Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Geride bıraktığımız 2014 yılı boyunca kendi çıkarları uğruna ülkemizin mahremiyetini uluslararası güç odaklarına açan bir yapı ile uğraşmak zorunda kaldık. Neyse ki başarılı olamadılar, amaçlarına ulaşamadılar" dedi.
Türkiye'nin yurt dışında görev yapan büyükelçilerinin eşlerine Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda verdiği yemekte konuşan Erdoğan, sözlerine Hz. Mevlana'nın "pergel" metaforundan ilham alarak başladı.
Emine Erdoğan, "Hz. Mevlana, pergelin bir ayağını belli bir noktada sabitleyip, diğer hareketli ayağı ile alemi dolaşmaktan söz ediyor. Sizler de sabit ayağı ülkemizde olan, hareketli ayağı ile tüm dünyaya uzanan bir teşkilatın mensuplarısınız. Kültürümüzden, geleneğimizden, tarihimizden aldığınız gücü, yerkürenin farklı köşelerine taşıyor, ülkemizin temsiline katkıda bulunuyorsunuz. Kiminiz şehitlerimizin de olduğu coğrafyalarda, kiminiz soydaşlarımızın yaşadığı topraklarda, kiminiz ise hiç tanımadığımız, bilmediğimiz memleketlerde ülkemizin bayrağını taşıyorsunuz" diye konuştu.
Eşleri olarak, büyükelçilerin yoğun çalışma temposu nedeniyle aile içindeki boşluğunu doldurmak yanında, kendi projeleriyle, birikimleriyle, Türkiye'nin temsiline katkı sağladıklarının farkında olduklarını dile getiren Erdoğan, bunun için büyükelçi eşlerine teşekkür etti.
Emine Erdoğan, mesafelerin kısaldığı, coğrafi sınırların eski önemini kaybettiği, uzakların yakın olduğu bir dünyada uluslar arası ilişkilerin mahiyetinin de değiştiğine, devletlerin artık sadece askeri ve ekonomik güçleri üzerinden değil, 'yumuşak güç' denilen farklı unsurlar üzerinden kendilerini ifade ettiğine dikkati çekti.
Zengin tarihi birikiminin, Mevlana, Yunus Emre ve Hacı Bektaş-ı Veli gibi büyük şahsiyetlerinin miras bıraktığı prensiplerin, Türkiye'nin yumuşak güç kaynaklarını oluşturduğunu vurgulayan Erdoğan, "Sizler Dışişlerine mensup kadınlar olarak, Türkiye'nin yumuşak gücünü uluslar arası alanda aktif hale getirebilirsiniz. Hiç sömürge olmamış bir coğrafyanın özgüveni ile demokrasiyi Müslüman kimliğiyle buluşturabilen bir ülkenin fertleri olarak milli değerlerimizi küresel eğilimlerle buluşturabilirsiniz" şeklinde konuştu.
-"Özgürlükler alanında büyük adımlar atmış bir Türkiye var"
Emine Erdoğan, Türkiye'nin artık 10 yıl öncesiyle kıyaslanamayacak bir ülke olduğuna işaret ederek, Türkiye'nin gerek demokratikleşme yolunda gerekse temel hak ve özgürlükler alanında büyük adımlar attığını vurguladı.
Türkiye'nin son 12 yılda, dünyanın sayılı ekonomileri arasına girdiğini, yardım alan değil, yardım yapan ülke konumuna yükseldiğini anlatan Erdoğan, "Türkiye'nin bu özgün hikayesine kulak kabartan, onu merak eden çok sayıda çevre var yurtdışında. Ama aynı şekilde bu gelişmelerden rahatsız olanlar ve bu ilerlemeleri olumsuz algı operasyonlarıyla gölgelemek isteyenler de var" dedi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kültürel ve ekonomik sömürü düzeninin Türkiye üzerinde kurmak istediği hakimiyete geçit vermeyen bu güzel gelişmeler, ne acıdır ki içimizden bazıları tarafından da baltalanmaya çalışıldı. Biliyorsunuz geride bıraktığımız 2014 yılı boyunca kendi çıkarları uğruna ülkemizin mahremiyetini uluslararası güç odaklarına açan bir yapı ile uğraşmak zorunda kaldık. Neyse ki başarılı olamadılar, amaçlarına ulaşamadılar."
"Türkiye aleyhindeki bütün kampanyalara rağmen bizler hep haklılığımızdan aldığımız cesaretle içeride ve dışarıda insan ve vicdan odaklı bir düzenin savunucusu olduk" diyen Erdoğan, din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın mazlumun, zulme uğrayanın yanında yer aldıklarını belirtti.
Müslüman coğrafyanın dünyaya çok da içaçıcı manzaralar sunmadığı bir süreçten geçildiğini ifade eden Erdoğan, "Avrupa'da ise esasen kendi ürettikleri ve besledikleri bir yaklaşım olan İslamofobyanın tehlikeli bir tırmanış içinde olduğunu" kaydetti.
-"Gönül Elçileri Projesi"nin uluslararası ayağını oluşturmak istiyorum"
Emine Erdoğan, "Popülizm peşindeki Avrupalı siyasetçiler İslamofobyayı tahrik ederek, bu tür eğilimleri destekleyerek aslında kendi değerlerini, geleceklerini tehlikeye atıyorlar. İşte böyle bir dönemde bizlere çok büyük görevler düşüyor. Türkiye'nin her alandaki özgün tecrübesini tüm dünyaya en güzel şekilde sunmak durumundayız. Umuyorum ki sizler dünyada mazlumların sesine kulak verecek, tüm dünya halklarına menfaatler üstü değerlerde buluşarak yeni işbirlikçileri inşa edecek, gönüller kazanacaksınız" ifadelerini kullandı.
Aile ve Sosyal Politikalar öncülüğünde başlatılan "Gönül Elçileri Projesi"nin uluslararası ayağını oluşturmak istediğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Gönül Elçileri Projesi'nin gönüllülük ruhu şayet uluslararası alana da taşınabilirse bugün burada yakaladığımız sinerji kalıcı hale gelebilir. Tıpkı kendi şehirlerinin değişimine yön veren vali eşlerimiz gibi sizler de yaşadığınız ülkelerin ışığını Türkiye'ye taşıyabilir, özellikle kadınlarımıza yeni ufuklar açacak konularda 'gönül elçileri' olabilirsiniz. Dışişleri Bakanlığımızın öncülüğünde gerçekleştirilecek böyle bir çaba inanıyorum ki tüm kadınlarımız için de umut kaynağı olacaktır."
Yurtdışında iken görevleri başında vefat eden büyükelçileri, görev şehitlerini ve onların yol arkadaşlarını da rahmetle anan Emine Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunların içinde, İkinci Dünya Savaşı döneminde, görev yaptığı Rodos'ta, Osmanlı kimliğine sahip bir çok Yahudi'nin toplama kamplarına gönderilmesine engel olan Selahattin Ülkümen Beyefendi'yi ve eşi Mihrinnisa Hanımefendi'yi özellikle anmak istiyorum. Başkonsolosumuz Selahattin Ülkümen'in vicdanı, ahlakı ve tarihi sorumluluğu gereği yaptığı bu büyük insanlık jestine, Konsolosluk Binası bombalanarak karşılık verilmişti.
Bu bombardımanda Başkonsolosumuz Selahattin Bey'in eşi Mihrinnisa Hanım şehit olmuştu. Türkiye, o yıllardan beri din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin, mazlumlara sahip çıkma ahlakını, politikasını bugün de güçlenerek devam ettirmektedir. Sizler de bu politikanın yurt dışında bayraktarlığını yapan, bu uğurda görev şehitleri de vermiş, çok güzide bir topluluğun mensuplarısınız. Bu ülkenin, sizlerin fedakar çabalarına, çalışkanlığına ve değerli fikirlerine ihtiyacı olduğunu bir kere daha tekrarlamak istiyorum."
Büyükelçi eşlerini çalışmalarından dolayı kutlayan Erdoğan, 2015'in Türkiye ve insanlık için huzur, barış ve istikrar getirmesini diledi.
-"Aileler benzer sorunlarla karşılaşıyorlar"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun eşi Hülya Çavuşoğlu da eşleriyle dünyanın farklı coğrafyalarında görev yapan ailelerin benzer sorunlarla karşılaştıklarına dikkati çekti.
Diplomat eşlerini bir araya getiren, yurtiçi ve yurtdışındaki etkinliklerde yardım elini uzatan en önemli oluşumun Dışişleri Mensupları Eşleri Dayanışma Derneği (DMEDD) olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, kuruluş amaçlarından birinin Dışişleri camiasında görev başında şehit düşen mensupların ailelerine yardım sağlamak olduğunu dile getirdi.
DMEDD'in faaliyet alanını genişlettiğini, diplomat eşleri arasındaki dayanışmanın ortak noktası olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, derneğin Türkiye'yi ve Türk kültürünü tanıtıcı faaliyetler de bulunduğunu anlattı. Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanlığının kurumsal olarak diplomat eşleri ve ailelerinin yaşam kalitelerinin iyileştirilmesi için DMMED işbirliğiyle Bakanlık içinde aile destek birimi kurmasının son derece önemli bir adım olduğunu kaydederek, böylece yurtdışına atanan ve yurtdışından dönen tüm diplomatların ve ailelerinin uyum süreçlerini daha kolay atlatacaklarını düşündüklerini vurguladı.
Emine Erdoğan, daha sonra büyükelçi eşleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Davete, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu, kadın büyük elçiler ve yurtdışına yönelik çalışmalar yapan kamu kurum ve kuruluşlarından kadın temsilciler de katıldı. - Ankara
Son Dakika › Güncel › Emine Erdoğan Büyükelçi Eşlerine Yemek Verdi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?