Görme Engelliler, Kendi Başlarına Hayata Karışacak

"Dezavantajlı Gruplar Sürekli Eğitim Birimi Projesi" kapsamında 120 görme engelli, "bağımsız hareket edebilme eğitimi" sayesinde günlük yaşama daha özgür katılabilecek.

Proje Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Erhan Gengeç, Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) ve Türkiye İş Kurumu İl Müdürlüğünce (İŞKUR) hazırlanan projenin Doğu Marmara Kalkınma Ajansından (MARKA) 611 bin lira destek almaya hak kazandığını söyledi.

Proje kapsamında birçok çalışma yürütüleceğini, engellilerin en büyük sorununun istihdam, eğitim ve sosyal hayata katılım olduğunu vurgulayan Gengeç, engellilere bağımsız hareket eğitimi verilmeye başlandığını kaydetti.

Görme engellilerin her türlü fiziksel alanda kendi başlarına hareket edebilmelerini sağlamayı amaçladıklarını dile getiren Gengeç, "Her eğitim grubundan 10 görme engelli bireyimiz var. Bunlar teorik ve pratik eğitimler alıyor. Uygulamalı eğitim yapılıyor" ifadesini kullandı.

Gengeç, katılımcılara bastonlarla nasıl hareket etmeleri, yürümeleri ve yönlerini bulmaları gerektiğiyle ilgili bilgi verildiğini vurguladı.

Fiziksel alanların yetersizliği nedeniyle engellilerin birçoğunun evlerinden çıkamadığına dikkati çeken Gengeç, şunları söyledi:

"Görme ya da fiziksel engelliler için uygun alanlar oluşturulması çok önemli. Hala bu konuda mesafe alınması gerekiyor. Genelde engellilerimiz aileden birinin yardımıyla dışarı çıkıyor. Amacımız bireyi tamamen özgürleştirmek, hiç kimseye muhtaç kalmadan en azından şehir merkezinde yürüyor hale getirmek. Genelde bu eğitimlerden sonra kendi başlarına sokaklarda yürüyebilir hale geliyorlar. Bu eğitimler sayesinde toplum görme engellileri görüyor çünkü bizler engellilerin çok fazla dışarıda gezmesine alışkın değiliz. Görme engelliler, eğitim esnasında bile toplumda görünür hale gelebiliyor ve toplumun bu konudaki farkındalığı artıyor. Eğitimle özgürleşen bireyin ailesine yükü azalıyor.

Hem aileye hem de topluma katkımız olduğunu düşünüyoruz. Bir yıl sürecek projede 120 engelliye eğitim vereceğiz."

Görme engelli eğitmen Mahmut Dağ ise Altınokta Körler Derneği üyesi olduğunu ve arkadaşlarına gönüllü eğitim verdiğini belirtti.

"Doğuştan kör olduğu için kendimi eğitmekle başladım hayata" diyen Dağ, ilkokul ve ortaokulu görme engelliler okulunda okuduğunu, bağımsız hareket edebilme eğitimi aldığını kaydetti.

Çarşıdaki bütün işlerini kendisinin hallettiğini, kimseden yardım almadığını aktaran Dağ, şöyle konuştu:

"Zaten tek başıma yaşıyorum. Hem tekrar yapıyorum hem de arkadaşlarıma ders veriyorum. Sarı çizgiler görme engellilerin takip etmesi için yapılmış ancak simitçi ya da şoförler onu park çizgisi zannedip, park etme hakkını kendinde buluyor. İnsanların yanlış bakış açılarıyla savaşmaktan eğitimi çok fazla istenildiği gibi yürütebildiğimi söyleyemem çünkü eğitim sahasında şehir merkezinde ilerlerken insanlar bir şekilde yardım etme ihtiyacı hissediyor. Bunu nezaket kuralları dışında davranarak, doğrudan koluna yapışarak bir yardım etme tarzı kullanıyorlar. Vatandaşlar o çizgilerin bize ait olduğunu bilmiyor, bunda yöneticilerin de ihmalkarlığı var ama en büyük ihmalkarlık onları kullanmaları gereken kişilerde."

"Görme engelli dışarı çıkmıyor"

Toplumun bilinçlenmesi için sarı renkli çizgilerin neden yapıldığının reklamlarla anlatılması gerektiğini ifade eden Dağ, "Görme engelli dışarı çıkmıyor. İnsanların değişimini, özgürleşmesini görmek inanılmaz. Bu duygunun bedeli yok. Yani hiçbir ödül ya da hiçbir ücret, bu duygunun yerini alamaz. Bir arkadaşımın evden çıkıp tek başına derneğe  geldiğini, bunu anlatırken yüzündeki gülümsemeyi görmenin bedeli yok" şeklinde konuştu.

"2. sınıf vatandaş muamelesi görmesinler"

Kursa katılan Selim Bilgin (20) de Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Hukuk Fakültesi 1. sınıf öğrencisi olduğunu, eğitim sayesinde bağımsız hareket etmeyi amaçladığını anlattı.

Görme engellilerin bağımsız gezebilmelerinin çok önemli olduğunu vurgulayan Bilgin, "Her zaman yanımızda biri olmayabiliyor. Tek başına dışarı çıktıkça özgüvenimiz artacak. Sabahları annemler otobüse bindiriyor. Okulda da bana yardımcı oluyor. Bir şekilde gidip geliyorum" ifadesini kulandı.

Bilgin, şehir içinde rahat dolaşamadıklarını, kentin engellilere fırsat tanımadığını kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bunda bizim de katkımız olduğunu düşünüyorum. Sokaklara daha fazla çıkarsak o imkanları tanımak zorunda kalırlar. Küçüklüğümden beri hukuk fakültesinde okumak istiyorum, bunu başardım. Engelli arkadaşlarımız hiçbir zaman mücadeleden kaçmasın çünkü bazı haklarımızı alabilmek için mücadele devam etmemiz gerekiyor. Şu an 20 yaşındayım ama bağımsız hareketime çok fazla kavuşmuş değilim. Arkadaşlarımız kendilerine güvensin, sokağa çıksınlar. 2. sınıf vatandaş muamelesi görmesinler."

İlköğretim 6. sınıf öğrencisi Furkan Çaper (13) ise daha önce baston kullanmayı bilmediği için kendi başına sokağa çıkamadığını aktararak, "Daha yeni yeni alıştım. Eğitim aldığımdan beri sokağa tek başıma çıkabiliyorum. Önceden beni annem okula götürüyordu. Artık kendim okula gideceğim. Kocaeli'de görme engelliler için okul açılmasını istiyorum" diye belirtti.