Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, "HDP aldığı oyların kıymetini bilmedi. Mardin de dahil HDP'ye verilen oyların kahir ekseriyeti bölgede huzur olsun, kardeşlik güçlensin, bölgenin gelişmesi ve güçlenmesi için verilmişti. Ama HDP bunu anlamadı veya anlamak istemedi." dedi.
Bakan Işık, beraberinde milletvekilleri, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve partililerle AK Parti Mardin İl Başkanlığını ziyaret ederek partililerle görüştü. Işık, burada yaptığı konuşmada, Mardin ile Kocaeli arasında oluşan Gönül Köprüsü Projesinin güzel düşünülmüş bir proje olduğunu söyledi.
Bu topraklarda bin yıldan fazladır kardeşlik içinde yaşadıklarını vurgulayan Işık, bu toprakların fitne ve fesadın, ayrılığın, nifakın yetiştiği topraklar değil ancak ve ancak kardeşliğin yeşerdiği topraklar olduğunu belirtti.
Şu anda Türkiye'nin en yakıcı sorunuyla karşı karşıya olduklarını ifade eden Işık, AK Parti olarak bu sorunun daha fazla insan hayatını kaybetmeden, daha fazla ocağa ateş düşmeden çözülmesi için samimiyetle gayret gösterdiklerini, hiç kimsenin bu konuda kendilerini suçlayamayacağını kaydetti.
Işık, şöyle devam etti:
"Anlayışımız neydi? Anlayışımız tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet anlayışı içerisinde bu Türkiye'nin en yakıcı sorununun çözümü için çok büyük gayret göstermekti. Önemli de bir mesafe alınmıştı. Ancak özellikle bölgede gelişen son olaylar, terör örgütü ve onun siyasi uzantılarının bu sorunun çözümünde AK Parti'nin ortaya koyduğu o iradeyi bir kenara bırakıp bölgede daha fazla rol kapma hevesi, çözüm sürecini sabote etmesiyle başka bir mecraya geçti."
"HDP aldığı oyların kıymetini bilmedi"
Terör örgütünün çözüm sürecini sabote etmek amacıyla Ceylanpınar'da iki polisi yatağında şehit ettiğini anımsatan Işık, bunun "Ben artık çözüm sürecini tanımıyorum, kabul etmiyorum" anlamına geldiğine dikkati çekti.
Terör örgütü bu tavrı ortaya koyduğu zaman bu bölgede halktan ciddi destek almış HDP'nin net bir duruş sergilemesi gerektiğini anlatan Işık, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"O gün çıkıp 'sizin yaptığınız yanlıştır. Siz hiçbir hakla yatağında yatan polise kurşun sıkamazsınız. Siz Türkiye'yi tekrar terör girdabına sokamazsınız. Biz bunu kabul etmiyoruz, bize halk bunun için oy vermedi. Halk bizi bu işi sonuçlandırın, bölgede huzuru kardeşliği ve barışı kalıcı kılın diye oy verdi' diyebilmeliydi. HDP aldığı oyların kıymetini bilmedi. Mardin de dahil HDP'ye verilen oyların kahir ekseriyeti bölgede huzur olsun, kardeşlik güçlensin, bölgenin gelişmesi ve güçlenmesi için verilmişti. Ama HDP bunu anlamadı veya anlamak istemedi. HDP bunu yapmak yerine terör örgütünün yaptıklarını meşrulaştıracak adımlar attı, söylemler geliştirdi ve bölgede çok ciddi bir sıkıntının başlamasına sebep oldu."
Şiddet ve demokrasi yan yana bulunmaz
Işık, şimdi hala ağızlarında barış ve demokrasi olduğunu belirten Işık, "Sen önce barışa, demokrasiye döneceksin, terör örgütüne söyleyeceksin. 'Ben buradayım, siyasi kanallar açık, ben burada söylenmesi gereken her şeyi söylerim. Sen eline neden silahı aldın' diye sorgulama yapması gerekirken, HDP bunu yapmadığı gibi tam aksine terör örgütünün eylemlerine meşru zemin oluşturmanın gayreti içerisine girdi." ifadelerini kullandı.
Hiçbir demokratik sistemin şiddeti kabul etmediğine değinen Işık, şiddetle demokrasinin yan yana bulunmadığını, hiçbir siyasi partinin şiddeti övme, meşrulaştırma, mazur görme gibi bir yanlışın içine düşemeyeceğini bildirdi.
Işık, gerek Mardin gerekse bölge halkının birlik ve beraberlikten yana olduğunun, bundan dolayı da HDP'ye or verdiğinin altını çizerek, şöyle devam etti:
"Ama bölgede gelişen olaylar ve birtakım küresel güç merkezlerinin bunlara verdiği gaz ile Türkiye'yi çukur kazarak çökerteceklerini düşündüler. Çukurdan medet umanların gideceği yer magma tabakasıdır. Ama sıkıntıyı kim çekti? Öncelikle Nusaybin ve Mardin halkı sonra da bütün Türkiye çekti. Şimdi utanmadan sıkılmadan kalkıyorlar 'şöyle oldu, böyle oldu' diyorlar. Sen önce Nusaybin'e çukur kazmaya, barikat oluşturmaya çalışırken gidip o teröristlere diyecektin ki 'bunu yapamazsınız. Siyasette ben varım, burada meşru siyaset zemininde sorunların çözümü için gereken her türlü çalışmayı yaparım'. Bunları yapmadıkları gibi şimdi birtakım laf oyunlarıyla kendilerini mağdur konuma sokmaya çalışıyorlar."
"Türkiye terörle mücadelesini sürdürecek"
Işık, terörle mücadele ile ilgili çok önemli bir yasa çıkardıklarını, yasanın çok önemli bazı sonuçları olduğunu anlattı.
Türkiye'nin 90'lı yıllara dönmediğini, bundan sonra da hiçbir zaman dönmeyeceğini kaydeden Bakan Fikri Işık, "Israrla bu algıyı oluşturmaya çalışıyoruz. Türkiye terörle mücadelesini sürdürecek. Güvenlik güçlerimiz teröristle mücadeleyi sürdürecek ama bunu tam anlamıyla bir hukuk devleti sınırları içerisinde ve demokratik düzen içerisinde yapacak. Bir algı operasyonuyla burada verilen mücadelenin itibarsızlaştırma gayreti var. Şu anda en büyük sıkıntıyı Nusaybin çekiyor değil mi?" diye konuştu.
Binlerce insanın evlerinden olduğunu ifade eden Işık, şöyle konuştu:
"Soruyorum Allah aşkına neden Kızıltepe'de olmadı da Nusaybin'de oldu? Niye Kızıltepe'de bir tek insanımız evini terk etmek zorunda kalmadı da Nusaybin'de binlerce insanımız evini terk etmek zorunda kaldı. Oraya teröristler gelip çukur kazmasalardı, barikatlar kurmasalardı, sözde özyönetim ilan edeceğiz diye el yapımı patlayıcıları her sokağa döşemeselerdi Nusaybin böyle bir sıkıntıyı yaşar mıydı? Nusaybin insanı evini terk etmek zorunda kalır mıydı? Gerçekler bu kadar ayan beyan ortadayken halen utanmadan sıkılmadan laf ediyorlar."
Operasyonlar, bölge halkı için
Emasya protokolünü gündeme getirenlere de cevap veren Işık, Türkiye'nin yaptığı düzenlemeyle Emasya protokolünü geri getirmediğini, bundan sonra da Allah'ın izniyle Emasya protokolünün geri getirilmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Işık, bakanlar kurulu kararı olmadan askerin herhangi bir adım atmasının mümkün olmadığını dile getirerek, askerin istediği eve istediği şekilde gireceği algısını oluşturduklarını, bunun yapılmasının mümkün olmadığını aktardı.
Demokrasiden ve demokratik adımlardan kesinlikle taviz vermeyeceklerini, yapılan operasyonların bölge halkının ve ülkenin huzur ve refahı için olduğunu vurgulayan Işık, Türkiye'nin terörden kurtulduğunda Mardin'in hızlı bir şekilde gelişeceğini belirtti.
Işık, sözlerini şöyle tamamladı:
"Nusaybin'de operasyonlar bitti, şimdi el yapımı patlayıcıların temizleme süreci devam ediyor. İnşallah bu süreçte bittikten sonra Nusaybin'in tekrar inşası için hızlı bir çalışma başlayacak. İnşallah Nusaybin'e bir daha bunların giremeyeceği şekilde ve Nusaybin halkının kendine yakışır ortamı yakalanarak yeniden inşa edilecek. Biz bu noktada bölgenin tekrar inşası ve ekonomik olarak güçlenmesi için çok ciddi çalışmaları bir bir hayata geçiriyoruz."
Son Dakika › Güncel › Işık: 'Bakanlar Kurulu Kararı Olmadan Askerin Adım Atması Mümkün Değil' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?