TTSO'DA İŞADAMLARIYLA BULUŞTU
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Beşikdüzü ilçesindeki mitinginin ardından geldiği Trabzon Ticaret Sanayi Odası'nda (TTSO) iş adamlarıyla bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Hayati Yazıcı, TTSO Başkanı Suat Hacısalihoğlu, TTSO Meclis Başkanı Şadan Eren'in de katıldığı İstişare Toplantısı'nda iş adamlarına seslendi, kentte ihracatın artması gerektiğine vurgu yaptı.
Trabzon Sanayi ve Ticaret Odası'nın taleplerine değinen Erdoğan, "Ülkemizin en eski sanayi ve ticaret odası İstanbul'dur. Trabzon Ticarete ve sanayi odası ise İstanbul'dan sadece 2 yıl sonra 1884 yılında kurulmuştur. Bu mazi, derinlik, zenginliktir. Bu kadar eski bir ticaret ve sanayi geçmişi olmasına rağmen Trabzon nüfusunun 3'te 2'sinin hala tarım ve hayvancılık ile geçimini sağlıyor olmasını ben biraz manidar buluyorum. Böyle tarihi bir birikimi ve büyük bir potansiyeli hareket geçirmek de zorlandığımıza göre burada bir sıkıntı var demektir. Geçtiğimiz yıl şehrimizin ihracatına bakıyorum 1 milyar 341 milyar dolar. Bu rakam Trabzon'a yakışır mı? Yakışmaz. Yakışanı yapmamız lazım. Bu ihracat rakamı Trabzon'un elinin kiri bile değildir. Çok daha fazlasını bekliyoruz. Trabzon Sanayi ve Ticaret Odası'nın taleplerine bakıyorum; endüstri bölgesi yatırım projesi işitiyorsunuz, şehir ve üniversite hastanelerinin ikincisini, havaalanın genişletilmesini istiyorsunuz. Liste bu şekilde uzayıp gidiyor. Bunları yapmaya varız. El ele verip bu işi başaracağız" açıklamasında bulundu.
"HİÇ KİMSE 'BEN FETÖ'CÜYÜM, BENİM PENSİLVANYA'DA BİR TANRIM VAR.' DEMİYOR Kİ"
Terörle mücadelenin sürdüğünü kaydeden Erdoğan şöyle konuştu:
"Son 3 yıldır hem terör hem de ekonomi özellikle çok yoğun saldırı altında olmazıma rağmen ülkemizi yeni bir yükseliş trendine sokmayı başardık. Bölücü terör örgütünü adete eylem yapamaz hale getirdik. Tarihimizin en büyük ihaneti olan FETÖ'cülerin darbe girişimini milletimiz ile birlikte akamete uğrattık. Bazen böyle geliyorlar yanımıza, 'Benim oğlumun suçu yok, benim oğlum tertemiz, aldılar götürdüler, yok şöyledir, yok böyledir.' Oğlunun çevirdiği fırıldaklardan haberi yok. Hiç kimse kalkıp da 'Ben FETÖ'cüyüm, benim Pensilvanya'da bir tanrım var.' demiyor ki. Öyle inanmış. Ne diyor? 'Bize şah damarından daha yakın.' Böyle bir şey olabilir mi? Bize, Allah'tan başka şah şamarından daha yakın olan bir güç yok. O bir şarlatan. Bir şarlatan için bu yakıştırmayı yapıyorlar. 40 yıl buna hazırlandılar. Dertleri bu ülkeyi devirmek, yıkmak, ele geçirmekti. Milletim bu ahlaksızlara, alçaklara ülkeyi teslim etmedi. Üzerimize salınmaya çalışılan DEAŞ'A da fırsat vermedik. Onunla da yurt içinde yurt dışında güvenlik güçlerimiz ciddi bir mücadele veriyoruz. Bunlar Müslüman değil. Bunların İslam ile ilgileri yok İslam'ı istismar eden ne idiği belirsizlerdir. Onlara da bu topraklarda fırsat vermeyeceğiz. Diğer terör örgütlerine de fırsat vermiyoruz. Suriye'de sahnelenmeye çalışılan terör devleti oyununu bozduk. Irak'ta benzer çabalar var onları da bozmakta kararlıyız."
'BİZİ ALDATMANIZ MÜMKÜN DEĞİL'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na eleştiriler yönelten Erdoğan, "Hem içeride hem dışarıda birileri ülkemizin aleyhine çalışmaya devam etse de turizmde kayıpları telefi etme yönünde bu yıl ciddi bir mesafe aldık. Ana muhalefetin başındaki zat bir Alman dergisine Türkiye'nin gidilmeyecek yer olmasından bahsediyor. Tabii üzerlerine gidilince de bu sefer 'Biz öyle bir şey demedik.' Bütün kayıtlar ortada, o dergi ortada. Kimi aldatıyorsun, kimi aldatacaksın. Zaten sizin hayatınız bu akşam başka sabah başka. Dürüstlük yok. Bizi aldatmanız mümkün değil. Onlarla beraber hareket ediyorsunuz" ifadelerini kullandı.
'KİMSEDEN ZARARINA İŞ YAPMASINI İSTEMİYORUZ'
Banka faizlerine de değinen Erdoğan, "Piyasaya asıl finans desteği sağlaması gereken kurumlar bankalardır. Ama bankalar rahat durmuyor. Hala Faizler düşmeli diyoruz, bankalar vatandaşın parasını adeta soyup-soğana çevirme aracı olarak görüyor. Vatandaşın emanet ettiği para. Acımasızca yüksek faiz ile kendisine rant aracı haline çeviriyor. Merkez bankamız, devlet bankalarımız bu konuda kararlı adım atmak suretiyle inşallah bu işi aşağı çekeceklerdir. Bankalar yüzde 40 kar elde etmişse burada bir sorun var. Bu yıl ikiye katladılar bu felaket. Kendi öz sermayeleri değil. Kimseden zararına iş yapmasını istemiyoruz. Parayı değerli kılan, bankaların kasasında yatması değil esnafın, sanatkarın, girişimcinin tezgahında bulunmasıdır. Şayet bankacılık sektörü piyasayı fonlama konusunda biraz daha cesaretli olursa, ekonomideki yükselişimiz hızlanacaktır. En azından tüm göstergelerin olumlu yönde seyrettiği şu dönemde bankacılık sektöründen bu yönde güzel haberler beklediğimi özellikle belirtmek istiyorum" dedi.
'SENDE ADALET DİYE BİR ŞEY YOK'
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Adalet yürüyüşü'ne de değinen Erdoğan "Türkiye'de can ve mal güvenliği yok nasıl dersin. 29 gün yürüyorsun bu devletin polisi seni güvence altında tutup seninle birlikte yürüyor. Güvenlik nedir bunun dersini veriyor. Ayıptır. Böyle bir ülkenin güvenlik güçlerine, devlete böyle bir hakaret yapılır mı? Sözde adalet yürüyüşü. Sende adalet diye bir şey yok. İzmir belediyen, Şişli belediyen işçilerin hakkını vermiyor git sen adaletini ver. Adalet burda işte git hallet. Terör örgütleri ile ilişkileri sebebiyle yargılanan kişileri desteklemek için Ankara'dan İstanbul'a giderken onlar ile kol kola yürümedin mi? Teröristler yanındaydı. Bu zatın karın ağrısı başka. MİT TIR'ları davası suçu cezaevinde olan milletvekilinin durumu kendisini rahatsız ediyor" diye konuştu.
'SORUN, BİR MİLLETVEKİLİNİN HAPİSTE BULUNMASI DEĞİL'
Sorunun bir milletvekilinin hapiste bulunması sorunu olmadığını vurgulayan Erdoğan şunları söyledi:
"Sorun, bir milletvekilinin hapiste bulunması sorunu değil. Sorun, bu işin ucunun nerelere varabileceğini biliyor olmasıdır. Yargı terör örgütlerine destek verenlere yönelik soruşturmasını genişlettikçe bunlarda korku artıyor. Çünkü kabahatlerinin farkındalar ama korkunun ecele faydası yok. Şayet terör örgütleriyle karanlık ilişkiler içine girmişlerse, adalet önünde bir defa bunlar bu hesabı verecekler. Değil Türkiye'ye husumetleriyle maruf yabancılarla, şeytanla bile işbirliği yapsalar, ülkemize ve milletimize karşı işledikleri suçların hesabını vermekten kurtulamayacaklar"
'ANA MUHALEFETİN BAŞINDAKİ ZATA RABİA'YI ÖĞRENME ÖDEVİ VERİYORUM ÖĞRENENE KADAR CEZALI'
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na ödev verdiğini dile getiren Erdoğan, "Ne zaman ki kendisine soru yönelten yabancı gazeteciler ne münasebet Türkiye herkesin can ve mal güvenliğinin devletimizin güvencesi altındadır cevabını verirse o zaman hak ettiği saygıyı görür. Bunun için çok çalışması gerektiği açık. İlk iş olarak da bu süreçte Ana muhalefetin başındaki zata Rabia'yı öğrenme ödevi veriyorum. Rabia'nın anlamının tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet olduğunu öğrenene kadar cezalı. Öğrenmesi lazım. Şaka bir yana Ana muhalefetin başındaki zatın asıl gölgelemeye çalıştığı adete gövdesini siper ettiği hususun FETÖ'cuların akıbeti olduğu açıktır" dedi.
Toplantının ardından TTSO Başkanı Suat Hacısalihoğlu ve TTSO Meclis Başkanı Şadan Eren Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ahşap ve gümüş telkari işlemeli ve üzerinde denizde yüzen takanın yer aldığı tabloyu hediye etti.
Son Dakika › Güncel › Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: Alman Dergisine Beyanatta Bulunuyor, Yazıklar Olsun (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?