması gerekiyor, afetlerden kurtulma ve bireysel anlamda korunma yollarıyla ilgili çalışma yürütülmesi gerekiyor." diye konuştu.

Marmara ve Düzce depremlerinin kendilerine çok şey öğrettiğini belirten Kınık, "Yeni bir afet kanunu çıktı, AFAD kuruldu. Kızılay ve AFAD başta olmak üzere Türkiye'deki bütün kamu kuruluşlarını içine alan Türkiye Afet Müdahale Planı hazırlandı. İş güvenliği noktasında eğitimler verildi." diye konuştu.

Marmara ve Düzce depremlerinde sahada olduklarını aktaran Kınık, "Sertifikalı arama kurtarma personeli sayısı 250 civarındaydı. Van depreminde de sahadaydık, sertifikalı arama kurtarma personeli sayısı 4 binin üzerindeydi. Türkiye iyi bir noktaya geldi, gelecek. Almamız gereken tedbirleri yerel kuruluşlar ve yönetimler olarak biliyoruz ancak bunları uygulamak da gerekiyor. Bunların bir davranış biçimine döndürülmesi gerekiyor. Bu çerçevede de biz Türk Kızılayı olarak afet risklerinin azaltılması noktasında yeni bir modeli yaygınlaştırıyoruz. Türk Kızılayı, Türkiye'nin her noktasında afetlere müdahale konusunda kendini sürekli yeniliyor. Afet Müdahale Planına göre Türk Kızılayı beslenme konusunda Türkiye'deki ana çözüm ortağı. Barınma konusunda da AFAD'a yardımcı ana ortak. Türkiye'de herhangi bir afet anında Türk Kızılayının aynı anda 350 bin kişiyi besleyebilecek ve barındırabilecek bir kapasitesi var. Buna benzer bir kapasite AFAD'da da var. Dolaysıyla da 1999'a göre Türkiye afetlere daha hazır ama yeter mi yetmez. Özellikle 15 Temmuz gibi beşeri afetleri, savaş ve göç durumlarını da düşündüğümüzde afet risklerinin değiştiğini buna göre de tedbir almamız gerektiğini biliyoruz. Bu çerçevede de çalışmalarımız devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Kapasitemizi afetlerin üzerine çıkarttık"

Deprem gibi doğal afetlerin kollektif bir hazırlanmayı gerektirdiğinin altını çizen Kınık, şöyle devam etti:

"Sadece bir kurumuz hazır olması yetmiyor. Mesela toplanma ve barınma alanlarımız var. Kağıt üzerinde toplanma alanı olarak belirlenen alanlar başka fonksiyonlara ayrılmış durumda. Bunu ifade etmemiz lazım ki tedbirleriniz alalım. Bunların mutlaka güncel tutulması gerekiyor. Bizler üzerimze düşen görev olan beslenme konusunda kapasitemizi arttırıyoruz. Türkiye'ye almış olduğumuz 3 milyon mülteci, Irak'taki Cerablus operasyonu gibi operasyonları da düşünerek beslenme kapasitemizi afetlerin üzerine çıkarttık. Mobil mutfaklarımız ve gıda depolarımız ile hazırız ama sadece afet sırasındaki müdahale hazırlığı yetmiyor, afet risklerini azaltmamız gerekiyor. Bunun için Kızılayın üzerine düşen, eğitimler vermek. Bu konuda yapacağımız çok işimiz var. İlk etapta biz 2 milyon Kızılay gönüllüsü hedefliyoruz. Afete nasıl hazırlanacağını bilen özellikle gençlerden oluşan 2 milyon Kızılay gönüllüsü için seferber olduk. Daha iyi bir noktaya geleceğiz."

Kınık, ilçede bulunan Deprem Şehitliğini ziyaret ederek, dua okudu.